Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/33 E. 2021/58 K. 25.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/119 Esas
KARAR NO: 2021/92
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 12/07/2013
KARAR TARİHİ : 27/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilince dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı bankanın mudisi olarak birikimlerini de açmış olduğu hesaplara değişik zamanlarda kimi zaman —— olarak yatırdığını, bir kısmını çekmek istediğinde müvekkiline hesaplarındaki meblağların çekilmiş olduğunun ve hesaplarının da kapatılmış olduğunun bildirildiğini, bunun üzerine müvekkilinin yazılı olarak bankaya başvurmuş olmasına karşın bankaca kendilerine bir cevap verilmediğini, müvekkilinin davalı aleyhine açtığı —- davanın —– aşamasından da geçerek kesinleştiğini ve müvekkilinin açılan bu davada fazlaya ilişkin istemlerini saklı tuttuğunu, müvekkilinin ilk dava sırasında yapılan inceleme ile hisse senetlerinin toplam adedinin tespit edildiğini ve söz konusu tespitten hareketle hisse senetlerine ilk dava tarihi olan ——– dava tarihine kadar yapılan bedelli bedelsiz sermaye artırımı ve yine her bir hisse senedi için verilen temettü bedellerinin bilirkişi incelemesi yolu ile saptanması yoluna gidilmesi gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla — alacağın işleyecek en yüksek banka faiziyle birlikte, —alacağının döviz hesaplarına uygulanan en yüksek faiziyle, aynen iade edilmek koşulu ile muhtelif hisse senetlerinin —- tarihinden itibaren yapılan bedelli bedelsiz sermaye artırımları gözönünde bulundurularak iadesine, —- tarihine değin muhtelif şirketlere ait hisse senetlerine verilen temettü bedellerinin her birine ayrı ayrı yürütülecek en yüksek banka faiziyle, sözü geçen hisse senetlerine ilk dava tarihi olan —- itibaren her yıl için dağıtılan temettü bedellerinin —–orularak bedellerinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka vekilince verilen cevap dilekçesinde özetle, dvanın zaman aşımına uğradığı, ihtilafın davacı ile arkadaşı olan ve davalı bankanın eski müdürü —- arasındaki ilişkiden kaynaklandığını, davanın—- ihbarının gerektiğini, davacının —- nezdinde açtığı davadaki fazlaya dair haklarını saklı tutmadığını ve davanın zamanaşımına uğradığını, davacının —— arkasındaki otoparkta bilet gişesinde çalıştığını maddi durumunun iyi olmadığını ve bu hesaplara yapılan tahsilatları ve kaynaklarını açıklayacak durumda olmadığını, davacının dava tarihine kadar hesaplarla ilgili herhangi bir başvuruda bulunmadığını belirterek, öncelikle husumet yönünden itirazlarının dikkate alınmasını ve bu itirazlarının karara bağlanmasını ve davanın kabulü halinde ise davanın—– ihbar edilmesini ve müvekkili yönünden açılan davanın reddini istemiştir.
Yargılama önce—-sayılı dosyasında görülmüş, verilen —– karar sayılı karar ile; toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının hesaplarında bulunan her bir hisse senedinin ilk dava tarihindeki toplam adedinin kesinleşen dava sırasında yapılan inceleme ile tespit edildiği, bu nedenle belirlemenin—- ilk dava tarihi ile eldeki dava tarihi arasında kalan dönemi kapsayacak şekilde yapıldığı, buna göre davacının— tarihi itibarı ile hesaplanmış alacaklarının, işbu dava tarihine kadar hesaplanan temettü alacaklarının ve bedelli sermaye artırımlarından borçları ile yine bu dava tarihine kadar işlemiş faizlerinin genel toplamının ise —– olduğu gerekçesiyle, —– işlemiş faiz alacağının, asıl alacak kısmına dava tarihinden itibaren yürütülecek temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yine karar yerinde belirtilen bir kısım hisse senetlerinin aynen, bu mümkün olmazsa dava tarihi itibari ile değerlerinin temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Mahkememizin anılan kararı davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Temyiz incelemesi üzerine——- sayılı ilamı ile;
“(..) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davacının gerçek hesap sahibi olduğunun ve dava konusu hesapların da paravan veya fiktif hesaplar olmadığının, taraflar arasında görülüp kesinleşen önceki davada tespit edilmiş bulunmasına, yine —— tarihinde açılan işbu kısmi davaya karşı davalının zamanaşımı savunmasında bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Ancak dava, bankacılık işlemlerinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekilinin sunduğu ——tarihli ıslah dilekçesine karşı davalı vekilince, —– tarihli dilekçe ile zamanaşımı savunmasında bulunulmuş, mahkemece davalının bu savunması hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir.
Bu durum karşısında mahkemece, davacının ıslah talebine karşı davalının yaptığı zamanaşımı savunmasının incelenip değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu konuda hiçbir karar verilmemesi doğru görülmemiş, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle Mahkememiz kararının bozulmasına dair karar verilmiştir.
Bozma üzerine yargılamaya ——— sayılı esası üzerinden devam olunmuş ve ———-karar sayılı karar ile; “(..)Dava dilekçesi incelendiğinde; dava dilekçesi ile önceki kararda hükmedilen tüm alacakların istendiği, önemli bir bölümünün hisse senedi istirdatına ilişkin olduğu, bu istirdat taleplerinin de dava dilekçesi ile yapıldığı, açık bir şekilde anlaşılmaktadır. Mahkememizce davacının isteklerine bilirkişi tarafından değer biçildikten sonra buna göre harcın tamamlanması için kesin mehil verilmesi gereklidir. Davacı bilirkişi raporuna göre harcı kendisi ikmal etmiştir. Bir başka deyişle dilekçe müddahinin arttırılması değil, esasasen dava dilekçesinde var olan müddahiye bilirkişi tarafından biçilen değere göre harcın ikmal edilmesinden ibarettir. Açıklanan nedenlerle yasal anlamda ıslah söz konusu olmadığından zamanaşımı itirazının reddine karar verilmesi gerekmiştir. Esasen ilk dava zamanaşımı süresi geçmeden açılmış olduğundan zamanaşımı itirazı bozmadan sonra —– tarihli son celsede red edilmiştir. Mahkememizce harcın tamamlanması için daha önce davacıya mehil verilmemiştir. Harcı tamamlatma görevi mahkememize aittir. Harcın sonradan tamamlanmış olması davalı lehine herhangi bir hak kazandırmaz. Bozmadan önce yapılan bilirkişi inceleme sonucu —- tarihi itibariyle davacı lehine belirlendiği anlaşılan hisse senedi miktarları baz alınmak suretiyle dava tarihi itibariyle hesaplanan hisse senedi miktarları ve dava tarihindeki —-üzerinden hesaplanan fiyatların toplamı —-olduğu, ayrıca davacının — tarihinden itibaren hesaplanmış alacaklıların iş bu dava tarihine kadar hesaplanan temüddü alacakları ve bedelli sermaya arttırımlarından borçalı ile yine bu dava tarihine kadar işlenmiş faizçlerin genel toplamı ise —asıl alacak ve — işlenmiş faiz olmak üzere —- olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda kabul edilen dava değeri — tutmaktadır. Davacı taraf —- üzerinden harç yatırmıştır. Mahkememizce önceki kararda belirtildiği gibi harcı yatırılan değerden işlenmiş faize ilişkin —-bölüm hakkında davanın reddine karar verilmiştir. ” şeklindeki gerekçeyle önceden verildiği şekilde karar verilmiştir.
Anılan bu kararın da temyizen incelenmesi sonucunda; ———sayılı bozma ilamı ile;
“(..) Dava, bankacılık işlemlerinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece verilen—tarihli karar Dairemizin—tarihli —– karar sayılı ilamı ile “davacının —— tarihli ıslah talebine karşı davalının yaptığı zamanaşımı savunması hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği” gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak, davacının tüm taleplerini dava dilekçesi ile bildirdiği ve —- tarihli dilekçesinin ıslah niteliğinde olmadığı gerekçesiyle davalının zamanaşımı itirazının reddine karar verilerek, yazılı şekilde bozma öncesi gibi karar verilmiştir. Ancak, davacının — tarihli dilekçesi Dairemizin ———sayılı ilamı ile ıslah dilekçesi olarak kabul edilmiş olup, mahkemece, bozmaya uyulmakla davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Bu durumda, mahkemece, —– tarihli ıslah dilekçesindeki taleplerin nitelikleri ayrı ayrı gözetilerek davalının zamanaşımı itirazı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.” şeklindeki gerekçelerle Mahkememiz kararının bozulması karar verilmiştir.
Mahkememizce anılan bozma kararına uyulmuştur.
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE
Dava, bankacılık işlemlerinden kaynaklı alacağın tahsili istemlerine dayalıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde, kesinleşen——- sayılı dosyasında tespit edilen —- alacakları ile hisse senetlerine ilişkin alacaklarının tahsilini talep etmektedir. Bu çerçevede davacı hesabında bulunduğu tespit edilen—–sayılı dosyasında hükme bağlanan — bakiyesi —- tarihinden— itibaren tahsili talep edilmiştir. Bundan başka yine davacı hesabında bulunan ve —-sayılı dosyasında tespit edilen —- alacağın —tarihinden itibaren tahsili talep edilmiştir.
Bu taleplerin yanı sıra, davacıya ait hisselerin aynen iadesi,—- sayılı dosyasında tespit edilen hisselerin —- tarihinde değin doğmuş olan temettü bedellerinin, her bir grup hisse yönünden, dava dilekçesinde belirtilen tutarlar üzerinden tahsili, ayrıca aynı hisselere ilişkin olarak —- tarihinden itibaren dava tarihi olan—– tarihine kadar olan temettü bedellerinin tespiti ile ödenmesi talep edilmiştir.
Davalı vekilince cevap dilekçesinde zaman aşımı defi ileri sürülmüş, ne var ki cevap dilekçesi Mahkememizin— tarihli süre uzatım kararında tanınan — süreden —- gün sonra verilmekle usulüne uygun bir zaman aşımı defi ileri sürülmediği değerlenrilmiştir.
Davacı vekilince Mahkememize sunulan— tarihli ıslah dilekçesi ile; — tarihli rapor kapsamında davanın ıslah edildiği bildirilmiş, bu kapsamda dava dilekçesi talep sonucu madde 3’te belirtilen ve aynen iadesi talep olunan hisse adetlerinin, dava dilekçesindeki tutarlardan daha azının talep edildiği, ıslah yoluyla bu istemin azaltıldığı belirlenmiştir. Kısmen feragat mahiyetindeki bu istem yönünden, ıslah dilekçesinde belirtilen azaltılmış tutarlar üzerinden, davacıya ait hisselerin aynen iadesine dair Mahkememizce hüküm kurulmuştur.
Davacı vekilince ıslah dilekçesinde, hisselerin aynen iadesine ilişkin talep kapsamında —- aynen iadesi talep edilen hisselere, dava dilekçesinde yer almayan —– adet hissesin aynen iadesi talebinin de eklendiği belirlenmiş, ıslah yoluyla, müstakil yeni bir talebin eklenemeyeceği, bu talebin mesmu olmadığı Mahkememizce değerlendirilmiştir.
Islah dilekçesinde bu istemlerin yanı sıra, dava dilekçesi sonuç kısmında 5. maddede açıklanan ve davacıya ait hisselerin— tarihinden dava tarihine kadar olan temettü alcağına ilişkin istem yönünden,—-talep olunduğu açıklanmıştır. Dava dilekçesinde ise bu alacak kalemi yönünden herhangi bir tutar açıklanmamış, yalnızca tahsil istemi ileri sürülmüştür.
Davalı vekilince ıslah dilekçesine karşı, süresi içinde sunulan —– tarihli dilekçesi ile ıslah talebinin kabul edilmediği, davanın zaman aşımına uğradığı savunulmuştur.
Davalı vekilince, ıslah dilekçesine karşı, süresi içinde sunulan zaman aşımı defi karşısında ve alacakların, —tarihinde açılan —- sayılı davasına konu edilmemiş, fazlaya ilişkin alacaklara ilişkin olması, buna göre — yıllık zaman aşımı süresinin — tarihinde dolmasına karşın davacı vekilince ıslah dilekçesinin—– tarihinde sunulduğu, ıslah tarihinde zaman aşımının dolduğu Mahkememizce değerlendirilmiştir.
Zaman aşımına ilişkin olarak yukarıda yapılan tespitler karşısında, davacı vekilinin talepleri dava dilekçesi çerçevesinde ve aynen iadesi talep edilen hisselere ilişkin hisse adedinin, ıslah dilekçesi ile azaltılmış olduğu Mahkememizce gözetilerek hüküm kurulmuştur. Bundan başka —-onama kararı ile kesinleşen —– sayılı dosyasında tespit edilen, davacının — cinsinden ve—- cinsinden mevduat alacakları ile doğmuş temettü alacakları yönünden bilirkişi heyetince rapora esas alınan tespitlere Mahkememizce de itibar edilmiş, davacının hesabında bulunan — alacağının tahsiline dair karar vermek gerekmiştir. Davacının —- tahsilini talep ettiği alacak kalemi yönünden, Mahkememizin önceki kararlarında —- cinsinden tahsile ilişkin kararlarının davacı tarafça temyiz edilmemiş olduğu gözetilmiş, –alcağın dava tarihindeki — üzerinden — karşılığının, —- olarak tahsiline dair karar vermek gerekmiştir.
Davacının aynen iadesini talep ettiği hisseler yönünden Mahkememizce alınan bilirkişi raporundaki tespitlere Mahkememizce de iştirak olunmuş, bu konuda davacı vekilince sunulan ıslah dilekçesinde hisse adetlerinin azaltılmasına yönelik istemin, kısmen feragat olarak değerlendirilmesi gerektiği kanaatiyle, ıslah dilekçesinde belirtilen, azaltılmış tutarlar üzerinden hüküm kurulmuştur.
Davacının dava dilekçesinde 4. maddede açıkladığı ve — tarihine değin doğmuş temettü alacakları yönünden, alınan raporlardaki doğmuş temettü tutarlarına ilişkin tespitlere Mahkememizce de iştirak olunarak tespit edilen toplamda —– temettü alacağının tahsiline dair karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilince dava dilekeçsinde 5. maddede açıklanan ve —– ile dava tarihi arasında doğmuş temettü alacağı istemi bakımından, dava tarihinde somut bir değerin talep olunmadığı, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan HUMK hükümleri gereğince istemin belirsiz alacak olarak da değerlendirilemeyeceği, bu alacak kalemi yönünden talebin ilk defa ıslah dilekçesinde somutlaştırıldığı, ne var ki ıslah tarihi itibariyle bu istemin zamana aşımına uğradığı belirlenmekle;—– dava tarihi arasında doğmuş temettü alacağına yönelik istemin zaman aşımı nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile;
1—- alacağın dava tarihi olan —- tarihinden itibaren vadesiz mevduata uygulanan en yüksek banka faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- 1— alacağın dava tarihi olan —– tarihinden itibaren vadesiz mevduata uygulanan en yüksek banka faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- a)—- hisse senedinin aynen, bu mümkün olmadığı takdirde dava tarihi itibari ile değerleri toplamı —-
b) —-hisse senedinin aynen, bu mümkün olmadığı takdirde dava tarihi itibari ile değerleri toplamı olan —
c) — hisse senedinin aynen, bu mümkün olmadığı takdirde dava tarihi itibari ile değerleri toplamı—-
d) —hisse senedinin aynen, bu mümkün olmadığı takdirde dava tarihi itibari ile değerleri toplamı —-
e) — hisse senedinin aynen, bu mümkün olmadığı takdirde dava tarihi itibari ile değerleri toplamı—
f) — hissesinin aynen, bu mümkün olmadığı takdirde dava tarihi itibari ile değerleri toplamı —
g)— hisse senedinin aynen. bu mümkün olmadığı takdirde dava tarihi itibari ile değerleri toplamı—-
Dava tarihinden itibaren — belirlenen bankalarca 1 yıl vadeli mevduata uygulanan en yüksek mevduat faizini geçmeyecek şekilde avans faizi ile birlikte davalı taraftan alınıp davacı tarafa verilmesine,
4- —- tarihine değin doğmuş temettü alacağı olan toplam— dava dava tarihi olan — tarihinden itibaren vadesiz mevduata uygulanan en yüksek banka faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Aşan istemlerin zaman aşımı nedeniyle reddine
6-Alınması gerekli 47.631,22 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 486,80 TL harc ile 12.459,70 TL yatırılan ıslah harcın mahsubu ile eksik bakiye 34.684,72 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı için takdir olunan 51.914,01 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı için takdir olunan 26.696,01 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan — davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davacı tarafından sarfedilen 5.600,00 TL bilirkişi gideri , 240,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 5.840,00 TL yargılama giderlerinin haklılık oranına göre 4.250,92 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan — davacı üzerinde bırakılmasına,
11-Davalı tarafından sarfedilen 100,00 TL gider avansının 72,79 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan 27,21 TL’nin davalı üzerinde bırakılmasına,
12-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 15 gün içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.27/01/2021