Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/538 E. 2021/1069 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/538 Esas
KARAR NO : 2021/1069

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 05/11/2020
KARAR TARİHİ : 12/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı—– genel kurul toplantısında alınan karar gereğince borçluya ait ödenmeyen üye aidat alacağının tahsili için —dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, söz konusu icra takibine ve borca itiraz edildiğini, takibin durduğunu belirtmiş, itirazın 19.900,00 TL asıl alacak ve 1.847,90 TL işlemiş faiz yönünden iptaline, takibin aylık %1,5 (yıllık %18) faizi ile devamına, borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı—davalıya devredilmiş——bu hususun —bildirildiğini,—- onayı ile devirlerin yapıldığını, ferdileşme sonrası yapılan devirden sonra tahakkuk edecek tüm üyelik sorumluluklarının ferileriyle birlikte temlik alana geçeceğini, satışın doğal sonucu olarak davalının —- üyeliğinin sona erdiğini, tüm ödemelerin yeni maliklerden talep edilmesi gerektiğini, takipten önce faiz talep edilebilmesi için davalının temerrüte düşürülmüş olması gerektiğini belirtmiş, davanın reddine, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davacının kötüniyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; kooperatif üyelik aidat borçlarının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalının davacı kooperatifin üyesi olup olmadığı, — miktar kadar aidat borcu bulunup bulunmadığı, bu itibarla—- dosyasına yapılan itirazın haklı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
—– tarihinde başlatılan takibin alacaklısının davac—– davalı … olduğu, —- tahsiline yönelik genel haciz yoluyla icra takibi yapıldığı, —— havale tarihli itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu, işbu davanın hak düşürücü sürede açıldığı görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
——- kurul tutanaklarının mahkememize gönderildiği görüldü.
—– mahkememize gönderildiği görüldü.
—— kaydının mahkememize gönderildiği görüldü.
Bilirkişi —– tarafından düzenlenen —- raporuna göre; davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacının —- başvurduğu, davalının başvurusunun yönetim kurulunun —– kabul edildiği, — aidat ödenmesinin kararlaştırıldığı,— genel kurulun 10. maddesinde üyelerden aylık 1.400,00 TL aidat alınmasının kararlaştırıldığı, aidat ödeme taksitlerinden herhangi birisini ödemeyip—- diğer tüm aidat borçlarının da temerrüte düştükleri tarihte muaccel hale gelmesinin ve aylık %3 gecikme faizi alınmasının kararlaştırıldığı, davalının—– borç tahakkuku yapıldığı, 222,00 TL alacak bakiyesinin —- yapıldığı,—- davalıdan —-, davalı adına kayıtlı taşınmazın—- devredildiğine dair bildirimde bulunulmadığı, gecikme faiz oranının yıllık %18’i geçemeyeceği, davacının 1.050,62 TL işlemiş faiz talep edebileceği mütalaa edilmiştir.
Davalı vekili 31/05/2021 tarihli “bilirkişi raporuna itirazlarımız” konulu beyan dilekçesinde özetle; davalının —- tarihinde satıp devrettiğini, üçüncü şahıslara devir tarihinden sonra tahakkuk edecek tüm üyelik sorumluluklarının temlik alana geçeceğini, satış sonrası davalının—, davalının —– alacaklı durumda olduğunu, takipten önce faiz talep edilebilmesi için davalının temerrüte düşürülmesi gerektiğini, faiz oranının fahiş olduğunu belirtmiştir.
— kendiliğinden alıcıya satım ile birlikte geçmez—- tarafından ayrıca devir alınması gerekmektedir. Üyelik ayrıca devredilmedikçe satıcının üyeliği kooperatif nezdinde devam eder. Satıcının üye olması, alıcının bu üyeliği ayrıca devir alması ve devir alanın kooperatif üyelik koşullarını taşıması halinde kooperatifin bu kişiyi 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 14/2. ve anasözleşme uyarınca ortaklığa kabul etmesi zorunludur. Üyelik devir sözleşmesi yapıldığı tarih itibariyle sözleşmenin yanları arasında geçerli sonuç doğurmasına karşın,— Kanunu’nun 14/3. hükümleri gereği, devrin kooperatife bildirilmesi ve yönetimin makul sürede yapacağı inceleme sonunda devir alanın ortaklık şartlarını taşıması durumunda devir alanı makul süre içerisinde üyeliğe kabulü kararı verdiği tarihte hüküm ifade —–
Davalı tarafça, taşınmazın tapusu ile birlikte üyeliğin de devredildiği savunulmuş ise de yargılama aşamasında üyelik devrinin yapıldığına ilişkin herhangi bir yazılı belge sunulmadığı gibi üyeliği devraldığı savunulan dava dışı ..—— dayalı olarak kooperatife üyelik başvuru yaptığına ilişkin bir belge de sunulmamıştır. Davacı — edilerek, — tarihinde davalı adına aidat borcu tahakkuk ettirilmiştir. Sadece bağımsız bölümün satılarak tapusunun devredildiği gözetilerek, davalının üye olduğunun kabulü ile davalının borç miktarının belirlenmesi gerekmiştir —
Alınan bilirkişi raporunda takip tarihi itibariyle davacı–hesaplanmış olup— ilişkin aidat alacağı borç miktarına dahil edilmemiştir. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle “ifa zamanı” kavramına kısaca değinilmelidir. İfa zamanı alacaklının borçludan edimin ifasını isteyebileceği, gerektiğinde bu amaçla dava açabileceği, borçlunun da edimin ifa zorunda olduğu zamanı (borcun muacceliyeti) ifade ettiği gibi, bir başka yönden de borcun borçlu tarafından ifa edilebileceği anı (borcun ifa edilebilirliği) gösterir. Temerrüt kavramı ise, en kısa tanımıyla, alacaklı tarafından talep edilebilir (muaccel) hâle gelmiş bir borcun ifasındaki gecikmedir ve kural olarak, bu tür (muaccel) bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile temerrüde düşer. Öte yandan 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 42. maddesine göre, genel kurul bütün üyeleri temsil eden en yetkili organ olup, kanun veya ana sözleşme ile genel kurula tanınmış olan konular hakkında karar verme yetkisini haizdir. Genel kurulca, ödeme günü belirlenerek, belirlenmemişse ayın sonu ödeme günü olup, aidatın süresinde ödenmesine ilişkin alınan kararın kesinleşmesi hâlinde, bu kararın tüm ortakları bağlayacağı açıktır. Zira,——- sözleşme niteliğindedir. Bu ilke ve açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı — tarihli toplantısında,—- belirtilmiştir. Belirlenen tarihin kesin vade niteliğinde olduğunun kabulü gerekir. Bu sürenin dolmasıyla ayrıca bir ihtara gerek olmaksızın borçlu temerrüdü gerçekleşir. Anılan madde ile temerrüte düşen üyelerin vadesi gelmemiş —- getirilmiştir. Açıklanan nedenlerle, takip tarihi itibariyle tüm aidat borcunun muaccel hale geldiği, 26.05.2019 tarihli genel kurul kararı uyarınca tahakkuk ettirilen aidat alacağına işlemiş faiz uygulanması gerektiği anlaşılmıştır.
Genel Kurul kararları ile belirlenen—- belirlendiği için üyeler açısından aidatların ödeneceği vade bellidir. Belirlenen aidatın muaccel hale geldiği tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerekir. Bunun için ayrıca temerrüt ihtarına gerek yoktur. Bu nedenlerle ödenmeyen aidatlara ödeme için belirlenen tarihten itibaren genel kurul kararı ile o yıl için belirlenen gecikme faiz oranının devam eden yıllar içinde değiştirilinceye kadar uygulanması gerekir. 6098 sayılı TBK’nın 120. maddesine göre taraflar arasında serbestçe kararlaştırılan temerrüt faizi yasal faizin %100’ünü aşamaz. Bu kural emredici nitelikte ve kamu düzenine ilişkindir. Kooperatif genel kurulunda 10. madde ile gecikme faizi aylık %3 kabul edilmiştir. Genel kurulda kararlaştırılan gecikme faizi temerrüt faizi niteliğinde olup Yasa’nın 120. maddesinde öngörülen sınırı aşamaz. Kanunun emredici hükmüne aykırı alınan bu karar (%3 gecikme faizi) mutlak butlanla malûl olup, faizin TBK’nın 88. ve 120. maddelerde yazılı yasal sınır dikkate alınarak belirlenmesi gerekmiştir —–
Tüm dosya kapsamındaki delil durumu ve bilirkişi raporuna göre; davalı ….—-, kendisine tahsis edilen taşınmazı dava dışı ihbar olunanlara satarak devrettiği, — devir ile birlikte kendiliğinden sona ermediği, üyeliğin devredildiğine ve devrin bildirildiğine dair herhangi bir yazılı delil sunulmadığı, davalı üyenin genel kurul kararı gereği takip tarihi itibariyle muaccel hale gelmiş toplam — işlemiş faizden sorumlu olduğu, dava konusu alacak miktarının bilinebilir, hesap edilebilir, belirlenebilir yani likit alacak niteliğinde olduğu (Benzer yönde;—- aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulüne;
—- takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 19.678,00 TL asıl alacak ve 1.847,90 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 21.525,90 TL yönünden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren aylık %1,50 (yıllık %18) oranında faiz uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Kabul edilen 21.525,90 TL’nin %20’sine tekabül eden 4.305,18 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Koşulları bulunmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.470,43 TL harçtan peşin alınan 262,66 TL harcın mahsubuna, bakiye 1.207,77 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —- davanın kabul edilen miktarı üzerinden—ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan—- davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 222,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 7,80 TL vekalet harcı ve 262,66 TL peşin harç toplamı: 324,86 TL ile davanın red (%1,02) ve kabul (%98,98) oranına göre hesaplanan 890,82 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan davanın red %1,02 ve kabul %98,98 oranına göre hesaplanan 0,13 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
8-Dava şartı — kapsamında —davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.306,54 TL’sinin davalıdan, 13,46 TL’sinin davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, 6831 sayılı Kanuna göre yargılama — müzekkere yazılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.