Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/385 E. 2021/884 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/385 Esas
KARAR NO: 2021/884
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 09/09/2020
KARAR TARİHİ : 14/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı şirketin alacağının tahsili amacıyla —dosyası üzerinden —- hesaptan kaynaklanan alacak sebebiyle ilamsız icra takibi başlatıldığını, işbu davaya ve icra takibine konu alacağın likit olup davalı borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, her iki tarafın ticari defter ve kayıtları incelendiğinde davacının alacağının haklılığının ortaya çıkacağını, davacı şirketin huzurdaki davaya ve icra takibine konu alacağın, davalı borçlu ile arasındaki cari hesaptan kaynaklandığını ileri sürerek davanın kabulü ile, fazlaya ilişkin hak ve alacak talep etme hakları saklı kalmak kaydı ile, davalının haksız ve mesnetsiz itirazının iptaline ve takibin takip tarihi itibariyle işleyecek faiz, vekalet ücreti ve tüm ferileri ile birlikte devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı taraf usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; —- takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
—- sayılı dosyası celp edilip incelenmiş, — tarihinde başlatılan takibin alacaklısının davacı : —— tutarındaki alacağın, fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, — ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlu tarafından verilen —- itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği; icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu; görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi rapor içeriğine göre; —- hesap dönemleri yasal ticari defterlerinin; —- defterlere ilişkin madde hükümlerine uygun usulde tutuldukları, açılış kapanış noter tasdik ve beratlarının kanuni süreleri içinde yapıldığı, kayıtların birbirini doğruladığı, yasal ticari defterlerin sahipleri lehine delil niteliklerinde oldukları tespit edilmiştir.
Davalı —— yapılan ticari defter İncelemesine gelmediği, defterlerini ibraz etmediği nedeniyle ticari defter ve dayanakları incelemesi yapılamamıştır.
Davacı—-fatura düzenlediği, fatura tutarının — dönemine — hesap döneminde ise davacının davalı adına— adet fatura düzenlediği, davalıdan — tahsilat aldığı; İncelenen ticari defter kayıtları ve muavin defter hareketleri ile dayanak belgelerden tespit edilmiştir.
———
Davacı tarafından ay bazında düzenlenmiş faturaların aylık toplamı tutarı —altında kaldığından, davalıya ilişkin satışların bildirimi— yer almadığı tespit edilmiştir.
—- eklenmiş olan, konusu belli bir miktar paranın ödenmesi olan alacak talepleri hakkında dava açılmazdan önce arabululuculuk şartına göre ; Davacı —– başvurduğu, davalının davet mektubu tebliğ edilmesine rağmen icap etmediği, arabuluculuk son tutanağında tespit edilmiştir.
Davacının davalı adına düzenlediği tüm faturalarda ifa tarihlerinin belirtilmiş olduğu tespit edildiğinden, davalının temerrüde düştüğü ve borç bakiyesinin — tarihinden — takip tarihine kadar ve takip tarihinden İtibaren de ; Taraflar tacir olduklarından — değişen oranlarda avans faizi uygulanması gerekeceği kanaatim hasıl olmuştur,
—-
Nihai karar —- ait olmak üzere; —- tarihinde yapılan ticari defter incelemesine gelmediği, defterlerini ibraz etmediği doğrultusunda incelemesinin yapılamadığı , Davacı—- incelenen yasal ticari defterleri, kayıtları ve dayanak belgeleri İle muavin defter hareketlerine göre Davalının —cari hesap borcu olduğu, tespit edilen davacının bu tutar alacağına taraflar tacir olduklarından —- işlemiş faiz ve takip tarihinden itibaren olmak üzere—-değişen oranlarda avans faizi uygulanması gerekeceği; ” yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı, davalıya mal teslim edildiğini, bu nedenle alacağının bulunduğunu belirtmekte olup, icra takibinde talep etmiş olduğu alacağının varlığını ispatlamakla yükümlüdür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür.
Fatura düzenlenmesi borçluyu temerrüde düşürücü nitelikte bir işlem olmadığından fatura tarihi faize başlangıç yapılamaz. Takip öncesi temerrüt faizi talep edilebilmesi için TBK. m. 117/1 gereği borçlunun alacak miktarını gösterir ve ödeme talebini içerir bir ihtarla temerrüde düşürülmesi ya da borcun ödeneceği günün tarafların anlaşmasıyla kesin olarak belirlenmesi ——
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişilerden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında cari hesaba dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın, takip dayanağı belgeye konu malın teslim edilip edilmediği hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerinde davalıdan takip tarihi itibariyle — alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerini sunmadığı, ancak —–diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” halinde ibraz eden tarafın ticari defter ve kayıtlarının aleyhe delil sayılacağının ihtarına karar verildiği, ihtarlarıyla birlikte ara kararın davalıya usulüne uygun tebliğ edildiği, ayrıca davalının hazırlanan bilirkişi raporuna da herhangi bir itiraz -beyan dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla davacının davalıdan takip tarihi itibariyle — alacaklı olduğunun sabit olduğu —- işlemiş faize yönelik talep bulunmadığı, alacağın ise likit olduğu yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE; —- takip dosyasında takip borçlusu davalı tarafından asıl alacak olan — yönelik yapılan itirazın İPTALİNE, takibin bu miktar üzerinden devamına,
2- — tekabül eden icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli karar harcı 647,03 TL’den peşin olarak yatırılan 112,54 TL’nin mahsubu ile 534,49 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 112,54 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 62,20 TL ilk dava masrafı, 81,50 TL tebligat-müzekkere gideri, 850,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 993,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, —-Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/09/2021