Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/121 E. 2022/339 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/121 Esas
KARAR NO : 2022/339

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/03/2020
KARAR TARİHİ : 19/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, taraflar arasında— imzalandığını, söz konusu sözleşme gereği davalının, davacının——-satacağını, yine sözleşme gereği ödeme taahhüdünde bulunduğunu, davalının en son—- tarihinde ürün aldığını ve borç bakiyesini ödemediğini, davalının, taraflar arasında yapılan sözleşmenin 6.8 maddesinde diüzenlenen ara verme düzenlemesine aykırı davrandığından sözleşmede belirtilen 10.000,00 TL cezai şartı ve sözleşme gereği bedelsiz verilen ürünlerin bedelinin davalının davacıya ödemesi gerektiğini, davalının izah edilen borçları nedeniyle — — dosyada takip başlatıldığını, davalının takibe itirazı nedeniyle takibin durduğunu iddia ederek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı taraf usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiş ancak rapora karşı beyan ve itirazlarda bulunarak yaptığı ödemelere ilişkin hesap ekstresini sunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; — sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
— esas sayılı dosyası celp edilip incelenmiş, takibin— satış sözleşmesi gereği bedelsiz —– sözleşmesi madde 6.8 gereği cezai şart alacağı olmak üzere toplam 11.968,38 TL alacak üzerinden ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı- borçlunun — havale tarihli dilekçesi ile takibe itiraz ettiği, itirazında işlerinin iyi gitmemesi nedeniyle sıkıntıya düşmesinden dolayı ticari faaliyetine son verdiğini belirtmiş, takibin itiraz üzerine durdurulduğu, eldeki davanın yasal süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmış, konunun incelemesi uzmanlık gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
11/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda; “Davacının defterleri üzerinde yapılan incelemede; davalıdan —-, davalı defteri ve banka kayıtları üzerinde yapılan incelemede; davalıya — olduğu , aradaki hesap uyumsuzluğunun davalının—- tutması nedeniyle, ödemelerin işletme defteri üzerinden takip edilememesinden kaynaklı olduğu, davacının davalıya —- bedelsiz olarak gönderdiği, bedelsiz olarak —-olarak taraflarınca hesaplandığı, davacının —yasal defterlerine 6102 sayılı TTK’nın 64/3 maddesi hükümlerine uygun süresinde açılış ve kapanış tasdiki yaptırdığı tespit edildiği, davalının defterlerine ilişkin tespit: davalının —-tabi olduğu, bu esasta davalının tutması gereken işletme defterini yasal süresinde tasdik ettirdiği: söz konusu defter TTK hükümlerine tabi olmadığından kapanış tasdiki gerekmediği; davalının 2018 yılında—-, bu esasta ilgili mevzuat uyarınca açılış, kapanış tasdiği uygulaması olmadığı, takipte talep edilen alacağa ilişkin; bedelsiz gönderilen malllara ilişkin tespit, davacının ——- değeri 1.614,80 TL olarak hesap edildiği, bedelli gönderilen malllara ilişkin tespit: Taraflar arasındaki cari hesap incelemesi sonucunda, bedelli gönderilen mallara ilişkin davacının davalıdan 100,88 TL alacağı olduğu, Cezai şarta ilişkin tespit: Bu hususa ilişkin takdirin mahkemeye ait olduğu” bildirilmiştir.
Davalı defterlerinin incelenmes—– talimat sonucu hazırlanan—- davalı …, davacı …—- tarihinde “—– tarihinde sonlandırdığı, bu tarihler arası faaliyetinden dolayı toplam 13.202,11 TL zarar ettiği ve yine bu tarihler arasında davacı … —– tutarında alış faturasının olduğu, işletme defteri tutmuş olması sebebiyle bu faturaların ödenip ödenmediği ödendi ise nasıl ve ne zaman ödendiğinin tespit edilemediği ayrıca davacı tarafın belirtmiş olduğu bedelsiz olarak verilen ürünler ile ilgili herhangi bir belge ve kayıt bulunmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve denetime elverişli hükme esas alınan bilirkişi rapor içeriklerine göre; taraflar arasında 03/10/2017 tarihli —-olduğu, bu konuda çekişme olmadığı, çekişmenin davacının takip talebinde ileri sürdüğü alacak kalemlerinin haklı olup olmadığı noktasında olduğu, davacının—- davalı kayıtlarında bu konuda bilgi olmadığı, davacının davalıya bedelsiz—-teslim ettiğini ispatlayamadığı, bedel karşılığı teslim edilen ürünlere ilişkin davalı kayıtlarında 1.452,70 TL alım faturasının bulunduğu, davalının sunduğu ödemeyi gösteren—- karşılığı ödemelerini yaptığı, borcunun kalmadığı, davacının hesap bakiyesi alacak hakkının bulunmadığı, davacının aradaki sözleşmenin m:6.8 gereği talep ettiği 10.000,00 TL lik cezai şart alacağının değerlendirilmesinde; madde metninde satışa ara verilemeyeceği, ara verilmesi halinde cezai şart ödeme yükümlüğünün olacağı kararlaştırıldığı, davalının 28/02/2018 tarihinde faaliyetine son verdiği, davalının borca itiraz dilekçesinde açıkça işlerinin iyi gitmemesi nedeniyle maddi ve manevi sıkıntıya düştüğünden faaliyetine son verdiğini ileri sürdüğü ve sözleşmenin 6.8 maddesine aykırı davrandığı anlaşılmış sözleşmenin 10.7 maddesinde sözleşme süresinin 3 yıl olduğu belirlenmiş olup m. 6.8 gereği satışa ara verdiği sabit olan davalının cezai şart borcunun varlığı sabittir. Bu hali ile davacının davasının kısmen kabulü ile—– takip sayılı icra dosyasına davalının —– yönünden yaptığı itirazın iptaline, takibin bu miktar üzerinden aynı koşullarla aynen devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, kabul edilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile — sayılı icra dosyasına davalının 10.000,00 TL yönünden yaptığı itirazın İPTALİNE, takibin bu miktar üzerinden aynı koşullarla aynen devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
2-Kabul edilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli karar harcı 683,10 TL’den peşin olarak yatırılan toplam 204,40 TL’nin mahsubu ile 478,70 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 62,20 TL ilk dava masrafı, 204,40 TL peşin harç, 189,00 TL tebligat-müzekkere-posta, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.955,60 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre(%84Kabul) 1.633,97 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan —uyarınca hesaplanan— davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Arabuluculuk aşamasında— arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.