Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/168 E. 2021/866 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/168 Esas
KARAR NO: 2021/866
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 05/06/2020
KARAR TARİHİ: 14/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ——– yürüttüğünü, davacı şirketin görevleri kapsamında yapılan denetimlerde davalının kaçak elektrik kullandığının tespit edildiğini, davalı hakkında ——- tespit tutanağı tutulduğunu, kaçak kullanıma ilişkin tahakkuk eden bedelin tahsili için davalı borçlu adına fatura düzenlendiğini, davalının tahakkuk ettirilen fatura bedelini ödemediğini, alacağın tahsili için —- dosyası ile davalı borçlu hakkında icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun —- tarihinde borca itiraz ettiğini belirtmiş, davaya konu icra dosyasındaki itirazının iptaline, icra takibinin devamına, alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; HMK. 6. maddede genel yetki kuralı düzenlendiğini, davalının ikametgahının yetkili mahkeme olarak belirlendiğini, yetki itirazı icra takibinde yapılmamış olsa dahi ilk itiraz olarak itirazın iptali davasında ileri sürülebileceğini, davalı firmanın kaçak elektrik tutanağının düzenlendiği yerdeki dükkanı bir süre kullandığını, ancak mülk sahibinden kaynaklanan nedenlerle dükkanın kapatılmasına karar verildiğini, davalı firma tarafından icra dosyasına konu edilen şubenin —– tarihinde kapatıldığını, kaçak elektrik kullanıldığına ilişkin tutanağın davalı firmanın ilgili yeri boşaltmasından ve mülk sahibine teslim edilmesinden dört ay sonra düzenlendiğini belirtmiş, davanın reddine, davacı aleyhine %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; kaçak tahakkukuna yönelik fatura nedeniyle başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalının —-kullanmadığı, —– tarihli kaçak elektrik tüketim tespit tutanağının usulüne uygun düzenlenip düzenlenmediği, haksız olarak kaçak elektirik kullanım bedeli ve cezası tahakkuk ettirilip ettirilmediği, hangi miktarda tahakkuk ettirildiği ile davacının bu bedeli davalıdan talep edip edemeyeceği, bu itibarla takibe yapılan itirazın haklı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Dava konusu elektrik tespit tutanağı içeriğine göre tüketimin yapıldığı yerin ticarethane vasfında olduğu anlaşıldığından mahkememizin yargılamayı yapmakla görevli olduğunun kabulü ile işin esasına girilmiştir.
Kaçak elektrik kullanımı —- Hmk.’nın 16. Maddesi gereği haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili olduğu, haksız fiilin —- meydana geldiği, davacının —— olduğu anlaşıldığından yetki ilk itirazının reddine karar verilmiştir.
—- gelen yazı cevabı içeriğine göre; — tarihinde başlatılan takibin alacaklısının—-borçlusunun davalı şirket olduğu, asıl alacak gecikme faizi toplamı —- fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla icra takibi yapıldığı, —emrinin borçluya — tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından verilen —- havale tarihli itiraz dilekçesinde borca itiraz edildiği, icra müdürlüğünce takibin —- tarihinde durdurulmasına karar verildiği, hak düşürücü süre içerisinde davanın açıldığı görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi — tarafından düzenlenen — tarihli esas rapora göre; davalı şirketin dava konusu adreste bir süre —kullandığı, — tespit tutanağı öncesinde —- —kullanımından dolayı — tarihinde —- sayacın mühürlendiği, — numaralı tespit tutanağının —- tarihleri arasında usulüne uygun düzenlenmiş bir fatura bulunmadığını, davalının kaçak elektrik kullandığı,— tarihi olduğunu, — tarihli tutanakta tespit edilen—tutanakta tespit edilen—-olduğunu, —bedelinin hesaplanması gerektiğini, kaçak tüketim bedelinin –hesaplandığı, davacının —- alacaklı olduğu mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi —– tarihli esas rapora göre; davalının — olmaması nedeniyle —- kullanıldığı, —–numaralı tutanağın davalı adına düzenlendiği, — tutanağın —adına düzenlendiği, kaçak kullanım başlangıç tarihinin — olarak alınamayacağı, —- şahsın davalı ile bağının ispat edilmesi halinde bilirkişi —- tarafından düzenlenen rapordaki hesaplamalara katılındığı, kaçak kullanılan sürenin — olarak ele alındığı, davacı kurumun davalıdan—- alacaklı olduğu mütalaa edilmiştir.
HMK’nun 281.maddesinin 1. fıkrasında yer alan, “Taraflar bilirkişi raporunun kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını, belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise, bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilir.” şeklindeki düzenleme ile taraflara bilirkişi raporuna karşı itiraz hakkı tanınmıştır. Madde hükmü gereğince yargılama sırasında yanlardan birinin bilirkişi raporuna itiraz etmemesi, itiraz eden taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşturur. Taraflardan biri bilirkişi raporuna itiraz etmez, diğer tarafın itirazı üzerine ya da mahkemece kendiliğinden yeni bir bilirkişi raporu alınır ve rapor sonucu, önceki rapora itiraz edenin daha da aleyhine olursa, önceki rapor itirazda bulunmayan yönünden kesinleşeceğinden itiraz eden taraf lehine oluşan usuli kazanılmış hak gereği, mahkemece itiraz edenin lehine olan bilirkişi raporuna göre karar verilir.
Somut olayda; — tarihli bilirkişi raporu davalıya tebliğ edilmiş, —- tarihli beyan dilekçesinde davalının kaçak elektrik tespit tutanağı nedeniyle borcu bulunmadığı, mahkeme aksi kanaatte ise toplam — hesaplamanın dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. —- tarihli bilirkişi raporundaki hesaplama davalı tarafından benimsenmiş, hükme esas alınmıştır.
Davacı vekilince kaçak elektrik kullanım bedelinin tespiti için alınan iki bilirkişi raporuna da itiraz edilmiştir. Kaçak tüketim başlangıcının —-tarihi olduğu kabul edilerek yapılan hesaplamada, alınan raporlar arasında mübayenet bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin itirazına itibar edilmemiştir.
Tüm dosya kapsamındaki delil durumu ve alınan denetime elverişli bilirkişi raporuna göre; davalı adına kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlendiği, kaçak elektrik tespit tutanağının aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğu, davalının tutanağın düzenlendiği —- bir süre faaliyet gösterdiğinin sabit olduğu, dosyaya herhangi bir perakende satış sözleşmesi sunulmadığı, alınan raporlardaki kaçak elektrik tüketim bedelinin — uygun olduğu, buna göre davalının davacı şirkete —–borçlu bulunduğu, davanın dayanağı kaçak elektrik tüketimi eyleminin haksız fiil niteliğinde olduğu, davaya konu alacağın likit olmadığı, bu nedenle icra inkar tazminatı talebinin yerinde olmadığı anlaşıldığından açıklanan gerekçeler ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulüne;
—- takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın — yönünden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık — işbu gecikme zammı tutarına —- uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
Kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 422,72 TL karar ve ilam harcından 151.85 TL peşin harç ve 62,86 TL icra harcının mahsubuna, bakiye 208,01 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvuru harcı, 151.85 TL peşin harç, 62,86 TL icra harcı ve 7,80 TL vekalet harcı toplamı: 276,91 TL ile davanın kabul oranına (%49,22) göre hesaplanan 632,60 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
8-Dava şartı arabuluculuk kapsamında arabulucu — hazine tarafından ödenen — davacıdan—- göre yargılama gideri olarak tahsili için Hazineye müzekkere yazılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/09/2021