Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/186 E. 2023/1011 K. 05.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2020/186 Esas
KARAR NO:2023/1011
DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:16/09/2014
KARAR TARİHİ: 05/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davacı şirket tarafından davalı şirkete faturalara dayalı olarak satış yapıldığını davacının davalıdan toplam 46.314,83 TL asıl alacak ve işlemiş faiz alacağının bulunduğunu, bu alacağın tahsili amacıyla davalı hakkında icra takibi yapıldığını davalının icra takibine afaki, soyut, hukuki ve sübut delillerinden yoksun haksız olarak itiraz ettiğini; davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişkide davacının borçlarının teminatı olarak davalı lehine ipotek tesis edildiğini, taraflar arasında cari hesap oluşturulduğunu bu ticari ilişki çerçevesinde davacıya çeşitli mallar verildiğini, bir kısım ürün iade faturası alındığını ve cari hesaba işlendiğini, netice itibariyle davacının davalıya cari hesaptan kaynaklanan 34.050,60 TL borcu nedeniyle takibe geçildiğini takip dosyasının halen derdest olduğunu ipotekli taşınmaz satış işlemlerinin ——– dosyası üzerinden sürdüğünü, davalının davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığının bilakis alacaklı bulunduğunu, bu nedenle haksız ve kötü niyetli davanın reddine karar verilmesini dava değerinin %20’sindan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının karşı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Dava; davacı tarafından faturalı olarak satın alınan malların davalıya iade edilmesi nedeniyle oluşan alacağını tahsil için giriştiği icra takibine davalının yapmış olduğu itiraza yönelik yasal süresi içinde açılmış itirazın iptali ve takibin devamı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemine; ilişkindir.—— sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 23/01/2014 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının —— borçlusunun ——olduğu; takibin, iade faturası ve irsaliyeler açıklaması ile 46.314,83 TL asıl alacak, 12.447,27 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 58.762,10 TL’nin ferileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; örnek no:7 ödeme emrinin borçluya 27/01/2014 tarihinde tebliğ edildiği; borçlu vekilince verilen 28/01/2014 havale tarihli itiraz dilekçesinde borca ve ferilerine itiraz edildiği; icra müdürlüğünce 28/01/2014 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği; görülmüştür.Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.Bilirkişi ———- tarafından düzenlenen 14/06/2016 tarihli rapora göre; davacının, 2012 yılına ait yevmiye, defteri kebir ve envanter defterlerinin incelendiğini; bu defterlerin, noter açılış tasdiklerinin yaptırılmış olduğunun tespit edildiğini; —- yılı yevmiye defterinin kapanış tasdikinin bulunmadığını; takip konusu faturanın ———yevmiye madde numarası ile defter kayıtlarında yer aldığını; davacının takip talebinin 46.314,83 TL olduğunu; sunulan cari hesap ve —- envanter defter kayıtlarına göre alış, satış, iade, mahsuplaşma, ödenti ve tahsilatlardan sonra davacının, davalıdan 25.740,62 TL alacağı bulunduğu; takip konusu fatura muhteviyatı malların alıcısına davalı çalışanına teslim edildiği; defterlerin ana hesap bazında işlem görmesinden dolayı kayıtların usulüne uygun yapılıp yapılmadığının belirlenemediği yönünde görüş bildirildiği; incelenen bilirkişi raporundan anlaşılmıştır. Bilirkişi ——- tarafından düzenlenen —- havale tarihli rapora göre; davalı şirketin —— yıllarına ait defteri kebir, envanter ve yevmiye defterlerinin incelendiğini; davacı şirketin —— aldığı mallarla ilgili seri ve sıra numarası bulunan iade faturaları kestiğini; davacı şirketin icra dosyasına —-adet iade faturası koyduğunu ve —–nolu faturanın ödenmediği sebebiyle icra takibine konu yapıldığını; davalı şirket kayıtlarında —- nolu fatura ile —– nolu iade faturaların yevmiye defterine kaydedildiğini; dava konusu fatura olan ——- tutarındaki iade faturasının yevmiye kayıtlarında bulunmadığını; bu fatura içeriğinin teslimi konusundaki ispatın davacı şirkete ait bulunduğu yönünde görüş bildirildiği; incelenen bilirkişi raporundan anlaşılmıştır. Bilirkişi ——tarafından düzenlenen —– tarihli esas rapor ve —- kayıtlı ek rapora göre; davacının icra takibine konu ettiği fatura muhteviyatı malların davalının sigortalı çalışanı ——- imza karşılığı teslim edildiğini; davalı şirket yetkilisince de isticvap ifadesinde teyit edildiğini; ancak, malları teslim almaya yetkili olmadığı ve şirkete bilgi verilmediği, ancak, dava konusu dışı olan ——iade faturalarında da——- imzasının bulunduğu; bu faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu; “bu tespitin icra takibine konu fatura muhteviyatı malların davalıya teslim edildiğine” karine teşkil edip etmeyeceğinin takdirinin mahkemeye ait bulunduğu yönünde görüş bildirildiği; incelenen bilirkişi raporundan anlaşılmıştır.Bilirkişi —-tarafından düzenlenen —- tarihli rapora göre; inceleme konusu ——–numaralı fatura suretlerinde bulunan teslim alan imzalarının aynı (tek bir) şahsın elinden çıktığının kabulünün gerektiğini; inceleme konusu —— seri numaralı irsaliye suretlerinde de bulunan teslim alan imzalarının aynı (ikinci bir) şahsın elinden çıktığının kabulünün gerektiği yönünde görüş bildirildiği; incelenen bilirkişi raporundan anlaşılmıştır. Davalı şirket yetkilisi ——- tarihli duruşmadaki isticvap beyanında; takip sonrası söz konusu iade işlemlerinin yapıldığını; ben bana okumuş olduğunuz seri numaralı faturaları ve sevk irsaliyelerindeki imzaları şahsen mukayese etmemle beraber imzaların ——– ait olduğunu düşünüyorum, şeklinde beyanda bulunduğu; görülmüştür.Mahkememizin —— sayılı kararı ile yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulü ile takibin 25.740,62 TL alacak yönünden devamına karar verilmiştir.
Karar davalı vekilince istinaf edilmiş olup——- sayılı ilamı ile; “ilk derece mahkemesince davacı tarafa nakliyecinin adresinin ve açık kimlik bilgisinin verilmesi için süre verilmesi, ardından adı geçen nakliyecinin tanık olarak dinlenilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, açıklanan nedenlerle hükme tesir edecek nitelikteki bu eksikliğin giderilmesi için davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353(1)a-6 m. uyarınca hükmün kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesi ile mahkememiz kararı ortadan kaldırılmıştır.Dosya mahkememizin — kaydedilerek açık yargılamaya devam olundu.—— Mahkemesi kararı doğrultusunda —- dinlenilmesi için ilgili mahkemeye talimat yazılmıştır.Tanık —— tarihli talimat duruşmasında; “Ben her iki tarafı da tanımam, ben —— yılından bu yana yurt dışında çalışmaktayım, mesleği nakliyeciliktir. Bana sormuş olduğunuz —– yılında düzenlenen sevk irsaliyesinde ismimin ve imzamın olduğu hususlarını hatırlamıyorum, zira olayın üzerinden 9 yıl geçmiştir, yine davacı şirket ile nakliye işi yapıp yapmadığımı da hatırlamıyorum, bu nedenle sevk irsaliyesinin de hangi malların teslimine ilişkin olduğunu bilmiyorum, bazen işimi yaparken taraflar teslim alan veya teslim eden olarak imzalı bir belge isterler. Ben isteyen olduğunda bu şekilde belge düzenleyerek veririm. Ancak dava konusu olay hakkında şu an hiç bir şey hatırlamıyorum. Bilgim ve görgüm bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.Dosya daha önce rapor tanzim eden bilirkişi —– tevdi edilerek tanık ifadesi doğrultusunda ek rapor tanzim edilmesi istenilmiş olup bilirkişi hazırlamış olduğu raporda özetle; tanık ifadesinde teslime ilişkin somut beyan bulunmadığından 30/06/2017 tarihli raporun sonuç kısmına bağlı kaldığını beyan etmiştir.Mahkememizce davacı tarafa yemin delili hatırlatılmış olup davacı vekilince yemin metni dosyaya sunulmuştur.Davalı Şirket Yetkilisi——talimat duruşmasında; “”dava konusu —- seri numaralı irsaliye ve—— bedelli fatura konusu malları iade almadığıma” dair; namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ederim.” şeklinde yemin etmiştir.Dava, cari hesaptan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın davacı tarafından davalı adına düzenlenip davalı tarafça kayda alınmayan ve kabul edilmeyen —— bedelli iade faturasından kaynaklandığı anlaşılmaktadır.Kural olarak malın iadesine ilişkin teslimi ispat külfeti davacı alıcıya ait olup, yasal delillerle desteklenmediği sürece iade faturası ve davacı defter kayıtları tek başına teslimi ve buna bağlı alacağın varlığını kanıtlamaz. Davalı, dava konusu fatura ve sevk irsaliyesini kabul etmemekte, faturada ismi bulunan çalışanın kendisi adına temsile ve mal teslim almaya yetkili olmadığını savunmaktadır.Dosya kapsamı incelendiğinde davacının 20.04.2012 tarihinde dava konusu fatura ile birlikte —– fatura daha düzenlediği ve bu iki faturanın davalı tarafça kabul edilip defterlerine kaydedildiği, tüm bu faturaların ürün açıklamalarından sonra alt kısımlarında—– davalı sigortalı çalışanı —- isim ve imzalarının olduğu görülmüştür. Bununla birlikte bu faturalara ilişkin —– ve uyuşmazlık konusu—- nolu sevk irsaliyesinin teslim eden kısmında —– teslim alan kısmında nakliyeci —— isim ve imzaları ile araç plaka numarası bulunduğu görülmektedir. Davacının mal teslimini ispatı sevk irsaliyesi veya teslime ilişkin bir belge ile mümkün olup, görüldüğü üzere uyuşmazlık konusu faturaya ilişkin——- nolu sevk irsaliyesinin teslim alan kısmında davalı çalışanının değil, dava dışı nakliyecinin isim ve imzası bulunmaktadır. İrsaliyesiz faturaların alt kısımlarında davalı çalışanının isim ve imzasının olması ise malların teslimini değil ancak faturanın teslimini ispata yarar. Bu kapsamda tanık dinlenilmiş ancak tanık beyanı ile de malın teslim edildiği somut şekilde ortaya koyulamadığından davasını ispatlayan davacıya yemin hatırlatılmış davacı vekilince sunulan yemin metnine karşı davalı şirket yetkilisi yemini icra etmiş bulunduğundan ispatlanmayan davanın reddine karar verilmiştir.İtirazın iptali davasının reddi halinde, İİK madde 67/2’ye göre takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı, red olunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. Davada, dava konusu alacağın bir kısmı için yapılan takibin haksız olduğu anlaşılmışsa da, davacının kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından, davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmemiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 709,75 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 439,90 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 17.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 300,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ———-davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/12/2023