Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/465 E. 2023/116 K. 07.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/465 Esas
KARAR NO: 2023/116
DAVA: Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 08/10/2020
KARAR TARİHİ: 07/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin 12/02/2020 tarihinde —– —– satın aldığı, müvekkilinin aracı sahibi olduğu şahıs firması olan ——- kullanmak için yani ticari işletmesi için aldığını, müvekkilinin satın aldığı otomobili ile bayiden çıktıktan 3 kilometre sonra bilinmeyen bir sebepten dolayı aracın içinin dumanla dolduğu, bu sebepten dolayı bayiyi aradığında motorun yıkandığını bundan dolayı olabileceğini, yola devam etmelerini tekrar bir sıkıntı olursa aramaları söylendiği, müvekkilinin aracını 02.05.2020 tarihinde aracın yağ eksiltmesinden dolayı arıza uyarısı verdiğini, yetkili serviste yağ tamamlaması yapılmış olmasına rağmen 1 ay sonra tekrardan bilinmeyen bir sebepten dolayı yağ akıtmış ve dumanlar çıktığı, bu sebeple müvekkilinin 01.08.2020 tarihinde aracı ——-yetkili servise götürdüğü ve o tarihten itibaren aracın halen serviste olduğunu, servis formunda aracı müdahale edilmeden önce müvekkiline bilgi verileceğine dair bilgi olmasına rağmen müvekkile bilgi verilmeden ve onayı alınmadan araç tamir edildiği, 27/08/2020 tarihi itibariyle aracı teslim alması için arandığını, müvekkilinin aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesini istemesine rağmen aracın onarıldığını sıfır ayarındaki aracında daha ilk bakım kilometresi gelmeden motorunda meydana gelen arızalar sebebiyle kabul edilebilir durumda olmadığını belirterek ticari amaçla aldığı arabasından gerektiği gibi yararlanamayan müvekkilinin ücretsiz olarak aynı model ve özellikte yenisi ile değiştirilmesini, kabul edilmediği takdirde maldaki ayıp nedeniyle semenin indirilmesini ve araçtan yoksun kaldığı tüm süre için aracı kullanamamaktan kaynaklı zararın ödenmesini talep etmiştir.

SAVUNMA:Davalı———– tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davaya konu aracın üreticisi ve satıcısı olmadığını, müvekkilinin aracın yalnızca satış bayisi olduğunu, davaya konu aracın üreticisi olmadığını, aracın onarımlarının diğer davalı tarafın yetkili servisi olan ———-servisinde yapıldığını dolayısıyla davacının dava konusu iddialarına ilişkin taraflarının bilgisi bulunmadığı gibi zaten araç üzerinde de herhangi bir incelemenin taraflarınca yapılmadığını, dava dilekçesinden anlaşıldığı üzere şikayete konu hususların onarım ile giderilmiş ve hali hazırda çalışır ve kullanılır vaziyette olduğunu, aracı kendi isteğiyle teslim almayanın davacı kendisi olduğunu, ayrıca yine kendi insiyatifinde diğer davalı servisinden teslim almayan ve de maldan yararlanmama tercihini yapan tarafın davacı taraf olduğu, bu nedenle davanın reddini talep etmiştir.Davalı——–vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının ayıp ihbar yükümlülüğünü yasal süresi içerisinde yerine getirmediğini, aracı satın alma tarihi 12.02.2020 ancak 8 gün içinde ayıp ihbarında bulunmadığı ve davasını da —– tarihinde açtığını, davacının satış faturasını ——- ödediğini ve seçimlik haklarından onarımı kullandığını, davacının imzalamış olduğu servis kabul formunun altında müşteri bu formu imzalayarak genel onarım şartlarını peşinen kabul etmiş sayılır ifadesi bulunduğunu, davacının aracını servise bırakarak ve bu formu imzalayarak aracının onarımını kabul ettiğini, yetkili serviste mekanik kısmından onarım gören aracın değer kaybetmesinin 2. El araç piyasasının gerçeklerine aykırı olduğu, aracın değer kaybının kazalardan kaynaklı olabileceği,—— şartlarında da bu hasarların değer kaybı dışında kaldığının kabul edildiğini, davacının aracının onarılmasına ve haber verilmesine rağmen servisten aracı almaktan imtina etmesi sebebiyle davacıya ihtarname çekilerek aracı teslim almasının istendiğini, davacının aracını servisten almamasına rağmen mahrum kalınanan sürede zarar gördüğünü ve zararının talebini isteyemeyeceğini, aracın geçmiş hasar kaydının kaza-hasarlarının bulunup bulunmadığının bilinmediğini, aracın——- geçmiş hasarlarının varsa tespitinin Mahkemeden talep ettiklerini, aracın da incelenmesini talep ederek davanın reddini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; ayıplı ürün satışı iddiasına dayalı açılan aracın misli ile değişimi, olmadığı takdirde semenin indirilmesi ve araçtan yoksun kalınan süre için aracı kullanamamaktan kaynaklı zararın ödenmesi talepli davadır.
Uyuşmazlık; davacının davalı ——-satın aldığı ———— plakalı araçta ayıp bulunup bulunmadığı, varsa niteliği, ihbarın süresinde olup olmadığı, ayıp nedeniyle davalıların davacıya kazanç kaybı borcunun bulunup bulunmadığı, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini veya semende indirim yapılıp yapılmayacağının tespitine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmış, konunun incelemesi uzmanlık gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Aracın bulunduğu yerde inceleme yapılması için ——— yazılan talimat sonucu düzenlenen —– tarihli raporda özetle; taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının, davacının davalı ——— satın aldığı—- plakalı araçta ayıp bulunduğu , aracın —- yapıp,—— çekici ile yetkili servislere çekildiği , davacının onayı olmadan motor revizyonu yapıldığı , her arızada muhtelif motor ve beyin arızaları olduğu nedeniyle gizli ayıplı olduğu, ihbarın süresinde olduğu, ayıp nedeniyle davalıların davacıya kazanç kaybı borcunun bulunduğu, bu kazanç kaybının aracın ticari olması nedeniyle , servislerde kaldığı süre olarak, 05.08.2020 ile 19.08.2020 tarihleri arasında 14 gün * 14.09.2020 tarihi ile 16.09.2020 tarihleri arasında 2 gün * 01.12.2021 04.12.2020 tarihleri arası 3 gün * 14.12.2020 tarihi ile rapor tarihi 05.08.2021 arası 231 gün olmak üzere toplamda 250 gün olarak hesaplandığı, muadili araç kirası 150,00 TL / gün olduğundan 250 Gün X 150,00 TL./gün * 37.500,00 TL kazanç kaybı bedeli hesaplandığı, taktirin Yüce Mahkememizde olmak üzere aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin uygun olacağı bildirilmiştir.
17/01/2022 tarihli heyet bilirkişi rapor içeriğine göre; davacı ——– model dizel yakıtlı araç, 12.02.2020 tarihinde davalı ——– bedelle satın alındığı, dosyaya sunulu servis belgelerine göre;
a)Aracın ilk servis kaydı 02.06.2020 tarihinde 10.372 km’deyken yağ ikazının yanması ile araç çekici ile servise gelmiş, yapılan işlemlerde “ Aracın motor yağı değiştirilmiştir.
b)Araç 19.08.2020 tarihinde çekici ile arızalı olarak ——- servise gelmiş,
Bu servis formunda Yapılması İstenenler kısmında;
•Araca 1 ay önce ——– yağ tamamlaması yapıldığı ancak aracın yağ akıttığı ve dumanlar çıktığı;
•Aracın motorunun şu an çalışmadığı;
•Araca müdahale etmeden öncesinde müşteriye bilgi verileceği belirtilmektedir.
Bu kayıtlardan aracın —– tarihinde servise geldiği zamanki arızasında aracın ——– yapılmış ve 7012,25 TL yedek parça ve sarf malzemesi 2641 TL işçilik toplam 9653,30 TL karşılığı işlem tutarı garanti kapsamında araç tamir edildiği,
Yapılan işlemlerin özelliği itibariyle aracın motorunda yağ eksiltmesi kaynaklı motor yatak sardığı,
c)Aracın bir diğer arıza ile servise gelişi 04.12.2020 tarihinde , aracın çekici ile geldiği, 15.468 km de olduğu, aracın çalışmadığı ve —— ikazı verdiğinin kayıtlı olduğu,Bu arızanın giderilmesinde aracın adblue dozajını ayarlayan program kontrol edilerek ikaz işareti düzeltildiği,
d)Aracın servise 14.12.2020 tarihinde 17.008 kmde iken geldiği aracın motor suyunda eksilme ve motor yağ kaçaklarının kontrolü talep edildiği,——– adresindeki ——- müdürlüğünde aracın incelendiği, incelem tarihinde aracın 17.017 km de olduğu,Dosyaya sunulu bilirkişi raporunda aracın 03.08.2021 tarihinde aracın bulunduğu———- yolu —— ait işyerinde incelenmiş ve aracın dava dışı —— yetkili servisinde faal olarak bekletildiği,Araç üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde aracın gizli ayıplı olduğu değerlendirilmiş, ancak hangi imalat hatasından kaynaklandığı yönünde bir tespit yapılmadığı;
Araçtaki——- arızasının, seçici indirgeme sistemi yani —— sahip olan dizel araçlarda kullanılan —– ticari isimli ve egzoz gazında bulunan——- tutularak azota indirgenmesini sağlayan sistemin bir —–adblue tankında biter ve kullanıcı tarafından tamamlanmaz ise , aracın özelliklerine bağlı olarak, aracın yakıt püskürtme sistemi otomatik olarak yakıt püskürtmeyi azaltır ve araç çekişten düşer ve izin verilen emisyon seviyelerinin aşılmasına bağlı olarak katalizör kısa sürede hasar göreceğinden bu tip araçlarda adblue tamamen bittiğinde ise sisteme zarar vermemek için motor durur ve araç çalışmaz, dolayısıyla kullanıcının aracındaki adblue seviyesini her zaman minimum seviyenin de üzerinde tutacak şekilde bu tankı dolu tutması gerektiği, dava konusu araçtaki 15.468 km de. 04.12.2020 tarihindeki aracın motorunun çalışmaması kaynaklı arızasının adblue ikazına bağlı olarak (ya ——-tankının kullanıcı tarafından doldurulmaması veya hatalı ikaz işareti false alarm) sonucu olarak sistemin koruma amaçlı olarak motoru kapaması kaynaklı olduğu ve bir açık veya gizli ayıp olmadığının değerlendirildiği,Heyet tarafından aracın diğer arıza kaydı olan aracın yağ eksiltme ve yağ yakmasına bağlı olarak aracın motor yatak sarması olduğu, araçtaki motorun çalışmaması ile sonuçlanan arızanın aracın satın alınmasından 6 ay sonra 19.08.2020 tarihinde ve aracın satın alımından 14.663 km kullanıldıktan sonra ortaya çıktığı, bir araçta sürücünün kullanımı esnasında araçta yağ eksiltme ve yağ yakmanın motor çekiş gücünde azalma, ——- dumanında renk değişimi, veya bazen araçta hararet yapma şeklinde kullanıcı tarafından aracın sürüşü sırasında fark edilebilecek emareleri olduğu, aracın hiçbir belirti göstermeden bir anda yatak sarmasının mümkün olamayacağı, sürücünün bu belirtilerin üzerinde durulmaması durumunda araç motorunda kalıcı hasarlara yol açtığı,
Aracın motorunun yağlama sisteminde, imalat kaynaklı bir arızanın ise ilk kilometrelerde hemen belli edeceği değerlendirilerek, dava konusu araçta bir açık veya gizli ayıbın varlığını ispatlayan herhangi bir tespit, belge veya incelemenin mevcut olmadığı, bu nedenle dosyaya sunulu belge ve bilgiler çerçevesinde aracın motorunda meydana gelen arızanın aracın imalat hatası kaynaklı açık veya gizli ayıbından olduğunun belirtilmesinin mümkün olmadığı;Tüketicinin korunması hakkındaki kanunun Satış sonrası hizmetler bölümü Md 58/3 uyarınca” Bir malın yetkili servis istasyonlarındaki tamir süresi, yönetmelikle belirlenen azami süreyi geçemez.” Hükmü mevcut olduğu;
İlgili yönetmeliğin, tanımlar maddesinde tariflenen azami tamir süresinin, “ Bu Yönetmeliğe ekli listede yer alan her mal grubu için tespit edilen maksimum süreleri” belirttiği, yönetmeliğin eki——-“6502 sayılı tüketicinin korunması hakkında kanun gereğince satış sonrası hizmet verilmesi zorunlu olan tüketici ürünleri listesi” ‘nde taşıtlardan binek otomobilleri ve kamyonetlerin azami servis sürelerinin 45 iş günü olarak belirtildiği,
Aynı yönetmeliğin Üretici, ithalatçı ve satıcının sorumluluğu madde 14 de” Malın garanti süresi içerisinde yetkili servis istasyonuna veya satıcıya tesliminden itibaren arızasının on iş günü içerisinde giderilememesi halinde, üretici veya ithalatçının; malın tamiri tamamlanıncaya kadar, benzer özelliklere sahip başka bir malı tüketicinin kullanımına tahsis etmesi zorunludur. Benzer özelliklere sahip başka bir malın tüketici tarafından istenmemesi halinde üretici veya ithalatçılar bu yükümlülükten kurtulur. Buna ilişkin ispat yükümlülüğü üretici veya ithalatçıya aittir.” denildiği,Dosyaya sunulu bilirkişi raporunda ise aracın servise teslim ve serviste kalış tüm sürelerinin ikame araç bedeli hesabında kullanılmasının yönetmeliğin ilgili bu maddelerinde belirtilen 10 iş günü içinde giderilen arızalarda ikame araç sağlanma mecburiyetinin olmaması sebebiyle heyetimiz tarafından isabetsiz bulunduğu;
Davalı servis tarafından davacıya ikame bir araç temin edildiği veya teklif edildiği yönünde bir belgeye dosyada rastlanmadığı,Bu durumda aracın motor arızası kaynaklı servise geldiği 05.08.2020 tarihinden itibaren 10 iş günü sonra yani 16.08.2020 tarihinden aracın tamirinin tamamlandığının ve teslim alınmasının ihtar edildiği 07.09.2020 tarihine kadar geçen 22 günlük sürede 250 TL/gün birim eşdeğer araç kiralama bedeli ile davacının 22gün x 250 = 5500,00 TL ikame araç bedelini talep edebileceği,Aracın 14.12.2020 tarihinde tekrar servise bırakıldıktan sonra tamir edildiği ancak 03.08.2021tarihinde bilirkişi incelemesi esnasında çalışır durumda olduğu belirtilen ancak davacı tarafından halen servisten alınmadığı anlaşılan araç için eşdeğer bir araç temini konusunda yönetmelikte bir madde olmadığı, bu hususun ——– takdirinde olacağı;Davacının kazanç kaybı talebine yönelik olarak aracın arızası kaynaklı olarak davacının kazanç kaybına uğradığını ispatlar herhangi bir belge ve bilgi olmadığından heyetimizin bu talebi değerlendirmesinin mümkün olmadığı; bu hususun da Sayın mahkemenin takdirinde olduğu, dava konusu araçta bir açık veya gizli ayıbın varlığını ispatlayan herhangi bir tespit, belge veya incelemenin mevcut olmadığı, bu nedenle dosyaya sunulu belge ve bilgiler çerçevesinde aracın motorunda meydana gelen arızanın aracın imalat hatası kaynaklı açık veya gizli ayıbından olduğunun belirtilmesinin mümkün olmadığı;Davacının ——– ikame araç bedelini talep edebileceği,Aracın 14.12.2020 tarihinde tekrar servise bırakıldıktan sonra tamir edildiği ancak 03.08.2021 tarihli bilirkişi incelemesi esnasında çalışır durumda olduğu belirtilen ancak davacı tarafından halen servisten alınmadığı anlaşılan araç için eşdeğer bir araç temini konusunda davalı firmanın sorumlu olduğu yönünde yönetmelikte bir madde olmadığı, bu hususun —— takdirinde olacağı;Davacının kazanç kaybı talebine yönelik olarak aracın arızası kaynaklı olarak davacının kazanç kaybına uğradığını ispatlar herhangi bir belge ve bilgi olmadığından heyetimizin bu talebi değerlendirmesinin mümkün olmadığı; bu hususun da Sayın mahkemenin takdirinde olduğu bildirilmiştir.Rapora itirazlar üzerine 21/07/2022 tarihli dilekçe ekinde ek rapor sunulmuştur.a. Genel olarakTBK madde 227″ Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.
2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme.
3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.
4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.
Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.
Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir.
Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.
Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir.” hükmüne amirdir.
Tüm dosya kapsamı ve denetime elverişli hükme esas alınan bilirkişi rapor içeriklerine göre; davacının 12/02/2020 tarihinde —– model ——— araç satın aldığı, araçta araç içinin duman olması ve yağ eksiltme şeklinde bir kısım arızaların ortaya çıkması üzerine yetkili servise götürüldüğü, hükme esas alınan heyet raporunda dava konusu araçta bir açık veya gizli ayıbın varlığını ispatlayan herhangi bir tespit, belge veya incelemenin mevcut olmadığı, bu nedenle dosyaya sunulu belge ve bilgiler çerçevesinde aracın motorunda meydana gelen arızanın aracın imalat hatası kaynaklı açık veya gizli ayıbından olduğunun belirtilmesinin mümkün olmadığı tespitlerine yer verildiği, bu hali ile ayıpsız misli ile değişim hakkının kullanılmasının koşullarının oluşmadığı, aracın serviste kaldığı süre boyunca başka araç kiralamak zorunda kalındığından bahisle zararın tazmininin talep edildiği, ancak tacir olan taraflar arasında ticari nitelikte sözleşme yapıldığı bu haliyle uyuşmazlığın çözümünde —— dayanılarak hazırlanan —– Yönetmeliği hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığı, taraflar tacir olup uyuşmazlığın ———- ayıbın varlığından söz edilememesi ve —- davacı açısından uygulanma imkanı olmadığından davacının davasının reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90 TL karar harcından başlangıçta alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile 125,50 TL kalan harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
7-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya kendilerine en yakın Asliye Ticaret mahkemesine verecekleri dilekçe ile —— Adliye Mahkemesinde istinaf yoluna gidebilecekleri uyarısıda yapılmak suretiyle açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/02/2023