Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/42 E. 2021/8 K. 05.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/42 Esas
KARAR NO : 2021/8

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 19/02/2020
KARAR TARİHİ : 05/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davacı şirketin sigortalısı olan——– numaralı navlun ——–emtiası davalı şirket tarafından taşınırken ıslanarak hasarlandığı ve bu şekilde 12.09.2018 tarihinde sigortalıya teslim edildiği, sigortalı tarafından 17.09.2018 tarihinde emtianın, taraflarına hasarlı bir şekilde teslim edildiğini içeren ihtarname yollandığı ve rücu talebinin saklı olduğunun belirtildiği, ortaya çıkan hasar neticesinde davacı şirket, sigorta sözleşmesi gereği hasara uğrayan emtiaya ilişkin hasar tazminatını sigortalısına ödemiş ve TTK’nın 1472. Maddesi ve sigorta sözleşmesi gereğince sigortalının hak ve alacaklarına halef olduğu, 27.11.2018 tarihinde davacı şirket tarafından davalı tarafa ihtarname gönderildiği ve hasara ilişkin rücu talebinde bulunulduğu, bu ihtarnameye cevaben 03.12.2018 tarihinde davalı şirket tarafından, hasarın içeriğinin açıklanması gerektiğine yönelik bir cevap verildiği, bu şart yerine getirildiğinde rücu talebinin değerlendirileceğinin bildirildiği, bu süreçler neticesinde davalı taraftan hiçbir olumlu dönüş alınamadığı gibi herhangi bir ödeme de olmadığı, bunun üzerine İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyasında icra takip işlemlerine girişildiği ancak davalı/ borçlu tarafın takibe, borca ve fer’ilerine itirazı neticesinde takibin durduğunu davalı borçlunun İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün —esas sayılı dosyasında vaki itirazının iptaline ve takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yüklenmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir .
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, emtea’nın, önce deniz yolu ile geldiği ve sonra da karayolu ile depoya taşındığını, kara yolu ile taşınmasından sonra 12.09.2019 tarihli tutanağın tek taraflı olarak firma yetkilisi ile kamyon şoförü arasında tutulmuş olduğunu, müvekkilinin imzasının bulunmadığını, bu sebeple hasarın kara nakliyesinde mi deniz nakliyesinde mi olduğununu ispat etmekle yükümlü tarafın davacı taraf olduğunu, davanın deniz taşımasına ilişkin olması sebebi ile Istanbul —-. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi gerektiğini, davanın esastan reddini karar itası ile mahkeme masrafları ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; İstanbul Anadolu –. İcra Müdürlüğü’nün —esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
HMK.’nun 114/c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir ve HMK.’nun 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasından resen araştırılır.
6102 sayılı TTK’nın 5/2.maddesinde “Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre; somut olaya konu uyuşmazlığın çözümünde deniz ticaretine ilişkin hükümlerinin uygulanmasının gerekip gerekmediğine dair tartışma görevi Denizcilik İhtisas Mahkemesine aittir (Yargıtay —- sayılı ilamları. Bu ilamlarda Yargıtay —- İstanbul —- tarafından verilen aynı konudaki ilk derece mahkemesi kararlarını esastan inceleyip onamıştır ).
Denizcilik İhtisas Mahkemesi sıfatlı ticaret mahkemesi ile diğer ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisidir. Denizcilik İhtisas mahkemelerinin görev alanının tayininde uyuşmazlığın deniz ticaretinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı esas alınır. Görev hususu resen ve davanın her aşamasında incelenmesi gereken hususlardan olup somut olayda uyuşmazlığın deniz taşımasına ilişkin sözleşmeden kaynaklığı ve yine uyuşmazlığın deniz taşımasından kaynaklı olup olmadığının takdirinin Yargıtay kararları gereği ihtisas mahkemesince yapılması gerektiği, mahkememizin görevli olmadığı anlaşıldığından aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Bu çerçevede İstanbul —- Asliye Ticaret Mahkemeleri — tarafında deniz ticaretine ve deniz sigortasına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilmiş ve bu mahkemelerin yargı çerçevesi İstanbul ili olarak belirlenmiştir. Bu düzenleme bir görev düzenlemesidir.
Yukarıda işaret edilen yasal hükümler ve uyuşmazlığın deniz sigorta türlerinden biri olan tekne sigortasına ilişkin olması gözetilerek Denizcilik İhtisas Mahkemesi sıfatyla İstanbul —. Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli bulunduğu kanaatiyle davanın görev yönünden usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Davanın HMK 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması ile ilgili dava şartı yokluğu sebebiyle HMK 115/2. Maddesi gereğince usulden reddine,
3-HMK 20. Maddesi uyarınca taraflardan birinin kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurması halinde dosyanın görevli İSTANBUL ASLİYE TİCARET ( DENİZ İHTİSAS MAHKEMESİNE) GÖNDERİLMESİNE,
4-Aksi taktirde davanın açılmamış sayılmasına,
5-HMK 331/2. Maddesi uyarınca yargılama giderleri hakkında görevli mahkemece karar verilmesine,
Dair miktar itibariyle kesin olmak üzere davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okundu, anlatıldı.