Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/459 E. 2023/608 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/459
KARAR NO : 2023/608

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/10/2020
KARAR TARİHİ : 11/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı—hiçbir malvarlığı ve geliri olmadığını, bu hususta ceza infaz kurumuna girmeden önceki son ikâmetgahı olan—Mahallesi Muhtarlığı’ndan verilmiş fakirlik kağıdını gönderdiklerini, davacı müvekkilin dava giderlerini ve yargı harçlarını karşılayabilecek maddi olanağı bulunmadığını, bu nedenle HMK’nın 335/1-a,b ve c bendlerinde sayılan adli yardıma hükmedilmesini, davalı tarafından davacının keşide etmediği sahte imzalı senetle —. İcra Müdürlüğü — esas sayılı dosyasından kambiyo senedine mahsus icra takibi başlatıldığını, davacı süresinde imzaya itiraz etmiş ancak dava takip prosedürünü bilmediğinden dosyayı takipsiz bıraktığını, — İcra Hukuk Mahkemesi’nin —-Sayılı dosyasından davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, icra dosyası ve senet aslı bu dosya arasında olduğunu, davalı alacaklı davacıdan intikam almak amacıyla sahte imzalı senet düzenlediğini, davacı aleyhine haciz işlemi uyguladığını, davalının bu işlemleri müvekkilin abisine, abisinin eşine, anneannesine de uygulandığını, ancak bu takiplerde de dayanak senetlerin imzalarının sahte olduğunu, davalı alacaklı senet lehdarı olduğundan takibe kontrol etmekle yükümlü olduğunu, müvekkilinin dolandırıcılık suçundan mahkum edilmesi bu kuralı ortadan kaldırmadığını, davalı taraf müvekkilden intikam almak, çabucak ihtiyati haciz kararı alıp mal varlığını sorgulayabilmek için sahte senet düzenlediğini, bu nedenle davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerekli olduğunu, Yargıtay— H.D. —–sayılı ve 05/04/2017 tarihli içtihadında “Somut olayda, dava 09.07.2013 tarihinde açılmış olduğunu, uyuşmazlık temelde kambiyo senedinden kaynaklandığını, bu sebeple TTK.’nun 4. ve 5. maddeleri uyarınca uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olması sebebiyle dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine kararı verilmesi gerekirken, davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.” denilerek görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu işaret edildiğini, müvekkilinin adına sahte imzalı senet tanzim ederek veya ettirerek icra takibine girişen davalı aleyhine, senetten dolayı borçlu olmadığının tespitini talep ettiğini, davacı kısıtlının maddi durumunun imkân vermemesi nedeniyle adli yardım talebinin kabulüne, davacı —-sahte imzalı bonodan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalının alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahküm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının müvekkil hakkında açtığı menfi tespit davası yazılı gerekçelerle hukuki dayanaktan yoksun, haksız ve kötüniyetli olup, usul ve yasaya aykırı davanın reddini talep ettiklerini, öncelikle dava konusu senet davacı ve kardeşi —–tarafından müvekkiline verildiğini, ancak sonraki aşamalarda müvekkilini dolandırdıkları anlaşılan davacı ve kardeşi hakkında — Ağır Ceza Mahkemesinin—-esas sayılı dosyasında kamu davası açıldığını, Mahkeme dosyasına sunulan bilirkişi raporlarında şahısların müvekkili yaklaşık 3.000.000 TL dolandırdığı tespit edildiğini, davacı ve ağabeyi ile diğer sanıklar çeşitli cezalarla cezalandırıldığını, bu nedenle kısıtlı hale gelen davacıya vasi olarak annesinin atandığını, dolandırıcılıktan mahkum olan davacı, senedin sahteliği ile ilgili bu güne kadar yaklaşık 3 yıl geçmesine rağmen müvekkil hakkında bir şikayette bulunmadığını, çünkü senetleri kendisinin ve ağabeyinin verdiğini gayet iyi bildiğini, ancak müvekkilin kendilerine güvenip, imzayı huzurda almadığı için dolandırıldığı gibi ayrıca bu konuda da yanıltılmış olabileceğini, davacı hakkında önce —-Asliye Ticaret Mahkemesinin —-sayılı dosyasında ihtiyati haciz kararı alındığını, söz konusu karar—-. İcra Müdürlüğünün —- Sayılı dosyasında 22.06.2017 tarihinde 50.000 TL’lik senet yönünden icra takibi yapıldığını, davacının itiraz etmediği için kesinleşmiş ihtiyati haciz masraflarını dahi menfi tespit davasına konusu yapması hukuka aykırı olduğunu, borçlu olan davacı —-. İcra Hukuk Mahkemesinin —- sayılı dosyasında imzaya ve borca itiraz ettiğini, ancak onu da takipsiz bıraktığını, Mahkeme 14.11.2018 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, davacının menfi tespit davası açmasında hukuki bir yararı bulunmayıp, ayrıca davasının zamanaşımına uğradığını, kanunu bilmemek mazeret sayılmaz ilkesine aykırı şekilde prosedürü bilmediğini iddia eden davacının beyanının bir hukuki değeri olmadığını, davacının intikam iddiası gülünç olup, söz konusu senedi ödememesi üzerinde yasal yollara müracaat edildiğini, hatta davacı hakkında kendisine gönderilen 80.000 TL’lik havalenin iadesi için—-. İcra Müdürlüğünün—-Sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davacının ağabeyi ile birlikte imzalayarak müvekkile verdiği 285.000 TL’lik senet bedelinin tahsili için —- İcra Müdürlüğünün—-Sayılı dosyasında da icra takibi yapıldığını, davacının dava konusu ile ilgisi olmayan gayrı samimi beyanlarının, hukuki bir yanı olmadığı gibi ahlaki ve vicdani bir tarafı da bulunmadığını, müvekkilin güvenini kötüye kullanarak 3 yıl önce ağabeyi ile birlikte yaklaşık 3.000.000 TL dolandıran ve bu sebeple mahkum olan davacının 50.000 TL’lik senet için müvekkili kötüniyetli olarak değerlendirmesi büyük bir çelişki olduğunu, ağabeyi —-ile birlikte senedi tanzim ederek müvekkile gönderttiğini, dava konusu senedi—–müvekkile teslim ettiğini, davacının borçlu olduğu tek icra dosyası dava konusu yaptığı senet olmadığını, bu nedenle haksız ve kötüniyetli davacının %20’den aşağı olmamak üzere tazminatına mahkumiyetini talep ettiğini, senetteki imzanın davacıya ait olmadığı ortaya çıkarsa suç duyurusunda bulunacaklarını, menfi tespit davasının açılmasında hukuki yararı bulunmayan ve dava açma hakkı zamanaşımına uğrayan davacının davasının usul ve yasaya aykırı olması sebebiyle davanın reddine, davacının haksız ve kötüniyetli olması sebebiyle % 20’den aşağı olmamak üzere tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, kambiyo senedinden kaynaklı imza aidiyeti olmadığından menfi tespit istemine ilişkindir. —- İcra Dairesinin —-esas sayılı dosyası celp edilmiş, incelenmesinde; davacının borçlu, davalının alacaklı, takip dayanağının, düzenleyeni davacı …, lehtarı davalı … olan, 02/05/2017 düzenleme tarihli, 15/05/2017 vade tarihli, 50.000,00 TL bedelli senet olarak gösterildiği, 50.000,00 TLBono, 468,49 TLİşlemiş Faiz (Yasal Faiz),100,00 TLBono Komisyonu ve 440,00 TLİhtiyati Haciz Tutarı olmak üzere toplam 51.008,49 TL üzerinden başlatılan kambiyo senetlerine mahsus icra takibi olduğu anlaşılmıştır.
Taraf teşkili sağlanmış, taraf delilleri celp edilmiş, uyuşmazlığın çözümü bilirkişi incelemesi gerektirdiğinden rapor aldırılmıştır.
—– 13/03/2023 tarihli raporu ile; alacaklısı …, borçlusu … olan, 02/05/2017 düzenlenme, 15/05/2017 ödeme tarihli, 50.000 TL bedelli senetteki düzenleyen imzası yönünden; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından yapılan incelemede; inceleme konusu senette atılı borçlu imzaları ile .— mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği kanaati bildirilmiştir.

Tüm dosya kapsamı ve denetime elverişli bilirkişi rapor içeriklerine göre; davacının, davalının —İcra Dairesinin—– esas sayılı dosyasına konu ettiği, düzenleyeni davacı …, lehtarı davalı … olan, 02/05/2017 düzenleme tarihli, 15/05/2017 vade tarihli, 50.000,00 TL bedelli senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti için eldeki davayı açtığı, senet aslı üzerinde yapılan inceleme neticesinde düzenleyen imzasının davacının mukayese imzaları ile senetteki düzenleyen imzası arasında ilgi ve irtibat tespit edilmediği, bu kapsamda davacının takip konusu yapılan senetten dolayı borçlu bulunmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilerek hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE; —- İcra Dairesinin—- esas sayılı dosyasına konu ettiği, düzenleyeni davacı …, lehtarı davalı … olan, 02/05/2017 düzenleme tarihli, 15/05/2017 vade tarihli, 50.000,00 TL bedelli senetten dolayı davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2- Davacının kötüniyet tazminatı talebinin ispatlanamadığından reddine,
3-Alınması gerekli karar harcı 3.484,38 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 19,30 TL ilk dava masrafının davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Suç üstü ödeneğinden karşılanan toplam 3.188,00 TL 2 adet —– fatura bedeli, 50,00 TL posta masrafının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Dosya arasında bulunan —- İcra Dairesinin —-esas sayılı dosyasının iadesine,
9- Mahkememiz dosyası ile bağlantısı olmayan —-İcra Dairesinin —- esas sayılı dosyasına konu olduğu bildirilen ve bu şekilde —-İcra Hukuk Mahkemesince —- esas sayılı dosyalarından gönderilen ve Mahkememiz kasasında bulunan alacaklısı …, borçlusu —-olan, 02/01/2017 düzenlenme, 15/04/2017 ödeme tarihli, 220.000 TL bedelli senet aslının —-. İcra Dairesinin —-esas sayılı dosyasına gönderilmesine,
10- Karar kesinleştiğinde Mahkeme kasasında bulunan evrak asıllarının ilgili birimlere iadesine,
11-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.