Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/159 E. 2022/206 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/159 Esas
KARAR NO: 2022/206
DAVA: Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/05/2020
KARAR TARİHİ: 02/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davacı ile davalılar arasında —- akdedilmiş olduğunu; bu sözleşmeyle davacının, davalı şirketlere ait reklamları sözleşmede tanımlanan mecralarda—değerinde reklam yeri tahsis etmeyi ve reklamların — tarihleri arasında söz konusu mecralarda yayınlanmasını sağlamayı borçlandığını; davalıların ise bunun karşılığında; sözleşmenin — maddesinde belirtilen —– davacıya en geç —- taahhüt ettiklerini; davacının sözleşmeden kaynaklanan borçlarını tamamen yerinde getirdiğini; fakat davalıların sözleşme konusu taşınmazları davacıya satıp mülkiyetini devretmediklerini — dolayısıyla da sözleşmeden kaynaklanan borçlarını yerine getirmediklerini; davacı tarafından davalı—- tarihli ihtarnameler ile borcun ifa edilmesi için —— günlük teslim süresi verildiğini, fakat bu süreler içinde de borcun ifa edilmediğini, yani sözleşme konusu taşınmazların tapuda davacıya satılıp mülkiyetlerinin devredilmediğini ve teslim edilmediğini, sözleşme konusu taşınmazların takyidatsız olması halinde , tapu kayıtlarının iptal edilerek tapu kayıtlarının davacı adına tesciline, sözleşmeye istinaden davacı tarafından davalılar için yapılmış olan —- —- tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı — vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davacı ———- altına alındığı, gerçekleşen birtakım mücbir sebepler ile teslim gerçekleşememiş olduğu işbu hususta müvekkil şirketin herhangi bir kusuru bulunmadığını, bu bağlamda taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince ilgili sürelerin teslim tarihine eklendiği takdirde —– teslim tarihinde herhangi bir gecikme yaşamadığı, bir takım yargı ve resmi kurum kararları ile şantiyede yaşanan birtakım mücbir sebep halleri, olumsuz hava koşulları nedeniyle aşağıda detayları yer alan ve şantiye günlük raporlarında da görüldüğü üzere —- Sözleşme konusu İş ifa edilemediğini, dini bayramlar nedeniyle şantiye günlük raporlarında da görüldüğü üzere —– konusu iş ifa edilemediği, ülkemiz için son derece önemli olan bu günlerde mevzuat ve insani ihtiyaç olması gerekliliği uyarınca işçiler çalıştırılamadığı, ülkemizin içinden geçtiği darbe girişimi nedeniyle yaşanan süreçte tüm ülkede olduğu gibi—- yapılamamış ve işler tamamen durduğunu, —- her ne kadar geçmişin ve tanınmışlığı ile ayakta kalabildiyse de mali krizden — ağır şekilde etkilendiğini, —- sahipleri ile kat karşılığı inşaat yapım işi ile ilgili anlaşma sağladığında günün koşullarına göre arsa sahiplerine bir takım taahhütlerde bulunmadığını, bu taahhütleri yerine getirme anında ülkemizde ekonomik koşullar değişmiş ve —- taahhütleri ağır sonuçlar doğurduğu, bu taahhütleri icra etmekten başka bir seçeneği bulunmayan—-, mali olarak ağır bir yükün altından kaldığını, hal böyle iken bu mali krizden —- etkilendiği mücbir sebep süresinin dikkate alınması gerektiğinden mücbir sebeplere yönelik açıklamalarımız göz önünde bulundurulduğunda sözleşmede taahhüt edilen tapu devir tarihinin henüz gelmediği, bu sebeple davacı’nın henüz vadesi gelmemiş bir edimin ifasını talep etme hakkı bulunmadığını, davacı tarafından dava dilekçesinde, tapu iptali ve tescile ilişkin talebin yanı sıra tescilin mümkün olmaması halinde — ticari faiz oranı esas alınarak—- tarihinden itibaren işletilmesine yönelik faiz talebinin de reddi gerektiğinden bahisle davanın reddini talep etmiştir.
Davalı —-vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davalılar ile davacı arasında akdedilmiş olan — davacıya satıp mülkiyetini devretme borcunun davalı—- yüklenmiş bir borç olduğunu, dolayısıyla davalı—- borcun yüklenmemiş olduğunu, bu nedenle de daval—– konusu taşınmazların satılıp mülkiyetlerinin devredilmesinin talep edilemeyeceğinden bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, taraflar arasında düzenlenen taşınmaz satış vaadi sözleşmesine konu üç adet taşınmazın takyidattan ari olarak davacı adına tescili, aynen ifa mümkün olmazsa ——tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, talep doğrultusunda bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Mahkememizce taraflar arasında aktedilen—- tarihli düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesinin tetkikinde, dosyamız davacısı — bulunduğu, — konusunun düzenlendiği,— davalı —- değerinde reklam yeri tahsis etmesi, karşılığında, davalı—– tarihinde tapuda satıp fiilen teslim edeceğinin kararlaştırldığı,—- reklam/ilan yayın hizmetlerine karşılık olarak toplam değeri —olarak belirlenen taşınmazlar ile ilgili olarak davalı — dairesinde gerekli tüm işlemleri yerine getirerek en geç —tarihinde davacıya satacağının, yine aynı —-taşınmazların her türlü hukuki takyidattan ari olarak davacıya teslim edileceğinin kararlaştırıldığı belirlenmiştir.
Anılan sözleşemede davalı — yüklenen bir edim bulunmadığı, sözleşme gereği, taşınmaz devri ediminin davalı —tarafından üstlenildiği, bu edimin ifasının davalı —- talep edilemeyeceği kanaatiyle, bu davalı yönünden davanın reddine dair karar vermek gerekmiştir.
Davalı —– yöneltilen istem yönünden ise, davacı tarafça edimin ifa edildiği, reklam hizmetinin verildiği buna karşın taşınmaz devrinin sağlanmadığı belirtilerek öncelikle edimin aynen ifası, takyidattan ari olarak tescil mümkün değil ise kararlaştırılan bedelin tahsili talep olunmuştur.
Davacı vekilince delilleri arasında mutabakat formuna dayanılmış, deliller —davalı—-itibariyle davalı —- bakiye verdiğinin bildirildiği, davalı — kaşesi ve imzası içeren mutabakatın alt kısmında mutabıkız ibaresinin işaretli bulunduğu belirlenmiş, davacı vekilince gerek dava dilekçesinde gerekse cevaba cevap dilekçesinde bu mutabakata atıf yapıldığı halde, davalı —- cevap dilekçesinde ve ikinci cevap dilekçesinde anılan mutabakata ilişkin hiçbir savunma yapılmadığı, mutabakatın inkar edilmemiş bulunduğu Mahkememizce dikkat alınmıştır.
Davalı —- vekilince cevap dilekçesinde, iddia edilen hizmetlerin de verilip verilmediğinin bilirkişi marifetiyle incelenmesi gerektiği ileri sürülmüş ise de, ikinci cevap dilekçesi ile faturalara itiraz edilmemiş olmasının hizmetin ifa edilmiş olduğu anlamına gelmediği savunulmuştur. Bu savunma ile davalı —- tarafından, sözleşme konusu hizmete ilişkin faturalara itiraz edilmemiş olduğu belirlenmiş, yukarıda anılan mutabakat kaydı ile birlikte anılan savunmanın değerlendirilmesinde, sözleşme konusu edimin davacı tarafça ifa edilmiş bulunduğu sübut bulmuştur.
Davalı —- ayrıca mücbir sebepler bulunduğu, bu sürelerin sözleşmedeki süreye eklenmesi halinde, tapu devri tarihinin halen gelmediği savunulmuştur. Bu kapsamda dini bayramlar ve resmi tatiller, ülkemizde son yıllarda yaşanan ekonomik mali kriz, dövizdeki ekonomik dalgalanmanın —– ağır sonuçlar doğurduğu, bunlardan birinin de davalı olduğu, davalının inşaat sektöründe faaliyet gösterdiği ve malzeme fiyatlarının kimi zaman döviz cinzi üzerinden belirlendiği, ülkedeki ekonomik dalgalanmalar nedeniyle kişilerin nakite ihtiyacının arttığı, gayrımenkul satışlarının durma noktasına geldiği, bundan başka denetimler nedeniyle çalışmanın durduğu, —- tarafından şantiyenin mühürlenmiş olduğu,—- darbe girişiminin yaşandığı süreçte işlerin tamamen durduğu, şirkete kayyım atanması sürecinin yaşandığı mücbir sebep olarak ileri sürülmüş, anılan sebeplerden kaynaklı uzamanın, sözleşme süresine eklenmesi gerektiği savunulmuştur.
Mücbir sebep olarak ileri sürülen bu husular yönünden, davalı —-iştigal ettiği faaliyeti gereği, işin aksayabileceği mevsimsel, idari ve yargısal engellerin bilinmesi, sürecin bürokrasisine vakıf olunması, bu çerçevede taahhüt ettiği teslim süresini, buna yönelik öngörüsünü ve taahhütlerini, basiretli tacir kıstasları içinde gerçekleştirmesi gerektirmektedir. İleri sürülen husuların, anılan bu gereklilik kapsamında mücbir sebep olarak değerlendirilemeyeceği kanaati Mahkememizde hasıl olmuşi mücbir sebep savunmasına itibar edilmemiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar kapsamında, taraflar arasındaki sözleşme gereği davacının hizmet edimini ifa ettiği, davalı —– tarihinde sözleşme konusu üç adet taşınmazı devretmesi gerektiği halde dava tarihi itibariyle dahi bu devrin gerçekleşmemiş olduğu belirlenmiştir. — birlikte sözleşmede, taşınmaz devrinin hukuki takyidattan ari olarak yapılacağı kararlaştırılmış, davacı tarafça da terditli isteminin ilki, takyidattan ari olarak tapu iptali ve tescil istemi olarak açıklanmış, bunun mümkün olmaması halinde taşınmaz bedeli olarak sözleşmede kararlaştırılan —- tahsili talep olunmuştur.
Mahkememizce celp edilen tapu kayıtlarının tetkiki ile, sözleşme konusu taşınmazlarda haciz ve tedbir kayıtlarının bulunduğu belirlenmiş, talep gibi takyidattan ari tescilin mümkün bulunmadığı değerlendirilmiş, aynen ifaya imkan olmadığından, taşınmaz bedelinin davalı —- tahsiline dair karar vermek gerekmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmede tescil edimi yönünden —- belirlenmiş olmakla birlikte, davacı tarafça ihtiyaren ilave süre tanınarak, davalı —- içinde devir işlemlerinin yapılmasının talep edildiği, sonrasında —-tarihli ihtar gönderilerek yine — içinde sözleşme gereği devrin tamamlanmasının ihtar edildiği, anılan ihtarın —- tarihinde tebliği ile davalının—-günü itibariyle temerrüdünün oluştuğu belirlenmiş, faiz başlangıcı olarak Mahkememizce esas alınmıştır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı—-yönünden davanın reddine,
2-Davalı —–yönünden açılan davanın kabulü ile; terditli taleplerden takyidattan ari olarak tapu iptali ve tescili istemi yönünden imkan bulunmadığından, —tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte Davalı —- tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 119.542,5‬0 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 29.885,63 TL harcın mahsubu ile eksik bakiye 89.656,87‬ TL’nin davalı —- tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı için takdir olunan 94.050,00 TL vekalet ücretinin davalı —- davacıya verilmesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı ——vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 29.947,83 TL’nin davalı ——alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarfedilen 6.400,00 TL bilirkişi gideri , 165,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 6.565,50 TL yargılama giderlerinin davalı —–alınarak davacıya verilmesine,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalılar Vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.02/03/2022