Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/368 E. 2021/1281 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/368 Esas
KARAR NO : 2021/1281
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 03/09/2020
KARAR TARİHİ: 30/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı banka ile davalı arasında —- tarihinde bankacılık işlemleri sözleşmesi akdedildiğini, davalıya kredi kartı tahsis edildiğini, davalının sözleşme hükümlerine aykırı davranarak kredi kartı borcunu ödemediğini, borçlunun hesabının kat edildiğini, — keşide edildiğini, davalı aleyhine—- dosyası üzerinden takip başlatıldığını, borçlunun takibe itiraz ettiğini belirtmiş; takibe yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesinin usulüne uygun şekilde davalıya tebliğ edildiği, davalının süresinde cevap dilekçesi vermediği görüldü. Süresinde cevap dilekçesi vermeyen davalı, Hmk. 128. maddesi gereği ileri sürülen tüm vakıaları inkar etmiştir.
Dava, kredi kartı üyelik sözleşmesi nedeni ile borcun tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı ile davalı arasında akdedilen kredi kartı üyelik sözleşmesi gereği davalının sözleşmeden kaynaklı borcunun bulunup bulunmadığı, var ise hangi miktarda borçlu olduğu, bu itibarla takibe yapılan itirazın haklı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
—- takip dosyasının incelenmesinde; — tarihinde başlatılan takibin alacaklısının davacı—-borçlusunun davalı —- olduğu, takibin takip talebinde yazılı kredi sözleşmesine dayalı toplam — fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, örnek no: 7 ödeme emrinin borçluya — tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilince verilen itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği, icra müdürlüğünce — tarihinde takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu, işbu davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
–tarafından düzenlenen — raporda; banka ile davalı borçlu arasında bankacılık hizmet sözleşmesi imzalandığı, müşteriye —- tahsis edildiği, müşteri tarafından kredi kartının kullanıldığı, ödemelerde sorun yaşanması üzerine —tarihinde yapılandırma yapıldığı, yapılandırmadan sonra hiç ödeme yapılmadığı, ödeme yapılmaması üzerine hesabın kat edildiği, — tarihinde ihtarnamenin tebliğ edildiği, — tarihinde temerrüdün oluştuğu, takip tarihi itibari ile faizler de dahil olmak üzere banka alacağının —– oranında temerrüt faizi hesaplanması gerektiği mütalaa edilmiştir. Alınan rapor taraflara davetiye ile tebliğ edilmiş, ihtarname masrafı yönünden yalnızca davacı vekilince rapora itiraz edilmiştir.
Alınan raporun denetime elverişli olduğu, taraflar arasındaki kredi sözleşmesi ve hesap özetinin irdelendiği anlaşılmıştır. ——ilgili sınırlama tacirlerin ticari işleri hakkında uygulanmaz. Zira, 6102 sayılı TTK’nın 8/1. maddesi hükmüne göre “ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirlenir.”. Somut olayda; dayanak sözleşme “ticari kredi sözleşmesi” olup, TBK’nın 88. ve 120. maddeleri hükümlerinin ticari işlerde uygulanamayacağı, sözleşmede belirtilen oranda akti ve temerrüt faizi talep edilebileceği anlaşıldığından, bilirkişi raporu ile belirlenen faiz oranı hükme esas alınmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama sonunda; davalı ile davacı banka arasında ticari kredi sözleşmesi akdedildiği, sözleşme kapsamında davalıya kredi kartı tahsis edildiği, kredi kartı borcunun davalı tarafından ödenmediği, davacı bankanın bakiye alacağının denetime elverişli bilirkişi raporu ile toplam —- olarak tespit edildiği, ihtarname masrafının yargılama gideri olduğu —–dava değerine dahil edilmemesi gerektiği, alacağın likit ve belirlenebilir olduğu anlaşıldığından; aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulüne, —- takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın kısmen iptaline;
— Asıl alacak,
—- Kat tarihine kadar işlemiş faiz,
— İşlemiş —-
olmak üzere toplam —- yönünden tahsilde tekerrür olmamak ve mükerrer faiz uygulanmamak şartıyla takibin devamına, asıl alacağa yıllık — oranında faiz uygulanmasına, aşan istemin reddine,
Kabul edilen tutarın % 20’si olan 6.571,66 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 2.244,55 TL harçtan peşin 404,59 TL harç ve 167,50 TL icra harcının mahsubuna, bakiye 1.672,46 TL karar harcının davalıdan tahsiline hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 404,59 TL peşin harç, 167,50 TL icra harcı ve 7,80 TL vekalet harcı toplamı: 634,29 TL ile davanın red %1,92 ve kabul %98,08 oranına göre hesaplanan 784,72 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
8-Dava şartı arabuluculuk kapsamında —— davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.294,66 TL’sinin davalıdan, 25,34 TL’sinin davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, 6831 sayılı Kanuna göre yargılama gideri olarak tahsili için Hazine’ye müzekkere yazılmasına,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle—– Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 30/11/2021