Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/325 E. 2022/199 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/325 Esas
KARAR NO: 2022/199
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 18/08/2020
KARAR TARİHİ: 01/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ——– bulunan —— ettirdiği toplam — tarihinde davalı —- tarafından tahsis edilen ve davalı sürücü—- idaresindeki —- plakalı araca yüklenerek sevk edildiği; Davalı şoförün—-aracı park halinde iken — gittiği esnada, araçta hırsızlık meydana geldiği sigortalıya ait sayıma göre toplam —– olduğunun tespit edildiği, zarar nedeniyle müvekkil taralından —- tarihinde, poliçe kapsamında ve ibraname karşılığında —-ödeme yapıldığı; Bu ödeme ile müvekkilin, sigortalının haklarına halef olduğu ve davalıtara karşı rücu talebinde bulunduğu, arabuluculukta anlaşma sağlanamadığı ve işbu davanın açıldığı; Davalıların olaydan ve işbu hasardan sorumlu olduğu; davalı —- diğer davalı—olduğu; ——- tarafından yönetildiği —- meydana geldiği, belirtilen —- diğer davalı —– tarafından yürütüldüğü; eksper raporuna göre; bir sigortalı malları —– girişindeki güvenlik görevlilerini geçerek ——kapalı otoparkına götürüp park ettiği, hemen arkasından hırsızlık yapan aracın girdiği ve olayın —–gerçekleştiği;—– şeklinde meydana geldiği; Buna göre —- yükümlülüklerine aykırı davrandıkları olaydan ve hasardan sorumlu oldukları yukarıda açıklanan nedenlerle ——– tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle, sigorta şirketi yönünden poliçe teminatı ile sınırlı olmak üzere, ,davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile diger davalılardan —— edildiğini, poliçenin mevcudiyetinin sigorta tazminatının herhalde ve otomatik olarak ödeneceği manasına gelmemekte olup müvekkili şirketin sorumluluğu poliçe özel şartları, teminat limitleri ve teminat kapsamı ile sınırlı olduğunu, davacı tarafından işbu davada talep edilen hasar tazminat poliçenin teminat dışında olduğu için müvekkili şirket aleyhine açılan davanın reddini, dava konusu olayın müvekkili şirkete sigortalı şirkete ait ——aracın sürücüsü aracın otoparka park ettikten sonra arkasından girişi yapan araçta bulunan kişi yada kişiler tarafından soyulduğunu, söz konusu hırsızlık olayında araç sürücüsünün gereken tedbiri almamasından dolayı meydana geldiğini, bu yüzden meydana gelen zararın poliçenin teminatı dışında olduğunu, dava konusu —– aracın ise poliçede teminat altında olduğundan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı—– cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin yönetim —– aldığı —– mal sahibine vekaleten yapan bir yönetim şirketi olduğu, işbu davada müvekkilinin davalı olarak gösterilmesinin hukuki mesnetten uzak olduğu, olayda müvekkilinin kusuru bulunmadığı, davalı müvekkili —- Hakkında açılan davanın —- nedeni ile husumetten reddini, davanın esastan reddini ve yargılama giderleri ve avukatlık vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —- dilekçesinde özetle; Davalı sürücü —- güvenli bir yer olduğu için tercih ettiği —- girişte bulana güvenlik görevlilerini geçerek ve onların yönlendirmesi —– kapalı otoparkına park ettiği ve kısa süreliğine zorunlu ihtiyacını karşılamak için aracının yanından ayrıldığı ve ayrılmadan önce aracının ön ve arka kapılarını kilitlemiş olduğu, buna göre adı geçen sürücünün gerekli olan tüm tedbirleri almış olmasına rağmen belirtilen olayın meydana gelmiş olduğu, bunun yanında, güvenlik görevlilerinin hırsızlık yapmak üzere gelen aracın —–girmesine izin vermiş ve hırsızlık yapılmasına yol açmış olduğu, —- eşya indirme bölümüne araç alırken—– girişinden daha sıkı önlemler alması ve güvenlik kamera görüntülerini anlık izlemesi gerektiği, hırsızlık olayından sonra aracın aynı yoldan geldiği gibi hızlı bir şekilde ayrıldığı,— güvenliğinin denetlenmesi yönünde zafiyet bulunduğu —- yönetiminin ve güvenlik firmasının gerekli özen yükümlülüğünü yerine getirmedikleri, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkil şirketin sorumluluğuna gidilmesi halinde dilekçesinin ekinde sunulan poliçeler kapsamında zarar müvekkilin şirketin sigorta şirketi ——- karşılandığını, yargılama konusu olay ile ilgili olarak müvekkil şirketin herhangi ilgisinin bulunmaması nedeniyle davanın öncelikli olarak hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden bunun mümkün olmaması durumunda ise davanın esastan reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı taraf yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, hırsızlık olayına bağlı olarak davacı sigorta şirketi tarafından müşterisine ödenen tazminat miktarının davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan inceleme ve yargılamada davacı ile dava dışı —–olay tarihi itibariyle geçerli olarak akdedildiği görülmüştür.
Dava konusu olayın; — tarihinde davalı — sevk ve idaresinde olan — plakalı araç ile ——- gelindiği, güvenlik tarafından içeri girmesine izin verildiği, akabinde şoförün aracı terk ederek kişisel ihtiyaçları için olay yerinden ayrıldığı, kısa süre sonra plakası okunamayan —- bir —-yanına park ettiği, içinden inen şahısların kamyonun kilidini kolaylıkla açarak içindeki malları çaldığı ve olay yerinden uzaklaşması ile meydana gelmiştir.
Öncelikle olaydaki davalıların kusur durumlarının tartışılması ve takdiri önem arz etmektedir. Davalılardan sürücü —- taşıma işinde her ne kadar aracı güvenlikli bir yer olan ——– mal kabul otoparkına park etmiş ve aracı kilitlediğini iddia etmişse de taşıyıcının sorumluluğu malı alıcıya teslim edene kadarki süreci kapsamaktadır. Bu nedenle insani ihtiyaçlar nedeni ile araç başından ayrılmak zorunda kalınsa dahi bu durum taşıyıcının sorumluluğunu ortadan kaldırmayacaktır. Bu nedenle sürücü —— hırsızlık olayında kusurludur ve bilirkişi raporundaki aksi yöndeki görüşe iştirak olunmamıştır. İkinci sırada nakliye şirketi olan——-sorumluluğunu gerektiren her bir husus taşıma şirketini de ilgilendirmekte ve buna ek olarak araç sürücüsünün araçtan ayrılması vb durumlar için tedbir almadığı da gözetildiğinde basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğünü ihlal etmiş ve dava konusu olayda kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Ve yine bilirkişi raporundaki kusur tespitine bu yönüyle de itibar edilmemiştir. Diğer davalı olan—-yönünden hırsızlık olayının gerçekleştiği tarihte —— sorumlu olduğu, —–hallerin incelenmesinde sigorta şirketinin sorumluluğunu ortadan kaldıracak mahiyette bir muafiyet klozu bulunmadığı anlaşılmış ve işbu zarardan sorumlu olduğu sonuç ve kanaatine varılmış, bilirkişi raporuna bu yönüyle de itibar edilmemiştir. Davalılardan—-Yönünden; —– kabul otoparklarına ellerinde sevk irsaliyesi vb belge bulunmayan kişilerin girmesinin mümkün olmaması ve güvenlik şirketinin buradaki kapı güvenliğini sağlamakla yükümlü olduğu, bu bölgedeki varsa güvenlik zaafiyeti bulunup bulunmadığına dair——- bilgilendirmediği veya bu yönde bir savunma beyyinesi ileri sürülmediği, içeri giren —– içeri alındığının izahının yapılamadığı ve güvenlik görevlilerinin mesleklerinin getirdiği dikkat ve özen yükümlülüğünü ihmal ettiği kanaatine varılmakla güvenlik şirketinin de olayda kusurlu olduğu anlaşılmıştır. İzahat yapılması gereken son davalı ——-Yönünden ise, yönetim şirketince her ne kadar cevap dilekçesinde vekalet akdi bulunduğu ve bu nedenle taraflarının sorumluluk altına girmediği, sorumlunun —–olduğu belirtilmişse de bu gerekçeler mahkememizce yerinde görülmemiştir. Ancak———–mal kabul bölümündeki güvenlik işini diğer davalı olan alanında uzmanlığa sahip ve —-bünyesinde barındıran ——olayın gerçekleştiği —– olması, —– bulunduğuna dair bir bildirim almaması kümülatif olarak değerlendirildiğinde sorumluluktan kurtulacağı anlaşılmış ve sorumlu olmadığı kanaati edinilmiştir. Ancak davacı vekilince sunulan —- tarihli dilekçede her ne kadar emsal karar ibraz edilmişse de emsal tutulan ve kuşku yaratabilecek olan kararlardaki durum ile eldeki dosyaya konu olan durum arasında bir kısım farklılıklar bulunmaktadır. Öyle ki emsal olarak içeriği sunulan kararlarda —–otoparklarında gerçekleşen hırsızlık olayı davalara konu olmuştur. Bu noktada —— otoparklarının güvenliği güvenlik şirketine sorumluluk olarak bırakılmamıştır. Zira —— kullanacak olan müşteri/misafirler ile yalnız belirli bir kesimin kullanabileceği ve hırsızlık hadisesi yaşanmaması adına nispeten daha dikkatli şekilde denetlenmesi gereken bir otoparkı kullanan kişiler bir tutulmamalıdır. Zira ilk durumda sözleşme öncesi sorumluluktan söz edilebilecekken ikinci durumda doğrudan uzmanlık nedeni ile bir bölgenin güvenliği, yasal olarak güvenlik şirketi vasfını kazanmış bir şirkete bırakılmıştır. Bu nedenle davacı vekilinin bu yöndeki itirazlarına itibar edilmemiştir.
Kusur dağılımına dair izahatların akabinde davacı tarafça sigortalısına yapılan ödemenin kadri marufunda bulunup bulunmadığı ile miktarın ne kadar olacağı hususu irdelenmelidir. Bu noktada konunun teknik uzmanlık gerektiren bir alan olması, bilirkişi raporunun teknik kısmında bilirkişi tarafından kalem kalem çalınan her bir emtia ile ilgili açıklama yapılmış olması ve bu açıklamaların denetime elverişli olduğu gözetildiğinde davacı tarafça sigortalısına yapılan ödeme makul ve kabul edilebilir bulunmuştur. Sigorta mevzuatı yönünden ise ——- halefiyet şartlarının oluşup oluşmadığı irdelenmelidir. Bu noktada yapılan inceleme ile davacı ile davalı arasındaki sigorta ilişkisinin kurulduğu, davacının sigortalısına —- ödeme yaptığı buna bağlı olarak ta aktif husumet ehliyetini kazandığı anlaşılmıştır.
İzah olunan gerekçeler ile davanın, davalılar—– işleyecek avans faizi ile birlikte işbu davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davalı—— Yönünden açılan davanın ispatlanamaması nedeniyle reddine dair karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Davalılar—-Yönünden KABULÜ ile; — ödeme tarihi olan —– tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ie birlikte işbu davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davanın davalı —— Yönünden ispatlanamaması nedeniyle reddine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 2.016,03 TL harçtan peşin olarak alınan 504,01 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.512,02 TL harcın davalılar—– tahsili ile hazineyi irat kaydına,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı için takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar —– tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalı —- takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı —— verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ile 504,01 TL peşin harç toplamı: 558,41‬ TL harcın davalılar —— tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 3.200,00 TL bilirkişi ücreti 397,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam: 3.597‬,00 TL yargılama giderinin davalılar —- tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı —–tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davalılar —— tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
10-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalılar Davalılar ——– tahsili ile hazineye gelir kaydına,
11-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine, eli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/03/2022