Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/277 E. 2021/793 K. 13.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/277 Esas
KARAR NO: 2021/793
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 21/07/2020
KARAR TARİHİ: 13/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete ait —- plakalı araçlar ile —– tarihleri arasında ücret ödenmeden geçildiğini, ihlalli geçiş tarihinden itibaren 15 gün içerisinde geçiş ücretinin ödenmediğini, bu sebeple davalı aleyhine—— sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ederek durdurduğunu belirtmiş, takibe itirazın iptaline ve takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; itirazın iptali davasının yetkisiz mahkemede ikame edildiğini, dava konusu araçların uzun dönem kiralama sözleşmesi ile kiralandığını, davalının işleten sıfatına sahip olmadığını, cihazda para bulunmasına rağmen aracın kaçak geçmiş göründüğünü, davalıya herhangi bir ihtarname tebliğ edilmediğini belirtmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; davalıya ait aracın, davacnın işleticisi olduğu ücretli yoldan, ücret ödemeden geçiş yaptığından bahisle, ödenmeyen geçiş ücretinin tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının işletmekte olduğu otoyoldan davalı şirkete ait—- plakalı araçlar ile ihlalli geçiş yapılıp yapılmadığı, geçiş anında davalının —– hesabında yeterli bakiye bulunup bulunmadığı, tahakkuk ettirilen geçiş cezasının haklı olup olmadığı haklı ise hangi miktarda geçiş cezası tahakkuk ettirilmesi gerektiği, bu itibarla——- dosyasında icra takibine yapılan itirazın haklı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
İİK’nin 50. maddesine göre, “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe salahiyetlidir.” Bu hüküm uyarınca yetkili icra dairesinin belirlenmesi açısından mülga HUMK’a atıfta bulunulmuştur. 6100 sayılı HMK’nin 447/2. maddesi uyarınca “Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’na yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır.” İİK 50. maddesinde uyarınca yapılan atıf doğrultusunda yetkili icra dairesinin HMK’nin bu husustaki hükümleri uyarınca belirleyeceği sonucuna varılmaktadır.
Somut olayda, davalı aleyhine ——– sayılı takip dosyasında icra takibine başlanılmış, davalı vekilince süresinde borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz edilmesi nedeniyle takip durmuştur. Bu itibarla dava şartlarının varlığı mahkememizce ciddi görülerek HMK madde 117/3 gereği ön sorun olarak incelenmiştir.
Taraflar arasında işletmesi davacıya ait ——– kullanılması hususunda sözleşme ilişkisi kurulmuş olup, davaya konu alacak da taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinden doğmaktadır. Davanın temelini oluşturan icra takibinin dayanağı taraflarca inkar edilmeyen akdi ilişkiden kaynaklanan verilen hizmetin parasal karşılığı olup, dava bu niteliği itibariyle bir miktar para alacağına ilişkindir. Diğer bir ifade ile davacının sözleşme kapsamında vermiş olduğu hizmet karşılığında davacının borcu, para borcudur. TBK 89/1 maddesi uyarınca borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Aksine bir anlaşma yoksa para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir. Taraflar arasında sözleşme ilişkisi kurulduğu gözetilerek HMK 10. Maddesi uyarınca sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin bulunduğu—— İcra Dairesinde usulüne uygun takip başlatıldığından davalının icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazı yerinde görülmeyerek işin esasına girilmiştir.
—– sayılı takip dosyası içeriğine göre;— tarihinde başlatılan takibin alacaklısının davacı— borçlusunun —olduğu, toplam ——- alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla icra takibi yapıldığı, örnek no:7 ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekilince verilen —- havale tarihli itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu görülmüştür.
—yazılan yazı cevabında—- tarihleri arasındaki —-hesabına ilişkin bakiye ve ücretlendirilen geçiş bilgilerinin yer aldığı banka hesap hareketlerinin yer aldığı görülmüştür.
—-yazı cevabına göre; — plakalı araçların —- tarihleri itibariyle davalı adına sicile kayıtlı olduğu görüldü.
Bilirkişi—- tarafından düzenlenen —- tarihli rapora göre; dava konusu — araçtan sadece— plakalı araca — etiketinin tanımlandığı, bakiyesinin — olduğu, toplamda — ayrı plakadan —- plakalı araçlara tanımlanmış —–olmadığı mütalaa edilmiştir.
Davanın dayanağını oluşturan 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunun 30/5. maddesinde “…(5) 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza genel hükümlere göre tahsil edilir.—– hükmü düzenlenmişken 25/05/2018 tarih ve 30431 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16/5/2018 tarih ve 7144 sayılı Kanunun 18. maddesi ile birinci ve beşinci fıkralarında yer alan “on” ibareleri “dört” şeklinde değiştirilmiştir. Aynı Kanunun 19. maddesi ile 6001 sayılı Kanuna geçici 3. madde ilave edilmiştir.
Kanunun 30. maddesinin, 27.03.2015 tarihli ve 6639 sayılı Kanunun 33. maddesi ile değişiklik yapılan (7) numaralı fıkrasında, geçiş ücreti ödenmeden geçiş yapılması hâlinde ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere bu maddenin (1) numaralı ve (5) numaralı fıkralarında belirtilen cezaların uygulanmayacağı öngörülmektedir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama sonunda; davalı şirkete ait——– araçların davalının işletmekte olduğu otoyoldan ihlalli geçiş yaptığı, ihlalli geçiş listesinde belirtilen geçiş ücretinin —- yayınlanan köprü ve otoyollar ücret tarifesine uygun olduğu, tünele girişte — sisteminin kullanılmasının gerekli olduğu, otoyolu kullanan tarafın —- bakiyesini yeterli tutmakla en azından geçişten itibaren 15 gün içinde bakiyesini yeterli hale getirmekle yükümlü olduğu, —- sistemi kullanmayan malikin zaten ödeme yapmadan geçiş yaptığının bilincinde olduğu ve bu halde de 15 gün içinde geçiş bedelinin ödenmesi gerektiği, aksi halde —- bakiyesinin yeterli olmaması ve en azından 15 gün içinde bakiyenin yeterli hale getirilmemesi ile —–sistemine dahil olmayanların nakit ödeme yapmamaları halinde ceza bedelinin tahsil koşullarının oluşacağı, ceza bedelinin tahsili için ihlalli geçiş bildirimi düzenlenmesinin veya tebliğinin zorunlu olmadığı,—- hesabına tanımlı kredi kartı otomatik ödeme talimatı bulunsa dahi geçis anında bakiyenin yetersiz olduğu hallerde —— hesabına yükleme yapılamamış olmasının davalı ile otomatik ödeme talimatı verilen banka arasındaki hukuki ilişkiyi ilgilendirdiği, sürücünün ihlalli geçiş bildirimini araç malikine ulaştırmamış olmasının davalı araç maliki ile sürücü arasındaki hukuki ilişkiyi ilgilendirdiği, aracı kiralayanın ihlalli geçiş yapması halinde bu durumun davalı araç maliki ile aracı kiralayan arasındaki hukuki ilişkiyi ilgilendirdiği, bu gibi hukuki ilişkilerden kaynaklanan savunmaların davalıya karşı ileri sürülemeyeceği, Kanun’un açık hükmü karşısında ihlalli geçiş nedeniyle oluşan alacağın davalı araç malikinden talep edilmesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı, alacağın likit ve belirlenebilir olduğu——– anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulüne;
—–takip dosyasında davalı borçlu yapılan itirazın iptaline, takibin aynı şartlarla devamına,
Asıl alacak olan— %20’sine tekabül eden—– icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 63,66 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubuna, bakiye 9,26 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden hesaplanan 932,00 TL maktu vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 54,40 TL peşin harç ve 7,80 TL vekalet harcı toplamı: 116,60 TL ile 609,60 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
6-Dava şartı arabuluculuk kapsamında arabulucu ——- arabuluculuk ücretinin davalıdan 6831 sayılı Kanuna göre yargılama gideri olarak tahsili için Hazineye müzekkere yazılmasına,
Dair, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/07/2021