Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/257 E. 2022/211 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/257 Esas
KARAR NO: 2022/211
DAVA: Alacak
DAVA TARİHİ: 12/08/2011
KARAR TARİHİ: 02/03/2022
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin, davalı ——- bulunduğunu, davalı —- davacı dâhil çok ——murisinin hesaplarında hesap sahiplerinin bilgisi ve talimatı dışında sahte imzalarla suç teşkil eden hukuka aykırı bankacılık işlemini yaptığını; davacının, hesabından —-tarafından sahte ve ileri bankacılık işlemleri ile zimmetine geçirdiğini ve bu kişi hakkında —- davasının açıldığını iddia ile davacının hesabından çekilen —, fiili ödeme günündeki rayice göre — tarihinden itibaren —- mevduatına uyguladığı en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalı banka ile parayı çeken —- müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Davalı—— vekilince verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; öncelikle ceza davasının sonucun beklenmesinin gerektiğini; dava konusu işlemlerin firma hesabından çekildikten sonra firmanın ortaklarının ve yetkililerin hesaplarına gönderildiği bu bedellere hesap sahipleri tarafından itiraz edilmediğinin savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı —-vekilince verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; ceza mahkemesinde açılan davanın sonucunun beklenmesini istemiş, dava dilekçesi ekinde sunulmuş olan davalının imzasını taşıyan —- tarihli belgenin davacı şirket ortakları tarafından davacıya tehdit ve baskı ile imzaladığının davalının iradesini yansıtmadığını; davacı tarafın varlığının iddia ettiği zararın hiç bir şekilde oluşmadığını; davacı firmanın bilgisi dışında çekildiği iddia edilen dava konusu işlemden firma hesabından çekildikten sonra firma ortaklarının/yetkilerinin hesaplarına gönderildiği; — tarihlerinde üç adet toplam—–üzerinden uyumsuz imzalar bulunmasına karşın firma yetkililerin bu işleme itiraz etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini; talep etmiştir.
Dava; davalı banka nezdinde bulunan davacıya ait mevduatın, diğer davalı tarafından davacının talimat ve bilgisi dışında çekildiğinden bahisle, davacının oluşan zararının tazmini istemine; ilişkindir.
Davacı vekilince —tarihli oturumda davalı — hakkındaki davanın atiye bırakıldığı; davalı —-vekilince de davanın atiye bırakılma işlemine muvafakat edildiği beyan edilmiş olup; taraf vekillerince beyanları imzalanmıştır.
Bilirkişiler —- tarafından müştereken düzenlenen— tarihli esas rapor ve — ek rapora göre; davacının, —- kısmından banka çalışanı davalı —– haksız fiilinden dolayı davalı bankanın, yardımcı kişinin fiilinden kaynaklı olarak sözleşmeye aykırılıktan dolayı davalıların, davacıya müteselsilen sorumlu bulundukları yönünde görüş bildirildiği; incelenen bilirkişi raporundan anlaşılmıştır.
Davacı vekilince verilen—– tarihli Kök rapora beyan dilekçesinde; bilirkişi kurulu raporunun hüküm kurmaya elverişli, yargısal denetime olanak sağlayacak şekilde olduğunu ve bu rapora uygun olarak karar verilmesini talep ettiği; görülmüştür.
Başlangıçta; —- kayıtlı olarak yapılan yargılama sonucunda; —-sayılı kararla; iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulüne karar verildiği; bu kararın, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; karar,—- kararı ile—— iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davacının, davalı bankanın —— çekildiği hususunda bir uyuşmazlığın bulunmadığı; nitekim davalıların da paranın çekildiğini değil, çekilen bu paranın şirket yetkilisi ya da ortağının hesabına yatırıldığını savunduğu; —- aynı gün —- hesabına yatırıldığını; teftiş kurulunun ve bilirkişi heyetinin raporundan anlaşıldığını; her ne kadar dava konusu ettiği —– kısmı da kabullenmiş olması hususlarının, davacı şirketin bu para çekilmesine de rıza gösterilip gösterilmediğinin tartışılmaması doğru bulunmamıştır. —-, davacı şirketin de müşteki olduğu ceza yargılamasında işbu dava konusu miktarların bulunup bulunmadığı, çekildiği ileri sürülen miktarların akıbetinin ne olduğu hususlarında bir inceleme yapılmadığı gibi ceza mahkemesi kararının kesinleşip kesinleşmediği de araştırılmamıştır. Bu itibarla mahkemece, davacı şirketin hesabından çekilen——–şirket hesabından çekildikten sonra kimlerin hesabına yattığı, bu işlemlerin bir nedeninin bulunup bulunmadığı, hesaplarına para yatan kişilerin davacı şirket ile bir ilişkilerinin bulunup bulunmadığının davacı şirketin bu işlemlere icazet verip vermediği noktasında tartışılması, ayrıca ceza yargılamasında; dava konusu edilen miktarların da yargılama konusu olup olmadığının saptanması, ceza mahkemesi kararının kesinleşip kesinleşmediğinin belirlenmesi ve davacı şirketin yine aynı şekilde hesabından çekilen paralara bir itirazda bulunmaması ile dava konusu işlemlerden sonra işlemler varsa, bu tür işlemlere neden karşı çıkılmadığı hususlarının da davacı şirketin bu para çekimlerini benimseyip benimsemediği noktasında tartışılarak bir sonuca ulaşılması gerekirken, eksik inceleme sonucu hüküm kurulması doğru bulunmadığı —– gerekçesi ile karar bozulmuştur.
Bozmadan sonra; —- —- esasına kaydedilen davada usul ve yasaya uygun olan bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
—- yazı cevabında gönderilen gerekçeli karara göre; —- katılan — —olarak görev yaptığı dönemlerde banka mudisi —- ve dava dışı diğer mudilerin hesaplarından imzalarını takliden rızaları dışında para çekmek suretiyle nitelikli zimmet suçunu işlediğinden bahisle; —- karar verildiği; görülmüştür.
Mahkememizin—- sayılı yargılaması kapsamında bilirkişi —–tarihli bilirkişi raporuna göre; davacı şirket tarafından ticari defter ve kayıtların —-öncesine ait olduğunu; temin edemediklerine dair beyanları doğrultusunda defter ve kayıtlar üzerinde inceleme yapılamadığını; raporun dosya kapsamına göre hazırlandığını; davalı —- açılan ceza mahkemesindeki dosyaya sunulan bilirkişi raporları, — raporu, davalı banka müfettişi raporu ve dosyaya sunulan bilirkişi kurulu kök ve ek raporuna göre; davalının zimmet suçunu işlediğinin rapor edildiğini; davacı şirketin—-tarihinde çekilen — aynı gün şirket ortağı — hesabına yatırıldığı ve aynı gün —- hesaba aktarıldığı; havale talimatı üzerindeki imzanın sahte olduğu ve karşılığının bulunmadığını; —— kısmı da şirketin diğer ortağı —-hesabına yatırıldığını; havale talimatı üzerindeki imzanın sahte olduğunu; ancak, bu hesaplara yatırılan paraların şahısların hesaplarında olduklarından dolayı karşılık bulunduğundan bu tutara davacı tarafından itiraz edilmediğini; —- davacının bilgisi ve talimatı olmadığı; havale talimatı üzerindeki imzanın sahte olduğu ve davalı —- tarafından zimmete geçildiği yönünde görüş bildirildiği; incelenen bilirkişi raporundan anlaşılmıştır.
Mahkememizin —- sayılı dosyası kapsamında yapılan yargılama neticesinde davalı— aleyhine açılan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı —– faizi ile birlikte dava bankadan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair karar verilmiştir.
Mahkememizin bu kararının da davalı banka tarafından temyizen incelenmesi neticesinde,——- ile;
“(..) Dairemiz bozma ilamında, mahkemece, davacı şirketin hesabından çekilen——- şirket hesabından çekildikten sonra kimlerin hesabına yattığı, bu işlemlerin bir nedeninin bulunup bulunmadığı, hesaplarına para yatan kişilerin davacı şirket ile bir ilişkilerinin bulunup bulunmadığının davacı şirketin bu işlemlere icazet verip vermediği noktasında tartışılması, ayrıca ceza yargılamasında dava konusu edilen miktarların da yargılama konusu olup olmadığının saptanması, ceza mahkemesi kararının kesinleşip kesinleşmediğinin belirlenmesi ve davacı şirketin yine aynı şekilde hesabından çekilen paralara bir itirazda bulunmaması ile dava konusu işlemlerden sonra işlemler varsa, bu tür işlemlere neden karşı çıkılmadığı hususlarının da davacı şirketin bu para çekimlerini benimseyip benimsemediği noktasında tartışılması gerektiği belirtilmiş ise de; mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen, uyuşmazlık konusu işlemlerin bir nedeninin bulunup bulunmadığı, hesaplarına para yatan kişilerin davacı şirket ile bir ilişkilerinin olup olmadığı, dava konusu işlemlerden sonra işlemler varsa, bu tür işlemlere neden karşı çıkılmadığı hususları da davacı şirketin bu para çekimlerini benimseyip benimsemediği noktasında tartışılmamış olup, bozma ilamının gereklerini yerine getirmeyen eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün temyiz eden davalı banka yararına bozulması gerekmiştir.” şeklindeki kanaat ile Mahkememizin anılan kararının bozulmasna dair karar verilmiştir.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmasına dair karar verilmiş, yargılamaya Mahkememizin işbu esası üzerinden devam olunmuştur.
Mahkememizce, bozma ilamında işaret edildiği üzere inceleme yapılmak üzere dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, — tarihli rapor alınmıştır. Sunulan raporda eksiklik tespit edilmekle Mahkememizce ek rapor alınmasına dair karar verilmiş, —— tarihli rapor alınmıştır.
Bozma sonrası sunulan kök ve ek rapor dosya kapsamına delil durumuna uygun, denetime elverişli, bozma ilamında işaret edilen husuları karşılar mahiyette bulunmakla Mahkememizce rapordaki görüşe iştirak olunmuş rapor hükme esas alınmıştır.
Sunulan —- tarihli bu rapor ile netice olarak;
“Davalı—- vekili cevap dilekçesinde özetle; ceza mahkemesinde açılan davanın sonucunun beklenmesini istemiş, dava dilekçesi ekinde sunulmuş olan davalının imzasını taşıyan —– tarihli belgenin davacı şirket ortakları tarafından davacıya tehdit ve baskı ile imzaladığının davalının iradesini yansıtmadığını; davacı tarafın varlığının iddia ettiği zararın hiç bir şekilde oluşmadığını; davacı firmanın bilgisi dışında çekildiği iddia edilen dava konusu işlemden firma hesabından çekildikten sonra firma ortaklarının/ yetkilerinin hesaplarına gönderildiği; —- dekontları üzerinden uyumsuz imzalar bulunmasına karşın firma yetkililerin bu işleme itiraz etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı—– müfettişlik raporuyla dava konusu ve diğer benzeri usulsüz işlemler irdelenmiştir. Teftiş raporunun —- dava konusu işlemler incelenmiştir: “Davacı şirketin bilgileri dışında gerçekleştirildiğini iddia ettiği nakit çekim işlemlerine ilişkin dekontlar incelendiğinde, söz konusu dekontlar üzerindeki imzaların müşterilerin gerçek imzaları ile uyumsuz olduğunun tespit edildiği, ancak firma kesaplarından —– tutarındaki işlemlere ait dekont üzerinde de aynı uyumsuz imzaların bulunmasına karşın, firma yetkililerinin söz konusu işlemlere itiraz etmemelerinin dikkat çekici olduğu savlanmıştır.
Gerek davalı — vekili gerekse de davalı banka vekili davacı firma hesaplarından —– tutarındaki işlemlere ait dekont üzerinde de aynı uyumsuz imzaların bulunmasına karşın, davacı firma yetkililerinin. söz konusu işlemlere itiraz etmemelerinin dikkat çekici olduğu noktasında ortak bir savda bulunmuşlardır. Bu noktadan harekete bahse konu—- adet işlem dekontu üzerindeki imzaların davacı şirket yetkilisinin imzasıyla uyumlu olmamasına rağmen, söz konusu — adet işleme itiraz edilmediğini ve bu şekilde bir teamül oluştuğunu, bir benimseme ve/veya icazette bulunulduğu izlenimi yaratılmaya çalışılmıştır. Ancak dosya içeriğinden anlaşılabildiği kadarıyla davacı hesabından bahse konu– adet usülsüz işlemle çekilen paraların anılan davacı şirket ortaklarının hesaplarına diğer—- hesapları üzerinden dolaştırılarak tekrar iade edilmiş olması karşısında pek tabidir ki, bu — adet işleme itiraz edilmemektedir. Çünkü, davacı hesabından her ne kadar usulsüz olarak çekilmiş ise de, daha sonra şirket ortakları hesabına faydalı işlemler olarak geri dönmüş oldukları anlaşılmaktadır. Davacı şayet kötü niyetli olsa idi davalıların örnek olarak gösterdikleri —- adet işlemede itiraz edebilirlerdi. Bu itibarla somut olay karşısında davalıların örnek olarak gösterdikleri — adet işlemin bir —– anlamında yorumlanamayacağı düşünülmektedir. Dosya içeriğine göre davacı şirket hesabından sahte imza ile çekilip şirket orakları hesabına ya da davacı şirket hesabına yukarıda ——-dışında geri dönmeyen bir para hareketine rastlanılamamıştır. Dosyanın oldukça kapsamlı ve eski yıllara sirayet etmesi karşısında uyuşmazlık konusu işlemler dışında ileri tarihli bir teamül ve/veya icazet anlamında yorumlanabilecek benzeri işlemlere heyetimizce rastlanılamadığı için haliyle bu yönde bir tespitte yapılamamıştır.” kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce bozma ilamında işaret edildiği üzere davaya konu işlemlerin de konu olduğu ceza yargılamasına ilişkin—– sayılı ilamı ile düzeltilerek onanmasına dair karar verildiği, bu suretle kararın kesinleştiği belirlenmiştir.
Anılan kararın tetkikinde davacı şirket yönünden kararın —- çekiminden söz edildiği, değerlendirme sayfasında ise—- davacı şirket yönünden usulsüz mal edinildiğinin belirlendiği ve diğer müşteki ve katılanların zararı ile birlikte toplamda — banka zararının sanık —– tahsiline dair karar verildiği belirlenmiştir.
Mahkememizce hükme esas alınan, bozma sonrası alınan raporlarda da işaret edildiği üzere, ceza yargılaması kapsamında —- işleme değinilmemiş olmakla birlikte, keyfiyetin —- hesabının etraflıca incelenmemiş olmasından kaynaklandığı, pek çok mudiye ilişkin yargılamanın tek bir ceza yargılaması kapsamında değerlendirildiği, bu itibarla Mahkememizde daha kapsamlı şekilde yapılan incelemenin, ceza yargılaması ile yapılan tespitle çelişmediği değerlendirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde; davacı şirket vekilince hesaplarından —- usulsüz şekilde çekildiğinden bahisle tahsili amacıyla işbu davanın ikame edildiği, davanın —- yönünden kısmen kabulüne dair kararın davacı tarafça temyiz edilmeyerek benimsendiği belirlenmiştir.
Bu kapsamda davaya konu edilen —— kısmının da şirketin diğer ortağı —— hesabına yatırıldığı; havale talimatı üzerindeki imzanın sahte olduğu; ancak, bu hesaplara yatırılan paraların şahısların hesaplarında olduklarından dolayı karşılık bulunduğundan, bu tutara davacı tarafından itiraz edilmediği belirlenmiştir. Nitekim bu tutar yönünden davanın reddine ilişkin verilen karar da iki tarafça temyiz konusu edilmemiş olmakla keyfiyete ilişkin ihtilaf kalmamıştır.
Uyuşmazlık konusu bakiye —– nakden çekilip, sahte havale talimatıyla —hesabına aktarıldığı, bu hesaptan da —-aktarılıp, bu hesaptan sahte imza ile çekildiği, —tutarındaki paranın ise —— aktarıldığı ve bu hesaptan da usulsüz olarak çekildiği belirlenmiştir.
Süreç içinde alınan pek çok rapor ile, davacı şirkete ait paraların başkaca usulsüz işlemlerle de transferinin söz konusu olmasına rağmen, bir kısmına itiraz edildiği halde bir kısmına itiraz edilmemiş olmasına bozma ilamında işaret edilerek, bu durumun davacı şirketin bu para çekimlerini benimseyip benimsemediği noktasında tartışılması gerektiği belirtilmiştir.
Bu noktada, süreç içinde alınmış müfettiş raporlarından ve ceza ve hukuk yargılaması kapsamındaki bilirkişi raporlarından, davalı — —- arasında kurulmuş yakın ilişkinin, şubeye gelmeden işlem yapma alışkanlığı doğurduğu belirlenmiş olup, bununla birlikte akrabalık bağı bulunan pek çok kişinin aynı şubede hesabının bulunduğu, mevcut durumun hesapların istismarına zemin hazırladığı kanaati Mahkememizde oluşmuş, —– — tarihli raporda da, davalı banka eski çalışanı—–tarafından gerçekleştirilen usulsüz işlemlerin, genel olarak birbirini tanıyan ya da akraba olan kişiler üzerinden gerçekleştirilmiş olduğu, mesleki tecrübelerinden hareketle bu tür mevzuat dışı işlemler yapılırken genellikle somut olaydaki yöntemlerin uygulanmakta olduğuna işaret ediliği belirlenmiştir.
Aynı raporda davacı şirket hesabından çekilen paraların—- şahsi hesapları aracı kılınmak suretiyle zimmete geçirilmiş oldukları, bu şahısların davacı şirket ortağı —— amca çocukları oldukları belirtilmiştir. Ancak bi kişilerin davacı şirket ile bir irtibatlarının tespit edilemediği, para transferinin bu kişiler üzerinden yapılmasının, eylemi gizlemeye matuf olduğu, nitekim bu kişilerin de ceza yargılaması kapsamında mağdurlardan oldukları, her birinin aynı şubede hesabının olmasının bu işlemlere olanak tanıdığı, ne var ki keyfiyetin yapılan işlemlere icazet olarak değerlendirilemeyeceği kanaatine Mahkememizce varılmıştır.
Aynı doğrultuda, —- işleme ait dekont üzerinde de aynı uyumsuz imzaların bulunmasına, bahse konu — adet işlem dekontu üzerindeki imzaların davacı şirket yetkilisinin imzasıyla uyumlu olmamasına rağmen, söz konusu — adet işleme itiraz edilmediğini, ancak dosya içeriğinden anlaşılabildiği kadarıyla davacı hesabından bahse konu — adet usulsüz işlemle çekilen paraların anılan davacı şirket ortaklarının hesaplarına diğer —- hesapları üzerinden dolaştırılarak tekrar iade edilmiş olduğu, davacı şirket hesabından sahte imza ile çekilip şirket orakları hesabına ya da davacı şirket hesabına —-işlem dışında geri dönmeyen bir para hareketine rastlanılamadığı, işaret edilen — adet usulsüz işlemle çekilip— hesapları üzerinden tekrar davacı şirket hesabına iade edilmiş olması karşısında, bu — adet işleme itiraz edilmemesinin tabii olduğu, davacı hesabından her ne kadar usulsüz olarak çekilmiş ise de, daha sonra şirket ortakları hesabına faydalı işlemler olarak geri dönmüş olduklarının anlaşıldığı, bu itibarla somut olay karşısında anılan —- adet işlemin bir teamül-icazet anlamında yorumlanamayacağı kanaati açıklanmış, Mahkememizce de aynı kanaate iştirak olunmuştur.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı şirket tasarrufundan çıkarılarak diğer usulsüz işlemlerden farklı olarak da, tekrar davacı şirket tasarrufuna döndürülmemiş olan toplamda — davalı bankadan tahsili gerektiği kanaatiyle, buna yönelik istemi içeren davacı tarafından keşide edilen, —- tarihinde tebliği edildiği ve bu ihtarnamedeki —- günlük sürenin sonunda davalının temerrüde düştüğü belirlenmekle, —- temerrüt tarihinden itibaren faizle birlikte anılan tutarın tahsiline dair karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı —- yönünden dava atiye bırakılmış olmakla bu davalı yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davalı —-tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte , fiili ödeme tarihindeki—- davalı Davalı—– tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan —- harcın mahsubu ile bakiye —- tahsili ile hazineyi irat kaydına,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı için takdir olunan 20.860,00 TL vekalet ücretinin davalı—– tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifeine göre davalı —- için takdir olunan 20.860,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı—- verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 18,40 TL başvurma harcı ile 5.256,90 TL peşin harç toplamı: 5.275,3‬0 TL harcın davalı —- tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 609,00 TL posta masrafı ile 8.200,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam: 8.809‬,00 TL masrafın davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 4.404,50 TL’sinin davalı —– davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı —-tarafından yapılan 300,00 TL posta masrafı ile 300,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam: 600,00 TL masrafın davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 300,00 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalı —- verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı —- posta masrafının davacıdan tahsili ile davalı —- verilmesine,
10-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı —— yüzlerine karşı tebliğden itibaren 15 gün içinde Temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/03/2022