Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/330 E. 2021/150 K. 15.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/330 Esas
KARAR NO : 2021/150

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/08/2020
KARAR TARİHİ : 15/02/2021

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız İstanbul Anadolu ——. Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili, davalıların gayri nakdi çek kredi sözleşmesinden kaynaklı borçları olduğunu belirterek, bu husuta yaptığı takibe borçluların yaptığı itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
HMK madde 115/1 gereğince, mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
Öncelikle davacının böyle bir dava açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerekir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda da davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması “Dava Şartları” başlıklı 114 üncü maddesinin 1 inci fıkrasının (h) bendinde açıkça dava şartları arasında sayılmıştır.
Dava açmaktaki hukuki yarar; hukuk düzenince kabul edilmiş meşru bir yarar olmalı, bu yarar dava açan hak sahibi ile ilgili olmalı ve dava açıldığı sırada halen mevcut bulunmalıdır. Ayrıca açılacak davanın ortaya çıkacak tehlikeyi bertaraf edecek nitelikte olması gerekir. Bir kimsenin hakkına ulaşmak için mahkeme kararının o an için gerekli olması durumunda hukuki yararın olduğundan söz edilebilir. Bir mahkeme kararına ihtiyaç yoksa hukuki yarardan söz edilemez. Bir hukuki ilişkinin hemen tespit edilmesinde hukuki yararın bulunması, şu üç şartın birlikte varlığına bağlıdır: 1)Davacının bir hakkı veya hukuki durumu güncel bir tehlike ile tehdit edilmiş olmalı; 2) Bu tehdit nedeniyle davacının hukuki durumu tereddüt içinde olmalı ve bu husus davacıya zarar verebilecek nitelikte bulunmalı; 3) Yalnız kesin hüküm etkisine sahip olup cebri icraya yetki vermeyen tespit hükmü bu tehlikeyi ortadan kaldırmaya elverişli olmalıdır. ( İstanbul BAM ———–
Dava itirazın iptali davası olup, icra dairesindeki takip dosyasında süresinde ve usulüne uygun yapılmış bir itirazın bulunması gerekir.
İİK’nun 62.maddesinde borçlunun ödeme emrine itiraz süresi ve şekli başlığında; ” itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur.” denilmiş, aynı yasanın 66.maddesinde de “müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur.” hükmü düzenlenmiştir.
Davalı …—- Yapılan Değerlendirmede;
İstanbul Anadolu —.İcra Müdürlüğünün —sayılı dosyasında, —– tarfından, borçlu —ve——- adına icra takibi yapıldığı,
Borçlu/Davalı ——— tarihinde iki farklı ödeme emri tebliğ edildiği,
20.09.2020 tarihinde de, borçlu vekilice borca itiraz edildiği,
—— Müdürlüğünce, ——— karar tensip tutanağı ile, süresinde itirazın reddine karar verildiği,
——Müdürlüğünce verilen kararın, İcra dosyasında ödeme emrinin davacı asile 15.08.2019 tarihinde tebliğ edildiği, itiraz dilekçesinin 25.09.2019 tarihinde verildiği, itiraz süresinin geçirildiği, ikinci ödeme emri tebliğinin itiraz süresini canlandırmayacağı anlaşılmakla, icra dosyasında süresinde yapılmış bir itiraz bulunmadığından ve yasaya uygun durma kararı da bulunmadığından, davacının itirazın iptalini istemekte hukuki yararanın bulunmadığı açıktır.
Hal böyle olunca; davacının itirazın iptali davasını açmakta hukuki yararının bulunmadığı gözetilerek, dava şartlarından olan hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Davalı ———– Yapılan Değerlendirmede;
Yukarı da belirtildiği üzere İstanbul Anadolu ————-.İcra Müdürlüğünün ——— tarihinde —— alacak için ———- tarfından, borçlu …———– adına icra takibi yapıldığı,
Borçlu/Davalı şirkete takip talebine ilişkin, dosya kapsamı içerisnde gönderilmiş bir ödeme emri bulunmadığı,
20.09.2020 tarihinde de, borçlu vekilice borca itiraz edildiği, ancak yşne dosya kapsamında vekilin borçlu şirket tarafından verilmiş bir vekaletinin bulunmadığı,
——–Müdürlüğünce, —– tarihli karar tensip tutanağı ile, itirazın süresinde ise geçici olarak takibin durdurulmasına karar verildiği,
Bu cihette, davalı borçlu şirkete gönderilmiş bir ödeme emri ve usulüne uygun bir itiraz bulunmaması nedeniyle yasaya uygun durma kararı da bulunmadığından, davacının itirazın iptalini istemekte hukuki yararanın bulunmadığı açıktır.
Hal böyle olunca; davacının itirazın iptali davasını açmakta hukuki yararının bulunmadığı gözetilerek, dava şartlarından olan hukuki yarar yokluğu nedeniyle, davalı borçlu şirket açısından yukarıdaki gerekçelerle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM… : (Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle)
1-Davanın, hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile eksik bakiye 4,90 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3————– ücret tarifesine göre davalılar için takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından herhangi bir masraf yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
7-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucuya ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanuna göre davası reddedilen davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekili ve davalı …—– yüzüne karşı ——— yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.