Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/463 E. 2022/230 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/463 Esas
KARAR NO: 2022/230
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 08/10/2020
KARAR TARİHİ: 08/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Tarafların ticari ilişki içerisinde bulunan iki ticaret şirketi olduğunu, davacı şirket tarafından davalı şirkete düzenlenen —–numaralı faturalardan dolayı davalıdan cari hesap alacağının bulunduğunu, alacak miktarının —olduğunu, davacı şirket tarafından söz konusu faturalardan kaynaklı cari hesap alacağı ile ilgili olarak—– Esas sayılı icra dosyasıyla takip başlatıldığını, davalı şirketin itirazı üzerine takibin durduğunu, davalı şirketin itirazında haksız olduğunu,” beyan edip, davalının itirazının iptalini, takibin devamını, —- alacağın ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsilini, haksız ve kötü niyetli itirazından dolayı alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, masraf ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “Davalı şirketin yurt dışında inşaat gerçekleştiren ana yüklenici konumunda bir şirket olduğunu, davacı şirketin ise davalı şirkete ürün tedariki ve hizmeti sunan bir şirket olduğunu, davalı şirketin —- yürüttüğü proje kapsamında davacıdan arıtma makinası satın aldığını, makinanın davacı tarafından kurulumunun yapıldığını, ——- temsilcisi bulunduğunu ve ürünlerin kurulumu ve servisi özel uzmanlık gerektirdiğinden bu hizmetin ancak davacı tarafından karşılanabileceğini, arıtma makinasının davacı tarafından kurulumunun yapılıp devreye alınmasından bir süre sonra kurulumun yanlış yere yapıldığının anlaşıldığını ve ilgili makinanın devre dışı kaldığını, bunun üzerine davalı şirketin davacı ile iletişime geçerek davacı tarafından yedek parça ve hizmet sağlanması konusunda anlaşıldığını, bu işin ancak davacı şirketin personeli tarafından yapılabileceğini, taraflar arasındaki sözlü anlaşma üzerine ilgili yedek parçalar davacıdan -kullanılmayacak olanları iade edilmek koşuluyla- fazlasıyla temin edilmiş ve müvekkil tarafından —— ihracının yapıldığını, bu konuda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığını ancak davacı şirketin edimi sadece yedek parçaların temininin olmadığını arıtma makinasının sorunsuz bir şekilde çalışmasının sağlanması olduğunu, davacı tarafından ısrarla hizmetin verilmesi talep edilmesini ve hizmet talep edildiği tarihlerde müvekkil şirketin sahibi ve tek yetkilisi —– olmasına ayrıca henüz Covid-19 Pandemisi ilan edilmemesine rağmen davacı şirket tarafından Covid-19 gerekçe gösterilerek teknik personelin ——– gönderilmesinin mümkün olmadığından bahisle hizmetin verilmediğini, bu hali ile davacı şirketin davalı ile arasındaki anlaşmanın şartlarını yerine getirmemiş ve müvekkilin mağduriyetine sebep olmasına rağmen kötüniyetli bir şekilde yedek parçalar için kestiği faturadan kaynaklı alacağını talep ettiğini, takibine konu edilen bedel sadece iade edilmek koşulu ile fazlasıyla alınan yedek parçaların bedelinin olmadığını, değil ilgili yedek parçalar ve hizmetin toplam bedeli olup muaccel hale gelmesi ancak ve ancak arıtma makinasının sorunsuz çalışmasını sağlayacak hizmetin verilmesinden sonra gerçekleşeceğini,” beyan edip haksız ve mesnetsiz davanın reddini, davacı aleyhinde %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
İncelenen tüm dosya kapsamında; Davacı vekilinin —— tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiğini bildirdiği, davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat etme yetkisinin bulunduğu , ayrıca karşı tarafla herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığının bildirdiği görüldü.
Davadan feragat HMK mad. 307. uyarınca davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Feragat dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragatın hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. HMK md. 311 uyarınca feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Bu doğrultuda davacı vekilinin mahkememizde açılan davadan feragat ettiği anlaşılmakla açılan davanın feragat nedeniyle reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşagıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 80,70 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 273,05 TL harçtan mahsubu kalan 192,35 TL’nin talep halinde karar kesinleşince davacıya iadesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
3-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren kesin olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/03/2022