Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/480 E. 2021/756 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2020/480 Esas
KARAR NO : 2021/756

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 15/10/2020
KARAR TARİHİ : 06/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı arasında ticari ilişki söz konusu olduğunu, davacı tarafından davalıya temin edilen ürünlerin faturaları düzenlendikten sonra borçlunun 10.000,00 TL ödeme yaptığını, toplam 9 adet satış faturasının ödemesinin yapılmadığını, 69.034,00 TL bakiye alacağın tahsili için İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün —- esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalının takibe itiraz ettiğini, takibe yapılan itirazın haksız olduğunu belirtmiş, borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalının usulüne uygun tebliğ edilen dava dilekçesine karşı süresinde cevap vermediği görüldü.
Dava, tacirler arasındaki hizmet alımından kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı ile davalı arasındaki ticari ilişki bulunup bulunmadığı, bu kapsamda davacı tarafından davalıya faturalara konu mal ve hizmetin teslim edilip edilmediği, teslim edilen mal ve hizmetler karşılığı bedelin davalı tarafından ifa edilip edilmediği, ifa edilen tutarın ne olduğu, davacının bakiye alacağı bulunup bulunmadığı, bu itibarla İstanbul Anadolu — İcra Dairesi —- sayılı takip dosyasına yapılan itirazın haklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Alacaklı tarafından itirazın iptali davasının, borçlunun icra dosyasına yaptığı itirazın tebliği tarihinden itibaren bir yıl içinde açılması zorunludur. (Yargıtay HGK —— Karar sayılı ilamı) Somut olayda itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği hususunda tereddüt bulunmamaktadır. Alacaklının icra takip dosyasına yaptığı yenileme talebi üzerine verilen karar ile de itirazın kapsamını tamamen öğrendiği anlamına gelmez. İİK’nun 67. maddesi tebligatı şart koşan şekilde düzenlendiğinden itirazın alacaklı tarafından haricen öğrenilmiş sayılarak, hak düşürücü süre içerisinde davanın açılmadığı ve usulden reddi gerektiği düşünülemez. Bu yönden, dava şartı noksanlığı bulunmadığı anlaşıldı,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 1. maddesinde, mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenleneceği, göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğuna yer verilmiştir. Aynı yasanın 114/1-c bendinde Mahkemenin görevli olması dava şartları arasında sayılmıştır. Mahkemenin görevi ile ilgili yasal düzenlemeler sonucunda görevle ilgili konular taraflar yönünden usulü kazanılmış hak oluşturmaz. Çünkü dava şartlarının mevcut olup olmadığı, mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır ve dava şartı noksanlığının tespitin halinde, davanın HMK 115. maddesi gereğince usülden reddine karar verilmesi gerekir. Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunup bulunmadığı mahkememizce tetkik edilmiş, davacı vekilinden taraflar arasındaki ticari ilişkiye ilişkin beyanda bulunması istenmiştir.
Davacı vekili 21/04/2021 tarihli beyan dilekçesinde; davacının — sistemini davalıya kiraladığını, kiralananın iade edilmediğini, kira bedelinin ödenmediğini belirtmiştir. Davacı …— tarihli oturumda, dava konusu faturalardaki —- davalıya kiralandığını,– iade edilmediğini, bu sefer satışı talep edilen — satış bedelinin ödenmediğini beyan etmiştir.
6100 sayılı HMK’nun “Sulh hukuk mahkemelerinin görevi” başlığı altındaki 4. maddesinde de “(1) Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, — sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları…. görürler” hükmüne yer verilmiştir.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; dava konusu — sisteminin bedeli ve kira bedelinin talep edildiği, görev kurallarının kamu düzenine ilişkin olduğu ve yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerektiği, davada Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu (Benzer yönde; İstanbul BAM. –. HD. — Esas, — Karar) gözetilerek; HMK’nun 114/1-c maddesine göre, görevsizlik nedeniyle HMK’nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR: yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan işbu davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle; HMK 115-2 md uyarınca dava şartı noksanlığından usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde HMK’nın 20. Maddesi gereği (2) hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Sulh Mahkemesi’ne gönderilmek üzere hukuk mahkemeleri tevzi bürosuna gönderilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağının ihtarına (ihtar edildi),
3-Yargılama giderlerinin, HMK’nun 331-(2) md uyarınca yargılamaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde bu mahkemece karara bağlanmasına; görevli mahkemede davaya devam edilmez ise talep halinde dosya üzerinden mahkememizce karara bağlanmasına,
Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacının yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.