Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/39 E. 2021/1197 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/39 Esas
KARAR NO: 2021/1197
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/02/2020
KARAR TARİHİ: 10/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkil bankanın ——akdedildiği, işbu sözleşmeyi davalı kefillerinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, davalıya taksitli ticari kredi kullandırıldığı, iş bu kredi borcun ödenmemesi üzerine—– yevmiye nolu ihtarnamesi ile hesabın kesilip kat edildiği, borcun verilen süre içinde ödenmemesi üzerine bu kez —- sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi açıldığı, davalıların asıl borca işlemiş faize ve faiz oranına itiraz ettiği ve takibin durduğu, takip açıldıktan sonra —- alacak üzerinden itirazın iptaline , takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar—- vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; Müvekkiller, davacı bankanın gönderdiği hesap kat ihtarına, —- ihtamamesi ile itiraz ettikleri, dolayısıyla davacı bankanın alacağının varlığını ve miktarının ispatla yükümlü olduğu, —- göre davacı bankanın tek taraflı olarak sözleşmeyi feshetme yetkisi tanınması gene! işlem koşulu sayıldığı, Takibe konu edilen borcun vadesi gelmeden takip başlatıldığı, davacı banka aynı alacak nedeniyle birden çok takip başlattığı için bu husus İİK’nun —– adette rehnin paraya çevrilmesi yoluyla mükerrer takip başlattığı, müvekkillerden eş muvafakati alınmadan kefalet imzalarının alındığından bahisle davanın reddini talep etmiştir.
Davalılar —- vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle;davacı alacağın varlığını ve miktarını ispatla yükümlü olduğu, talep edilen faizin fahiş olduğu, hesap kat ihtarına itiraz edilmiş olmasının dikkate alınması gerektiği, aynı alacaktan dolayı birden fazla takip açılmış olması nedeniyle mükerrerlik teşkil ettiğinden bahisle davanın reddini talep etmiştir.
Dava itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce davaya konu takip dosyası dosyamız arasına alınmış, davacı bankanın davalılar hakkında kredi sözleşmesinden kaynaklı olarak toplamda — nakti alacağın tahsili ve —- çek sorumluluk bedelinin depo edilmesi istemi ile ilamsız takip başlatıldığı, itirazen işbu davanın açıldığı belirlenmiştir.
Davacı vekilince dava dilekçesinde harca esas değerin —- gösterilip talep sonucunda itirazın iptalinin talep edilmesi nedeniyle çelişkinin giderilmesine yönelik beyanlarını sunması için davacı vekiline süre verilmiş, sunulan — dosyası ile takip başlatılmış olup, takip çıkışının —- olduğu ancak Mahkememiz nezdinde açılan davanın – üzerinden açıld–ığı, Mahkememiz nezdinde açılmış davanın kabulü ile — sayılı dosyasından başlatılan takibe yapılan itirazların —- üzerinden iptaline karar verilmesinin talep edildiği belirlenmiş, Mahkememizce değerlendirmeler de bu beyan çerçevesinde yapılmıştır.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, davacı bankanın —— inceleme yapılarak rapor alınmasına dair karar verilmiş, bu kapsamda kök ve taraf itirazları üzerine ek rapor alınmıştır.
Sunulan her iki rapor da dosya kapsamına, delil durumuna uygun, denetime elverişli bulunmakla, Mahkememizce de varılan kanaate iştirak olunmuş, rapor hükme esas alınmıştır.
Davalılar vekilince aşamalarda davalıların geçerli bir kefaletinin olmadığı, bu kapsamda eş rızası alınmadığı ileri sürülmüş, ayrıca——esas sayılı takipleri nedeniyle mükerrer takip yapıldığı, borçlarının olmadığı ileri sürülmüştür.
Mahkememizce davalı asıl borçlu — şirketinin sicil kayıtlarının tetkikinde, davalılardan -,—- davalı bu şirketin ortaklarından olduğu, TBK’nun 584/3. maddesi gereğince bu ortaklık dolayısıyla davalılar ——–kefaletlerinde eş rızası aranmayacağı Mahkememizce gözetilmiş, bu yönden davalıların savunmasına itibar edilmemiştir.
Davalılardan — ise, müteselsil kefaletin geçerli olması için eş rızası gerekecektir. Bu yönden yapılan incelemede, davalıların davacı banka nezdinde imzalamış bulundukları — tarihli genel kredi sözleşmeleri bulunduğu, ayrıca — artırımının bulunduğu, bunların hepsinde davalıların imzası bulunmakla birlikte yalnızca —— eşinin de imzasının alınmış olduğu, diğerlerinde eş rızasının eksik olduğu belirlenmiş, eş rızasını içeren —- olduğu, davaya konu talebi kapsadığı belirlenmiştir.
Mükerrerlik iddiasına konu, —- esas sayılı dosyanın taşınır rehninin paraya çevrilmesi istemli takibe ilişkin olduğu, —– adet taksitli krediye dayandığı, davaya konu takiple mükerrer bulunmadığı belirlenmiştir.
Yukarıda açıklandığı üzere Mahkememizce hükme esas alınan kök ve ek rapor ile, davalı —— davacı banka nezdinde kullandığı krediye, diğer davalıların müteselsil kefil sıfatıyla kefalet bildirdiği, kredi sözleşmesinden kaynaklı borcun ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından hesabın kat edilerek davalılara borcun derhal ödenmesi talepli ihtarname gönderildiği, ihtarın davalılara —- tarihi itibariyle temerrüde düştükleri, takip tarihi itibariyle toplamda ödenmemiş —- borçlu cari hesap kredisi yönünden alacağın bulunduğu, davacı vekilince işbu davada —- alacağın tahsilinin talep edildiği belirlenmiş olmakla ve bu tutar kadar, kefil olan davalıların da kefaletinin bulunduğu, geçerli olduğu belirlenmekle, davanın —— üzerinden kabulüne dair karar vermek gerekmiştir.
Davaya konu takipte hesaba katılan ve takipten sonra da işleyecek olan temerrüt faizi yönünden, davacı/alacaklı tarafından takipte her ne kadar — oranı üzerinden talepte bulunulmuş ise de, taraflar arasındaki sözleşmenin —– bakılmaksızın alacağın muaccel hale gelmesi halinde, müşteri borcun hangi tür krediden doğduğuna ve bu kredi vadesine bakılmaksızın, alacağın muaccel hale geldiği tarihten itibaren, bankaca borçlu cari hesap şeklinde çalıştıran kredilere uygulanan en yüksek cari faiz oranının — katı oranında gecikme faizi ödeyeceğini kabul ve taahhüt eder” şeklinde düzenleme yapıldığı, kullandırılan—- olduğunun belirlendiği, buna göre temerrüt faizi oranının da —- olması gerektiği kanaatiyle işleyecek faiz yönünden bu tutara hükmetmek gerekmiştir.
Takibe konu alacağın likit olduğu değerlendirilmekle, hükmolunan alacağın %20’si kadar da icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile; —- yönünden iptali ile tahsilde tekerrür etmemek üzere takibin —- devamına,
Hükmolunan alacağın %20’si icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli —- davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı için takdir olunan 67.050,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 116,60 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen 3.300,00 TL bilirkişi gideri , 213,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 3.513,00 TL yargılama giderlerinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalılar tarafından herhangi bir masraf yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalılar Vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.10/11/2021