Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/402 E. 2022/917 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/551 Esas
KARAR NO: 2022/876
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/11/2020
KARAR TARİHİ: 01/12/2022
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız —— Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; taraflar arasında —- tarihli “Taşıt Tanıma Sistemi Sözleşmesi” imzalandığını, davalı aleyhine müvekkiline olan borcunu ödememesi nedeni ile —– sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalı tarafından icra takibine yapılan haksız itirazı üzerine icra takibinin durduğunu, davalı tarafından yapılan itirazın haksız ve yasal dayanaktan yoksun, zaman kazanma amacına yönelik olup kötüniyetli olduğunu, davalının ——–sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız itirazının takip talebindeki koşullarla iptali ile takibin devamına, haksız itiraz nedeni ile davalının %20’sinden az olmamak üzere icra-inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalı tarafın davaya cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, sözleşmeden kaynaklı alacağa ilişkin icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili, taraflar arasında ——- tarihli “Taşıt Tanıma Sistemi Sözleşmesi” imzalandığını, davalı taraf sözleşme gereği yükümlendiği edimlerini yerine getirmediğini, sözleşmenin —– maddesindeki alım miktarlarını yerine getirmeyerek gerekli yakıt alımlarını yapmadığını, davalının yine sözleşme uyarınca davacıdan aldığı yakıt bedelleri karşılığı kesilen faturaları da ödemediğini, ayrıca alım yapmayacağını bildirdiğini, bunun üzerine sözleşmenin —maddesini dikkate alarak — araç için araç başına —- cezai şart uygulandığını, ihtarname gönderildiğini, davalının sözleşmeni feshedilmediğini bildirdiğini, belirterek davalının—–dosyasına yapmış olduğu itirazının takip talebindeki koşullarla iptali ile takibin devamına ve inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf dava dilekçesine cevap vermemiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; Davalının davacıya —- tarihli sözleşmeden kaynaklı olarak bu sözleşmenin haklı olarak fesih edilip edilmediği,— cezai şart alacağı olup olmadığı, sözleşmeden kaynaklı alacağı olup olmadığı, bu alacak için davacının başlattığı icra takibine davalı tarafıça yapılan itirazın haklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
—- dosyasının tetkikinde;
Davacı alacaklı tarafından, davalı borçluya yönelik —- alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.
İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen —- tarihli kök ve sonraki tarihli ek raporda, Dava konusu fatura dönemlerinde, araçlara ait ortalama yakıt tüketiminin —- üstü olduğu, Davacı tarafın —- yıllarına ait ticari defterlerinin tasdik işlemlerinin yasal süreleri içerisinde yapıldığı ve defterlerin sahibi lehine delil kabiliyetlerinin bulunduğu, Davalı tarafın ticari defterleri incelenemediği, Davacı taraf kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan —- alacaklı olduğu, ancak davacının takibe sadece ——- faturayı konu ettiği, Davacı yanın, davalının sözleşme devam ettiği süre boyunca birer yıllık her dönem içinde —— yakıt alımı yapma taahhüdüne aykırı davranması veya sözleşmenin davalı yanca zamanından önce feshedilmesi sebebiyle cezai şart talep hakkı bulunmadığı, Davacı yan ticari kayıtlarına göre, davalı akaryakıt bedellerini ödemeyerek edimlere uymadığı, bu nedenle —– uyarınca cezai şart koşullarının gerçekleştiği, belirtilmiştir.
Tüm Dosya Münderecaatı Kapsamında Yapılan Değerlendirmede;
Davacı tarafın iddiası, —– kapsamında, davalı taraf sözleşme gereği yükümlendiği edimlerini yerine getirmediği, davacının cezai şart alacağı doğduğu ve ödenmeyen yakıt bedelleri olduğu yönündedir.
Davacı taraf takip talebinde —- alacak talebinde bulunmuştur. Bu alacağın dayanağını —– açıklamalı fatura oluşturmaktadır.
Taraflar arasında —– imzalandığını, davacı vekilinin beyanları ve davalının isticvabı ile sabittir.
—— Sözleşmenin devam ettiği süre boyunca birer yıllık her dönem içinde —- yapmaması halinde —–tutarlarını sözleşme süresi boyunca gerçekleşen alım miktarlarına göre kademeli olarak tek taraflı revize etme hakkı vardır…” şeklinde, aynı sözleşmenin 7. Maddesi ise “Taraflardan herhangi birinin bu sözleşme ile yüklenmiş olduğu edimlere uymaması durumunda diğer taraf sözleşmeyi 3 ay önceden bildirmek şartı ile tek taraflı olarak feshetme hakkına sahiptir. Müşteri’nin bu sözleşmedeki edimlere uymaması ya da yukarıdaki 2.1.8. Maddesinde belirlenen alım miktarının yerine getirilmemesi dolayısıyla —- yılı itibariyle indirim farkının doğması veya sözleşmenin zamanından önce Müşteri tarafından feshi durumunda Müşteri taşıt başına —–öder. Bu durumda dilerse —- taraflı olarak derhal işbu Sözleşme’yi feshetme hakkına sahiptir…” şeklinde düzenlenmiştir. Bu iki sözleşme hükmü birlikte incelendiğinde, davalının sözleşme devam ettiği süre boyunca birer yıllık her dönem içinde —- yakıt alımı yapma taahhüdünde bulunduğu, davalının bu alım taahhüdünü gerçekleştirmemesi ya da sözleşmedeki edimlere uymaması veya sözleşmeyi zamanından önce feshetmesi durumda taşıt başına —- davacıya ödemeyi kabul etmiştir.
Bilirkişi raporlarına göre, davacı taraf kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan —-alacaklı olduğu anlaşılmakla, sözleşmenin 7. maddesinde davalının sözleşmedeki edimlere uymaması halinde cezai şart ödeyeceği düzenlendiği, davalı akaryakıt bedellerini ödemeyerek edimlere uymadığı, bu kapsam da sözleşmenin 7. maddesi uyarınca cezai şart koşulları gerçekleştiği değerlendirilmekle davacının davasında haklı olduğu anlaşılmakla davalı tarafça takibe yapılan itirazın iptaline karar verilmiştir.
İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. —-
Bu kapsamda, alacağın likit olması ve diğer icra inkar tazminatına hükmedilebilme şartlarının olayda gerçekleşmesi nedeniyle, hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalının —- Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin aynen devamına
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 5.964,83 TL karar ve ilam harcından 1.054,61 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 4.910,22 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 13.971,20 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 1.109,01 TL harç ile 2.700,00 TL bilirkişi ücreti ve 175,75 TL posta masrafı olmak üzere toplam 2.875,75 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
8-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde ——— Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/12/2022