Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/263 E. 2021/919 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/263 Esas
KARAR NO: 2021/919
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 14/07/2020
KARAR TARİHİ: 21/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davacının — numaralı aracı ile kazaya karıştığını, davacının hasarının — —— karşılanması adına başvuruda bulunduğunu, bu kapsamda —- numaralı hasar dosyası açıldığını, araçtaki hasarın poliçe kapsamında giderilmesi adına aracın —- bırakıldığını ve hasarın giderildiğini, ancak sonrasında davalı sigorta şirketi tarafından ödeme yapılmayacağının bildirildiğini, — hasar bedelinin tazmini adına icra takibi başlatıldığını, işbu takibe tamamen haksız ve iyi niyetten uzak bir anlayışla davacının alacağını sürüncemede bırakmak adına itiraz edildiğini, davalı şirketin ısrarla hasarın police kapsamı dışında olduğunu, aracın kullanim şeklinin ticari olması sebebiyle poliçeye uygun olmadığını iddia etse de bu durumun gerçeği yansıtmadığını, — numaralı aracın ruhsatta yazılı olduğu üzere kullanım amacı yük-nakli/ticari olan bir araç olduğunu, aracın trafiğe çıkarıldığı biçimde kullanım amacına uygun olarak kullanıldığını, ileri sürerek —- yapılmış olan haksız, usul ve yasaya aykırı itirazın iptaline,% 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masrafları, faiz ve vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davalı şirket tarafindan davalıya ait —- tarihleri arası dönem için sigorlalandığını, — incelendiğinde de görüleceği üzere peliçede—teminatların açıkça belirtildiğini, sigortalı aracın— kazaya karıştığına ilişkin yapılan ihbar üzerine bu kapsamda hasar dosyası açıldığını, davacı sigortalı tarafından davalı sigorta şirketine karşı —–başlatılan takip ve itirazın iptali davasının tamamen haksız ve kötü niyetli olduğunu, dava dilekçesinde yer alan iddiaların aksine. davalı sigorta şirketi tarafından davacıya poliçe kapsamında yükümlülük tam olarak yerine getirilmiş ve—- ödeme yapıldığını, poliçedeki kullanım amacı klozuna istinaden hasar anında sigorlalı aracın kullanım amacının dışında hususi değil ticari olduğu ve tüp taşımacılığı yapıldığının tespit edildiğini, sigortalının sigorta konusu olan aracı hakkında doğru bilgi verme yükümlülüğüne aykırı davrandığını, davacı tarafın dava dilekçesinde —-sigortalı aracının kullanım amacının yük nakli/ticari bir araç olduğunu belirttiğini ve poliçede kamyonet şeklinde belirtilmiş olmasının sorumluluğunu müvekkili şirkete yüklemeye çalıştığını, TTK md. 1435 hükmüne açık bir aykırılık söz konusu oldğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; —–sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
—- dosyası celp edilip incelenmiş, alacaklının davacı, borçlunun davalı olduğu, asıl alacak ve işlemiş faiz toplamı olarak —- hasar dosya bedeli için yapılmayan ödeme sebebine dayalı olarak takibin başlatıldığı, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, eldeki davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmış, konunun incelemesi uzmanlık gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi rapor içeriğine göre; “Hasar gören aracın hafif ticari araç grubunda olduğu, tescil bilgilerinde kullanım amacının ticari, kullanım şeklinin yük nakli olduğu, davacının —- kasıtlı olarak beyan yükümlülüğüne aykırı davranmadığı, davacının aracın —- dayalı olarak davalıdan talep hakkı olduğu, hasar faturası ve ekspertiz raporuna göre, hasar bedelinin —olduğu, davalının — bedelin tamamından sorumlu olduğu, davalının dava dışı anlaşmalı servise — bu durumda davacının talep edebileceği bakiye zararı—takibi itibarı ile işlemiş yasal faiz olduğu, davacının talep edebileceği bakiye zararı — olmak üzere toplamda –olduğu, davacının icra takibinde ilave olarak talep etmiş olduğu — yargılama gideri olduğu, faiz, yargılama giderleri Mahkemenin takdiri içinde kaldığı” yönünde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ile denetime elverişli ve hükme esas alınan bilirkişi rapor içeriğine göre; davacı adına kayıtlı —- vadeli olarak davalı —- tarihinde gerçekleşen trafik kazasında zarar gördüğü, davalıya yapılan başvuru neticesinde davalının hasarın tümünün teminat kapsamında olmaması nedeniyle ödeme yapmadığı, — uygulanarak —- gerçekleştiren 3. Kişi firmaya ödendiği anlaşılmış, davalı davacının sigortalanan aracının tüp taşımacılığında kullanılması ve bu durumun poliçe düzenlenirken beyan edilmemesi nedeniyle %80 oranında tenzili muafiyet uygulandığını ileri sürmüş olup bu hususta yapılan incelemede dava konusu aracın — plakalı—— yük nakli: ticari araç olduğu, araca ait —— incelendiğinde,—-kasalı olarak yazıldığı ve kullanim —–yazılı olduğu,— —araçlarına teminat verilmez. Bu tarz bir kullanımın tespit edilmesi veya teminat kapsamında olmayan bir faaliyet kollarıma teminat verildiğinin anlaşılması halinde her hasarda hasar bedeli uzerinden %80 oranda tenzili muafiyet uygulanacaktır.” ibaresinin bulunduğu, sigortacının veya acentenin —- düzenlenirken ruhsat ve tescil bilgilerine göre poliçe düzenlemesi gerektiği. ruhsat ve tescil bilgilerinde aracın ticari ve yük nakli kullanım amacının yazılı olduğu, —-olduğu —- grubunda yer aldığı bu araçlara mualiyetsiz —- teminatının verildiği, her ne kadar sigorta ettirenin beyan yükümlülüğü olsa da beyan yükümlülüğündeki amacın sigortacının riziko açısından bazı ön bilgilere sahip olması ve sözleşmeyi yapıp yapmayacağına yönelik olduğu, sigortacının poliçe yapılırken doğru bilgi ve belgelere ulaşması gerektiği, davacının kasıtlı olarak beyan yükümlülüğüne aykırı davranmadığı, davalının — hasar bedelinden sorumlu olduğu, ödenen —— düşümü sonucu— asıl alacak ve bu miktarın takip tarihine kadar ki faizinin —- olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacının takibe konu yaptığı—–ücreti talebinin her iki alacak kalemi yönünden belge bulunması nedeniyle yargılama gideri olarak kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Takibe konu edilen alacağın tespiti yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE; —- icra dosyasında —– yönelik davalının yaptığı itirazın İPTALİNE , takibin —- üzerinden aynen devamına, fazlaya dair talebinin reddine,
2- İcra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-239,45 TL ihtarname masrafı ile 12,30TL baro pulu bedelinin yargılama gideri olarak kabulüne,
4-Alınması gerekli karar harcı 2.413,48 TL’den peşin olarak yatırılan 111,37 TL’nin mahsubu ile 353,61 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan, 111,37 TL peşin harç, 62,20 TL ilk dava masrafı, 62,75 TL tebligat-müzekkere gideri, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 12,30 TL baro pulu, 239,45 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 1.988,07 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre(%74 kabul) 1.471,17 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığında bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.413,48 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-Karar kesinleştiğinde —– sayılı dosyasının iadesine,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, —– Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/09/2021