Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/183 E. 2021/1253 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/183 Esas
KARAR NO: 2021/1253
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 16/06/2020
KARAR TARİHİ: 18/11/2021
—-, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; dava dilekçesinde, davacı tarafından ödenmeyen cari hesap bakiyesi
kooperatif alacağına ait —- ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun itirazı sonucunda takibin durdurulduğunu iddia ederek itirazın — işlemiş faiz yönünden iptalini , takibin aylık —- devamını, borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmektedir.
ll. SAVUNMA:
Davalı vekili; cevap dilekçesinde, davalının konut ihtiyacını karşılamak için —- üye olduğunu , ancak diğer üyelerin —-önce konutlarının teslim edildiğini , davalıya konutun teslim edilmediğini , öğrenildiğine göre davalıya tahsisi kararlaştırılan dairenin cebri icra yoluyla satıldığını beyan ederek davanın reddini talep etmektedir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, kooperatif aidat alacağının ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
—-tetkikinde;
Davacı alacaklı tarafından, davalı borçluya yönelik —- alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.
İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren,— yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Uyuşmazlık, davacının davalıdan ödenmeyen kooperatif aidat alacağı bulunup bulunmadığı hususundadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen—- tarihli bilirkişi raporunda; Davacı tarafın kooperatif defterlerine göre –alacaklı olduğu, alacağın işlemiş faizinin — olduğu belirtilmiştir.
Tüm Dosya Münderecaatı Kapsamında Yapılan Değerlendirmede;
Davacı vekili , davalı tarafından—- alınan kararlar gereği ödenmeyen üye aidat alacağı için — icra takibi başlatıldığını, borçlunun itirazı sonucunda takibin durdurulduğunu, itirazın —- işlemiş faiz yönünden iptalini talep etmiştir.
Söz konusu gelen kurul kararları kapsamında aidat alacaklarının ödenip ödenmediği noktasında bilirkişi incelemesi yaptırılmış, mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen — tarihli bilirkişi raporunda; Davacı tarafın kooperatif defterlerine — alacaklı olduğu, alacağın işlemiş faizinin—- olduğu, anlaşılmakla, tespit edilen alacak yönünden takibin haklı olduğundan sebeple, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. ——
Bu kapsamda, alacağın likit olması ve diğer icra inkar tazminatına hükmedilebilme şartlarının olayda gerçekleşmesi nedeniyle, hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
1-Davalının—-dosyasında vaki itirazının KISMEN İPTALİ ile,
2-Takibin ———üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-29.122,00 TL asıl alacağın %20 sine tekabül eden icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 2.241,59 TL harçtan peşin alınan 396,95 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.844,64 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 4.922,25 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 51,62 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ve 396,95 TL peşin harç toplamı: 451,35 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 880,12 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
9-Davalı tarafından yatırılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde ———— Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/11/2021