Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/377 E. 2021/730 K. 30.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/377 Esas
KARAR NO : 2021/730

DAVA : Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/09/2020
KARAR TARİHİ : 30/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkil——— sözleşme uyarınca, —–onun —- veya bir kısmım bedeli karşılığından satın alan ve bunları ———- olarak —– başlarda ——- sözleşmesel ilişkinin ———–sözleşmeye uygun olarak——başka bir satıcıya ————————-yetkisi vermediği uyuşmazlık dışı bir konu olduğu, Müvekkilin —– göstermiş olduğu başarılardan sonra, bankalara ve müşteri —- kredi kartı kullanımı sonucunda elde edilen ————sıfatıyla——- sebep olmaksızın davacı müvekkile mal vermeyi sonlandınp hesabını kapatması ile birlikte müvekkilin iktisadi——- sözleşmesinin davalı tarafından haksız ve zamansız sona erdirildiği 28.03.2019 tarihinde elindeki—– anlamıyla — tarafından kendisine sunulan—- imzalamak durumunda kaldığı, bu fesih protokolü mukabilinde müvekkilimizin elinde bulunan — ürünleri——- tarafından ücreti —- müvekkilimizin bu haksız fesih nedeniyle uğradığı zararlara yönelik herhangi bir tazminat ödemesinde bulunulmadığını, davacı müvekkil şirketin yetkilileri, davalı … ile aralarındaki yirmi beş yıllık hukuka binaen mahkemeye başvurmadan evvel aradaki uyuşmazlığı çözmek ve davalının verdiği zararın tazmini ile denkleştirme tazminatının ödenmesi—- davalı şirket yetkilileri ile görüşmeye çalışsa da olumlu bir yanıt alamadıklarını,—müvekkilimizin uğradığı zararın tespitine, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla beraber, temerrüt faizi ile karşılanamayacak— talep hakkımızı da saklı tutarak belirlenebilir hale geldiğinde artırılmak üzere yapılan tüm yatırım ve masraflar sebebiyle 100.000 TL, haksız ve hukuka aykırı fesih nedeniyle uğranılan kar — —fesih tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkilimize ödenmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilince süresi içinde sunulan cevap dilekçesine özetle; Taraflar arasında —-uygulanacaktır. Uyuşmazlıkların çözümünde —————— münhasıran yetkili olacaktır.”şeklinde düzenlendiği böylece, taraflarca bir yetki anlaşmasına varıldığı ve “– yetkili kılındığı, bu kapsamda Hukuk Muhakemeleri Kanunun (“HMK”) 17. maddesi gereğince taraflar arasındaki davaya— yetkili kılınması sebebiyle mahkememizin yetkisiz olduğundan bahisle yetki yönünden dava şartı oluşmadığından HMK’nın 114 .ve 115. maddeleri gereğince yetki yönünden davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; taraflar arasındaki —–haksız ve zamansız feshedildiğinden bahisle, yapılan yatırım ve masraflar için 100.000-TL, haksız fesih sebebiyle uğranılan kar kaybı için 100.000-TL ve portföy tazminatı olarak ise 301.000-TL’nin tahsili istemine ilişkindir.
Davalı vekilince cevap dilekçesinde süresi içerisinde, taraflar arasındaki —-ve İbra Protokolünün 7. maddesi ile — Mahkemelerinin yetkili kılındığı buna göre yetkili Mahkemenin ————–Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu yönünde yetki ilk itirazı ileri sürülmüştür.
Davacı tarafça, davanın yalnızca ——-kaynaklı olmadığı ileri sürülerek yetki itirazının reddi talep edilmiştir.
Dava dilekçesi ekinde sureti sunulan ——– Protokolünün tetkikinde 4.2. maddesinde; davacının, taraflar arasındaki sözleşmeden veya ticari ilişkiden kaynaklı herhangi bir hak ve alacağın kalmadığının, davalı .— ettiğinin düzenlendiği, dolayısıyla bu tarihten sonra ileri sürülecek alacak istemlerinin anılan protokolden bağımsız değerlendirilemeyeceği kanaatine varılmıştır.
Yapılan bu tespit çerçevesinde, taraflar arasında aktedilen — tarihli Fesih ve İbra Protokolünün 7. maddesinde “uygulanacak hukuk ve yetkili Mahkeme” başlığı altında uyuşmazlıkların çözümünde —- münhasıran yetkili olacağının düzenlendiği, Hukuk Mahkemeleri Kanunun 17. maddesinde; “– doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır” düzenlemesinin bulunduğu, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 7. maddesinde yetki şartı bulunduğu, tarafların —-Mahkemelerini yetkili kıldıklarını, bu yetki sözleşmesinin HMK 17. maddesine göre geçerli bir yetki sözleşmesi olup, yetki sözleşmesinde diğer yetkili Mahkemelerinin yetkisinin devam edeceğine dair hüküm bulunmadığından ve HMK 17. maddesi uyarınca dava sadece sözleşme ile belirlenen Mahkemede açılabileceğinden Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmış aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın yetki yönünden usulden reddine,
Dosyanın kararın kesinleşmesi ve talep halinde yetkili —Mahkemesi’ne gönderilmesine,
Yargılama gideri ve vekalet ücretinin yetkili Mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı