Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/322 E. 2022/507 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemesi
ESAS NO: 2020/322 Esas
KARAR NO: 2022/507
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 14/08/2020
KARAR TARİHİ:16/06/2022
— maddesine göre — yargılama yetkisini kullanan bağımsız—–, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:Davacı vekili; dava dilekçesinde, —-tarihinde mühürlendiğini, davacı şirket çalışanları tarafından —- tarihinde yapılan rutin kontroller esnasında borçlu şirketin yukarıda belirtilen adresinde takılı olan sayaçta mühür fekki yapılarak — tarihinde kesilen enerjinin açıldığı tespit edildiğini, bu tespit üzerine —tanzim edildiğini, — tarihinde kesilen elektrik— tarihinde açılmış ve işbu durumun tespit edildiği — tarihine kadar toplamda — kaçak elektrik tüketildiğini, böylelikle borçlu şirket adına —tutarında kaçak elektrik faturası tanzim edildiğini, —vade tarihli kaçak faturasının ödenmemesi üzerine —-tarihinde —- borçlu şirket aleyhine —tutarında icra takibi başlatıldığını, borçlu şirkete ödeme emri — tarihinde tebliğ edilmiş ve —– tarihinde borca itiraz edildiğini, borçlu şirketin itirazı hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, herhangi bir geçerli gerekçe sunulamadığını, borçlu şirketin itiraz dilekçesi tarafımıza tebliğ edilmediğini, — tarihinde itiraz haricen öğrenildiğini bunun üzerine —– hükmü uyarınca dava şartı olarak zorunlu arabuluculuk müessesine başvurulduğunu,—-tarihinde gerçekleştirilen arabuluculuk görüşmesinde taraflar anlaşmaya varamadığından davayı açma zorunlulunu doğduğunu beyan etmektedir.
ll. SAVUNMA:Davalı vekili; cevap dilekçesinde, Davacı tarafından davalı şirketin tesisatı—- tarihinde elektrik borcunu ödemediği gerekçesi ile mühürlenmiş ve — tarihine kadar toplamda —– kaçak elektrik tükettiği gerekçesi ile—– dosyası ile müvekkil şirket aleyhine —- tutarında icra takibi başlatıldığını. Bahse konu icra dosyasına davalı şirketin borcu olmaması nedeniyle itiraz edilmiştir. Söz konusu itiraz kapsamında davacı yanca iş bu huzurdaki dava hukuki dayanaktan ve gerçeklikten yoksun şekilde ikame edilmiştir. Şöyle ki;
—- tarihinde davalı şirket ticari hayatın şartlarında elektrik faturası borcunu ödeyemediğini ve davacı şirket tarafından gerekli yasal işlem yapıldığını. Ancak davalı şirket fatura ———— tahsil etmeye, —- yapmaya bir yetkili bir diğer kuruluş olan —–tahakkuk etmiş olarak elektrik borcunu ödediğini ve davacı şirket tarafından———– Yetkilileri tarafından kullanıma açıldığını, zira davacı şirket ile —- Arasında meydana gelen karışıklık nedeniyle davalı şirket aleyhine —- kaçak elektrik kullanıldığı yönünde tutanak hazırlandığını, davalı şirket sektöründe öncü bir kuruluş olup, — hemen hemen her ile satış yaptığını. Bu —– —- tarihleri arasında kapalı kalması veya hiç elektrik tüketmeden üretim yapması mümkün olmadığını, bir an için bu süreç içerisinde kabul anlamına gelmemek kaydıyla bir kaçak elektrik kullanımının söz konusu olmadığını, davalı şirketin iştigal konusundan da anlaşılacağı üzere ağır sanayi üretimi yapan bir firma olması nedeniyle elektrik sarfiyatı kat be kat fazla olacağını, dolaysıyla —–ay gibi uzunca bir süreçte davalı kaçak elektrik kullanmış olduğu kabul edilse dahi davacı şirket tarafından iddia edilen bedelin çok çok üzerinde bir rakam çıkması gerekmediğini, nitekim yukarıda da belirtilenler üzerine davalı şirket elektriğinin mühürlenmesi sonucunda bir diğer yetkili olan dava dışı —– elektrik borcunu ödemiş ve bu kapsamda tekrar elektrik kullanmaya başlandığını, —- tarihleri arasında davalı şirkete ——— Tarafından elektrik kullanım bedeli olarak tahakkuk ettirilmiş ve bedeli davalı şirketçe ödenmiş faturalın celp edilmesi gerektiğini, bahse konu faturaların celp edilmesi halinde görülecektir ki söz konusu dönemlerde davalı şirket elektrik tüketimini usulüne uygun yapmış ve kullanım bedellerini de ödediğini, davacı şirket ile elektrik dağıtım ve hizmet bedelini tahsile yetkili ——- Arasında yaşanan sistem hatasının veya iletişim sorunun davalıya yükletilmesi hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davalı şirket yukarıda da izah ettiğimiz üzere —- tarihine ait eski borcunu ödemiş ve çalışmalarına devam etmiştir. Dolayısıyla —– tarihinde elektriğinin yeniden açılmış olması gibi bir durum söz konusu değildir. Bir an için kabul anlamına gelmemek kaydıyla davalı şirketin elektriği’nin —– tarihinde açıldığını kabul etsek bile bir kaçak kullanım bedeli varsa bu bir sonraki fatura döneminde ortaya çıkması gerekmektedir. Zira davacı şirket ve dava dışı —— periyotlarda bütün elektrik abonelerinin elektrik kullanım bedellerini tahakkuk ettir ve ödenmesini talep eder. Dolayısıyla davalıya ait elektrik sayacında bir kaçak kullanım meydana gelmiş olsaydı mühürleme tarihi ile bir sonraki sayaç okuma tarihi olan —- tarihi veya sözde ilk açılış tarihi olan —- tarihinde varsa bir kaçak bedelinin ortaya çıkması gerekmektedir. Hal böyle olunca —– ay gibi uzun bir süreç içerisinde bu durumun tespit edilmemesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Müvekkil şirket bu süreç içerisinde kaçak elektrik kullanmamış aksine davacı veya ——–tahakkuk eden elektrik faturalarını ödeyerek kullanıma devam ettiğini, dolayısıyla davalı şirket elektrik kullanımın mühürlendiği tarihten hemen sonra tarafına tahakkuk ettirilen borcu ödemiş ve elektrik kullanımına yasal bir şekilde devam ettiğini, bu kapsamda davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine tahakkuk ettirilen kaçak elektrik bedeli hukuka aykırı olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, alacaklı tamamıyla kötü niyetli olduğunu, davalı şirket aleyhine icra takibi yaptığını ve ödeme emrini tebliğ ettiğini, İ.İ.K hükmü gereğince haksız olan alacaklı-davacının asıl alacağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına ve yine alacağın %10′ u oranında para cezasına hükmedilmesini talep etmektedir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, kaçak elektrik enerjisi kullanım bedeline ilişkin yapılan takibe itirazın iptali davasıdır.
—— dosyasının tetkikinde;
Davacı alacaklı tarafından, davalı borçluya yönelik ——- alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.
İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Uyuşmazlık, davacının davalıdan kaçak elektrik enerjisi kullanımından kaynaklı alacaklı olup olmadığı hususundadır.
Tüm Dosya Münderecatı Kapsamında;
Dava konusu kaçak elektrik borcu davalı hakkında düzenlenen —– seri numaralı kaçak elektrik tüketimi tespit tutanağından kaynaklanmaktadır.
—-, tesisat numarasının ———İdare tarafından kesilen elektriğin yükümlülüklerini yerine getirmeden enerjinin kullanıldığı gerekçesiyle enerjinin kesildiği” açıklamasının yazıldığı,
Kaçak elektrik tespit tutanakları, düzenlendiği tarih itibariyle maddi olgulara ilişkin tespitleri içerdiği ve aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan belgelerden olduğu ————– davalı tarafça tutanağın aksi cihetinde delil sunulamadığı, anlaşılmakla bu cihette tutanak içerikleri sabit görülmüştür.
Tutanak tarihinde yürürlükte bulunan elektrik mevzuatına göre kaçak elektrik bedeli hesabının yapılması için bilirkişi raporu aldırılmıştır.
— tarihli bilirkişi raporunda; Davalının dava konusu adreste —–İdare tarafından kesilen elektriğin yükümlülüklerini yerine getirmeden enerjinin kullanıldığı gerekçesiyle enerjinin kesildiği” tespit edilmesiyle, ilgili yönetmeliğin m.26/1(c) bendinde belirtildiği üzere kaçak elektrik kullandığı,
Davacının —— arasında geçen — üzerinden tahakkuk süresinin belirlenerek kaçak hesabı yaptığı fakat kaçak başlangıç tarihi olarak ele alınan —- tarihine dair herhangi bir bilgi/belge olmadığından; İlgili yönetmeliğin m.29/1 bendinde belirtildiği üzere ve —– bulgu ve belgelerin bulunmaması nedeniyle faturalandırmada esas alınacak —– olacak şekilde ele alındığı Dosya muhteviyatındaki işbu bilgi/belgeler neticesinde Davalının —- hesap edildiği,
İşbu tüketilen enerji miktarına —- Bedeli tahakkuk hesap edildiği, İşbu kaçak enerji bedeline —- hesap edilmiş olup toplamda —- tahakkuk hesap edildiği ve davalının işbu bedeli ödemekle yükümlü olduğu, belirtilmiştir.
Rapor yerinde görülerek hükme esas alınmıştır.
Davalının dava konusu adreste — üzerinden tutulan kaçak tutanağına binaen ——- tespit edilmesiyle, ilgili yönetmeliğin m.26/1(c) bendinde belirtildiği üzere kaçak elektrik kullandığı, dosya muhteviyatındaki bilgi/belgeler neticesinde bilirkişice düzenlenen raporda davalının — enerji tüketim miktarı hesap edildiği, işbu tüketilen enerji miktarına —- hesap edildiği, işbu kaçak enerji bedeline —– gecikme faizi tespit edildiği anlaşılmakla, bu miktarlar üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.——–
Bu kapsamda, somut olayda, dava ve icra takibine konu edilen elektrik bedelinin belirlenmesinin yargılama ve bilirkişi incelemesi gerektirdiği, alacağın likit ve muayyen olmadığı anlaşıldığından, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebi reddedilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
1-Davalının —– sayılı dosyasında vaki itirazının KISMEN İPTALİ ile,
2-Takibin 39.795,15 TL asıl alacak, 1.318,80 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 41.113,95 TL üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 2.808,49 TL harçtan peşin alınan 506,52 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.301,97 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 6.144,81 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 824,28 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ve 506,52 TL peşin harç toplamı: 560,92‬ TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 772,76 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
11-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde ——Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/06/2022