Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/279 E. 2021/1229 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/279 Esas
KARAR NO : 2021/1229
DAVA : Ticari Şirket
DAVA TARİHİ : 22/07/2020
KARAR TARİHİ: 16/11/2021
Mahkememizde görülen şirket ortaklığından çıkma davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin tek hissedarı—- yayınlandığını, şirketi müdür olarak temsil eden — davacıyı ikna ederek para istediğini, davacının toplam —-tarihinden bu yana davalı şirketin ortağı olduğunu, davacının bu tarihten itibaren şirketin işleyişiyle ilgili bilgi alamadığını, kar dağıtımı yapılmadığını, şirket bilançolarının davacıya gösterilmediğini, şirketin sicilde gösterilen adreste faaliyet göstermediğini, şirketin müdürüne ulaşılamadığını, ortaklar arasında güvensizlik ortamı oluştuğunu, TTK. 638/2 maddesi gereğince haklı sebeplerle ortaklıktan çıkma davası açma zorunluluğu doğduğunu belirtmiş; davacının ortaklıktan çıkmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesinin usulüne uygun şekilde davalıya tebliğ edildiği, davalının süresinde cevap dilekçesi vermediği görüldü. Süresinde cevap dilekçesi vermeyen davalı, Hmk. 128. maddesi gereği ileri sürülen tüm vakıaları inkar etmiştir.
Dava; 6102 sayılı TTK’nın 638. maddesi gereğince açılan limited şirket ortaklığından çıkma istemine ilişkin olup, davacının sermaye payı, kar payı ve tazminat alacağı talebi ise bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının davalı şirketin ortağı olup olmadığı, davalı şirketin ana sözleşmesi gereği ortaklıktan çıkma hakkının kullanılmasının mümkün olup olmadığı, şirketin faaliyetlerini devam ettirip ettirmediği, bu itibarla haklı sebeple şirketten çıkma hakkının kullanılmasının yerinde olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
—— yazılan yazı cevabında davacının davalı şirketin ortağı olduğu görüldü.
—– yazılan yazıya cevap verildiği, davalı şirkete ait gelir ve beyannamelerin mahkememize gönderildiği görüldü.
Bilirkişi —- tarafından düzenlenen — tarihli rapora göre; davalı şirketin — tarihinde tescil edildiği, şirket ortağı—- yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesi ile davacıya devredildiği, devrin —– tarihinde ilan edildiği, davalının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalı şirketin ———– tarihinde resen terk edildiği, şirketin sermayesinin tamamını yitirdiği, şirketin borca batık durumda olduğu tespit edilmiştir
Bilirkişi — tarafından düzenlenen —- tarihli rapora göre; şirket ve ortaklar arasındaki bağın tamamen koptuğu, şirketin ticari faaliyetlerini gerçekleştiremediği, davacı bakımından ortaklıktan çıkma talebi için haklı sebebin oluştuğu, borca batık şirket için ayrılma akçesi verilemeyeceği mütalaa edilmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 638. maddesi gereğince dava, haklı sebeplerin varlığı halinde açabilir. TTK’nın 638/2. maddesi hükmünce, haklı nedenlerle limited şirket ortaklığından ayrılma hakkı doğan ortak, diğer ortakların bu yöndeki iradeye uymaması halinde şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesini mahkemeden talep edebilir. Hangi hallerin haklı sebep sayılacağı özellikle belirtilmemiş, mahkemenin taktirine bırakılmıştır. Ancak bu hususta yerleşmiş —- da gözetildiğinde şahıs unsurunun daha ön planda olduğu——- yönünden ortaklar arasında meydana gelen anlaşmazlıklar şirketin amacını gerçekleştiremeyecek olduğunun anlaşılması, şirketin gayrifaal olduğunun tespit edilmesi haklı sebep olarak değerlendirilebilecektir. Haklı sebebin meydana gelmesinde, çıkacak olan ortağın kusurunun bulunup bulunmadığının çıkma hakkının kullanılması yönünden bir önemi bulunmamaktadır. Netice itibariyle ortaklık ilişkisinin devamının taraftan beklenemeyecek olması haklı sebebin varlığı yönünden yeterli sayılacaktır.
Anılan yasa maddelerinde haklı nedenler sayılmadığı gibi, davalı şirket ana sözleşmesinde de bu husus düzenlenmediğinden, haklı nedenlerin varlığının somut olayda değerlendirilerek saptanması gerekir. Alınan bilirkişi raporunda, davalı şirketin ortaklar kurulu toplantılarının yapılmadığı, şirket kayıtlarına göre şirketin herhangi bir faaliyetinin bulunmadığı ve borca batık olduğu belirtilmiştir.
Somut olayda; —- tarihli hisse devir sözleşmesi ile davalı şirketin —oranında hissesinin davacıya devredildiği, devrin —— tarihinde ilan edildiği, davacının davalı şirketin ortağı olduğu, davalı şirketin kurulduğu tarihten itibaren herhangi bir kar elde edemediği, halihazırda ticari faaliyet gösteremediği, davacının yabancı tabiiyette olduğu, şirketin yönetimi hakkında bilgi edinemediği, şirket ortakları arasındaki güven ilişkisinin zedelendiği, haklı sebeple ortaklıktan çıkma şartlarının oluştuğu anlaşıldığından; aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın kabulüne;
Davacı—— ortaklığından çıkmasına, çıkmanın kararın kesinleştiği tarihten itibaren hüküm ifade etmesine,
Karar kesinleştiğinde; keyfiyetin—– bildirilerek, ticaret siciline tesciline ve usulen ilanına,
Teminatın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarının—–iadesine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından 54,40 TL peşin harcın mahsubuna, bakiye 4,90 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile —— irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvuru harcı, 54,40 TL peşin harç ve 7,80 TL vekalet harcı toplamı:116,60 TL ile 1.455,60 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna ilişkin davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/11/2021