Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/275 E. 2021/1017 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/275 Esas
KARAR NO : 2021/1017

DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ : 21/07/2020
KARAR TARİHİ : 05/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; özetle; Davacı, davalı şirketten—- plakalı aracı — tarihinde satın aldığı, ancak ilgili aracın alındığı günden bugüne —–olarak arıza çıkardığı ve davacının sürekli olarak serviste tamirci peşinde koşmaktan iş yapamaz durama geldiği, en nihayetind— sayılı dosyası ile yaptırılan tespitte aracın gizli ayıplı olduğunun tespit edildiği, davacının davalı tarafa araç satım anında ekte 2 tanesinin örneği bulunan senetlerden — imzalayıp davalı yana verdiği, davalı yan bu senetleri almak yetmemiş ve satışı yapılan araçla beraber birde davacının dava dışı aracı olan— araçlar üzerinde de rehin koydurduğu, davalının davacıya sürekli olarak senetleri ödemesi hususunda baskı yaptığı aksi durumda araçların 2 sininde yakalamasını yapacağını söyleyerek davacıyı — sıkıştırmaya çalıştığı, ekte sunulan ihtarnamede de görüleceği üzere ilgili araçtaki gizli ayıplar sebebiyle satış sözleşmesini geriye dönük feshettiğini senetlerin iadesini, ödenen senetlerin bedellerinin iadesini ve sattıkları aracı geri alarak davacının dava dışı — plakalı aracındaki rehinin de kaldırılmasını talep edilmiş ise de davalı taraf icra takibi yapmak üzere olduğunu davacıya şifahen bildirdiği, yukarıda arz ve izah edilen hususlar dahilinde davacının borçlu olmadığının tespiti ile senetlerin iadesi ve rehinin kaldırılması hususunda işbu davayı açma zarureti doğduğu, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak suretiyle; öncelikle ihtiyati tedbir talebin kabulü ile gizli ayıplı araç sebebiyle aracı çalıştıramayıp zarar eden davacının mağduriyetinin daha fazla artmaması adına herhangi bir —- taşınır rehin takibi yapılmış ya da icra dosyası açılması durumunda takiplerin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davacının — senetlerinden ötürü borçlu olmadığının tespiti ile kalan senetlerin davacıya iadesine karar verilmesini, davacının yine borçlu olmadığının tespiti ile dava dışı —- plakalı aracındaki rehinin fekkini, davaya konu—aracı davalıya iade etmenizi, dava konu satış sebebiyle ve aracın gizli ayıpları sebebiyle davacının uğradığı zararlara karşılık şimdilik 1.000 TL tazminata mahkum edilmesini, yargılama gider ve vekâlet ücretlerinin de karşı tarafa tahmilini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı tarafa mahkememiz tarafından usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava araç satışı sebebiyle verildiği iddia olunan senetler nedeni ile davacının menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı tarafın iddialarının incelenmesine, davacı tarafça davalıdan—- plakalı aracın —noktasında anlaşma yapıldığı bu satış karşılığında 30 adet senet verildiği araçların ayıplı olması nedeni ile araç mukabili verildiği iddia olunan senetler nedeni ile borçlu olmadığının tespitinin ve aracın ayıplı olması nedeni ile uğranılan zararın tazmininin talep edildiği anlaşılmıştır. Davalı tarafça davaya cevap dilekçesi verilmediği bu nedenle — anlaşılmıştır. Eldeki dava — dayalı menfi tespit davası olması nedeni ile ispat yükünün davacı üzerinde olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafça ispatlanması gereken hususlar aracın ayıplı olup olmadığı, senetlerin işbu aracın satın alınması amacıyla verilip verilmediği hatta bahse konu senetlerin verilip verilmediği ile davacının araç ayıplı ise davacının bu nedenle zarara uğrayıp uğramadığı noktaları olmalıdır
Davacının talep ettiği tüm deliller toplanmış olup——mühendisi bilirkişiden oluşan heyetten rapor alınmıştır. Davacı şirketin incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre davalıya 78.999,99 TL borçlu olarak göründüğü tarafların —–gelen yazı cevaplarının birbiri ile uyumlu olduğu görülmüştür. Davacı tarafça dosyaya sunulan 2 adet senedin ise borçlusu ——, kefili davacı, alacaklısı davalı olan her ikisi de 3.800,00 TL bedelli olduğu ancak davalı tarafa verildiği iddia olunan diğer 28 adet senedin verildiğine ilişkin dosyaya sunulan herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı anlaşılmıştır. Diğer yandan senetlerin davalıya verildiğinin ispat edildiği kabul dahi edilse araçta gizli ayıp bulunup bulunmadığı hususu değerlendirildiğinde ise dosyada bulunan bilirkişi raporu denetime elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır. Öyle ki dosyaya sunulan delil tespiti raporunda da belirtildiği üzere —– —- arızadan kaynaklandığı ve bu durumun aracın sıradan bir test sürüşü ile anlaşılabileceği anlaşılmıştır. Gerçekten bakıldığında— bir arıza yaşandığında güç kaybı yaşatacağı ve bu durumun tacir olmasa dahi alıcı tarafından anlaşılabileceği açıktır yani gizli ayıplı değildir. Ancak eldeki davada davacı taraf tüzel kişi tacirdir ve tacir olmanın yükümlülüklerinden biri de numune yükümlülüğüdür. Ve davacı tarafça bu külfet yerine getirilmemiştir. Araç gizli ayıplı olmadığı nazara alınarak davacının aracı satın alma —- olması nedeni ile ayıp ihbar süresinin de geçtiği ve davacının bu malı bu hali ile kabul etmiş sayılacağı anlaşılmıştır.
İzah olunan gerekçeler ile davacının davasının sübut bulmadığı anlaşılmakla ispatlanamayan davanın reddine dair karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın ispatlanamaması nedeni ile reddine,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 54,40 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına gerek olmadığına,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
3-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.