Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/232 E. 2021/93 K. 27.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2020/232 Esas
KARAR NO : 2021/93

DAVA : Tanıma ve tenfiz
DAVA TARİHİ : 10/10/2012

BİRLEŞEN DAVA (İstanbul Anadolu—–.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —
KARAR TARİHİ : 27/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tanıma Ve Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Esas davada davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilen 07/12/2007 tarihli sözleşme ile davalı tarafın belirli——- özelliklere sahip ——— tamamlayıp, kararlaştırılan süre içinde davacıya teslim etmeyi üstlendiğini; sözleme kapsamında, toplam bedelin %10’una tekabül eden 2.995.000,00 EURO peşinatın davacı tarafından, davalıya ödendiğini ve davalıdan karşılığında banka teminat mektubu şeklinde garanti alındığını; davalıdan, ——teslime hazır olduğunu bildirdiğini; ancak—— sözleşmede öngörülen teknik özelliklere sahip olmadığının anlaşıldığını; davacı tarafından, — tesliminden imtina edildiğini; taraflar arasındaki sözleşmenin 15. maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlığın —- tahkim yoluyla çözümlenmesi kararlaştırıldığından; davacının başvurusu üzerine taraflar arasında —– — yargılaması başlatıldığını; karşılıklı ——- tayini ile oluşturulan ——-nezdinde görülen dava sonucunda; —- ödemeleri için yayınlanan günlük——- işleyecek faizi ile birlikte davacıya defaten ödenmesine ve anılan karar tarihinden itibaren (14) gün içinde ödeme yapılmadığı takdirde toplam tutar üzerinden, davalının yıllık %4,5 oranında ve oransal olarak (3) aylık periyotlarla hesaplanıp eklenecek bileşik faiz ödenmesine karar verildiğini; davalının temyize izin başvurusunun da —- red edildiğini; bu nedenle, —– karanının tenfizine karar verilmesini; talep ve dava etmiştir
Esas davada davalı vekilince verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; davada görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu; ayrıca, davacı tarafın alacağını 3. şahsa temlik ettiğini; bu nedenle, —- kararının tenfiz ettirme hakkının kalmadığını; öte yandan Tuzla — Asliye Hukuk Mahkemesinin —– esas sayılı dosyası ile —- kararının mutlak—-olduğu iddiası ile iptali için dava açıldığını; işbu dava dosyasının belirtilen bu dava dosyası ile birleşmesi gerektiğini; ——karar verilebilmesi için kararın kesinleştiğine dair belge sunulmadığını; gerekçeli olduğu anlaşılan kararın, gerekçesinin —– sunulmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada (İstanbul Anadolu ——-. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——- davacı vekilince verilen dava dilekçesinde özetle; ——ile iştigal eden müvekkili firma ile davalı arasında——–akdedilen sözleşme ile davalının belirli ————– tamamlayıp kararlaştırılan süre içinde müvekkiline teslim etmeyi üstlendiğini, davalı teslime hazır olduğunu bildirmesine rağmen —— sözleşmede öngörülen ——— uygun ve hazır olmadığı ve ——– bulunduğu tespit edildiğinden müvekkilinin——- almaktan imtina ettiğini, sözleşmenin 15. Maddesindeki tahkim şartı doğrultusunda ve davalının başvurusu üzerine ——- başlatılan tahkimde taraflar arasındaki bu uyuşmazlığın çözümlendiğini , ——– ile davalının müvekkilinden olan tazminat taleplerinin reddedilerek, müvekkilinin 2.995.000 EURO nun ödenmesi talepli karşı davasının kabul edildiğini, söz konusu—— tenfizine ilişkin davanın İstanbul Anadolu — Asliye Ticaret Mahkemesinin —- esas sayılı dava dosyasında derdest olduğunu, tahkim masraflarının tespiti ve ödenmesi konusunda bir mutabakata varılamaması üzerine müvekkilinin bu konuda hakem kuruluna başvurduğunu ve 29.02.2012 tarihli masraflara ilişkin Hakem Kararının ittihaz olunduğunu, buna göre hakem kararına ilişkin masrafların taraflarca üzerinde anlaşılamadığı taktirde hakemlerce tespit edilmesine ve belirlenecek tutarın davalı tarafından faizi ile ödenmesine karar verildiğini, tenfiz talebine konu —— tarihli masraflara ilişkin —- tarihli masrafların tespiti kararı kapsamında davalı tarafından müvekkiline toplamda——– ödemekle sorumlu olduğunu, davalının tenfizi istenen ——-ile hüküm altına alınan ödeme borçlarını ifa etmemesi üzerine iş bu davanın açıldığını belirterek, —– tarihli masraflara ilişkin ——- masrafların tespiti kararının aynen tenfizine ve ——- alacağın tenfiz talebine konu —– Kararında hüküm altına alınan faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada (İstanbul Anadolu——- davalı vekilince verilen cevap dilekçesinde özetle; müvekkili——- tarihli sözleşme imzalandığını, —– tesliminde ödeneceği belirlendiği,——- ödemenin yapıldığını—— başlandığını, ——– önemli ölçüde etkilendiğini, bu süreçte ——- zorluklar yaşamış ve —– ——- bakiye bedeli——- ödeyemez hale geldiğini,—– sözleşme çerçevesinde ödemesi gereken ücreti ödeyecek mali durumu olmadığı gibi; olsa dahi kriz sonrası fiyatlarda düşüş olduğundan yaklaşık piyasa değere 15 ile 18 milyon Euro olan ——sahip olacağını,fiyatlardaki yükselme veya azalmanın akdin feshedilerek malın tesliminden veya teslim alınmasından kaçınma hakkı vermeyeceğini, daha önce —– yapıldığını bunlardan birisinin —— mülkiyetine geçtiğini, diğerinin ——- işletildiğini sonuncusunun ise uygun olmadığından bahisle teslim alınmaktan imtina edildiğini, —– ettiğini —- gerçekleştirmekte olduğunu bu denli bir—– üretim yaptığı iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, hal böyle —- müvekkili ——- arasındaki uyuşmazlığın halli bakımından yapılan tahkim yargılaması neticesind—- lehine karar verildiğini ve —– müvekkili aleyhine İstanbul Anadolu —– Asliye Ticaret Mahkemesinde —- Esas sayılı dosyasında tenfiz davası ikame ettiğini ve bu davanın reddedildiğini, işbu tdavada tenfizi talep edilen tahkim kararlarının da tenfizinin mümkün olmadığını, İstanbul Anadolu —- Asliye Ticaret Mahkemesi —– Esas sayılı dosyanın bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek davacının tenfiz talebinin reddine karar verilmesini savunmuştur.
Birleşen dava (İstanbul Anadolu —-.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——- esas) davacı vekilince verilen dava dilekçesinde özetle; davalının, dava dışı —- sözleşmesi akdettiği, dava dışı ——- bu sözleşmeden doğan alacağının teminat mektubu kısmına tekabül eden kısmını 21.2.2008 tarihinde davacı …’ya temlik ettiğini, sonrasında sözleşmenin ——– tarafından feshedildiğini, davalının, temlik eden ————- başlattığını, yapılan yargılama sonucunda hakem heyeti tarafından verilen —- ödemeleri için yayımlanan ——- oranında işleyecek sözleşmesel faizi ile birlikte tahsiline, anılan miktar karar tarihinden itibaren 14 gün içinde ödenmediği taktirde, karar tarihinden itibaren ödeme tarihine kadar geçecek süre için toplam tutar üzerinden davalının yıllık %4,5 oranında ve oransal olarak üç aylık periyorlarla hesaplanıp eklenecek bileşik faiz ödemesine, davalının ———- karar verilerek tahkimin ———- lehine sonuçlandığını, sonrasında alacaklı—– tarafından kapatılan Kadıköy ——esas sayılı dosyasında tenfiz davası açıldığı, Mahkemenin devredildiği İst. Anadolu ——– esas sayılı dosyasında——sayılı ilamla “davacı tarafın ödediği peşinat karşısında aldığı banka teminat mektubu ile haklarını 3. Şahsa temlik ettiği ve temlik alanın banka aracılığı ile teminat mektubunun bedelinin ödenmesi için bu bankaya yazı yazdığı anlaşılmaktadır…. Teminat mektubundaki hakkın temliki hakem kararına konu alacağın temliki niteliğinde olduğundan yazılı yapılmış olmakla şekil şartına uymuş olduğundan davacı tarafın davaya konu alacak üzerinde bir hakkı kalmamıştır. Bu husus dava şartı niteliğindedir. Bu nedenle dava şartının giderilmesi de mümkün olmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.” gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği, —— tarafından bu kısmi ret kısmının temyiz edildiği, ancak Yargıtay ——- karar sayılı kararı ile kısmen onandığını, bu kararla alacağın mahkeme hükmü ile sabit hale geldiğini, bu nedenlerle—— tarihinden ödeme tarihine kadar ——- ödemeleri için yayımlanan —— oranında işleyecek sözleşmesel faizi ve karar tarihinden itibaren ödeme tarihine kadar geçecek süre için toplam tutar üzerinden davalının yıllık %4,5 oranında ve oransal olarak üç aylık periyorlarla hesaplanıp bileşik faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dava (İstanbul Anadolu —-.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —–esas) davalı vekilince verilen cevap dilekçesinde özetle; davacının aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle husumet itirazında bulunduklarını ayrıca — tahkim kararlarının —- MÖHUK.nun M.60/2 hükmü “—- kararlarının tenfizi, tarafların yazılı olarak kararlaştırdıkları yer Asliye Mahkemesi’nden dilekçe ile istenir. Taraflar arasında böyle bir anlaşma olmadığı taktide aleyhine karar verilen tarafın —–yeri yoksa sakin olduğu bu da yoksa icraya konu teşkil edebilecek malların bulunduğu yer mahkemesi yetkili sayılır” düzenlenmesini havi olduğunu, davalının adresi itibariyle bu davaya görmeye—-Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu, yetkisizlik kararı verilmesi gerektiği, esastan da davanın reddi gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, bilirkişi heyetlerinden raporlar alınmış, birleşen İstanbul Anadolu—–Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —– esas sayılı dosyası üzerinden bilirkişi—— raporu alınmış olup özetle; dava dosyası içindeki bilgi ve belgeleri inceleyerek yaptığımız değerlendirme neticesinde İstanbul Anadolu —-. Asliye Ticaret Mahkemesinin —— sayılı gerekçeli kararının hüküm kısmında yer alan “alacak temlik edilmiş olmakla …” ifadesinden avans teminat —— yapımına ilişkin sözleşmenin 15. maddesinin (c) bendinde tahkim şartının yer aldığı, tenfizi talep edilen hakem kararına konu alacağın ——- temlik edildiği, d) Temlike konu alacağın devrinin —– bakımından temliki yasak alacaklardan olmadığı, —– etmekle, —- sözleşmesinde yer alan tahkim şartının da —— geçmiş olduğu, tenfizi talep edilen hakem kararının davacısının temlik alacaklısı —- olması gerekirken taraf sıfatı bulunmayan ———-yargılamasını başlatıp, sürdürdüğü, temlik işlemi sonrası taraf sıfatı bulunmamasına rağmen, —- sınırını —- lehine karar vermiş olmakla söz konusu hakem kararının, —–tenfizinin reddine sebebiyet verdiği, kanaati bildirilmiştir.
Birleşen İstanbul Anadolu ——.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——– esas sayılı dosyası üzerinden bilirkişi ——– Kanunun 6. maddesinde yer alan düzenlemeyle uyumludur. Buna bağlı olarak, ilk raporda yer verilen —-edilene dek ihtiyati tedbirin kararın devam edeceği ifadesinden anlaşılması gereken: mutlaka bir tenfiz kararı elde edilmesi zorunluluğu değil: bilakis tenfiz davasının açılıp neticesinde lehe bir tenfiz kararının elde edilmesi ihtimalini gözeterek, tedbirin devam etmesi gerektiğini, hazırlanan raporda tahkim yargılamasını başlatan tarafın —- ifade edilmiştir. Hazırladığımız bilirkişi raporunda tahkim yargılamasının —— tarihinde başlatıldığı ifade edilmiştir. Buna karşılık, tahkim yargılamasının——— tarafları bakımından bir yanlışlık söz konusu değildir. Ancak davacı tarafın tahkim yargılamasını ilk kimin başlattığına ilişkin yaptığı tespit yerindedir. Belirtildiği gibi tahkim yargılamasını başlatan tarafın —— olduğunu, İstanbul Anadolu —- Asliye Ticaret Mahkemesinin—- sayılı dava dosyasında yaptığı değerlendirmeye dayandırarak, avans mektubunun —— temlik edildiği sonucuna vardık. Bu sebeple. İstanbul Anadolu —-. Asliye Ticaret Mahkemesinin ——sayılı gerekçeli kararının hüküm kısmında yer alan “alacak temlik edilmiş olmakla …” ifadesinden avans teminat mektubunun —–edildiğinin kesin hüküm olarak kabulü gerektiği kanaatini muhafaza etmekteyiz. Ayrıca söz konusu —— var olduğunun diğer bir kanıtı da dosyaya davacı tarafından eklenen —-listesinde yer alan temlik sözleşmesidir şeklinde kanaat bildirilmiştir.
Birleşen İstanbul Anadolu —-Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —— esas sayılı dosyası üzerinden bilirkişi —— tarihli bilirkişi raporu alınmış ve özetle; —–. Asliye Ticaret Mahkemesinin kararından ——ve onun kredi temin ettiği banka olan —– açısından ortaya çıkan hukuka aykırı durumu bertaraf etmek için yapılan bir işlem olarak değerlendirmek gerekir. Zira lehine —- edilen kişinin (——- açtığı tenfız davasının {aslında böyle bir işlem olmamasına rağmen) dava konusu alacağını — verilmeden önce temlik ettiği —– nedenle hukuki yararının kalmadığı gerekçesiyle reddedilmesi; diğer yandan böyle bir temlik olmadığı için —— tahkim yargılamasında taraf olarak yer almamış olması ve hakem kararında doğrudan —– bir hüküm tesis edilmemiş olması karşısında, hakem heyeti tarafından verilen ——ödemeye mahkum edildiği kısmın ——–isteneceği sorunu ortaya çıkmaktadır. Bu durum —–açısından hak arama hürriyetinin ihlaline kadar gidecek önemli bir kısıtlamaya yol açacaktır. Dolayısıyla yapılan temlik işlemini taraflar açısından ortaya çıkacak böyle bir ihlali bertaraf etme amaçlı bir işlem olarak değerlendirmek ve dürüstlük kuralına aykırılık olarak görmemek gerektiğini, sonuç olarak temlik işlemi İle —— alacağın faizleri i) birlikte tahsiline ilişkin kısmın tenfızİni talep etme konusunda hukuki yararının bulunduğunu, yapılan değerlendirmeler sonucunda davacı …’——–davasını açmakta hukuki yararının bulunduğu, dava konusu hakem kararının, —– maddesi çerçevesinde tenfizine engel bîr durum olmadığı kanaati bildirilmiştir.
—- tarihinde sunulan hukuki görüş eklenmiş, Mahkememizce tetkik edilmiştir.
Davacı vekilince —— tarafından sunulan hukuki görüş eklenmiş, Mahkememizce tetkik edilmiştir.
Davacı vekilince ———- tarafından sunulan hukuki görüş eklenmiş, Mahkememizce tetkik edilmiştir.
Esas dava öncelikle Kadıköy —-.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——— sayılı esasında yürütülmüş, — üzerine İstanbul Anadolu ——.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —- sayılı esasını almıştır.
Mahkememizin—— esas sayılı dosya kapsamında yapılan yargılamada temlik nedeniyle, davacının hukuki yararı bulunmadığından bahisle davanın usulden reddine dair karar verilmiştir.
Bu kararın temyizen incelenmesi sonucunda; Yargıtay —Hukuk Dairesi’nin —— karar sayılı ilamı ile; ” 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Mahkemece, dava dışı —–temlik edildiğinden, — davalıdan tahsiline ilişkin kısmının tenfizi talebinin reddine karar verilmesi isabetlidir. Ancak —-istemi ile açılan temyize konu davanın dava dilekçesinde, —– kararının nihai karar bölümü—- “— hükmün ——- talep edilmiştir. Sözkonusu —- dışında bulunduğu açıktır. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un 61/2. maddesi yollamasıyla uygulanması gereken aynı Kanun’un 56. maddesi gereğince —- kararlarının tenfizi istemi ile açılan davada kısmen tenfiz kararı verilmesi de mümkün olduğundan, mahkemece “—– teslimi” ile ilgili —talebi yönünden, diğer tenfiz koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılıp sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, davanın tümden reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.” görüşü ile Mahkememizin anılan kararının bozulmasına dair karar verilmiştir.
Bu bozma kararı ile ve karar düzeltme isteminin reddine dair karar verilmiş olmakla, esas davaya konu taleplerden, —- ve faizinin davalıdan tahsiline ilişkin kısmının — isteminin usulden reddine yönelik Mahkememiz kararı kesinleşmiştir.
Bu bozma kararı sonrasında yargılamaya Mahkememizin ——-sayılı esası üzerinden devam olunmuş ve İstanbul Anadolu— Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —- esas sayılı dosyasının da Mahkememizin —- esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Mahkememizin —-esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda ise;
“A-Esas davanın kısmen kabulü ile,
Davacı——- kurallarına ———– etmesi” ne yönelik kararın kısmen —–,
Fazlaya ilişkin istemlerin reddine,
B-Birleşen davanın (İstanbul Anadolu—-. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —- Esas sayılı) kısmen kabulü ile;
Davacı —— arasında tahkim anlaşmasına dayalı olarak ———-masrafların tespiti kararının —- kısmın aynen —
Fazlaya ilişkin istemin reddine, “şeklinde karar verilmiş, bu kararın temyizen incelenmesi sonucunda ise Yargıtay —.Hukuk Dairesi’nin —–esas sayılı bozma ilamı ile;
“1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın — dışında kalarak kesinleşmiş olan cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün bulunmamasına göre asıl ve birleşen dosya davalısı vekilinin tüm, asıl ve birleşen dosya davacısı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-İstanbul Anadolu —. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin — Esasına kayıtlı olarak açılıp birleştirilen davada, asıl davada– talep edilen hakem davasındaki ve asıl davadaki hakem kararından ayrı—masraflarının tespit ve sorumluluğuna — tarihli— kararlarının — talep edilmiştir. Mahkemenin de kabulünde olduğu gibi söz konusu hakem kararı ile ilgili 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun’un yabancı hakem kararlarının tenfizi ile ilgili 60 ve devamı maddelerindeki koşulların gerçekleştiği, 62/1.a, b, c bentlerindeki ret sebeplerinin oluşmadığı ve diğer bentlerdeki ret sebeplerinin karşı çıkan tenfiz ve —davalısı tarafından kanıtlanmadığı, hakem kurulu kararında iş sahibi tarafından yüklenici aleyhine açılan davada bedel ve — teslimi yönünden aynen kabul edilmiş, —göre yargılama giderleri ile ilgili taraflar anlaşamadığından birleşen davanın konusu olan yargılama giderlerinin tespit ve ödenmesine ilişkin hakem kararları oluşturulmuştur. Asıl davada hükmedilen alacağın dava dışı 3. kişiye temlik edilmiş olması nedeniyle söz konusu hakem kararının 2.995.000 Euro alacak ve faizinin davalıdan tahsiline ilişkin kısmının tenfizi talebinin reddi temyiz incelemesi sonucunda Dairemizin —— sayılı ilamında da benimsenmiştir. Buna göre temlik edilen ve tenfizi istenemeyecek olan kısım asıl davada —-ve faizinin davalıdan tahsiline yönelik kısmıdır. Birleşen davanın konusunu teşkil eden ve hükmedilen masraf ve yargılama giderlerine ilişkin hakem ve tenfiz davacısının dava dışı 3. kişilere temliki söz konusu değildir.
Bu durumda mahkemece asıl davada —– tersanesindeki —etmesine yönelik kararının kısmen —- ile birleşen davada —- kararları ile hükmedilen alacakların temliki söz konusu olmadığı gibi —-kararının— koşulları da gerçekleştiğinden 29.02.2012 tarihi —- tespiti ile — tarihli tahkim masraflarından davalının sorumluluğuna ilişkin asıl davanın dayanağı olan hakem kararından bağımsız olan birleşen davanın konusunu teşkil eden —- tamamının — karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu birleşen davada kısmen —kararı verilmesi doğru olmamış, bozulması uygun görülmüştür.” şeklindeki gerekçelerle Mahkememiz kararının bozulmasına dair karar verilmiştir.
Mahkememizce bu bozma ilamına uyulmuş, bozma ilamı doğrultusunda; esas dava yönünden —açıklanan teslime ilişkin kısmı yönünden davanın kısmen kabulü ile bu kısma ilişkin olarak hakem kararının tenfizine, aynı hakem kararında hükme bağlanan —- ve faizinin tahsiline ilişkin olarak ise yukarıda açıklandığı üzere Mahkememizin —- esas sayılı dosyasında bu istem yönünden verilen red kararı kesinleşmiş olmakla, karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.
Birleşen İstanbul Anadolu —.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —- esas sayılı dosyası yönünden ise; — bozma ilamında işaret edildiği üzere MÖHUK 60 ve devamı maddelerinde düzenlenen hakem kararlarının tenfizine ilişkin koşulların gerçekleştiği, 62/1-a,b,c bentlerindeki ret sebeplerinin oluşmadığı ve diğer bentlerdeki ret sebeplerinin de davalı tarafından kanıtlanamadığı değerlendirilmiş, Mahkememizce uyulmasına karar verilen bozma ilamı doğrultusunda birleşen İstanbul Anadolu —.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin — esas sayılı davanın kabulüne dair karar vermek gerekmiştir.
Yargıtay —.Hukuk Dairesi’nin — esas sayılı bozma kararı sonrasında yargılamanın devam ettiği sırada Mahkememizin ——- esas sayılı dosyası ile birleştirilen İstanbul Anadolu —Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —esas sayılı dosyasında ise; davacısı ———- kısmı ile faizlerine ilişkin kısmı yönünden kısmen tenfizine karar verilmesi talep edilmiştir.
Anılan dosyada, davacısı vekilince—- Yargıtay —— Dairesi’nin —— esas sayılı bozma ilamı kapsamında, hakem kararının 2.995.000 Euro ve faizlerinin davalıdan tahsiline ilişkin kısmının —- talebinin temlik alan davacı tarafından yapılması gerektiğinin kesin hükümle tespit edildiği iddialarına; ayrıca davacı banka ile birleşen dosya davacısı —-sözleşmesine dayandırılmıştır. Bu temlik sözleşmesi ile; 16/05/2011 tarihli hakem kararına konu 2.995.000 Euro alacağın aynı kararda hükme bağlanan faizi ile birlikte —- şirketi tarafından davacı bankaya temlik edildiği anlaşılmıştır.
Birleşen —- esas sayılı dosyada, davalısı vekilince davaya cevaplarında —– konu alacağın tahkim yargılamasından önce davacı bankaya temlik edildiği, bu nedenle sözleşmedeki tahkim şartının davacı bankaya intikal ettiği; ancak davacı banka lehine verilmiş bir hakem kararının bulunmadığı, hakem kararının tenfizi isteminin İstanbul Anadolu ——.Asliye Ticaret Mahkemesi’nce reddine yönelik kararın kesinleştiği, bundan başka hakem heyetinin yanıltıcı, tek taraflı belgelere dayalı olarak karar verildiği, hakem heyetinin tarafsız olmadığı, alınan kararın da genel ahlaka ve kamu düzenine aykırı olduğu savunulmuştur. Bunların yanısıra tahkim sözleşmesinin davalı bakımından geçerli olmadığı, uyuşmazlığın Türk kanunlarına göre —- çözümünün mümkün olmadığı, hakemlerin seçiminin, uyguladıkları usulün taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı olduğu, tenfizi talep edilen hakem kararının, —- — mümkün olmadığı, davalı …—-, iddia, savunma ve karara karşı başvuru imkanından yoksun bırakıldığı, tahkim kararının hukuki gerekçelere dayalı değil ekonomik sebeplerle ittihaz edildiği, anılan nedenlerle tenfizinin mümkün bulunmadığı savunulmuştur.
Ancak Mahkememizin —- esas sayılı dosyası kapsamında verilen kararın temyizen incelenmesi sonucunda Yargıtay —.Hukuk Dairesi’nin —– karar sayılı bozma ilamında; —hakem kararının MÖHUK 60.ve devamı maddelerinde düzenlenen —– kararlarının tenfizine ilişkin koşulların gerçekleştiği; buna karşın MÖHUK 62/1-a,b,c bentlerinde belirtilen ret sebeplerinin oluşmadığı, diğer bentlerdeki ret sebeplerinin de, davalı tarafından kanıtlanamadığı tespit edilmiş anılan karara Mahkememizce uyulmuştur.
Bununla birlikte, — ilişkin sürecin değerlendirilmesinde; birleşen ——- esas sayılı dosya davacısınca sunulan kayıtların, bu kapsamda 28/02/2008 tarihli mail yazışmasının tetkikinde, 2.995.000 Euro tutarlı teminat mektubundan kaynaklı alacağın ——- şirketi tarafından davacı bankaya temlik edildiği, keyfiyetin davalı … şirketine de bildirildiği, buna rağmen davalı —… tarafından başlatılan tahkim sürecinde —şirketinin taraf olarak gösterildiği, tahkim yargılamasında da davacı bankanın taraf olarak katılması gerektiği yönünde bir savunma ileri sürülmemişken bu hususun, — engeli olarak ileri sürülmesinin hakkın kötüye kullanılması kapsamında kaldığı, dürüstlük kuralı ile bağdaşmadığı Mahkememizce değerlendirilmiştir.
Davalı tarafça ileri sürülen hakemin tek taraflı belgelere göre karar verdiği savunmalarının, tahkim yargılamasında geçerli, esasa girme (—-yasağı kapsamında Mahkememizce tartışılamayacağı değerlendirilmiştir.
Hakem heyetinin tarafsız olmadığı iddialarının tahkim yargılamasında ileri sürülmesi gerektiği, tenfiz engeline ilişkin sair itirazların ise Mahkememizce uyulmasına karar verilen Yargıtay —Hukuk Dairesi’nin — esas sayılı ilamı karşısında artık tartışılmayacağı kanaatine varılmıştır.
Yukarıda yapılan açıklamalar, Mahkememizce uyulmasına karar verilen Yargıtay —.Hukuk Dairesi’nin — esas sayılı ilamındaki tespitler, davacı —- şirketi arasında yapılan ve hakem kararına konu alacağın —maddesinde, kararın tenfiz edilmesinde hukuki yararı bulunan herkesin tenfiz isteminde bulunabileceği düzenlemesi çerçevesinde birleşen İstanbul Anadolu —.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —- esas sayılı dosyası yönünden davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Ana davanın kısmen kabulü ile,
Alıcı —- —- arasındaki tahkim anlaşmasına dayanarak —- ———– teslim etmesine” yönelik kısmının TENFİZİNE,
Aşan istem yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
a-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 9.108,16 TL karar ve ilam harcından 21,15 TL peşin harç ile 2.268,33 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 6.818,68 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
b-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan—-nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
c-Davacı tarafından yatırılan 21,15 TL başvuru harcı ve 21,15 TL peşin harç ve 2.268,33 TL tamamlama harcı toplamı: 2.310,63 TL ile 525,55 TL posta yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
d-Davalının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
e-Taraflar tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
2-Birleşen İstanbul Anadolu —.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin — esas sayılı dosyası yönünden açılan davanın kabulü ile;
—— yargılaması çerçevesinde —— dayanılarak alınan;
———- tarihli Masraflara ilişkin —-
——- tarihli Masrafların Tespitine ilişkin — aynen TENFİZİNE,
a-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 541.557,93 TL karar ve ilam harcından 27,70 TL peşin harç ile 137.796,94 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 403.733,29‬ TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
b-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —–göre hesaplanan —vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
c-Davacı tarafından yatırılan 27,70 TL başvuru harcı ve 27,70 TL peşin harç ile 137.796,94 TL tamamlama harcı toplamı: 137.852,34‬ TL ve 192,60 TL posta yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
d-Davalının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
e-Taraflar tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
3-Birleşen İstanbul Anadolu —-.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin———- esas sayılı dosyası yönünden; davanın kabulü ile alıcı ———– tarafından ödenmesine ilişkin hükmü ile (F) bendinde yer alan faize ilişkin hükmünün davacı … lehine aynen TENFİZİNE,
a-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 797.608,53 TL karar ve ilam harcından 31,40 TL peşin harç ile 152.538,58 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 645.038,55 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
b-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —– göre hesaplanan —-vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
c-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvuru harcı ve 31,40 TL peşin harç ile 152.538,58 TL tamamlama harcı toplamı:152.601,38‬ TL ve 4.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 327,1‬0 TL postama yargılama gideri olmak üzere toplam:4.827,10 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
d-Davalının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
e-Taraflar tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin, birleşen dosya davacısı vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 15 gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.