Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/363 E. 2023/651 K. 18.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/363
KARAR NO : 2023/651

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/09/2020
KARAR TARİHİ : 18/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin yolcu olarak bindiği — sevk ve idaresindeki —-plakalı araç ile … sevk ve idaresindeki —- plakalı araç arasında 30/09/2019 tarihinde trafik kazası meydana geldiğini kazada müvekkilinin ağır yaralandığını, 1.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline, 20.000,00 TL manevi tazminatın ise davalı sürücü ve araç malikinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Taraflara usulüne uygun tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketine usulüne uygun başvurulmadığını, maluliyetin ve kusurun –alınacak rapor ile belirlenmesi gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğunun kusur oranında poliçe limiti ile sınırlı olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
— Cumhuriyet Başsavcılığının — Esas sayılı soruşturma dosyası dosyamız arasına alınmıştır.— müzekkere yazılarak kazaya ilişkin davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş olup gelen yazı cevabı dosyamız arasına alınmıştır.Davalı … Şirketine müzekkere yazılarak poliçe ve hasar dosyası istenilmiş olup gelen yazı cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Davacının ekonomik sosyal durum araştırması yapılarak dosyamız arasına alınmıştır.Davacının kazaya ilişkin tedavi evrakları ilgili hastanelerden istenilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Dosya kusurun tespiti için —- gönderilmiş olup —–hazırlamış olduğu raporda özetle; sürücü — sevk ve idaresindeki kamyonet ile olay mahalli yolda seyrini; yola gereken dikkatini vererek kontrollü ve tedbirli bir şekilde, şeridini muhafaza edecek şekilde sürdürmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği, sevk ve idare hatası ile direksiyon hakimiyetini kaybedip sola doğru yönelerek, sol şeridi takiben gelen diğer sürücü idaresindeki aracın istikamet yönünü kapatması neticesi bu aracın çarpmasına maruz kaldığı olayda %100 kusurlu olduğunu belirtmiştir.
Davacının maluliyetinin tespiti için dosya — Kurumuna gönderilmiş olup — hazırlamış olduğu raporda özetle; —- kızı, 01/11/1982 doğumlu, .– 30/09/2019 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 20/02/2019 tarih ve —sayılı —yayımlanan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi hakkında yönetmelik hükümlerine göre değerlendirildiğinde; tüm vücut engellilik oranının %2 olduğunu, iş görmezlik süresinin ie 4 aya kadar uzayabileceğini belirtmiştir.
Dosya aktüer bilirkişiye tevdi edilerek maddi tazminata ilişkin rapor tanzim edilmesi istenilmiş olup bilirkişi — tarafından hazırlanan rapor dosya arasına alınmıştır.
Davacı vekili 27.05.2023 tarihli beyan dilekçesinde; maddi zararın sigorta tarafından karşılandığını beyan etmiş olup aynı dilekçede maddi tazminata ilişkin vekalet ücreti ve yargılama gideri talebinin olmadığını beyan etmiştir.
Davalı … vekili 01/06/2023 tarihli dilekçesinde davacı ile sulh olduklarını yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Dava, hukuki niteliği itibari ile; trafik kazası hukuki sebebine dayalı olarak açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Uyuşmazlık; 30/09/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasında—– plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacının işbu trafik kazasında yaralanması neticesinde maddi ve manevi tazminat taleplerinin haklı olup olmadığı noktalarında toplanmıştır.
Maddi tazminat talebi yönünden davacı taraf ile davalı … şirketinin anlaşması ve davacının bu yönde bir talebi kalmadığı anlaşılmakla esas hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı vermek gerekmiş olup yine taraf beyanları doğrultusunda taraflar lehine ve aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
Manevi tazminat talebi yönünden ise yapılan yargılama neticesinde, tazminat miktarının belirlenmesinde gözetilen hususların açıklanması gerekir: 6098 satılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/2. maddesi gereğince hakimin, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve –sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat, bozulan ruh huzurunun, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nispetinde iadesini amaçladığından hâkim, M.K’nun 4.maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tespit etmelidir. Hakim belirlemeyi yaparken somut olayın özelliğini, zarar görenin ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir. ( Hukuk Genel Kurulunun 28.05.2003 gün —- ve 23.06.2004 gün — sayılı kararları ). Davacıların kaza nedeniyle duymuş olduğu acı ve elem, maluliyet oranı, kazanın meydana geldiği tarih ve oluş şekli, davacının yaşı, tarafların kusur durumu, tarafların gelir durumu ve tüm dosya kapsamına göre yapılan tespitler uyarınca manevi tazminat miktarı tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde takdir olunmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Manevi tazminat yönünden davanın kabulü ile,
20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 30/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar — […] ve – müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
3-Manevi tazminat yönünden hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.366,20 TL harçtan peşin alınan 71,73 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.294,47 TL karar harcının davalılar … ve ..— tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Maddi tazminat istemi yönünden alınması gereken 269,85 TL peşin harcın davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Manevi tazminat istemi yönünden davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 9.200 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Maddi tazminat yönünden taraflar karşılıklı olarak vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvuru harcı ve 71,73 TL peşin harcı toplamı: 126,13 TL ile aşağıda dökümü yazılı 3.500,00 TL yargılama giderinin davalılar … ve …’-müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
10-Dava şartı arabuluculuk kapsamında arabulucu —- Hazine tarafından ödenen 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılar … ve—- 6831 sayılı Kanun’a göre yargılama gideri olarak tahsili için Hazine’ye müzekkere yazılmasına,Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalılar vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.