Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/191 E. 2021/982 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/191 Esas
KARAR NO: 2021/982
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/06/2020
KARAR TARİHİ : 28/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:dava konusunun davalının icra takibine ilişkin itirazının iptali ile takibin devamına, müddeabihin %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatıyla birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talebinden ibaret olduğunu, davalının, müvekkili şirkete aralarındaki ticari alım satımdan kaynaklı olarak —- borcu bulunduğunu, müvekkil şirket ile davalı borçlu arasında ekte sunulan—-satış faturasından kaynaklı alacağın ödenmemesi üzerine alacağı haciz yolu ile tahsil etmek için, davalı aleyhine —- takip dosyası ile icra takibi başlatmış olup, davalı tarafından borcun tümüne ve ferilerine itiraz edildiğini, akabinde taraflarınca — arabuluculuk numarası ile arabuluculuk başvurusu yapılmış olduğu, davalı karşı tarafın toplantıya katılmaması nedeniyle arabuluculuk süreci —– neticelendiğini, davalının icra dosyasından yapmış olduğu itirazlar haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, alacağını geciktirmeye yönelik olduğunu, davalı yan takibe kötü niyetli olarak itiraz etmiş olup alacağını geciktirmeye yönelik yapılan itirazın iptali ile takibin devamı ve kötü niyetli davalının % 20 icra inkâr tazminatına mahkum edilmesi için iş bu davanın açılma zaruretinin doğduğunu, fazlaya ve sair hususlara ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla, borçlunun haksız itirazlarının iptaline ve takibin devamına karar verilmesi, davalı borçlunun müddeabihin % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesi, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin —– de eklenmek suretiyle davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmektedir.
SAVUNMA:Davalı tarafça usulüne uygun dava dilekçesi ve tensip zabtı tebliğine rağmen davaya cevap verilmemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:Dava hukuki niteliği itibariyle; fatura alacağına yönelik başlatılan takibe itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Dava, tacirler arasındaki —– dayalı fatura alacağının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, var ise davalıya dava konusu mal ve hizmetin teslim edilip edilmediği, edildiyse davalının edimini yerine getirip getirmediği, bu itibarla davacının davalıdan alacağı bulunup bulunmadığı, hangi miktarda alacak hakkı olduğu noktalarında toplanmaktadır.
—-takip dosyası içeriğine göre; — tarihinde başlatılan takibin alacaklısının davacı —borçlusunun davalı— olduğu, asıl alacak —- tutarındaki alacağın, fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, — ödeme emrinin borçluya — tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından verilen — havale tarihli itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği; icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu; görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi—- tarihli raporda özetle; Ticari defter kayıtları ve diğer belgelerde de görüldüğü üzere taraflar arasında ticari bir ilişkinin olduğu anlaşılmakta olduğunu, davacı —– defterleri ve dayandığı belgeler ile yardımcı defterlerinin birbirini tamamlaması, teyid etmesi ve usulune uygun tutulmuş olması nedeniyle TTK. 85. madde ve HMK 222. madde gereğince sahibi lehine delil niteliğinde olduğu kanısına varıldığı, davalı —– dosyasına delil, belge ve defterlerini ibraz etmediği, yerinde inceleme talebinde de bulunmadığı, bu sebeple kanuni defterleri ve kayıtları incelenemediğinden bir görüş bildirilmediği, ticari defterlerini sunmayan davalının karşı taraf alacağının varlığını kabul etmiş sayılacağını, takdirinin mahkemeye ait olduğu kanaatine varıldığı, davacı —-tarafından davalı—-düzenlenmiş —– faturalarda düzenleme tarihinin yanında düzenleme saatleri ve dakikaları ile —-ibaresinin yer aldığı ile faturaların, içeriği gıda maddelerini teslim alanlar tarafından imzalandığının görüldüğünü, davalı yanın, davacı tarafından düzenlenmiş takip ve dava konusu faturalara 8 gün içinde itiraz etmediğini, itiraz ettiğine dair dosyada mevcut belge ya da bilginin olmadığının görüldüğünü, davacı —- kayıtlarına göre; davacı —- davalı —– alacaklı olduğunun görüldüğünü, davalı şirketin herhangi bir ticari defter ve belge ibraz etmemesi nedeniyle tarafların muavin hesapların karşılaştırılması ile ilgili görüş bildirilmediğini, davacı —– bağlı bulundukları vergi dairelerine beyan ettikleri —-, yaptıkları satışların ve alımların birbirini teyid ettiğinin görüldüğünü, mahkemenin davacı lehine avans faizi hakettiğine hüküm vermesi halinde, davacı tarafın, — istinaden, icra takip tarihi olan —- tarihine kadar —–oranında avarıs faizi talep edebileceği kanaatine varıldığını, dosyadaki bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi, nihayetinde bilirkişiye verilen davacı ve davalıya ait defter ve belgelerin inceleme görevi ile sınırlı olmak üzere, yukarıda anlatılan görüş ve gerekçelerle, nihai takdir ve değerlendirmenin mahkemeye ait olduğunu bildirmiş olup, davacı —-ticari defterleri ve dayandığı belgeler ile yardımcı defterlerinin birbirini tamamlaması, teyid etmesi ve usulune uygun tutulmuş olması nedeniyle —– gereğince sahibi lehine delil olarak kullanılma niteliğinde bulunduğunu, davacı —- kayıtlarına göre; Davacı —-davalı —-alacaklı olduğunu, davalı —–dava dosyasına delil, belge ve defterlerini ibraz etmediğini, yerinde inceleme talebinde de bulunmadığını, bu sebeple kanuni defterleri ve kayıtları incelenemediğinden bir görüş bildirilmediği, ticari defterlerini sunmayan davalının karşı taraf alacağının varlığını kabul etmiş sayılacağı takdirinin mahkemeye ait olduğunu, mahkemenin davacı lehine avans faizi hakettiğine hüküm vermesi halinde, davacı tarafın — yasaya istinaden, icra takip tarihi olan —- tarihine kadar — oranında,—tarihinden itibaren ise—- avans faizi talep edebileceğini bildirmiştir.
Davacı, aradaki ticari satım ilişkisi kapsamında davalıya mal teslim edildiğini, bu nedenle alacağının bulunduğunu belirtmekte olup, icra takibinde talep etmiş olduğu alacağının varlığını ispatlamakla yükümlüdür.
6100 sayılı HMK 200. maddeye göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri —- geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle —- aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz.
Yazılı sözleşme olmasa da sözleşmenin varlığını ortaya koyan davalının veya onun adına hareket eden kişinin imzasını taşıyan teslim belgesi, irsaliyeli fatura ile de sözleşme ilişkisinin ispatı mümkündür. Yazılı delil niteliğinde olmayan ancak kesin delil niteliğindeki ticari defterler ve yemin delilleri ile de sözleşme ilişkisi ispatlanabilir.
Tek başına fatura düzenlenmesi akdi ilişkinin varlığının ve mal tesliminin kanıtı olamaz. Ayrıca faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olması da teslimini kanıtlamaya yeterli değildir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK m: 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK m:222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK m: 222/4). Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişilerden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, davalının gerçek kişi tacir olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığı, var ise takip dayanağı belgeye konu malların teslim edilip edilmediği hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerinde davalıdan takip tarihi itibariyle —-alacaklı olduğu, HMK. 221. maddesi gereği — formlarının resen dosyaya kazandırılması gerektiği, davalının — göre takibe konu cari hesap dayanağı faturaların davalı tarafından vergi dairesine bildirildiği, bu halde davalının — aksini ispatlaması gerektiği, davacının — birbiri ile örtüştüğü, borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi—- —- HMK’nın 222. maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği, davalının kendi ticari defterlerindeki kayıtların aleyhine delil teşkil edeceği, davalının kendi ticari defter kayıtlarının aksini yazılı delille ispatlaması gerektiği, dosyada böyle bir ispat aracının bulunmadığı, davalının yemin deliline de dayanmadığı, bu itibarla davacının davalıdan takip tarihi itibariyle —– alacaklı olduğunun sabit olduğu, alacağın ise likit olduğu yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Ayrıntısı gerekçeli kararda yazılacağı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile ; —-sayılı icra dosyasına davalının yaptığı itirazın iptaline; takibin aynı koşullarla aynen devamına,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli karar harcı 477,28 TL’den peşin olarak yatırılan 84,39 TL’nin mahsubu ile 392,89 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 84,39 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL ilk dava masrafı, 201,00 TL tebligat-müzekkere gideri, 850,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.105,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
8—— sayılı icra dosyasının karar kesinleştiğinde iadesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, —- Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne davalı tarafın yokluğunda karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/10/2021