Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/323 E. 2021/1052 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/323 Esas
KARAR NO : 2021/1052

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 17/08/2020
KARAR TARİHİ : 07/10/2021

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız —- tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
I.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili; dava dilekçesi, davacı şirketin ——- iştigal ettiğini, davalının sevk ve idaresinde — tarihinde davacı şirkete ait ve park halinde—-kusurlu olarak çarpmak suretiyle hasara uğrattığını, davalıların bu zarardan, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu gereği sorumlu olduğunu, davalı tarafın hasar bedelinin ödememesi üzerine, davalı aleyhine— Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, ancak, borçlu dava konusu icra takibine zaman kazanmak maksadıyla haksız ve gerçeğe aykırı bir şekilde itiraz ettiğini, hasarın davalı aracından kaynaklandığı dikkate alınarak hasara neden —-teminatlı veya teminatsız üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiklerini beyan ile,—- kişilere devirlerinin önlenmesi için ivedilikle ihtiyati tedbir konulmasını, —Esas sayılı dosyası ile yapılan takibe yönelik davalı- borçlunun haksız ve yersiz itirazının iptali ile takibin davalıya gönderilen “ödeme ihtarının tebliğ tarihinden” itibaren ticari avans faizi ile birlikte devamına, yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin de davalıya tahmilini, davalının en az %20 icra-inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmektedir.
ll. SAVUNMA:
Dosya tetkikinde davalı vekilince verilen cevap dilekçesine ratlanmadı.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sonucu uğranılan araç değer kaybı tazminatı, hasar bedeli, kira kaybına ilişki başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
—– sayılı dosyasının tetkikinde; Davacı alacaklı tarafından, davalı borçluya yönelik —-tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır. Davanın süresin açıldığı tespit edilmiştir.
Uyuşmazlık, davalıya ait —- tarihinde meydana gelen trafik kazasında, kazanın oluşmasında kusur oranının tespiti ile, davacıya ait araçta anılan kaza nedeniyle değer kaybı ve hasar olup oluşup oluşmadığı, mevcutsa değer kaybı ve hasar bedelinin miktarının ne olduğu ve değer kaybı ve hasar bedelinden davalının sorumlu olup olmadığı, ayrıca kazanç kaybından davalının sorumlu olup olmadığının belirlenmesi hususundadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Trafik kazaları kusur hasar değer tespiti uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen 22.09.2021 tarihli raporda, olayda davalının tamamen kusurlu olduğu, hasar bedelinin 9.741,82 TL olduğu belirtilmiştir.
Tüm Dosya Münderecatı Kapsamında ;
Meydana gelen kazada Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere,
Davalı taraf araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğuna,
Davacı sürücü ise tamamen kusursuz olduğuna, kanaat getirilmiştir.
Buna göre, — plaka sayılı araç sürücüsünün kusurundan (haksız fiilinden) kaynaklandığı, — plaka sayılı araç sürücüsünün olayda yukarıda açıklandığı şekliyle kusurlu olması nedeniyle;
— araç maliki davalının, araç maliki olması nedeniyle araç işleteni olmasından kaynaklı KTK madde 85 kapsamında tehlike sorumluluğu bulunması, nedeniyle kaza neticesinde meydana gelen zararlardan sorumlu olduğu kabul edilmiştir.
Değer Kaybı Talebi Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Değer kaybı; aracın kazadan önceki piyasa değeri ile kazadan sonraki piyasa değeri arasındaki farka verilen addır.
Aracın onarıldıktan sonra —- değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Çünkü tamamen onarılmış olsa bile bu araba— izlerini taşımaktadır. Onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir. —–
Bu kapsamda, yukarıda — sorumluluk kapsamında davalı değer kaybından sorumludur.
Değer kaybının hesabı, teknik bir konu olması nedeniyle alanında uzman bilirkişiden rapor, değer kaybına ilişkin rapor düzenlettirilmiştir.
—– kararlarında vurgulandığı üzere; Değer kaybının hesabında — markası, özellikleri, yapılan — yaşı, tarafların iddia ve savunmaları ve taracın kaza tarihindeki hasarsız hali ile piyasa rayiç değeri ve araçtaki hasar onarıldıktan sonraki hali ile piyasa rayici belirlendikten sonra aradaki fark değer kaybı zararı olarak kabul edilmektedir
Somut olayda, mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda, Yargıtay içtihatlarına uygun olara davacıya ait —– değişikliği olduğu, değer kaybına yol açmadığı belirtildiğinden, kaza nedeniyle değer kaybı oluşmadığından bu alacak kaleme yönünden takip haksız görülmüştür.
Hasar Bedeli Yönünde Yapılan Değerlendirmede;
Denetime — raporunda, kaza neticesinde davacıya ait araçta 1.784,38 TL hasar meydana geldiği, yukarıda sorumluluğu çizilen davalının bu zarardan sorumlu olduğu, davacı vekilince bu alacak için takip yapıldığı anlaşılmakla, itirazın 1.784,38 TL yönünden kısmen iptaline karar verilmiştir.
Kazanç Kaybı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Denetime elverişli 22.09.2021 tarihli bilirkişi raporunda, kaza neticesinde davacıya ait aracın 2 gün onarımda kalabileceği, günlük kiralama bedelinin 140×2 (280TL) olabileceği belirtilmiş, mahkememizce rapor denetime elverişli bulunarak hükme esas alınarak, yukarıda sorumluluğu çizilen davalının bu zarardan sorumlu olduğu, davacı vekilince bu alacak için takip yapıldığı anlaşılmakla, itirazın 280 TL yönünden kısmen iptaline karar verilmiştir.
İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.——
Bu kapsamda, alacağın likit olmaması nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmemiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
1-Davalının —- Esas sayılı dosyasında vaki itirazının KISMEN İPTALİ ile,
2-Takibin 1.784,37 TL hasar bedeli, 280,00 TL kira kaybı, olmak üzere toplam 2.064,37 TL üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 141,02 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 86,62 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —- davanın kabul edilen miktarı üzerinden 2.064,37 TL nispi vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan 108,80 TL harç ile 867,10 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 633,94 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
10—– tarafından karşılanan— arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar miktar yönünden kesin olmak üzere verilen karar okunup usulen anlatıldı.