Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/424 E. 2021/1158 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/424 Esas
KARAR NO: 2021/1158
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 24/09/2020
KARAR TARİHİ: 02/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekilinin —- tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki kurulduğunu, davacı şirket tarafından gönderilen mal ve hizmetlerin karşılığı olarak davacı şirket—– olduğunu, davalı şirket ile irtibata geçilerek ödeme talebinde bulunulduğu, davalı şirketin tarafından yine de ödeme yapılmadığı, bu nedenle davalı şirket hakkında ——-sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, ancak davalı şirket tarafından icra takibinde yer alan borca itiraz edildiğini, davacı şirket davalı şirketin yaptığı tüm itirazlarının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ettiğini, Davacı şirket tarafından düzenlenen faturalardaki edimin yerine getirildiğini ve borçluya söz konusu malların teslim edildiğini, Davacı şirketin muhasebe kayıtlarında davalı şirketin takip tarihi itibarı ile vadesi dolan faturalardan kaynaklı — borçlu bulunduğunu tespit ettiğini , davacı şirketin —- dosya numaralı başvurusunun anlaşamama tutanağı ile sonuçlandığını belirterek davanın kabulüne, davalı şirketin ——– dosyasına vaki itirazının iptaline, takibin devamına, takibe haksız yere itiraz eden borçlunun asıl alacağın % 20 ‘sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin— tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket———-dosyası ile icra takibi başlatıldığını, yapılan takibin haksız ve mesnetsiz olduğundan
borca itiraz edildiğini, davacı şirketin açmış olduğu davanın haksız yere olduğunu ve davanın reddinin gerektiğini, davacı şirket ile davalı şirket arasında sözleşme ilişkisi olduğunu, davacı şirketin sözleşmede yazan ürünleri teslim etmeyi, buna karşılık davalı şirketinde bedeli davacıya ödemeyi taahhüt ettiğini fakat davacı şirket ürünleri aylar süren bir süreçte sürekli yanlış ve hatalı getirip geri götürüp tekrar başka ürünlerin parça parça olmak üzere sayısız seferde getirildiğini, bu şekilde gelip giden ürünlerin sevkiyat takibinin yapılabilmesinin imkansızlaştığını, davalı şirketin, dava konusu ürünler için bir satın alma talebinin olmadığını, ürünlerin adrese teslim edilmesi konusunda da kendilerinden alınan bir onayın olmadığını, sözleşmede olan ürünlerin teslim alınması durumundaki tüm irsaliyelerde davalı şirket yetkilisince imzalandığı, dava konusu olan ve teslim edildiği iddia edilen ürünlerin sevk irsaliyelerinde davalı şirketin teslim alma imzasının olmadığını, buna rağmen davacı şirketin bu ürünlere fatura düzenlediğini, düzenlenen faturaların davalı şirkete teslim edilmediğini, davalı şirketin bu süreç içerisinde tüm ürünlerin eksiksiz şekilde teslim edilmesini beklediğini ve en son fatura kesildikten sonra tüm fatura ve irsaliyeleri sözleşme ile karşılaştırdığını, davacı şirketin sözleşmeye aykırı olarak fazla fatura düzenlemiş olduğunun fark edildiğini, fazla düzenlenen faturalara iade faturası düzenlendiğini, davacı şirketin sözleşme ilişkisine aykırı düzenlemiş olduğu faturayı davalı şirketin hatalı olarak defterine işlemiş olmasının davacı şirketin faturada belirtilen ürünleri satıp teslim etmiş olduğu anlamına gelmeyeceğini, ispat yükünün davacı şirkette olduğunu, davacı şirket tarafından kesin bir delil sunulmadığı takdirde haksız yere huzurda açılan davanın reddi ile icra takibinin iptalinin gerektiğini, davalı şirket, davacı şirket ile aralarındaki ticari ilişkiye olan güveni sebebiyle yasal yola başvurmadığını fazla kesilen hatalı faturaların düzeltilmesini talep ettiğini ve bu talebin davacı şirket tarafından kabul edildiğini belirterek davacı şirket tarafından tamamen haksız ve mesnetsiz olarak hukuka aykırı şekilde açılmış olan huzurdaki davanın reddine, yine hukuka aykırı şekilde başlatılmış olan ilgili icra takibindeki itirazımızın devamına ve ilgili takibin iptaline, tüm yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLER:
—– sayılı icra dosyasının celp edildiği ve dosyamız arasına konulduğu, Dosya alanında uzman mali müşavir bilirkişisi —— tevdii edilerek bilirkişi raporunun alındığı ve raporun dosyamız arasına konulduğu görüldü.
HUKUKİ DEĞERLENDERME VE GEREKÇE:
Dava, cari hesaba dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olup, İİK.’ nun 67 ve devamı maddelerine dayanmaktadır.
Davaya konu —- esas sayılı takip dosyasının celp olunarak yapılan incelenmesinde ; davacı tarafından davalı aleyhine toplam —- alacağın haciz yoluyla tahsili için icra takibi başlatıldığı, davalının davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek itiraz ettiği, icra takibinin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış olup dosya kapsamında inceleme yapılabilmesi adına dosyanın bir mali müşavir bilirkişiye tevdii sağlanmış olup bilirkişi raporu dosyaya kazandırılmıştır.
Yapılan yargılama ve incelemede tarafların ticari defter ve kayıtlarının bilirkişiye incelemek üzere sunduğu ve her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelendiği anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamı taraf ticari defter ve kayıtları ve vergi dairesi yazıları bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davacının kendi ticari defter ve kayıtlarına göre davalıdan takip tarihi itibariyle —- alacaklı olarak göründüğü davalının ise kendi ticari defter ve kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davacıya — borçlu olarak göründüğü anlaşılmıştır. Ancak davalı tarafça davadan önce fakat takipten sonra davacı tarafa —- bedelli iade faturası keşide edilmiş akabinde davacı taraftan alacaklı konuma geçildiği görülmüştür. Davacı tarafın yükümlülüğü alacağına konu olan fatura konusu malların davalıya teslim edildiğinin ispatlanması gerekmektedir. Bu noktada davacının sunduğu —– teslim belgelerine göre davalıya satılan malların —tarihinde davalı çalışanı—– teslim edildiği ve teslim olgusunun ispatlandığı anlaşılmıştır. Diğer yandan her ne kadar eldeki davada uyuşmazlık takip tarihi itibariyle olan alacak borç durumu olsa da açıklanmasında fayda görülen bir diğer husus davalının keşide ettiği iade faturalarıdır. Bu noktada davalı tarafından takip tarihinden sonra keşide edilen iade faturalarının davacıya iadeli taahhütlü mektup yolu ile gönderildiği ve teslimin gerçekleştiği görülmüştür ancak davalı tarafça uhdesinde bulunduğu mahkememizce kabul olunan malların da davalıya teslim edildiğine dair dosyada bir delil bulunmamaktadır. Zira tek başına fatura kesmek mal teslimini nasıl ispatlamaya yeterli görülmüyor ve alacak hakkı doğurmuyorsa tek başına iade faturası kesmek te bu malların iade edildiği ve uhdesinde bulunmadığına dair ispatlamaya yeterli görülmemelidir. Bu nedenle davalının keşide ettiği iade faturalarına itibar edilmemiştir.
İzah olunan gerekçeler ile davacının davasının sübut bulduğu anlaşıldığından davanın kabulü ile — takip dosyasında; davalının—- alacağa yönelik itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden aynen devamnına, alacağın likit niteliği göz önünde bulundurularak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1-Davanın kabulü ile;
——-üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden aynen devamına,
2-Davacı lehine hükmedilen tutarın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafça yapılmış —-masraf olmak üzere toplam —- yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan maktu 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Alınması gereken 1.642,51 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 290,41 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.352,10 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından sarfı yapılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
7-Davadan önce gidilen arabulucukta devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
Dair; gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne ve davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/11/2021