Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/428 E. 2021/1313 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/428 Esas
KARAR NO: 2021/1313
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 25/09/2020
KARAR TARİHİ: 07/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete ait —– tarihleri arasında ücret ödenmeden geçildiğini, davalının geçiş yapmadığı savunması bulunmadığını, ihlalli geçiş tarihinden itibaren — gün içerisinde geçiş ücretinin ödenmediğini, geçiş ücret ve dört katı ceza tutarının tahsili için davalı aleyhine—– dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ederek durdurduğunu belirtmiş; takibe itirazın iptaline ve takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının kayıtlı adresinin — olduğunu, icra takibinin—- yargı çevresinde başlatılması gerektiğini, davacının dayandığı kanun maddelerinin—- olduğunu belirtmiş; ayrıntılı açıklamalar kapsamında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; davalıya ait aracın, davacının işleticisi olduğu ücretli yoldan, ücret ödemeden geçiş yaptığından bahisle, davacı tarafından düzenlenen cezalı geçişe ilişkin ihbarnameden dolayı davacının başlatmış olduğu icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının işletmekte olduğu —- araç ile ihlalli geçiş yapılıp yapılmadığı, geçiş anında davalının —- hesabında yeterli bakiye bulunup bulunmadığı, tahakkuk ettirilen geçiş cezasının haklı olup olmadığı, haklı ise hangi miktarda geçiş cezası tahakkuk ettirilmesi gerektiği, bu itibarla —- icra takibine yapılan itirazın haklı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
—-takip dosyası içeriğine göre; — tarihinde başlatılan takibin alacaklısının davacı —- tutarındaki alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla icra takibi yapıldığı, örnek no:7 ödeme emrinin borçluya — tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilince verilen —- havale tarihli itiraz dilekçesinde borca ve yetkiye itiraz edildiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu, işbu davanın hak düşürücü sürede açıldığı görülmüştür.
Somut olayda, işletmesi davacıya ait —-kullanılmasından kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan takipte; yetkili icra dairesi İİK’nın 50. maddesinin yollamasıyla HMK’nun 6. maddesi uyarınca davalının yerleşim yerinin bulunduğu — İcra Daireleri, TBK’nın 89. maddesi uyarınca davacının yerleşim yerinin bulunduğu —- İcra Daireleri ile taraflar arasında sözleşme ilişkisi kurulduğu gözetilerek HMK 10. maddesi uyarınca sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin bulunduğu icra dairesidir. Sözleşmenin ifa yeri davacının hizmet aldığı —– bulunduğu yargı çevresidir. Bu itibarla davacı, seçimlik haklarından TBK’nın 89. maddesi uyarınca kendi yerleşim yerinin bulunduğu —- ilçesinin yargı alanındaki —– İcra Dairesi’nde usulüne uygun takip başlattığından, davalının icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazı yerinde değildir.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
—- tarihinde davalı adına kayıtlı olduğu görülmüştür.
—–ait cezalı geçişlerinin mevcut olduğu görülmüştür.
—-ürünü bulunmadığı görülmüştür.
Bilirkişi—- tarihli rapora göre; dava konusu aracın —kez ihlalli geçiş yaptığı,——– bulunmadığı, — içerisinde geçiş ücretinin ödenmemesi halinde ihlalli geçiş cezası yansıtıldığı, — bulunduğuna veya ödeme yapıldığına dair belge sunulmadığı, davalı şirketin ihlalli geçişlerden kaynaklı —— ceza bedeli alacağı olduğu mütalaa edilmiştir.
Davanın dayanağını oluşturan —-sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza genel hükümlere göre tahsil edilir. —düzenlenmişken —- şeklinde değiştirilmiştir. —— ilave edilmiştir.
—— maddesi ile değişiklik yapılan —- numaralı fıkrasında, geçiş ücreti ödenmeden geçiş yapılması hâlinde ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere bu maddenin —- numaralı fıkralarında belirtilen cezaların uygulanmayacağı öngörülmektedir.
——numaralı fıkrasının birinci cümlesi incelenmiştir. İşletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarında, işletici şirketlerce işletme hakkının bir uzantısı olarak kontrolsüz geçişlerde takdir edildiği anlaşılan, geçiş ücretiyle doğrudan bağlantılı bulunduğu, işletme gelirleriyle irtibatlı olduğu ve işletme gelirleri üzerinde etki ve sonuç yarattığı değerlendirilen itiraz konusu kuraldaki cezanın, klasik anlamda idari yaptırım niteliğindeki idari para cezalarından farklı, idare hukuku alanından ziyade özel hukuk alanına yaklaşan, kendine özgü—–bir niteliğe sahip olduğu gerekçesi ile kuralın anayasaya aykırı olmadığı tespit edilerek anayasaya aykırılık başvurusu reddedilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama sonunda; davalı şirkete ait—- aracın davacının işletmekte olduğu otoyoldan ihlalli geçiş yaptığı, ihlalli geçişe ilişkin görüntülerin dosyaya sunulduğu, ihlalli geçiş listesinde belirtilen geçiş ücretinin —- sisteminin kullanılmasının gerekli olduğu, otoyolu kullanan tarafın — bakiyesini yeterli tutmakla en azından geçişten itibaren — gün içinde bakiyesini yeterli hale getirmekle yükümlü olduğu, —- kullanmayan malikin zaten ödeme yapmadan geçiş yaptığının bilincinde olduğu ve bu halde de—gün içinde geçiş bedelinin ödenmesi gerektiği, aksi halde — bakiyesinin yeterli olmaması ve en azından —- dahil olmayanların nakit ödeme yapmamaları halinde ceza bedelinin tahsil koşullarının oluşacağı, ceza bedelinin tahsili için ihlalli geçiş bildirimi düzenlenmesinin veya tebliğinin zorunlu olmadığı, anılan—– uygulanması gerektiği, Kanun’un açık hükmü karşısında ihlalli geçiş nedeniyle oluşan alacağın davalı araç malikinden talep edilmesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı, alacağın likit ve belirlenebilir olduğu—– anlaşıldığından; aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulüne;
—– sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari avans faizi uygulanmasına,
Kabul edilen —– icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 525,24 TL karar ve ilam harcından 92,86 TL peşin harcın mahsubuna, bakiye 432,38 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvuru harcı, 7,80 TL vekalet harcı ve 92,86 TL peşin harç toplamı:155,06 TL ile 567,30 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafa gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
7-Dava şartı arabuluculuk kapsamında arabulucu —— yargılama gideri olarak tahsili için——- müzekkere yazılmasına,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle —— Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 07/12/2021