Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/296 E. 2021/955 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/296 Esas
KARAR NO : 2021/955

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/07/2020
KARAR TARİHİ : 28/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekilinin 29/07/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; —– plakalı aracın, 02/02/2018 tarihinde müvekkiline ait—– plakalı araca çarpmak sureti ile —- ilçesinde maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, müvekkiline ait araçta hasar tespiti ilk olarak davalı —– atadığı—- tarafından yapıldığını, düzenlenen —- raporunda hasarlanan parçalar eksik ve hatalı tespit edildiğini —– yerine eşdeğer ya da —— kullanıldığını, müvekkiline ait araçta davaya konu kaza sebebiyle meydana gelen hasar miktarı bağımsız eksper tarafından KDV dahil 20.484,75 TL tespit edildiğini, kaza sebebiyle müvekkiline ait araçta meydana gelen gerçek hasar bedelinin ödenmesi amacıyla davalı şirkete —— tarihinde yazılı başvuru yapıldığını ancak taraflarına herhangi bir ödeme yapılmadığını, hasar tazminatı nın ödenmesinde hasar gören —– öncelikle —- değiştirilmesinin gerektiğini, — kararıyla karayolları —genel şartlarının B.2 tazminat ve giderlerin ödenmesi başlıklı maddesinin 2.1 fıkrasının ikinci paragrafının bir cümlesinin iptaline karar verildiğini, davalı tarafın asıl yükümlülüğü —– poliçesi kapsamında meydana gelen gerçek zararı tazmin etmektedir —- sigortalının 3 kişilere verdiği zararı gidermek üzere yapılmaktadır bu kapsamda zarar gören sigortası olarak değerlendirilmesinin gerektiğini, kazaya sebebiyet veren taraf veya somut olayda olduğu gibi —— kaza sebebiyle oluşan her türlü zararı karşılamakla mükellef olduğundan oluşan hasarın onların bedelinin de tazmin edilmesi gerektiğini belirterek kaza sebebiyle oluşan hasar onarım ve değer kaybı alacaklarının şimdilik 100 TL hasar onarım bedeli ve 10 TL değer kaybı bedeli olmak üzere toplam 110 tl’sinin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işleyecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili tarafından 03/03/2021 tarihinde verilen cevap dilekçesinde özetle; başvuruya konu işbu tazminat talebi zamanaşımına uğramış olduğundan reddinin gerektiğini, aracın onarımı ve ——hesabına ödenmiş olduğunu, onarımı tamamlanmış araç için bakiye bir zarardan söz etmek mümkün olmadığını,— şartları’nın a.6.b maddesinde de belirtildiği üzere hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminatları teminat dışında kalan hallerden olduğunu, bu sebeple kusur oranlarının tespit edilmesinin gerektiğini, faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini belirterek davanın reddine, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
—– yazılan müzekkereye cevap verildiği,
Dosya alanında uzman ——- alanında uzman bilirkişi— tevdii edilerek bilirkişi raporunun alındığı ve raporun dosyamız arasına konulduğu görüldü.
HUKUKİ DEĞERLENDERME VE GEREKÇE:
Dava, maddi trafik kazası sebebiyle davacının maddi tazminat taleplerine ilişkindir.
Davaya konu trafik kazası —- plakalı aracın seyir halindeyken —- plakalı aracın sol kısımlarına çarpması şeklinde meydana gelmiştir.
— plakalı araç kaza meydana — davalı — bünyesinde —- kapsamında sigortalı bulunmaktadır.
Gerçekleşen bu maddi hasarlı trafik kazasında kusur durumunun irdelenmesinde kazanın meydana geldiği yerin bir kavşak olduğu ve —plakalı araç sürücüsünün geçiş önceliğine uymadığı ve kazanın oluşumuna tek başına kendi kusuru ile sebebiyet verdiği görülmekle %100 kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Diğer araç sürücüsünün ise normal şekilde seyretmekte olduğu en azından aksi yönde dosyaya kazandırılmış bir delil olmadığı ve kazanın oluşumunu engelleyebilmesinin mümkün kılacak imkanının bulunmadığı görülmekle kusursuz olduğu tespit edilmiştir
Davacının talebi üzerine konunun teknik uzmanlık gerektiren bir alan olması sebebiyle araçta meydana gelen hasar değer kaybı miktarının hesaplanması gerekmiş ve bu hususta alınan 02/06/2021 tarihli bilirkişi raporu dosyaya kazandırılmış, hasar ve değer kaybının hesabı hususunda yapılan incele neticesinde rapor denetime elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır. Öyle ki piyasa rayicine göre araştırma yapılıp mahkememize örnekler sunulduğu mahkememizce bu örnekler üzerinden de denetleme imkanının bulunduğu görülerek değer kaybının 8.100,00 TL olacağı, meydana gelen hasar miktarının ise 5.890,57 TL olacağı bu tutarların piyasa şartlarına göre normal ve kabul edilebilir olduğu anlaşılmıştır.
Faiz hususunda ise davacı vekilince her ne kadar olay tarihinden itibaren ya da ihtar tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte talep edilmişse de davalı —- haksız fiil sorumlusu olmadığı bu nedenle temrrüdün kaza tarihinden itibaren değil ancak sigortaya başvuru tarihinden itibaren işletilmesi gerektiği açıktır.—– — verilen süre 15 gündür. Bu nedenle sigorta şirketinin temerrüdü 01/04/2020 tarihinde gerçekleşecek olup bu tarihten itiaren faiz işletilmelidir. Faiz ile ilgili diğer yandan davacı tarafça ticari faiz talep edilmiştir. Ancak kazaya karışan araçların her ikisi de hususi vasıfta olup davacı da gerçek kişidir ve tacir vasfını haiz değildir. Bu nedenle ticari faize ilişkin talebi haksız ve dayanaksız görülerek, ancak çoğun içinde az da vardır prensibinden hareket ile yasal faize hükmedilmesi uygun görülmüştür.
Son olarak davacı vekilince 14/06/2021 tarihinde sunulan bedel artırım dilekçesi ile davanın başında talep edilen 100,00 TL hasar bedelinde bir artırıma gidilmemiş, 10,00 TL değer kaybı bedelinde ise 7.711,77 TL lik bir artırım yapılmış ve değer kaybı alacağı 7.721,77 TL ye yükseltilmiştir.
Yukarıda izah olunan gerekçeler ışığında maddi tazminata ilişkin davanın kabulüne dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1-Davanın KABULÜ ile;
100,00 TL hasar bedeli 7.721,77 TL değer kaybı olmak üzere toplam 7.821,77 TL maddi tazminatın 01/04/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı tarafça yapılmış 54,40 TL başvurma harcı, 54,40 TL peşin harç 7,80 TL vekalet harcı , 131,75 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 248,35 TL harç gideri ile tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti olarak 880,00 TL masraf olmak üzere toplam 1.128,35 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3——Tarifesi uyarınca hesaplanan maktu 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gereken 534,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 479,90 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından sarfı yapılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
6-Davadan önce gidilen— arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
Dair; gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.