Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/443 E. 2023/418 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/443 Esas
KARAR NO : 2023/418

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/10/2020
KARAR TARİHİ : 16/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket lehine keşide edilen —— no.lu çeke istinaden davalı/borçlunun vade farkı borcu bulunduğunu 7.02.2020 tarihinde söz konusu borca ilişkin fatura tanzim edildiğini, davalının faturayı ödemediğini bu nedenle müvekkilinin —-. İcra Müdürlüğünün ——- Esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, davalının haksız olarak borca itiraz ettiğini beyan ederek itirazın iptaline takibin devamına davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; takipte yetkili icra dairesinin ——- İcra Daireleri olduğunu, takibe dayanak belgenin müvekkili tarafından süresinde iade edildiğini ayrıca davacının sözleşmedeki çekleri ibraz ettiğine ve süresinde tahsil edemediğine ilişkin olarak tek bir delil dahi sunmadığını beyan ederek davanın reddine davalının %20’den az olamamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
——. İcra Müdürlüğünün ——- Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır. İncelemesinde; davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine 05/03/2020 tarihinde 3.790,10 TL asıl alacak, 38,55 TL işlenmiş faiz olmak üzere toplam 3.828,65 TL alacak üzerinden takip başlattığı ödeme emrinin borçluya 17/03/2020 tarihinde tebliğ olduğu borçlunun 21/03/2020 tarihinde borca itiraz ettiği takibin durduğu itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşıldı.
Davalı şirket merkezinin——olması nedeniyle ilgili ticaret mahkemesine talimat yazılarak dosyanın davalı yanın ticari defterlerini incelemek üzere mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmesi istenilmiş ancak davalı yan defterlerini sunmadığından inceleme yapılamamıştır.Dosya davacı yanın defterlerini inceleme üzere mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi hazırlamış olduğu raporda özetle; davacı defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu, davayı konu faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğunu taraflar arasında düzenlenen 03.10.2019 tarihli satış sözleşmesinde belirtilen 40.000,00 Euro+KDV = 47.200,00 Euro bedelli jeneratörün teslim edildiğini, teslim edilen ürüne ilişkin davalı yanca Türk Lirası cinsinden yapılan ödemeye ilişkin vade farkı faturası düzenlendiğini, taraflar arasında sözleşmenin 6.Maddesinde ödemede gecikilmesi durumunda ayrıca ihtara gerek kalmadan yabancı para alacakları için aylık % 4,TL, alacaklar için aylık % 10 akdi temerrüt faizi tahakkuk ettirileceği hususunda anlaştıklarını anlaşma kapsamında davacının dava takip itibarıyla 3.790,10 TL alacaklı olduğunu beyan etmiştir.

Dava faturadan kaynaklanan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık —–İcra Müdürlüğünün ——- Esas sayılı takibine yapılan itirazın haklı olup olmadığı bu doğrultuda davacının takibe konu vade farkı faturasından kaynaklı alacaklı olup olmadığı noktalarında toplanmıştır.İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.Tüm dosya kapsamı ve yasal deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 03/10/2019 tarihli sözleşmenin imzalandığı, sözleşme gereğince 40.000 EURO ve kdv olmak üzere toplam 47.200 EURO karşılığında davacının davalıya jeneratör satışı yapacağı hususunda anlaştıkları sabittir. Sözleşme konu malın davalıya teslim edildiğine ilişkin taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır kaldı ki davalı yanın bu yönde bir itirazı olmamıştır, keza aynı şekilde bedelin ödendiği noktasında da uyuşmazlık bulunmaktadır. Uyuşmazlık —— no.lu çeke istinaden davacının vade farkı talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Taraflar arasındaki sözleşmenin 6.maddesine göre; ödemede gecikilmesi durumunda ayrıca ihtara gerek kalmadan yabancı para alacaklar için aylık %4, TL alacakları için aylık %10 akdi temerrüt faizi tahakkuk ettirilecektir. İş bu madde kapsamında davacının vade farkı talep edebileceği alınan bilirkişi kapsamında vade farkının 3.790,10 TL olduğu davacının iş bu vade farkını talep edebileceği kanaatine varılmıştır.İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. (Yargıtay —–.HD ——Bu kapsamda somut olayda, alacağın likit olduğu ve diğer icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi şartları gerçekleştiği anlaşılmakla, hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalının—– İcra Müdürlüğünün ——Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin aynen devamına
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 261,54 TL karar ve ilam harcından 54,40 TL peşin harcının mahsubu ile bakiye 207,14 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.828,65 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvuru harcı ve 54,40 TL peşin harcı toplamı:108,80 TL ile aşağıda dökümü yazılı 1.050,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
8-Dava şartı arabuluculuk kapsamında arabulucu —–Sicil no——) Hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan 6831 sayılı Kanun’a göre yargılama gideri olarak tahsili için Hazine’ye müzekkere yazılmasına,Gerekçeli mahkeme kararının taraflara bilahare tebliğ edilmek üzere miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.