Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/248 E. 2021/187 K. 16.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/248 Esas
KARAR NO : 2021/187

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 17/03/2015
KARAR TARİHİ : 16/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; davacı ———ortağı olan davalının, genel kurul kararları doğrultusunda ödemesi gereken parasal ödemeleri yapmaması nedeniyle; davacı tarafından davalı aleyhine İstanbul Anadolu–.İcra Müdürlüğü’nün — sayılı dosyası üzerinden icra takibi yapıldığını, davalının icra takibine haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ederek takibi durdurduğunu, bu nedenlerle, davalı/borçlunun icra takibine vaki itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davalı vekilince verilen davaya cevap- karşı dava dilekçesinde özetle; davalının —- dava dışı —— — tarihinde taşınmazı devraldığını; önceki malik ————– kaynaklanan tüm ödemelerin yapılmış olduğunu, davalının, 02/11/2010 tarihinden itibaren kooperatif kayıtlarına göre davacının ödeme yaptığını, davalı —- evrak ve defterlerinde yapılacak incelemede davalının ve davalıdan önceki ortakların ne kadar ödeme yaptığı ve ne kadar ödeme yapılması gerektiği, davalının ne kadar borçlu ve alacaklı olduğunun ortaya çıkacağını, bu nedenlerle esas davanın reddi ile davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesinin talep edildiği, karşı dava olarak, davalının, davac—– muhtelif tarihlerde toplam: 46.288,00 TL ödeme yaptığını; 02/11/2013 tarihli genel kurulda, yönetim kurulu tarafından alınan karar usule aykırı olduğundan bahisle iptal edilmiş; ancak, söz konusu karar iptal edilmesine rağmen davalının kooperatife ödediği meblağın iade edilmediğini; bir kısım aidat ve ödemelerin davalının —- yatırdığı paradan mahsup edildiğini; bunun üzerine de davalının mahsup işlemi yapıldığından bahisle bir kısım aidat borçlarını ödemediğini; kooperatiften ne kadar alacaklı olduğunun tesbiti ve tahsili ile birlikte karşı davalarının kabulü ile iptal edilen karar doğrultusunda davalı tarafından ödenen 36.996,00 TL (şimdilik) ‘nin ödeme tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davacı-karşı davalı —— tahsiline karar verilmesini talep ve karşı dava etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Esas dava, hukuki niteliği itibari ile; davacı —-olan davalının —– yükümlülüklerini yerine getirmediğinden bahisle davacının alacağını tahsil için giriştiği icra takibine davalının yapmış olduğu itiraza yönelik yasal süresi içinde açılmış itirazın iptali ve takibin devamı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi; istemine ilişkindir.
Karşı dava; karşı davalı —— olan davacının — yükümlülükleri kapsamında karşı davalıya fazladan ödemesinin istirdatı istemine ilişkindir.
İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün —- sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 14/01/2015 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının—— olduğu; ——tarihli genel kurulunun ——– gündem kararı gereğince kararlaştırılan faiz oranına göre ekte dökümü bulunan ödemelere ait alacaklar toplamı açıklamasıyla 9.020,00 TL asıl alacak, 731,88 TL faiz olmak üzere toplam 9.751,88 TL’nin fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; borçlu vekilince örnek—– borçlu tarafından tebliğ alındığı belirtilerek 28/01/2015 havale tarihli borca ve fer’ilerine yönelik itiraz dilekçesi verildiği; icra müdürlüğünce 28/01/2015 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği; görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi —– tarafından düzenlenen —- yıllarına ait yevmiye, defteri kebir ve envanter defterlerinin açılış noter tasdikleri ile 2015 yılı hariç (inceleme tarihi itibariyle tasdik süresi bitmemiştir) yevmiye defterlerinin kapanış noter tasdiklerinin yapıldığının saptandığını; davacının —- tarihinde yapılan genel kurulda ——–yılı olağan genel kurul toplantısında iptal olunan ilgili yıllara ait genel kurul kararları doğrultusunda davacıdan 38.305,00 TL tahsil ettiğini; toplam aidat alacağının —– davacının fazla ödemesinin bulunduğunu; bu nedenle, davacı kooperatifin —- icra takip tarihi itibariyle davacıdan alacağının bulunmadığı yönünde görüş bildirildiği; incelenen bilirkişi raporundan anlaşılmıştır.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına ve bilirkişi raporu içeriğine göre;
Taraflar arasında; davalının, davacı kooperatifın—- ortağı olduğu; hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar arasında;
Esas davada uyuşmazlık; davalının, davacı — üyesi olarak kendinden önceki üye ve üyelikten sonra kendisinin —ile saptanan üyelik aidatı ve ferileri ile üyelikten kaynaklı ödenmemiş bakiye borcunun bulunup bulunmadığı; varsa miktarının ne olduğu ile, davacı —- davalı üyesinin üyelikten kaynaklı parasal yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle davalı hakkında icra takibi yapmakta haklı olup olmadığı; başka bir anlatımla davalının hakkındaki vaki itirazında haklı bulunup bulunmadığı,
Karşı davada uyuşmazlık; karşı davacının — yapmış olduğu ödemeler kapsamında; karşı davalı—- tarihli genel kurulunda karşı davalı ——- karşı davalı ——– tarafından önceki genel kurullara dayalı olarak karşı davacı da dahil olmak üzere bir kısım ortaklardan alınan ödemelerin yerinde bulunmadığından bahisle alınan karar kapsamında, bu ortakların normal ortaklar düzeyinde ödemeleri gereken parasal yükümlülüklerinin tespitinin yapılmasının kooperatif yönetimine bırakılıp bırakılmadığı;—– bu kapsamda, karşı davacının, karşı davalı —— yapmış olduğu ödemeler kapsamında istirdatını talep edebileceği fazla ödemesinin bulunup bulunmadığı; varsa miktarının saptanması; noktalarında toplanmaktadır.
Mahkememizce —-karar ile esas davada; davanın reddine, davacının likit alacak miktarını doğru hesaplamamasından kötüniyetli olduğu sonucuna varılarak reddedilen kısım üzerinden hesaplanan %20 kötüniyet tazminat tutarı 1.950,38 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Karşı davanın kısmen kabulü ile,
—– karşı dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte karşı davalıdan tahsili ile karşı davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine, şeklinde karar verilmiştir.
Mahkememiz kararı davacı-karşı davalı vekilince temyiz edilmiş, davalı- karşı davacı vekili temyiz dilekçesine karşı cevap dilekçesi sunmuştur.
Yargıtay — Hukuk dairesinin ——- karar sayılı ilamında ” Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davacı-karşı davada davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Dava —- aidat alacağından kaynaklanan itirazın iptaline ilişkindir. —- tarihli genel kurulunda diğer iptal edilen genel kurul madde hükümlerine istinaden mahsuplaşma yapılacağı yönünde herhangi bir karar alınmamıştır. Bu nedenle —-kötüniyetli olduğundan söz edilemez. Bu durumda mahkemece asıl dava da kötüniyet tazminatının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile mahkememiz hükmü bozulmuş, bozma ilamına karşı beyanlar alındıktan sonra uyma kararı verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Tüm dosya kapsamı ve Yargıtay —. Hukuk dairesinin —— karar sayılı ilamı gözetildiğinde esas davada davacının davalı aleyhine —- yükümlülüklerinden kaynaklı icra takibi yapmakta ve eldeki davayı açmakta haklı bulunmadığı, davasının sübut bulmadığından reddi gerektiği, davacı —- tarihli genel kurulunda diğer iptal edilen genel kurul madde hükümlerine istinaden mahsuplaşma yapılacağı yönünde herhangi bir karar alınmadığı, bu nedenle — kötüniyetli olduğundan söz edilemeyeceği anlaşılmış, kötüniyet tazminatı talebi dışında kalan asıl ve karşı davaya konu talepler yönünden temyiz incelemesi yapılarak hüküm kesinleştiğinden karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davada verilen red kararı kesinleştiğinden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Koşulları oluşmadığından davalı-karşı davacının talep ettiği kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Karşı davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar kesinleştiğinden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Asıl dava yönünden
4-Bozma ilamında itirazın iptali talebinin fer’isi olan kötüniyet tazminatı açısından davacı lehine karar verilmiş ise de kötüniyet tazminatı harca ve vekalet ücretine esas alınamayacağından ve itirazın iptaline ilişkin davada verilen red kararı kesinleştiğinden harç ve vekalet ücreti konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Bozma öncesi yargılama giderleri konusunda yeniden karar verilmesine yer olmadığın,
6-Bozma sonrası davacı-karşı davalı tarafça sarfedilen 27,5 TL tebligat ve müzekkere giderinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalı tarafa verilmesine,
Karşı dava yönünden
7- Karşı davanın kısmen kabulüne ilişkin karar kesinleştiğinden yeniden harç ve vekalet ücreti kalemleri ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına,
8- Artan avansın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (15) gün içinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere dair davacı-karşı davalı vekili ile davalı-karşı davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.