Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/108 E. 2022/294 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/108 Esas
KARAR NO: 2022/294
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 16/03/2020
KARAR TARİHİ: 29/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı banka ile davalı —- sözleşmesi tanzim edildiğini, sözleşmenin şirket yetkilisi —- tarafından kefil sıfatıyla imzalandığını, —- çeklerin karşılıksız çıkması halinde —— sayılacağının kabul edildiğini, —- bedelli çekin karşılıksız işlemi gördüğünü, banka sorumluluk tutarı oran —–davacı banka tarafından ödendiğini, yapılan ihtarnamelere rağmen ödeme alınmaması üzerine—–dosyası ile takip başlatıldığını, borçlular tarafından itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, alacağın likit olduğunu belirtmiş; ——- sayılı icra dosyasında davalı borçlular tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, takip miktarının %20 oranından az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesinin davalılara usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, davalıların süresinde cevap dilekçesi vermediği görüldü. Süresinde cevap dilekçesi vermeyen davalılar, Hmk. 128. maddesi gereği ileri sürülen tüm vakıaları inkar etmiştir.
Dava, —– kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı ile davalı şirket arasındaki —— kapsamında davacı banka tarafından ödenen çek sorumluluk bedelinden davalıların sorumlu olup olmadığı, davalının sözleşmede kefaletinin bulunup bulunmadığı, kefil beyanının——–kapsayıp kapsamadığı, davacı bankanın davalıdan hangi tutarda alacaklı olduğu, bu itibarla—– takip dosyasına yapılan itirazın haklı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
—– tarihinde başlatılan takibin alacaklısının davacı—- davalılar olduğu, takibin takip talebinde —-dayalı toplam ——- fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, örnek no: 7 ödeme emrinin borçlulara tebliğ edildiği, borçlu vekilince verilen itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, davalı—-yönünden ise itirazın süresinde olmadığı, bu borçlu yönünden takibin kesinleştiği, hak düşürücü sürede davanın açıldığı görülmüştür.
2004 Sayılı İcra İflas Kanununun 62/1 maddesi; “İtiraz etmek isteyen borçlu itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine bir dilekçe ile, veya sözlü olarak bildirmeye mecburdur.” hükmünü düzenlemiştir. Borçlu tarafından, takibe itiraz edilmez ya da süresi içinde itirazda bulunulmaz ise, takip kesinleşir ve alacaklı aynı kanunun 78. maddesi gereğince haciz konulmasını isteyebilir. Bu durumda kesinleşen takibe karşı itirazın iptali davası açılmasında alacaklı tarafın hukuki yararı yoktur. İtirazın iptali davası açılmış ise dinlenemez. Zira, hukuki yarar dava şartı olup, mahkemece re’sen araştırılır. Somut olayda; davalı ——- yönünden takibin kesinleştiği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi —- tarafından düzenlenen —- tarihli raporda; banka alacağının toplam — olduğu, bankanın yıllık—– oranında temerrüt faizi talep edebileceği mütala edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan rapor içeriğine göre; davalı —— davacı banka arasında —- akdedildiği, davalı—- sözleşmeyi kefil olarak imzaladığı, banka tarafından davalı asıl borçluya çek karnesi verildiği, çekin karşılıksız çıkması nedeniyle banka tarafından —– çek sorumluluk bedeli ödendiği, ödenen çek sorumluluk bedelinin— krediye dönüştüğü, kefaletin — kapsadığı, davacı bankanın alacağının —- olarak hesaplandığı, alacağın likit ve belirlenebilir olduğu anlaşıldığından; aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı — aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile —- sayılı takibine yapılan itirazın kısmen iptaline; takibin
—- Asıl alacak,

— işlemiş temerrüt faizi —
olmak üzere toplamda —-üzerinden tahsilde tekerrür olmaması kaydıyla devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren —-oranında faiz uygulanmasına, aşan istemlerin reddine,
Kabul edilen alacağın % 20’si olan 409,23 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davalı —- aleyhine açılan davanın hukuki yarar dava şartı noksanlığından usulden reddine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 139,77 TL karar harcının davalı —– tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden hesaplanan 2.046,16 TL vekâlet ücretinin davalı —- tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı —— kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yapılan 1.029,35 TL yargılama giderinin davalı—— tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı yaptığı yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
9-Dava şartı arabuluculuk kapsamında arabulucu —- tarafından ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı —– 6831 sayılı Kanun’a göre yargılama gideri olarak tahsili için —müzekkere yazılmasına,
10-Dava şartı arabuluculuk kapsamında arabulucu ——– arabuluculuk ücretinin davacıdan 6831 sayılı Kanun’a göre yargılama gideri olarak tahsili için Hazine’ye müzekkere yazılmasına,
Dair, miktar itibarıyla kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.29/03/2022