Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/308 E. 2020/908 K. 16.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2020/445 Esas
KARAR NO : 2020/966

DAVA : Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 30/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Kayıt Kabul davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davalı—– kararıyla — tarihinde iflasına karar verildiğini, iflas tasfiye işlemlerinin İstanbul Anadolu –. İflas Müdürlüğünün —iflas sayılı dosyası altında yürütüldüğünü; ilgili iflas müdürlüğüne başvurularak, Bakırköy —. Asliye Ticaret Mahkemesinin —- yine aynı ilamda belirtilen müflise olan 115.813.03 TL borcun takas ve mahsuben tenzili ile 262.076.87 TL olan bakiyesinin iflas masasına kayıt ve kabulünün talep edildiğini; iflas masasınca —– alınan taleplerinin ——– ilamı kesinleşmemiş olduğundan alacağın ihtilaflı olarak kabulü ile kesinleşmeye göre işlem yapılmasına, müflis masasına başvuran alacaklıların alacağı İ.İ.K.’nun 206. Maddesi gereğince yapılacak olan sıra cetveli ile değerlendirileceğinden ve sıra cetveline göre dağıtım söz konusu olacağından alacaklının adi alacağına konu takas mahsup talebinin reddine” denilerek reddedildiğini; takas mahsup taleplerinin TBK m. 142 ve 143. maddelerine dayandığını; TBK m. 142’ye göre, borçlunun iflası halinde alacaklıların, muaccel olmasalar bile alacaklarını müflise olan borçlan ile takas edebileceğini; TBK m. 143’e göre ise, takas beyanının bildirilmesiyle, borcun daha az olan oranında sona erdiğini belirterek, ilgili maddeler uyarınca takas mahsup işlemi yapıldıktan sonra bakiye alacaklarının sıra cetveline kaydedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava kayıt kabul davasıdır. Davacı tarafın, kayıt kabul isteminin yanı sıra, takas mahsup talebi de bulunmaktadır
Yargılama önce Mahkememizin—— karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Mahkememizin bu kararının istinaf edilmesi üzerine; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi —-. Hukuk Dairesinin—karar sayılı kararı ile;
“Somut davada, davacılar dava dilekçesinin içeriğinde ve sonuç kısmında açıkça, alacağın iflas masasına kayıt ve kabulüne, yasalara uygun takas mahsup talebinin de kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir. Mahkeme tarafından gerek gerekçede, gerekse de hüküm kısmında bu konuda bir açıklamaya yer verilmediği gibi HMK 297/2. fıkrasındaki emredici düzenlemeye aykırı olarak takas ve mahsup talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir hüküm tesis edilmemiştir.Yasa gereğince bütün talepler hakkında hüküm kurulması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle ve özellikle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 297/2. fıkrası gereğince, davacıların dava dilekçesinde yer alan takas mahsup talepleri hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması isabetli olmamıştır. İşin esası hakkında inceleme yapılabilmesi için ilk derece mahkemesi tarafından bu konuda bir karar verilmesi gerekeceğinden, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne dair karar verilmesi gerekmekle” şeklindeki gerekçe ile Mahkememizin —– esas sayılı kararının kaldırılmasına dair karar verilmiştir.
Mahkememizce, davacıların alacak başvurusuna ilişkin olarak müzekkere yazılmış; gelen cevabi yazı ile; İstanbul Anadolu —.İcra Müdürlüğünün —— İflas sayılı dosyasından; dosyamız davacısı …, …, … —-kayıt sıra numarası ile —— alacak kayıt talebinde bulunmuş olduğu, alacağa konu Bakırköy —.Asliye Ticaret Mahkemesinin —-Karar sayılı ilamı kesinleşmemiş olduğundan alacağın ihtilaflı olarak kabulü ile kesinleşmeye göre işlem yapılmasına, müflis masasına başvuran alacaklıların alacağı İİK’nun 206.maddesi gereğince yapılacak olan sıra cetveli ile değerlendirileceğinden ve sıra cetveline göre dağıtım söz konu olacağından adi alacağına konu takas mahsup talebinin reddine karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizin 31/05/2018 tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacıların alacaklarını takas edebilmeleri için gerekli “Alacakların Karşılıklı Olması”, “Alacakların Özdeş Olması”, “Alacakların İfasının İstenebiliyor Olması”, “Takas Alacağının Muaccel, Esas Alacağın İfa Edilebilir Olması” ve “Takas Yasağının Bulunmaması” şartlarının tamamının somut olayda mevcut olduğu, somut olayda davacıların alacaklarının ne zaman muaccel olduğunun dosya kapsamı itibariyle tespit edilemediği; davacıların alacaklarının, müflis şirketin başlattığı takibin tarihi olan 24.04.2008 tarihinden sonra muaccel olduğunun anlaşılması halinde, müflis şirketin alacağı bakımından, takip tarihi ile muacceliyet tarihi arasındaki zaman dilimi için (Bakırköy — Asliye Ticaret Mahkemesinin — sayılı dosyasında hükme bağlanan %29’luk faiz oranı üzerinden) faiz hesabı yapılarak, bu tutarın da takas hesabına dahil edilmesinin gerekeceği; yani davacıların alacaklarının, takip tarihi olan ———- tarihinden önce muaccel olması halinde, takas hesabı yapılırken faiz hesaplanmasına gerek olmadığı; müflis şirketin başlattığı takibin tarihi olan —— tarihinden önce olmak kaydıyla, kimin alacağının önce muaccel olduğunun yapılan hesaplama bakımından hiçbir öneminin bulunmadığı; —Bakırköy —. Asliye Ticaret Mahkemesince asıl dava bakımından, takip tarihi olan —-, karşı dava bakımından ise, karşı dava tarihi olan 05.09.2008 tarihi itibariyle faiz talep edilebileceğinin hükme bağlandığı; yani bu ilama göre 24.04.2008 tarihi öncesinde, tarafların herhangi birinin faiz talep edebilme hakkının bulunmadığı; davacıların alacaklarının, müflis şirketin başlattığı icra takibinin tarihi olan 24.04.2008 tarihinden önce muaccel olduğunun tespit edilmesi ihtimaline göre hesap yapılarak, davacıların, — şirketin iflas masasına 19.239,55 TL tutarında alacak kaydı yaptırabilecekleri sonucuna ulaşıldığı şeklinde kanaatini bildirmiştir.
Davacılar vekilince; Bakırköy —-.Asliye Ticaret Mahkemesinin— Esas sayılı dosyasında hükme bağlanan ilama dayalı olarak ve anılan hükümde davacılar aleyhine hükmolunan alacak ve ferilerine ilişkin tutarlar takas ve mahsup edilmek suretiyle bakiye 262.076,87 TL’nin davalının — kaydına ilişkin talebi üzerine; icra müdürlüğünce, ilgili ilamın kesinleşmediği, alacağın ihtilaflı olduğu değerlendirilerek kesinleşmeye göre işlem yapılmasına, müflis masasına başvuran alacaklıların alacağının İİK.206.maddesi gereğince yapılacak olan sıra cetveli ile değerlendirileceğinden ve sıra cetveline göre dağıtım söz konusu olacağından takas mahsup talebinin reddine dair karar verildiği, sıra cetveli ilanı ve masa kararının 31/01/2014 tarihinde davacılar vekiline tebliğ edildiği, 15 günlük hak düşürücü süre içinde 06/02/2014 tarihinde işbu davanın açıldığı görülmüştür.
Mahkememizde yargılama devam ederken, başvuruya dayanak yapılan Bakırköy—.Asliye Ticaret Mahkemesinin —- Esas sayılı kararının bozulmasına karar verilmiş, bozma üzerine yargılamaya Bakırköy —.Asliye Ticaret Mahkemesinin — Esas sayılı dosyası üzerinden devam olunmuş ve 29/12/2016 tarihli karar ile; davanın kısmen kabulüne; dosyamız davacılarının 295.370,60 TL alacağının —— masasına kayıt ve kabulüne dair karar verilmiş, anılan karar Yargıtay —.Hukuk Dairesinin — Esas ve —- karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmiştir.
Davacı tarafça alacak başvurusuna dayanak yapılan Bakırköy –.Asliye Ticaret Mahkemesinin —Esas sayılı ilamının karar tarihi olan — davacı/karşı davalısı— sayılı kararda, davacıların alacağının tahsiline karar verildiği, anılan ilama dayalı olarak davacı tarafça —— masasına kaydedilmek üzere başvuruda bulunduğu ve red kararı üzerine kayıt kabul talebiyle iş bu davayı açtığı gözetildiğinde, davacıların dava açmakta hukuki yararının bulunduğu değerlendirilmiş, ne var ki yargılamamız sırasında , davacıların alacak başvurusuna dayanak yaptıkları ilamın Yargıtay’ca bozulması üzerine Bakırköy –.Asliye Ticaret Mahkemesinin —Esas sayılı kararında davacıların dosyamız alacak başvurusuna da konu olan aynı alacağa ilişkin olarak belirlenen tutarın, iflas masasına kayıt ve kabulüne dair karar verilip karar kesinleşmiş olmakla, dosyamıza konu istemin konusuz kaldığı kanaatiyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Davacıların takas mahsup talebi yönünden ise, kayıt kabul istemine dayanak yapılan ve bozma üzeri Bakırköy —-.Asliye Ticaret Mahkemesinin— sayılı esasını alan dosyada, dosyamız davacılarının, karşı davacı olarak sundukları dilekçede, alacak taleplerinden başka, davacı/karşıt davalı yanın bakiye alacağının varlığı saptandığı takdirde alacaklarından o miktarla sınırlı olmak kaydıyla takas ve mahsubuna karar verilmesini de talep ettikleri, nitekim takas ve mahsup istemine konu alcağın da Bakırköy—.Asliye Ticaret Mahkemesinin —- Esas sayılı dosyasında dava konusu olduğu, anılan dosyaya ilişkin kararın kesinleşmesi nedeniyle, dosyamıza konu kayıt kabul isteminin de konusuz kaldığı, Mahkememizce asıl alacak istemi hakkında karar verilmediğinden, yanı sıra, takas mahsup talebine konu edilen alacak yönünden yargılama da bulunmadığından, takas mahsup istemi yönünden de karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.
Dava tarihi itibariyle davacıların dava açmakta haklı olduğu, kesinleşen Bakırköy —-.Asliye Ticaret Mahkemesinin —Esas sayılı dosyasında belirlenmekle, hükolunan alacak tutarına nazaran belirlenen haklılık oranına göre yargılama giderlerinden tarafların sorumluluğu belirlenmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına,
Kayıt kabul istemi yönünden karar verilmediğinden , takas mahsup istemi yönünden de karar verilmesine yer olmadığına,
Mahkememizin 20/12/2017 tarihli tedbir kararının kaldırılmasına, bu konuda derhal Bakırköy —.İcra Müdürlüğünün— Esas sayılı dosyasına müzekkere yazılmasın
2-Alınması gerekli 54,40 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 29,20 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3—–ücret tarifesine göre davacılar için takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yapılan 3.700 TL bilirkişi ücreti, 400,15 TL posta gideri olmak üzere toplam 4.100,15 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.