Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/421 E. 2020/716 K. 16.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/502 Esas
KARAR NO : 2020/720

DAVA : Alacak (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/10/2017
KARAR TARİHİ : 17/11/2020

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız İstanbul Anadolu ——-. Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
l. DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında——— adresinde bulunan gayrimenkulün kiralanmasına ilişkin —- akdedildiğini, sözleşme gereği söz konusu gayrimenkulün davalıya ilk olarak müvekkili tarafından gösterildiğini, davalı tarafından gayrimenkulün ilk etapda müvekkilinin aracılığı ile kiralanmayıp sonrasında kendisinin ortağı ve temsilcisi —– adına taşınmaz malikinden kiralama yoluna gittiğinin tespit edildiğini, müvekkili ile davalı arasındaki sözleşmede söz konusu gayrimenkulün kendisi yahut ortağı veya çalışanı olduğu şirket tarafından bir yıl içeresinde kiralanması halinde gayrimenkulün bir yıllık kira bedeli olan 960.000,00 TL nin %12+KDV oranında ki tutarını müvekkiline ödemeyi aksi halde aynı tutarda cezai şart ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, gelinen noktada davalının müvekkkiline bu bedeli ödemek zorunda olduğundan bahisle davanın kabulü ile 115.200,00 TL cezai şartın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir
ll. DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu sözleşmede imzası bulanan ..—– olmadığı gibi davacı tarafın yanında sigortalı olarak çalışan bir işçide olmadığını, bu şahsın davacı adına işlem yapmasının hukuken mümkün olmadığının, geçerli bir tellallık sözleşmesinin bulunmadığını, kira sözleşmesi yapılan taşınmazın sahiplerinin iki ortak olup, müvekkilinin ortağı ve yetkisi olan——- kira aylık bedellerinin—— olarak yazılmasının mümkün olmadığının, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
lll.DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
İstanbul Anadolu —- Asliye Hukuk Mahkemesince —– Karar sayılı kararıyla, “Somut olayda taraflar arasında ki uyuşmazlığının TTK’da düzenlenen tellallık sözleşmesinden kaynaklandığı ve bu sözleşmenin konusununda davalının ortağı olduğu ticari işletmesiyle ilgili olduğu, bu nedenle açılan davada mahkememiz görevsiz olup, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu kanaatine varılarak..” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek işbu dosya mahkememize gönderilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında ———adresinde bulunan gayrimenkulün kiralanmasına ilişkin gayrimenkul görmek ve hizmet bedeli sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme gereği söz konusu gayrimenkulün davalıya ilk olarak müvekkili tarafından gösterildiğini, davalı tarafından gayrimenkulün ilk etapda müvekkilinin aracılığı ile kiralanmayıp sonrasında kendisinin ortağı ve temsilcisi —- adına taşınmaz malikinden kiralama yoluna gittiğinin tespit edildiğini, müvekkili ile davalı arasındaki sözleşmede söz konusu gayrimenkulün kendisi yahut ortağı veya çalışanı olduğu şirket tarafından bir yıl içeresinde kiralanması halinde gayrimenkulün bir yıllık kira bedeli olan 960.000,00 TL nin %12+KDV oranında ki tutarını müvekkiline ödemeyi aksi halde aynı tutarda cezai şart ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, gelinen noktada davalının müvekkkiline bu bedeli ödemek zorunda olduğundan bahisle davanın kabulü ile 115.200,00 TL cezai şartın davalıdan alınmasını talep etmiştir.
Dava, taşınmaz tellalık sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkidir.
Dava tarihinde yürürlükte olan 6100 sayılı HMK’nın 1/1. maddesi uyarınca mahkemelerin görevi, kanunla düzenlenir ve göreve ilişkin kurallar, kamu düzenine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. TTK’nın 5/1 maddesi uyarınca, ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesinde görülür. TTK’nın 5/3. maddesi “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” hükmünü haizdir.
Uyuşmazlık konusu tellalık sözleşmesi 6098 sayılı TBK’nın 520. maddesinde düzenlenmiş olup, uyuşmazlığın her iki tarafın tacir olması ve ticari işletmesiyle ilgili bulunması halinde mahkememiz olan Asliye Ticaret Mahkemesi görevlidir.
Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde; Davanın taraflarının gerçek kişi olduğu her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili olmadığından mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmakla,
Davanın, HMK 114/1-c maddesindeki ” Mahkemenin görevli olması” dava şartı eksikliği nedeniyle HMK 115/2. maddesi gereğince usulden reddine, görevli mahkemenin İstanbul Anadolu —–Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine, karar verilerek karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
IV. HÜKÜM : (Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle)
1-Davanın, HMK 114/1-c maddesindeki ” Mahkemenin görevli olması” dava şartı eksikliği nedeniyle HMK 115/2. maddesi gereğince usulden reddine, görevli mahkemenin İstanbul Anadolu ——Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine,
2-Mahkememiz tarafından karşı görevsizlik kararı verilmiş olduğundan,
a)Mahkememiz kararının süresinde ve usulüne uygun şekilde istinaf yoluna başvurulması durumunda dosyanın istinaf incelemesi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
b)Mahkememiz kararının istinaf yoluna gidilmeden kesinleşmesi durumunda HMK 21/1.c madde hükmünde öngörüldüğü şekilde iki mahkeme arasındaki olumsuz görev uyuşmazlığını gidermek ve yargı yerininin (görevli mahkemenin) belirlenmesi için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin —-. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na gönderilmesine,
3-Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin HMK. 323 ve 331. maddeleri uyarınca görevli ve yetkili mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair tarafların yokluğunda, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.