Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/129 E. 2022/552 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/129 Esas
KARAR NO : 2022/552
DAVA: Tazminat
DAVA TARİHİ: 25/03/2020
KARAR TARİHİ : 23/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının sevk ve idaresindeki —- plakalı —- idaresindeki ——– plakalı aracın çarptığını, kaza sonucu davacının ağır yaralandığını, —-plakalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, —— plakalı aracın davalıya sigortalı olduğunu, —- tarihinde davalıya başvuru yapıldığını, davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, davacının kurye olarak çalıştığını belirtmiş; şimdilik —- geçici göremezlik ile—– sürekli iş göremezlik tazminatının ödenmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —– poliçesi ile sigortalı olduğunu, davalının sorumluluğunun poliçe teminat limiti ve sigortalının kusuru ile sınırlı olduğunu, davacının kask ve kolluk gibi koruyucu ekipman takmadığını, maluliyet durumunun tespit edilmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatının teminat kapsamında olmadığını belirtmiş; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık: —tarihinde sürücü —-sevk ve idaresindeki davalı—- şirketinin —-plakalı aracın —- çarpması neticesinde meydana gelen kazada —- kusuru bulunup bulunmadığı, kazanın oluşumunda varsa kusur oranlarının ne olduğu davacının bedensel zarara uğrayıp uğramadığı uğradıysa hangi miktarda maddi zararının oluştuğu, davalının bu zarardan sorumlu olup olmayacağı ile davacının zararın artmasına yol açıp açmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi ——tarafından düzenlenen raporda; kazanın meydana gelmesinde davalıya sigortalı sürücü —- %75 oranında kusurlu olduğu, davacının %25 oranında kusurunun bulunduğu mütalaa edilmiştir.
— tarafından düzenlenen — tarihli rapora göre; davacı — tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının —– hükümleri kapsamında tüm vücut engellilik oranının %0 olduğu, iş göremezlik süresinin 3 aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
Bilirkişi —tarafından düzenlenen — tarihli raporda; sürekli iş göremezlik zararının oluşmadığı,— geçici iş göremezlik zararı olduğu mütalaa edilmiştir.
Davacı vekilince harcı da yatırılan ıslah dilekçesi ile geçici iş göremezlik talebinin —– yükseltildiği görüldü.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Sigorta sözleşmesinin verilmesi ve işletenin değişmesi halinde yapılacak işlemler” başlıklı 94. maddesi Sigortalı aracı işletenlerin değişmesi halinde, devreden kişi 15 gün içinde sigortacıya durumu bildirmek zorundadır. Sigortacı sigorta sözleşmesini durumun kendisine tebliği tarihinden itibaren onbeş gün içinde feshedebilir. Sigorta fesih tarihinden onbeş gün sonrasına kadar geçerlidir…” hükmünü amirdir.
Yine kaza tarihinde yürürlükte bulunan —- başlıklı C-4 maddesine göre “Sigorta sözleşmesi, sözleşmeye taraf olan araç işletenini takip eder. İşleten, sahip olduğu yeni araca ilişkin bilgileri sigortacıya bildirir. Araç grubunda herhangi bir değişiklik meydana gelmesi halinde, C.3 maddesi hükümleri kıyasen uygulanır. Ancak, sözleşme süresi içinde işletenin değişmesi halinde sigorta sözleşmesi, işletenin değiştiği tarihten itibaren on gün süresince herhangi bir işleme gerek kalmaksızın ve prim ödenmeksizin yeni işleten için de geçerlidir. Araç değişikliği nedeniyle yeni bir sigorta yaptırılması durumunda, sigortacının işletenin değiştiği tarihe kadar hak kazandığı prim gün esasına göre tespit edilir ve fazlası sigorta ettirene geri verilir”. düzenlemesi yer almaktadır.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; kaza——–tarihinde meydana gelmiştir. Sigortalı tarafından araç satışı davalıya bildirilmediğinden kaza tarihi itibarıyla poliçe geçerliliğini korumaktadır. Ayrıca satış bildirilmiş ve fesih yapılmış olsa dahi sigorta fesih tarihinden itibaren on beş gün sonrasına kadar geçerlidir. Şu durumda, kaza tarihi itibarıyla sözleşme ilişkisi halen devam ettiğinden yargılamaya devam edilmiştir.
Somut olayda, düzenlenmiş kaza tespit tutanağında davacının motosikleti sevk ve idare ettiği tespit edilmiştir. Ancak kask ve ekipman kullanıp kullanmadığı belli değildir. Davacının maluliyetine neden olan yaralanmasının mahiyeti nedeniyle kask takılmamasının zararda etkili olmadığı, diğer koruyucu elbisenin giyilip giyilmediği konusunda yapılmış bir belirleme ve davalı tarafından ispat edilmiş bir hususun bulunmadığı, davacının sürekli maluliyetinin oluşmadığı gözetildiğinde belirlenen tazminat miktarından müterafik kusur indirimi yapılmaması gerektiği —- kanaati oluşmuştur.
Tüm dosya kapsamındaki delil durumuna göre; —- tarihinde meydana gelen kazada davalı — sigortalı aracın sürücüsü —- %75 oranında kusurlu olduğu, kaza nedeniyle davacının kalıcı maluliyetinin oluşmadığı, iyileşme süresinin—– aya kadar uzayabileceği, davacıda meydana gelen kalıcı maluliyet oranının yürürlükteki yönetmeliğe göre belirlendiği, davacının uğradığı maddi zararın denetime elverişli bilirkişi raporu ile tespit edildiği, geçici iş göremezlik talebi yönünden sigorta şirketinin sorumluluğunun devam ettiği —, davalı —- kapsamında hesaplanan maddi zarardan sorumlu olduğu, KTK.’nın 99/1. maddesi gereği sigorta şirketinin temerrüte düşmüş sayılması gerektiği, tazminata yönelik ödeme yapılmadığı anlaşıldığından; aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan maddi tazminat davasının kısmen kabulüne;
Davacı — uğramış olduğu bedensel zarar için hesaplanan — geçici iş göremezlik zararının —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve davacıya ödenmesine, aşan istemin reddine,
2-Alınması gereken 114,99 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.683,39 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 50,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davanın kabul (%97) oranına göre hesaplanan 88,27 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davanın ret oranına göre hesaplanan 1.184,61 TL yargılama giderinden davalının, 36,61 TL yargılama giderinden davacının sorumlu tutulmasına, adli yardım kapsamında ödenen paranın bu şekilde tahsiline,
7-Dava şartı arabuluculuk kapsamında arabulucu —– Hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.280,40 TL’sinin davalıdan, 39,60 TL’sinin davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, 6831 sayılı Kanuna göre yargılama gideri olarak tahsili için Hazine’ye müzekkere yazılmasına,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle ———Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 23/06/2022