Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/475 E. 2022/499 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/475 Esas
KARAR NO: 2022/499
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 13/10/2020
KARAR TARİHİ: 14/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirket tarafından işletilen köprü ve otoyoldan davalıya ait, dava dilekçesi ve delil listesi ekinde sunulan listede belirtilen —- plakalı araç ile gerçekleştirilen ihlalli geçişler nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen geçiş tutarı ve yasadan kaynaklı para cezasının tahsili amacıyla —– dosyasından başlatılan icra takibinden gönderilen ödeme emrinin, davalıya tebliğ edildiğini, borçlunun, müvekkili şirkete borcu olmadığını öne sürmek suretiyle borcun tamamına itiraz ettiğini, itiraz konusu alacak hakkında takibin devamı amacıyla işbu davanın ikame edildiğini, yapılan itirazın haksız ve yersiz olup itirazın iptali gerektiğini belirterek yapılacak yargılama neticesinde davalının—-sayılı dosyasına yaptığı itirazının iptali ile alacağın yasal faizi ve diğer tüm ferileri ile birlikte tahsili için takibin devamına, borçlu aleyhine yüzde yirmiden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davaya bakmaya görevli mahkemenin tüketici mahkemeleri olduğunu, davalının işleten sıfatına haiz olmadığını, davalı şirket davaya konu olan aracın maliki olduğunu ancak işleteni olmadığını, davalı şirketin söz konusu aracı —–süreli kiraya verdiğini, KTK.3 ve 85. maddeler uyarınca işleten kiracı olduğundan müvekkili şirket açısından davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, davalı şirkete ait ticaret unvanından açıkça anlaşılacağı üzere, davalı şirket uzun süreli araç kiralama ve filo hizmeti sunan ve ülke genelinde meşhur ve köklü bir firma olduğunu, —– maddeler uyarınca, müvekkili şirketin, işleten sıfatına sahip olmadığını belirterek davanın reddi ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesini, icra takip alacağının %20 sinden az olmamak üzere davacı tarafa kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; —– icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
— celp edilip incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine— tarihinde başlatılan ilamsız icra takibinde — geçiş ücreti, — ceza tutarı olmak üzere toplam — istendiği, takibin dayanağının geçiş listesi olduğu, ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiği, davalının — tarihinde borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmış, davacının yasal süresi içerisinde itirazın iptali davasını açtığı dava dilekçesinde—- alacak talep etmiştir.
Dava konusu ücretli köprü ve otoyolun davacı tarafından işletildiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık yoktur. İhtilaf, davalıya ait aracın ihlalli geçiş yapıp yapmadığı dava dilekçesinde belirtilen miktardan davalının sorumlu olup olmadığı ve geçiş ücreti ile para cezası miktarına ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmış, konunun incelemesi uzmanlık gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi rapor içeriğine göre; ” Davacının işletmekte olduğu otoyoldan davalı şirkete ait —–plakalı araç ile ihlalli geçiş yapıldığı, geçiş anında davalının—hesabında yeterli bakiye olmadığı —–tahakkuk ettirilen geçiş cezasının mevcut kanun, bakanlar kurulu kararları ve kamu kurumları ile yapılan sözleşmelere uygun olduğu, ancak —- belirtildiği üzere kredi kartına bağlanarak otomatik ödeme talimatı verilmiş bir ——ile geçiş ücretlerine ve geçiş sıklığına bağlı olarak zaman zaman ihlalli geçişler meydana gelebileceği ve uygun talimat verilmemişse bu borcun elden yatırılmak zorunda kalınacağı konusunda sürücülerin yeterince aydınlatılmadığı, tahakkuk ettirilmesi gereken geçiş cezası toplamda—— olacağı, icra takibine yapılan itirazın haklı olup olmadığının — takdirinde olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
——müzekkere yazılarak; davaya konu araç için iddia edilen geçiş tarihinde —-hesabında ne kadar bakiye olduğu, geçiş tarihinde o hesaplardan tahsilatın yapılıp yapılmadığı, belirtilen araç yönünden otoyol geçiş ücretlerinin ödenmesi için tanımlanmış otomotik ödeme talimatının olup olmadığı hususu sorulmuş yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.
Davaya konu araç trafik tescil kayıtları dosya arasına celbedilmiş, incelenmesinde dava konusu aracın davalı adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Davanın dayanağını oluşturan ——- sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. …” hükmü düzenlenmişken —- şeklinde değiştirilmiştir. Aynı Kanunun 19. maddesi ile 6001 sayılı Kanuna geçici 3. madde ilave edilmiştir.
6001 sayılı Kanuna eklenen Geçici 3. madde de ise “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden yapılmış olan geçişlerde araç sahiplerine bu Kanunun 30. maddesinin beşinci fıkrası uyarınca tahakkuk ettirilen ancak bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla tahsilatı yapılmamış olan para cezaları hakkında bu Kanunun 30. maddesinde yer alan oranlar uygulanır.” düzenlemesi yapılmıştır.
Kanunun 30. maddesinin, ——- tarihli ve 6639 sayılı Kanunun 33. maddesi ile değişiklik yapılan —- numaralı fıkrasında, geçiş ücreti ödenmeden geçiş yapılması hâlinde ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere bu maddenin ——- numaralı fıkralarında belirtilen cezaların uygulanmayacağı öngörülmektedir.
— maddesinin —– İşletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücreti ödenmeden geçiş yapılması hâlinde yaptırım uygulanmasına sebebiyet veren eylem ücret ödemeden geçiş yapılması anında tamamlanmış olacaktır. Bu durumda, kuralda belirtilen ödemesiz geçiş tarihinden itibaren on beş gün içinde geçiş ücretinin ödenmesi hâlinde cezanın uygulanmayacağına ilişkin düzenleme oluşan neticeyi ortadan kaldırılmakta olup ihlalli geçiş eylemini gerçekleştirenler lehine getirilmiş bir düzenlemedir…. kuralda, cezasızlık hâlinin kapsamı, eylemin sonucu olarak öngörülen yaptırımın hangi hâlde uygulanmayacağı, ödemenin hangi süre içinde yapılması gerektiği açık, anlaşılır, uygulanabilir ve nesnel olarak belirlenmiştir. Geçiş ücretinin ödenmesi şekil ve yöntemlerinin tümünün önceden öngörülmesi ve kanun koyucu tarafından tek tek belirlenerek kanun metninde ifade edilmesi oldukça güçtür. Geçiş ücretinin tahsili yöntemlerinin zaman içinde değişip gelişebileceği ve otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerinin tahsili yöntemlerinin benzerlik arz ettiği hususları dikkate alındığında kuralda belirlilik ilkesine aykırılık bulunmamaktadır…” yönünde karar vermiştir. Bu durumda davalının ihlali sebebiyle davacının, davalıya ayrıca bir bildirim yapmasına gerek bulunmadığı anlaşılmaktadır.—–
Davacı taraf ticaret şirketi, davalı taraf da bir ticaret şirketidir. Davacı ve davalı birer tacir olduğuna ve uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden kaynaklandığına göre; huzurdaki davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesinde usûl ve kanuna aykırı bir yön yoktur. Bu açıdan değerlendirildiğinde Mahkememiz işbu davada görevlidir.
— uygulamasında, araç sahiplerinin plaka numaralarıyla birlikte —aboneliği aldıkları (her araç plakasına ait ayrı bir abonelik), tünel, köprü, —ve bağlantı yollarından geçiş sırasında araç sahibinin—- hesabında yeteri kadar bakiye bulundurması gerektiği, yeterli bakiye bulundurmayan aracın plakasının geçişten sonra her gün belli aralıklarla sistem tarafından kontrol edildiği (bakiye sorgulamasının belirli saat aralıklarıyla otomatik olarak yapıldığı), yeterli bakiye olduğunda geçiş bedelinin tahsil edildiği, bu sorgulamanın geçişten sonraki on beş (15) gün boyunca devam ettiği, on beş günün sonunda hâlen hesabında -yeteri kadar- geçiş ücretini karşılar bakiye bulundurmayan aracın geçişinin ‘cezalı geçiş’ statüsüne dönüştüğü bilinmektedir.
Somut uyuşmazlıkta, davacının özel hukuk hükümlerine tabi ticari şirket olduğu, davacıya, 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için farklı hukuki rejim ve usulleri düzenleme yetkisi verildiği, davacının ihlal sebebi ile davalıya ayrıca bir bildirim yapmasına gerek bulunmadığı, ihlalli geçiş halinde geçiş ücretinin mutlaka geçişi izleyen 15 (on beş) gün içerisinde sadece —– şubelerine ödenmesi gerektiği, bilirkişi raporunda işaret edilen kredi kartına bağlanarak otomatik ödeme
talimatı verilmiş bir —- ürünü ile geçiş ücretlerine ve geçiş sıklığına bağlı olarak zaman zaman ihlalli geçişler meydana gelebileceği ve uygun talimat verilmemişse bu borcun elden yatırılmak zorunda kalınacağı konusunda sürücülerin yeterince aydınlatılmadığı hususuna katılmanın mümkün olmadığı, ödeme yükümlülüğünün davalı taraf üzerinde olduğu, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan —ihlalli geçiş için — geçiş ücreti, — ceza tutarı olmak üzere toplam —alacaklı olduğu anlaşılmış olup davalı taraf her ne kadar bahse konu aracın uzun süreli kiralama sözleşmesi ile işleteninin —-olduğunu ileri sürmüş ise de incelemeye sunulan kira sözleşmesinin — tarihleri aralığında geçerli olduğu, yine sözleşmede yazılı süreden sonra da fiilen kira ilişkisinin devam ettiğine dair toplu şekilde davalı tarafından dava dışı —- düzenlenen faturaların sunulduğu, fiilen kira ilişkisinin devam ettiğinin kabul edilmesi halinde dahi geçiş bedeli ile ceza bedelinin ödeme yükümlülüğünün yasadan kaynaklandığı ve yükümlünün davalı araç maliki olduğu zira davalının sunduğu faturalarda uyuşmazlığa konu aracın da içinde bulunduğu kiralanan araçların —bedelinin dava dışı kiracı şirketten talep edildiği, ödemenin davalı malik tarafından yapılıp kiracıdan tahsil edildiğinin anlaşıldığı ayrıca kiracı ile kiraya veren arasındaki ilişkinin kendi iç ilişkilerini ilgilendireceğinden geçiş bedeli ile ceza tutarının davalıdan talep edilmesinin haklı olduğu kanaatine varılmıştır.
İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerektiği, bu nedenle alacağın likit olması ve diğer icra inkar tazminatına hükmedilebilme şartlarının olayda gerçekleşmesi nedeniyle, hüküm altına alınan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE;
— sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari avans faizi uygulanmasına,
Kabul edilen 1.198,00 TL’nin %20’sine tekabül eden 239,60 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli karar harcı 81,84 TL’den peşin olarak yatırılan 54,40 TL’nin mahsubu ile 27,44 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 54,40 TL peşin harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 62,20 TL ilk dava masrafı, 78,05 TL tebligat-müzekkere gideri, 550,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 690,25 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 1.198,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Dava şartı arabuluculuk kapsamında Hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, 6831 sayılı Kanuna göre yargılama gideri olarak tahsili için Hazine’ye müzekkere yazılmasına,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair miktar itibariyle kesin olmak üzere davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/06/2022