Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/300 E. 2021/650 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/300 Esas
KARAR NO : 2021/650

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 04/08/2020
KARAR TARİHİ : 15/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili firma ile davalı firma arasında —– bir ticari sözleşme akdedlldiğini, davalı firmanın bu sözleşmeye dayanan 6.080,65 TL borcunu ödemediğini, borcun icra takibine konu edildiğini ancak borçlunun borca haksız ve mesnetsiz itirazı ile takibin durduğunu, alacağın belirli olup davalı tarafından takibe haksız ve kötüniyetii olarak itiraz edildiğini, itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına, takip konusu alacağın %20’den az olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı taraf usulüne uygun dava dilekçesi tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, tacirler arasındaki ticari hizmet ilişkisine dayalı cari hesap alacağının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalıya dava konusu hizmetin verilip verilmediği, davacının aradaki sözleşmeye aykırı davranıp davranmadığı, bu itibarla davacının davalıdan alacağı bulunup bulunmadığı, hangi miktarda alacak hakkı olduğu noktalarında toplanmaktadır.
—- sayılı takip dosyası içeriğine göre; 23/05/2019 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının davacı, borçlusunun davalı olduğu, 6.080,65 TL tutarındaki alacağın, fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, —, borçlu tarafından verilen 30/05/2019 havale tarihli itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği; icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu; görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi rapor içeriğine göre;——- ve dayandığı belgeler —- defterlerinin birbirini tamamlaması, teyid etmesi ve usuiune uygun tutulmuş olması nedeniyle HMK 222, madde gereğince sahibi lehine delil niteliğinde olduğu;———– yapılan incelemede hazır bulunmamış, dava dosyasına delil, belge ve defterlerini ibraz etmemiş, yerinde inceleme talebinde de bulunmamıştır, ticari defterlerini sunmayan davalının karşı taraf alacağının varlığını kabul etmiş sayılacağı takdirinin mahkemeye ait olduğu, davacı lehine avans faizi hakettiğine hüküm vermesi halinde, davacı tarafın 3095 sayılı yasaya İstinaden icra takip tarihi —– tarihinden itibaren– oranında avans faizi talep edebileceği; yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı, davalıya—– verdiğini, bu nedenle alacağının bulunduğunu belirtmekte olup, icra takibinde talep etmiş olduğu alacağının varlığını ispatlamakla yükümlüdür.
6100 sayılı HMK 200. maddeye göre — düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, —, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz.
Yazılı sözleşme olmasa da sözleşmenin varlığını ortaya koyan davalının veya onun adına hareket eden kişinin imzasını taşıyan teslim belgesi, irsaliyeli fatura ile de sözleşme ilişkisinin ispatı mümkündür. Yazılı delil niteliğinde olmayan ancak kesin delil niteliğindeki ticari defterler ve yemin delilleri ile de sözleşme ilişkisi ispatlanabilir.
Tek başına fatura düzenlenmesi akdi ilişkinin varlığının ve mal tesliminin kanıtı olamaz. Ayrıca faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olması da teslimini kanıtlamaya yeterli değildir—-
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu — hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişilerden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın takip dayanağı belgeye konu mal ve/veya hizmetin teslim edilip edilmediği ve/veya sunulup sunulmadığı, davacının hizmet ifasında yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerinde davalıdan takip tarihi itibariyle 6.080,65 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerini sunmadığı, HMK. 221. maddesi gereği —–) formlarının resen dosyaya kazandırılması gerektiği (—— göre takibe konu faturaların davalı tarafından vergi dairesine bildirildiği, bu halde davalının —–formlarının aksini ispatlaması gerektiği, dosyada böyle bir ispat aracının bulunmadığı, davalının cevap dilekçesi vermediği ve yemin deliline de dayanmadığı, icra dosyasında itiraz dilekçesinde davalı yetkilisi aniden iş bırakma durumu olduğunu beyan etmiş ise de bu konuda delil sunmadığı, bu itibarla davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 6.080,65 TL alacaklı olduğunun sabit olduğu, alacağın ise likit olduğu yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE —— icra dosyasına davalının yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE; takibin aynen devamına,
2-Asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli karar harcı 415,37 TL’den peşin olarak yatırılan 73,45 TL’nin mahsubu ile 341,92 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 73,45 TL peşin harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 62,20 TL ilk dava masrafı, 72,75 TL tebligat-müzekkere gideri, 850,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 954,95 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan —– nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
9—– takip sayılı icra dosyasının karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.