Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/184 E. 2023/350 K. 25.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2020/184 Esas
KARAR NO: 2023/350
DAVA:Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ:16/06/2020
KARAR TARİHİ:25/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirkete krediler açıp kullandırttığını, diğer davalı —- ise müteselsil kefil olarak sorumlu olduğunu, kredi borçlusu ve kefile —– sayılı hesap kat ihtarnamesiyle borcun ödenmesi için ihtar çekildiğini ancak borcun ödenmediğini bunun üzerine müvekkili tarafından——–dosyası ile takip başlatıldığını davalılar vekili tarafından takibe haksız olarak itiraz edildiğini beyan ederek itirazın iptaline takibin devamına davalıların %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmelerini talep ve dava etmiştir.Taraflara usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak cevap dilekçesi sunmadıkları görüldü.—- dosyası dosyamız arasına alındı. İncelemesinde; davacı alacaklının davalı borçlular aleyhine 19/09/2017 tarihinde takip başlattığı, —- sayılı dosyası ile borçlulara ödeme emrinin 29/09/2017 tarihinde tebliğ edildiğinin kabul edildiği, borçluların aynı tarihte alacağa kısmi itirazda bulundukları takibin itiraz edilen alacak yönünden durduğu itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.Dosya bankacı bilirkişiye tevdi edilerek alacağa ilişkin rapor tanzim edilmesi istenilmiş olup bilirkişi —- hazırlamış olduğu raporda özetle; davacı banka ile davalı şirket arasında genel kredi ve teminat sözleşmelerinin imzalandığını, diğer davalı —- müteselsil kefil olduğunu —- inceleme neticesinde banka tarafından asıl borçluya —– kullandırdığını, söz konusu kredinin ilk 6 taksitinin ödendiğini, başka ödeme yapılmadığını, kredi bakiyesinin 168.558,40 TL’ye düştüğünün tespit edildiğini işbu kredi için faiz oranının %33,12 olarak esas alındığını ve bu oran üzerinden hesap yapıldığını, —– yapılan incelemede banka tarafından asıl borçluya ——- kullandırdığını, ilk 2 taksitinin ödendiğini, başka ödeme yapılmadığını, kredi bakiyesinin 371.133,42 TL’ye düştüğünün tespit edildiğini işbu kredi için faiz oranının %33,12 olarak esas alındığını ve bu oran üzerinden hesap yapıldığını,—- yapılan incelemede banka tarafından asıl borçluya ———— kullandırdığını, ilk 21 taksitinin ödendiğini, başka ödeme yapılmadığını, kredi bakiyesinin 75.735,46 TL’ye düştüğünün tespit edildiğini işbu kredi için faiz oranının %33,12 olarak esas alındığını ve bu oran üzerinden hesap yapıldığını,—- esnek ticari hesap kredisi için yapılan inceleme neticesinde —- kredi kullandırıldığı, borçlu tarafından hiç ödeme yapılmadığını——- yapılan incelemede asıl alacak miktarının 113.927,34 TL olduğunu sonuç itibari ile bankanın takip tarihi itibari taksitli krediler için toplam 658.777,45 TL alacaklı ve esnek hesap ve ticari kredi kartı için ise toplam 175.648,26 TL alacaklı olduğunu beyan etmiştir. Davacı bankanın itirazları üzerine itirazları değerlendirmek üzere dosya aynım bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi ek raporda özetle; kök raporda değişikliğe gitmemiştir.Dava, hukuki niteliği itibari ile; düzenlenen genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebinden ibarettir.
İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Uyuşmazlık; —— sayılı takibine yapılan itirazın haklı olup olmadığı bu doğrultuda taraflar arasındaki bankacılık işlemlerinden kaynaklı davacının alacaklı olup olmadığı alacaklı ise ne miktarda olduğu noktalarında toplanmıştır.
TBK’nın 586. maddesi uyarınca alacaklının müteselsil kefile başvurabilmesi için borçlunun ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir.6098 sayılı TBK’nın 88 ve 120. maddelerindeki faizle ilgili sınırlama tacirlerin ticari işleri hakkında uygulanmaz. Zira, 6102 sayılı TTK’nın 8/1. maddesi hükmüne göre “ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirlenir.”. Somut olayda; dayanak sözleşme “genel kredi sözleşmesi” olup, kullandırılan kredilerin ticari nitelikte olduğu, 6098 sayılı TBK’nın 88. ve 120. maddeleri hükümlerinin ticari işlerde uygulanamayacağı, sözleşmede belirtilen oranda akti ve temerrüt faizi talep edilebileceği anlaşıldığından, bilirkişi raporu ile belirlenen faiz oranı hükme esas alınmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan rapor içeriğine göre; dava dışı şirket ile davacı banka arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiği, davalıların müteselsil kefil olarak sorumluluk altına girdiği, davacı banka tarafından kullandırılan kredilerin davalılar tarafından ödenmediği, davacı bankanın bakiye alacağının denetime elverişli bilirkişi raporu ile toplam 834.425,71 TL olarak tespit edildiği, davacının masraf kalemine ilişkin belgelerin icra dosyasına dair olduğu, takip öncesine ilişkin olmadığı, itiraz edilen alacağın likit ve belirlenebilir olduğu anlaşıldığından, açıklanan gerekçeler ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile——— takibine davalı borçlular tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile; takibin;
Ticari kredilerden kaynaklanan alacaklar yönünden asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %33,12 oranında faiz işletilmek suretiyle,
-641.428,10 TL asıl alacak
-16.553,19 TL yıllık %33,12 temerrüt faizi
-826,16 TL faizlerin %5 gider vergisi olmak üzere 658.777,45 TL alacak
——— kaynaklanan alacak yönünden asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %28,08 oranında faiz işletilmek suretiyle,
-171.690,10 TL asıl alacak
-3.749,71 TL işlenmiş gecikme faizi
-208,45 TL faizlerin %5 gider vergisi olmak üzere 175.648,26 TL alacak üzerinden devamına, aşan istemin reddine,
2-İtiraz olunan alacağın %20 si oranında olan 63.902,66 TL icra inkar tazminatının davalı taraftan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 4.365,19 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.310,79 TL karar harcının davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 10.224,42 TL nisbi vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ve 54,40 TL peşin harç toplamı: 108,80 TL ile aşağıda dökümü yazılı yargılama giderinden davanın red %13,34 ve kabul %86,66 oranına göre hesaplanan 1.434,87 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
9-Dava şartı arabuluculuk kapsamında arabulucu ——– Hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.443,91 TL’sinin davalılardan, 176,08 TL’sinin davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, 6831 sayılı Kanuna göre yargılama gideri olarak tahsili için Hazine’ye müzekkere yazılmasına,
Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/04/2023