Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/489 E. 2020/600 K. 28.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/489 Esas
KARAR NO: 2020/600
DAVA: Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 19/10/2020
KARAR TARİHİ: 28/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkil —— davalı bankanın ———-müşterisi olduğu, müvekkilin bankadaki hesapları üzerinde müvekkilin bilgisi, talimatı ve onayı dışında 3. şahısların banka hesaplarına ——– yapıldığını, davalı banka tarafından bankanın müşteri olan müvekkile müşteri temsilcisi olarak banka çalışanı —— atandığı, banka çalışanı ———– bankacılık kural ve teamüllerine aykırı iş ve eylemler yaparak müvekkilin bilgisi, talimatı ve onayı dışında müvekkilin hiç tanımadığı bir kişinin banka hesabına müvekkilin hesabından ——– havale yapılmasını sağladığı, müvekkil hesabındaki paranın aktarılması için bankaya yazılı bir talimat verilmediğini, müvekkilin parasının aktarıldığı banka hesabı sahibinin müvekkille hiçbir ticari, hukuki yahut da başka bir bağı olmadığını, bu 3.kişinin —— yaşayan bir———olduğu, bugüne kadar müvekkile parasını iade edilmediğini, banka çalışanın hukuka aykırı iş ve işlemleri banka tarafından da tespit edilmiş ve banka bu çalışanın işine son verildiğinden bahisle müvekkilin ana para ve kar payı alacağına karşılık şimdilik ——alacağının işlemiş faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
——–tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakma görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilen davalardır. Buna göre, her iki tarafın da “ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davaları, ticari dava sayılmıştır. Mutlak ticari davalar ise, tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır.
Bu kapsamda TTK 4/1-f maddesi gereğince bankalara ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları da kural olarak mutlak ticari davalarındandır.
HMK’nın 114.maddesinde dava şartları düzenlenmiştir ve dava şartları Mahkemece resen dikkate alınmalıdır. Öncelikle görev bakımından değerlendirildiğinde; davacının davalı bankanın müşterisi olduğu, bilgisi ve talimatı olmadan, hesabından 3. Kişi hesaplarına para transferleri yapıldığı iddiasıyla, bu tutarların kar pay ile birlikte davalı bankadan tahsilinin talep edildiği, davacının gerçek kişi olup tacir olduğuna ilişkin hiçbir iddianın bulunmadığı, bu hali ile davacının tüketici olduğu değerlendirilmiştir. 6502 sayılı Kanun’un 3/1.madde ve fıkrasının ‘l’ bendinde tüketici işleminin “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” olarak tanımlandığı ve Kanun’un 73/1.madde ve fıkrasında “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” düzenlemesine ve 83.maddesinde de “Bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde genel hükümler uygulanır. Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Her ne kadar bankalara ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaların ticari dava olduğu TTK’da düzenlenmiş ise de, davacının tüketici olduğu ve taraflar arasındaki işlemin tüketici işlemi olduğu, 6502 sayılı Kanun’un 83/2.maddesi dikkate alındığında davanın tüketici mahkemesinde görülmesini engellemeyeceği, bu hali ile tüketici mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Dosyanın talep halinde ve karar kesinleşmesi üzerine ———- TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
Yargılama giderlerinin ve harcın görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu, tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.28/10/2020