Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/179 E. 2022/467 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/179 Esas
KARAR NO : 2022/467
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 13/06/2020
KARAR TARİHİ : 02/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında —- kurgusunun yapılması için sözleşme yapıldığını, sözleşmenin davalı tarafından yapım ortağı —- mail yoluyla iletildiğini, sözleşmenin davacı tarafından imzalandığını, davalının kendisine teslim edilen görüntü ve ses kayıtları üzerinde offline kurgu işlemlerine başladığını, davalı editörün kurgu işlemlerini tam olarak yapmakla yükümlü olduğunu, — hazırlanmasının da taahhüt edildiğini, sözleşmenin süresinin — arasında olduğunu, filmin vizyona girme tarihinin— olduğunu, davalının edimi karşılığında davacının— ödemeyi taahhüt ettiğini, davacının ileride doğacak borcuna mahsup edilmek üzere—- numaralı çekin teslim edildiğini, sözleşme başladıktan sonra çalışmaların davacıya iletildiğini, işteki eksikliklerin davacıya bildirildiğini ve revize talep edildiğini, — tarihinde bitmesi gereken kurgu çalışmasının—- dahi bitmediğini, fragmanların davalı tarafından hazırlanmadığını, kurgu işinin gecikmesinde sakınca bulunduğundan kurgu işinin dava dışı üçüncü kişiye yaptırıldığını, davalının hard diskleri teslim etmesine rağmen çeki iade etmediğini, davalının kararlaştırılan bedele hak kazanmadığını, davacının işi aynı bedelle üçüncü kişiye yaptırdığını belirtmiş; davacının —— numaralı çekten doğan bir borcunun olmadığının tespitine ve icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kambiyo senedinin mevcut bir borcun ifası için verildiğini ve ödeme aracı olduğunu, çekin davalıya işin yapılmasını teminen verildiğini iddia eden davacının iddiasını ispat etmesi gerektiğini, sözleşmede davalının imzasının bulunmadığını, çekin bedelsiz olduğunu ispat yükümlülüğünün davacıda olduğunu, buna ilişkin herhangi bir delil sunulmadığını belirtmiş; davanın reddine, dava değerinin %20’sinden az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; eser sözleşmesi gereği verilen çekin bedelsiz kaldığından bahisle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı ile davalı arasında —-bulunmadığı, sözleşme var ise davalının edimini tam ve gereği gibi yerine getirip getirmediği, dava konusu —– tarihli çekin sözleşme gereği avans/teminat amaçlı verilip verilmediği, davalının edimini tam ve gereği gibi yerine getirmemesi nedeniyle çekin bedelsiz kalıp kalmadığı, bu itibarla davacının davalıya çekten kaynaklı borcunun bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi —- tarafından düzenlenen —- tarihli raporda; davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, davalının ticari defterleri bulunmadığı, dava konusu çekin davacı defterlerinde sipariş avansları hesabına kaydedildiği, karşılığında hizmet alımına ilişkin alacak kaydının bulunmadığı mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi —— tarihli ek raporda; davalının—-aşamalarını içeren kaba kurgusunu yaptığı, eserin piyasa teamüllerine göre değerinin——- arasında olacağı, kurgu tamamlanmadığından işin eksik yapıldığı, işin dörtte üçünün yapıldığı, yapılan kurgunun eseri faydasız kılmadığı, davacının eseri tamamlatma seçeneğinin olduğu, eserin ayıplı değerinin —olabileceği mütalaa edilmiştir.
Tanık —- beyanında; dava konusu filmin yönetmeni olduğunu, projenin kendisine — geldiğini, —- tarihinde filmin çekimlerinin tamamlandığını, filmin kurgu işi için nisan aylarında idari yapımcı —- davalı —- anlaştığını, ofline kurgunun —– aşamadan olutuğunu, pandemi nedeniyle kurgucu —- bir araya gelip kurguyu tamamlama imkanı olmadığını, kendisine ——- çalışmayı teklif ettiklerini, ancak bir araya gelemediklerini, ses dosyaları atmak suretiyle kurgu yapılmaya çalışıldığını, kurgunun yapımı sırasında bir takım görüntülerin eksik olduğunun kurgucu … tarafından tarafına bildirildiğini, görüntülerin eksik olmadığının kendisine iletilmesine rağmen bu noktadaki anlaşmazlığın çözülemediğini, akabinde yapımcı ile görüştüğünü, kendisinin —-ayarladığını, belirlenen günde — katılmadığını,—– tamamlanması için başkaca kurgu operatörlerini de tarafına önerdiğini, dava konusu filmin kurgusunn — tarafından yapıldığını—- bu filmin özellikle ses eşleme kısımları olmak üzere yaklaşık %20 oranında kurgusunu yaptığını, filmin geri kalan %80’lik kurgusunun dava dışı kurgucu tarafından yapıldığını, anılan kurgucu ile —– çalışıldığını, davalıya verilen —çekin dönemi için makul olduğunu, dava dışı kurgucuya ise ne kadar ödeme yapıldığı hususunda bilgi sahibi olmadığını, online kurgunun da anlaşmaya dahil olduğunu, dava konusu işin paket olarak teslim edildiğini, —-kurgucuya çek ile ödeme yapıldığını duyduğunu, ancak miktarını sonradan öğrendiğini, çekin elden verildiğini görmediğini belirtmiştir.
Dosya kapsamına göre davalı tarafça akdi ilişki inkâr edilmiş olup alacağın miktarı itibariyle akdî ilişkinin varlığının yazılı delil ile ispatı gerekmekte ise de dosyaya sunulan ve davalının gönderdiği anlaşılan — tarihli e-mail iletisi ile taraflar arasında davacı iş sahibinin yapacağı filmin kurgu işi ile ilgili eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu anlaşılmaktadır. —uygulamalarında akdi ilişkinin varlığı halinde, kapsamının yazılı belge dışında diğer deliller ve tanık beyanları ile de kanıtlanabileceği kabul edilmektedir —-Bu itibarla, davacı tanığı yönetmen —mahkememizce dinlenilmiş, taraflar arasındaki akdi ilişkinin kapsamı ortaya konmuştur. Bununla birlikte, davalı … tarafından —- tarihli oturumda davacı firma ile film kurgulanması hususunda sözleşme akdedildiği hususu kabul edilmiştir. Gelinen aşamada, taraflar arasında eser sözleşmesi bulunduğu hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf; eserin tam ve ayıpsız teslim edilip edilmediği ile dava konusu çekin sözleşmeye istinaden avans olarak verilip verilmediği hususlarında toplanmaktadır.
Karine olarak bir kambiyo senedinin mevcut bir borcun ifası veya itfası amacıyla verildiği kabul edilir. Kambiyo senetleri birer ödeme aracıdır. Bunun aksine senedin teminat amaçlı veya rehin amaçlı veya ileride yerine getirilecek bir hizmetin ifası veya malın teslimi amacıyla avans olarak verildiğinin yazılı delille ispatı gerekir. Davalı, —tarihli oturumda çeki aldığını kabul etmiş, ancak bu çekin dava konusu sözleşmeye ilişkin olmadığını iddia etmiştir. Davacı ise çekle toplam— ödemenin dava konusu uyuşmazlığa ilişkin olduğunu, taraflar arasındaki kurgu işi dışında başkaca herhangi bir hukuki ilişki olmadığını savunmuştur. Çekin davalıya verildiği sabit olduğuna göre başka ilişki uyarınca verildiğini ispat külfeti davalıdadır —– Sözleşme bedeli ile çek tutarının aynı olması karşısında hayatın olağan akışına aykırı olan bu yöndeki savunmaya mahkememizce iştirak edilmemiş, işin esasına geçilmiştir.
Uygulamada ve—– eksik iş; yapılıp teslim edilen eserde yapılması kararlaştırılan bazı iş ve işlemlerin yapılmamış ya da olması gereken bazı işlerin yapılmamış olması şeklinde tanımlanmaktadır. Yasa’da özel hüküm bulunmamakla birlikte eser sözleşmelerinde işin eksik ifası, sözleşmeye aykırılık olarak nitelendirilmekte ve TBK’nın 112. maddesi gereğince, borcun ifa edilmemesinin sonucu zararın istenebileceği kabul edilmektedir. Eksik işlerin giderim bedelinin talep edilebilmesi için, eserin teslim alınması sırasında çekince konulmasına gerek yoktur. Eksik iş bedeli olarak talep edilebilecek miktar, eksik bırakılan işin mahalli piyasa rayiçleri ile giderim bedeli olacaktır ——-
Alınan bilirkişi raporu ile dava konusu kurgu işinin dörtte üçünün tamamlandığı, eksik bırakılan kısma ilişkin giderim bedelinin —– olduğu mütalaa edilmiştir. Bilirkişi görevlendirme ara kararın gereğini yerine getiren ve uzman bilirkişiler tarafından hazırlanan rapora mahkememizce iştirak edilmiştir. Dava konusu işin tam ve ayıpsız şekilde teslim edilip edilmediği hususlarında davalı tarafa yemin teklif edilmiş, teklif edilen yemin davalı tarafından eda edilmiştir. Bu itibarla, dava konusu çek bedelinin ——kısmının bedelsiz kaldığının kabulü gerekir.
İİK’nın 72/5. maddesi uyarınca, borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötüniyetli olduğu anlaşılırsa, borçlunun talebi üzerine, takip konusu alacağın yüzde yirmiden az olmayacak şekilde, uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Diğer anlatımla, borçlu davacı yararına kötüniyet tazminatına hükmedebilmek için, alacaklı davalının takibinde haksız olması yeterli olmayıp, kötüniyetli olduğunun da ispatı gereklidir. Dava konusu alacağın yargılamayı gerektirdiği, davalının alacaklı olduğu tutarı bilemeyeceği, kötüniyet tazminatı koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından; bu yöndeki talebin reddine karar verilmiştir.
İİK’nın 72/4. maddesi, ”Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez.” hükmünü içermektedir. Anılan yasal düzenlemeye dayalı olarak tazminata hükmedilebilmesi için ihtiyati tedbir kararının infaz edilmiş olması gerekir. Somut olayda; mahkememizce verilen —– tarihli tedbir kararının infaz edildiği, çek sorumluluk bedeli dışında kalan alacağın geç alınmış olacağı anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde kötüniyet tazminatına hükmedilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan menfi tespit davasının kısmen kabulüne;
Keşidecisi —- numaralı çekten kaynaklı davacının davalıya —– kısım yönünden borçlu olmadığının tespitine, aşan istemin reddine,
İİK. m. 72/5 gereği koşulları bulunmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
2-İhtiyati tedbir kararının infaz edildiği anlaşıldığından İİK. m. 72/4 gereği %20 oranında —– inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-İİK. m. 72/4 gereği reddedilen kısım yönünden ihtiyati tedbir kararı kendiliğinden kalkacağından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 683,10 TL harç peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınc 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 683,10 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 4.150,00 TL bilirkişi ücreti ve 267,75‬ TL posta masrafı ile 54,40 TL başvuru harcı olmak üzere toplam: 4.472,15‬ TL yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.118,04 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından yapılan 150,00 TL posta yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 112,50 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
10-Taraflar tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle ———Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 02/06/2022