Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/419 E. 2022/916 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/419 Esas
KARAR NO : 2022/916

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 08/12/2022
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız —— Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; davacı şirket ile davalılardan —— maliki olduğu taşınmazın 30/06/2006 tarihinde başlamak ve 30/11/2021 tarihine kadar geçerli olmak üzere 15 yıl süreli olarak intifa hakkını —— yevmiye numaralı resmi senet ile aldığını; davacı şirketin intifa hakkına sahip bulunduğu bu taşınmazın akaryakıt istasyonu olarak kullanılması ve işletilmesine yönelik davalı şirket ile bayilik sözleşmesi imzalandığını ve 30/05/2006 tarihli sözleşme kapsamında ticari ilişkinin —— kurumu kararı ile sona erene kadar da bu şekilde devam ettiğini ve davalı şirketin —- bayisi olarak faaliyette bulunduğunu; diğer davalıların davacı şirket ile davalı bayi şirketin imzalamış olduğu 30/05/2006 tarihli bayilik ve işletmecilik sözleşmesini garanti ve taahhüt eden sıfatı ile imzaladığını; bu sözleşme kapsamında, davalı şirketin borçlarına garantör olunduğunu;—– 2009 yılında akaryakıt dağıtım şirketleri ile bayileri arasındaki intifa/ kira sözleşmelerinin ve bayilik sözleşmelerinin —— Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında incelenmesi sonucunda; 12/03/2009 tarihinde resmi internet sitesinde bir duyuru yayınlandığını; —-kurumsal internet sitesinde 12/03/2009 tarihinde yayınladığı genel bir duyuru ve akabinde —– vermiş olduğu emsal niteliğindeki kararlar da 18/09/2010 tarihine kadar tüm sözleşmelerin ve bu kapsamda kira-intifa sözleşme sürelerinin, süresinin 5 yıldan fazla olamayacağını ve bu tarih itibariyle sözleşmelerin süresinin sona ereceğinin karar verildiğini;—– 12/03/2009 tarihli duyurusuna karşı dağıtım şirketleri tarafından dava açılmışsa da istemlerinin reddedildiğini; davacı şirketin —— kurumu duyurusu nedeni ile davalılardan——adına kayıtlı bulunan ve davacı şirket lehine intifa hakkı alınan taşınmazın intifa hakkını tapuda terkin etmek zorunda kaldığını; bu kapsamda, davalı bayi şirkete vekaletname gönderildiği ve intifa hakkının tapudan terkin edildiğini; ayrıca, ——duyurusu doğrultusunda ve davalı şirketin bayilik ve işletmecilik sözleşmesine aykırı davranması nedeni ile imzalanan bayilik sözleşmesi ile ariyet ve emanet sözleşmelerinin de bu kapsamda 30/05/2011 tarihi itibariyle feshedildiğini; davacı şirketin lehine tesis edilmiş bulunan ve toplam 15 yıllık süresi 31/12/2021 tarihinde bitecek olan intifa hakkının ve taşınmaz üzerinde kurulu bulunan akaryakıt istasyonunun malikler veya davalı şirket tarafından işletilmesine yönelik imzalanan bayilik ve işletmecilik sözleşmesi ile protokollerin 5 yılı aşan sürelerinin geçersiz hale gelmiş olduğunu; taraflarca imzalanan anlaşmalar doğrultusunda birbirlerine verdikleri herşeyin Borçlar Kanunun 63. ve 64.maddeleri kapsamınca iadeye tabi olduğunu; bu kapsamda, sözleşmelerin feshedilmesi ve davacı şirketin kendisine istasyonun inşaatı için verdiği yatırım bedeli ve diğer ödemelerin 03/05/2011 tarihindeki sonraki döneme tekamül eden bakiyesinin iade edilmemiş olması nedeniyle ve gönderilen ihtarnamelerin de sonuçsuz kalması karşısında 03/05/2011 tarihi itibariyle güncellenmiş toplam 256.559,00 TL + KDV alacağının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline; karar verilmesini talep etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalı —– vekili; davalı ——bayilik sözleşmesinin tarafı olmadığını; sadece taşınmazında davacı lehine intifa tesis ettirdiğini; davanın dayanağı olan sebepsiz zenginleşme iddiasının yerinde olmadığını; intifa bedeli olarak davacı tarafça istasyona takılan ekipmanın bayilik sözleşmesinin sona ermesi ile davacıya teslim edildiğini; davacı tarafla, davalı arasında imzalanan 30/05/2006 tarihli taahhütnamenin 5.maddesi gereği davalı şirkete 300.000,00 USD + KDV ödeneceği tahhüt altına alınmışken söz konusu bu paranın sadece 100.000,00 USD’si karşılığı olan 161.180,00 TL’sinin ödendiğini; taahhütnamede belirtilen 200.000,00 USD’nin ise ödenmediğini; ödenen miktar ve intifa sözleşmesi ve 15 yıllık bayilik sözleşmesi süreleri dikkate alındığında davalı firmanın sebepsiz zenginleşmediğinin açıkça ortada bulunduğunu;—— 12/03/2009 tarihinde yayınlanan duyuru ve —- sayılı karara dayandığını; böylelikle esasen —— kararını uygun davranma zorunluluğundan iş bu feshin gerçekleştiğini; oysa ki sözleşmenin akdedildiği sırada intifa hakkının süresine dahil durumda hukuka uyarlılık bulunmadığını; zira davacı yan akdin inikadı sırasında zaten hukuka aykırı olarak sözleşme süresinde uzun bir süre intifa hakkı tesis edilmesi gerektiğini zorunlu kılmakla hukuka aykırı davrandığını; davacının hukuka aykırılıktan dolayı hakim durum yaratarak kendi kusurlu hareketine dayanarak fahiş biçimde taraflarından talepte bulunulduğunu; açıklanan bu nedenlerle; haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini; talep etmiştir.
Diğer davalıların davaya cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Davacı vekili, davalılardan—–ait taşınmaz üzerinde davalı —— tarafından tesis edilen akaryakıt satış istasyonunun işletilmesi için davacı şirket ile davalı şirket arasında akaryakıt bayilik sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeyi diğer davalılar —–garantör olarak imzaladıkları belirtildikten sonra davalı ——taşınmazı üzerine davacı şirket lehine tesis edilen 15 yıllık intifa hakkının — kararı gereği süresinden önce terkin edildiğini ve iki şirket arasındaki bayilik sözleşmesinin sona erdiği belirtilerek davacı tarafından verilen intifa bedelinin bakiye süreye tekabül eden güncellenmiş değeri ile davacı tarafından akaryakıt istasyonuna tesis edilen —–(Çatı platform) bedeli için toplam 256.559,00 TL +KDV ‘nin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar ——-bayilik sözleşmesinin tarafı olmadığını, davacının intifanın terkini nedeniyle bir talepte bulunamayacağını, davacının bedelini istediği—–çatı platformunun davalı şirketçe tesis edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar davaya cevap sunmamıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, 08.10.2012 tarihli 1. bilirkişi raporunun taraflara tebliğinden sonra davacı tarafından verilen beyan dilekçesinde dava dilekçesinde talep edilen 256.559,00 TL’nin 239.106,00 TL’sinin intifa bedelinin kullanılmayan süresi için 17.453,00 TL’sinin ise —— çatı platform bedeli olarak istediğini belirttiği, Mahkememizce de davanın kısmen kabulü ile 63.257,96 TL—– çatı platform bedelinin davalılardan tahsiline ve fazla ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Mahkememizce verilen —— Karar sayılı 07.01.2016 tarihli ilamın, temyizi üzerine ——mahkememiz dosyasını incelemiştir.
Yargıtay ——– sayılı kararıyla;
” Davacının kullanılmayan dönem için intifa bedeli talebide reddedilmiş ise de karar gerekçesinde bu konuda hiç bir değerlendirme yapılmamıştır.Ayrıca dosya içerisindeki kayıtlardan dava tarihi itibariyle intifanın terkin edilip edilmediği ve hangi koşullarda terkin edildiği konusunda belge bulunmamaktadır. Bu konuda —— müzekkere cevabında bilgisi istenen parselin idari sınır değişikliği sebebiyle —— mahallesine taşındığı bildirilip o yer tapu müdürlüğünden de bilgi istenmediğinden tahkikat tamamlanamamıştır. Eksik tahkikatla ve hiç bir gerekçe gösterilmeden intifa hakkının kullanılmayan kısmına ilişkin talebin reddi doğru olmamıştır.Davacının —— çatı platform bedel talebine gelince, yapılan tahkikatta davacı —— çatı platformunu kendisinin tesis ettiğini ispatlayamadığı halde talep hakkının kabul edilmesi ve ayrıca değeri saptanırken ——çatı platformunun yıpranma payının düşülmemesi ve buna dair davacının 17.453,00 TL talebinin aşılarak karar verilmesi doğru olmamış ve kararın bozulması gerekmiştir.” gerekçeleriyle mahkememiz kararının bozulmasına karar vermiştir.
Yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya devam olunmuştur.Davacı vekilinin istemi, sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak 239.106,00 TL intifa hakkından, 17.453.00 TL ——bedeli olmak üzere, toplamda 256.559.00 TL ve KDV’sinin davalıdan tahsil edilmesine ilişkindir.
Taraflar arasında; davacı şirket ile davalılardan ——maliki olduğu taşınmazın 30/06/2006 tarihinde başlamak ve 30/11/2021 tarihine kadar geçerli olmak üzere 15 yıl süreli olarak intifa hakkını—— yevmiye numaralı resmi senet ile aldığı; davacı şirketin intifa hakkına sahip bulunduğu bu taşınmazın akaryakıt istasyonu olarak kullanılması ve işletilmesine yönelik davalı şirket ile bayilik sözleşmesi imzalandığı ve 30/05/2006 tarihli sözleşme kapsamında ticari ilişkinin —— kurumu kararı ile sona erene kadar da bu şekilde devam ettiği ve davalı şirketin——bayisi olarak faaliyette bulunduğu; diğer davalıların davacı şirket ile davalı bayi şirketin imzalamış olduğu 30/05/2006 tarihli bayilik ve işletmecilik sözleşmesini garanti ve taahhüt eden sıfatı ile imzaladığı; bu sözleşme kapsamında, davalı şirketin borçlarına garantör olunduğunu;——2009 yılında akaryakıt dağıtım şirketleri ile bayileri arasındaki intifa/ kira sözleşmelerinin ve bayilik sözleşmelerinin —— Hakkındaki Kanun kapsamında incelenmesi sonucunda; 12/03/2009 tarihinde resmi internet sitesinde bir duyuru yayınlandığını; —-kurumsal internet sitesinde 12/03/2009 tarihinde yayınladığı genel bir duyuru ve akabinde—— vermiş olduğu emsal niteliğindeki kararlar da 18/09/2010 tarihine kadar tüm sözleşmelerin ve bu kapsamda kira-intifa sözleşme sürelerinin, süresinin 5 yıldan fazla olamayacağı ve bu tarih itibariyle sözleşmelerin süresinin sona ereceğinin karar verildiği; —— 12/03/2009 tarihli duyurusuna karşı dağıtım şirketleri tarafından dava açılmışsa da istemlerinin reddedildiğini; davacı şirketin ——- kurumu duyurusu nedeni ile davalılardan——- adına kayıtlı bulunan ve davacı şirket lehine intifa hakkı alınan taşınmazın intifa hakkını tapuda terkin ettiği; ayrıca, davacı şirket ile davalı bayi şirket arasındaki bayilik ve işletmecilik sözleşmesinin 30/05/2011 tarihi itibariyle sona erdiği; hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı şirketin davalı şirkete petrol istasyonu inşaatı için verdiği yatırım bedeli ve diğer ödemelerin taraflar arasındaki sözleşmenin sona ermesi nedeni ile güncellenmiş değerini davalı bayi şirketten ve taşınmaz maliki/ intifa hakkı veren—– ile davacı şirket ile davalı bayi şirketin imzalamış olduğu 30/05/2006 tarihli bayilik ve işletmecilik sözleşmesini garanti ve taahhüt eden sıfatı ile imzalamalarından dolayı diğer davalılardan sebepsiz zenginleştiklerinden bahisle iadesini talep hakkının bulunup bulunmadığı; varsa miktarının ne olduğunun saptanması; noktalarında toplanmaktadır.
İntifa Bedeli Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
İntifa hakkının terkin edilip edilmediği hususunda İlgili tapu müdürlüğüne müzekkere yazılmıştır.
——sayı ve 13.10.2021 tarihli cevabi yazısında, ——sahifeye aktarılan taşınmazın üzerindeki intifa hakkının—— ile yapılan yazışma gereği terkin edilmiş olduğu mahkememize bildirilmiştir.
Taraflar arasındaki bayilik sözleşme tarihi 30/05/2006 olup, davalı taşınmazından sağlanan 15 yıllık intifa süresi——- 12/03/2009 tarihinde yayınlanan genelgesi ile (5) yıldan fazla olamayacağından intifa süresi bitiş tarihi 30.06.2011 ‘dir.Tapu Resmi Senedinde; 30/06/2006 tarihinde başlamak ve 30/11/2021 tarihine kadar 15 yıl süreyle 100.000( yüz bin) YTL bedelle ——-lehine ekli resmi senette belirtilen şartlar dahilinde intifa hakkı tesis edildiği,Sözleşmenin başlangıçta geçerli olarak kurulduğu, başlangıçta geçerli olan sözlemelerde artık güncellenmiş bedele hükmedilmesinin mümkün olmadığı, davalı tarafın intifa bedelini kötü niyetli olarak elinde tuttuğunun söylenemeyeceği,Bu kapsamda 15 yıl için ödenen 100.000,00 TL’nin sözleşmenin süre yönünden 5 yıl (1/3) kadar ayakta kalması nedeniyle 33.333,00 TL mahsup edildiğinde, kalan 66.666,67 TL fazla ödenen bedel olduğu tespit edilmekle bu bedel yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
—– Bedeli Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
—— parsel numarasında kayıtlı bulunan işyerinde yapılan keşif sonucu, istasyonda kurulu —– halen kullanıldığı mevcut kanopinin ölçülerinin 340 mt x 10 mt olduğunun tespit edilmiş ise de, yapılan tahkikatta—— çatı platformunu davacı şirketin tesis ettiğini ispatlayamadığından bu husustaki 17.453.00 TL——- bedeli tahsili talebinin reddine karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
66.666,67 TL intifa bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan tahsiline,
2-Fazlaya ilişkin istemlerin reddine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 4.554,00 TL harçtan peşin alınan 3.809,95 TL harcın mahsubu ile bakiye 744,05 TL karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —— uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden——- vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalılar davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ——uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan——- vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ayrı ayrı verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 3.828,35 TL harç ile 4.478,00 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.163,61 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı ——- tarafından yapılan 70,00 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 51,81 TL ‘sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı ——- tarafından yapılan 40,00 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 29,61 TL ‘sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde Yargıtaya temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar okunup usulen anlatıldı.