Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/298 E. 2021/127 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
-KARAR-

ESAS NO : 2020/298 Esas
KARAR NO : 2021/127

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 29/07/2020
KARAR TARİHİ : 09/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu ———. İcra Dairesi’nin ———–Esas sayılı dosyasında sigorta ödemesine ilişkin genel haciz yoluyla takip yapıldığını, ödeme emri gönderildiğini, takibe konu sigorta ödemesine ilişkin imzaların davacıya ait olmadığını, davacının kardeşi tarafından sahtecilik yapılarak davacının dolandırıldığını, buna ilişkin savcılık şikayeti yapıldığını, alacaklı görünen tarafa davacının herhangi bir borcu bulunmadığını belirtmiş, davacının borçlu olmadığının tespitine, davalının %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 19.04.2010 tarihinde ——— plakalı araca çarptığını, kazanın akabinde olay yerinde————ile kaza tespit tutanağı tutulduğunu, maddi hasarlı trafik kazasının meydana gelmesinde davacı —– olduğunu, davalı sigorta şirketinin sigortalısına ödeme yaparak hasarı karşıladığını, hasar bedelinin kusuru ile kazaya sebebiyet veren yandan tahsili için İstanbul Anadolu —. İcra Dairesi’nin ——- Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, borçlu taraflarca takibe itiraz edilmediğini, kimliğin çalınması hususunun davalıya karşı ileri sürülemeyeceğini belirtmiş, davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Somut olayda uyuşmazlık 6102 sayılı TTK.nin 1472 maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile sebebiyet veren davalıdan rücuen tahsili için başlatılan icra takibi uyarınca borçlu olunmadığının tespiti isteminden ibarettir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun ————sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır. Davalı sigorta şirketi olup, uyuşmazlık haksiz fiilden kaynaklanmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir (Benzer yönde; Yargıtay ————– Karar). Açıklanan gerekçeler ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan işbu davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle; HMK 115-2 md uyarınca dava şartı noksanlığından usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde HMK’nın 20. Maddesi gereği (2) hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmek üzere Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağının ihtarına,
3-Yargılama giderlerinin, HMK’nun 331-(2) md uyarınca yargılamaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde bu mahkemece karara bağlanmasına; görevli mahkemede davaya devam edilmez ise dosya üzerinden mahkememizce karara bağlanmasına,
Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.