Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/86 E. 2023/878 K. 07.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS DAVA [——- Esas]
ESAS NO: 2019/86 Esas
KARAR NO: 2023/878
DAVA:Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:13/03/2019
BİRLEŞEN DAVA [——- Esas]
DAVA: Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 21/05/2021
KARAR TARİHİ:07/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ESAS DAVADA İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı şirketin ———-kayıtlı taşınmaza ilişkin kentsel dönüşüm prosedürü yürütmüş olup malikler tarafından onaylanan “düzenleme şeklinde satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi” uyarınca yeni yapılacak olan binada müteahhit sıfatına haiz olduğunu, davacı şirketin sorumluluğu kapsamında davalı —– tarihinde —— imzalandığı, anılı sözleşmenin konusunun davacının—— tapuya kayıtlı taşınmaz üzerinde —–bölümden oluşan konut inşaatının ekli projeler, keşif özeti ve teknik şartname çerçevesinde ——- tarihli sözleşmede detaylı olarak yazan işlerin sabit birim fiyat esasına göre davacı şirket tarafından yapılması olduğunu, davalı şirketin sözleşme uyarınca üstüne düşen sorumlulukları yerine getirmediği ve davalı şirkete bu hususların sayısız kez şifahen söylendiğini, mail yoluyla da iletildiğini buna rağmen davalı şirketin bazı kısmı imalatları tamamen yapmadığını, bu hususların davacı tarafça talep edilen ———sayılı tespitinde yer aldığını, anılı değişik iş dosyası kapsamında tespit yapılan bağımsız bölümdeki eksik bırakılan imalatların tamamlanması için malzeme, işçilik ve nakliye dahil—— yeterli olacağı görüşüne varıldığı ve davalı şirkette taahhüt edilmesine rağmen yapılmayan ve müvekkili davacı şirket tarafından bu yüzden kendi imkanları ile yaptırılmak zorunda kalınan ve masrafları davacı bünyesince ödenen ayıpların, davalı alt yüklenici şirket tarafından davacı şirkete tazmininin gerektiğini, ayrıca davacı şirketin sözleşme kapsamındaki işlerin sözleşmede belirtildiği gibi ——kadar bitiremediğini, bu nedenle davacı şirketçe yaptırılan delil tespiti tarihi olan —–tarihine kadar geçen süre boyunca sözleşme ile kararlaştırılan cezai şartın uygulanmasının talep edildiğini ve son olarak huzurda açılan davada da bunun sebebinin ise cezai şart bedelinin davacı firma tarafından tam olarak tespit edilememiş olması olduğu, davacı şirketin hakkı dahilinde tespiti yapılmış olan hususlar ile gecikmeden dolayı uğranılan bedelleri müvekkili davacı şirkete ödenmesinin gerektiğini ve müvekkili davacı şirketin, davalı şirkete yapılan hakediş ödemelerinden sonraki süreçte meydana gelen hususlar sebebiyle haklı kesintilerin yapılmamasından dolayı huzurdaki davanın açılması zarureti hasıl olduğunu, yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilmesini talep etmiştir.

ESAS DAVADA SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, ———– sayı ile tapuya kayıtlı taşınmaz üzerinde——adet bağımsız bölümden oluşan konut inşaatının; mekanik dış cephe, doğrama, körkasa, izolasyon, motorlu panjur, doğrama, korkuluk-küpeşte kısmi malzeme temin altyapı imalat ve montaj işlerinin yapımını —– tarihli sözleşme ile davalı tarafından üstlenildiğini, davacı işveren tarafından, devam eden inşaat yapımında davacı tarafın genel iş programındaki planlama ve eksikliğinden ötürü aksaklık ve gecikmeler ile müvekkil tarafından taahhüt olunan işlerin aksamasına sebep olduğunu, fakat davacıdan kaynaklı olan gecikmelere rağmen davacı işveren tarafında kusuru olmaksızın tek yanlı olarak davalı aleyhine ve zararına hareket etmeye başladığını, davalı ile davacı yan arasında akdolunan 10.08.2016 tarihli sözleşme gereği yapılan işlerde hakediş fatura ve ödemelerin sırası ile detaylandırılması gerekirse; davalı tarafından taahhüt olunan işlerin bölüm bölüm ilerlemesi ile yüklenici tarafından hazırlanan hakediş raporunun işveren davacı tarafından işlerin kontrolü ile ara hakedişlerin imzalanması, ardından hakediş tutarı bedeli davacı tarafından önce müvekkil hesabına ödenmesi, ardından da davacı vekili tarafından fatura düzenlenerek davacıya gönderilmesi şeklinde yapıldığını, davalının tamamlanan işlere istinaden hakedişleri hazırlayarak davacıya sunduğunu fakat davacının haksız ve kötü niyetli olarak hakedişleri onaylamadığını ve ödemeleri yapmayarak davalının zarara uğramasına sebebiyet verdiğini davalı tarafından defaatle tamamlanan işler kapsamında hak edilen 152.167,80 TL alacağın ödenmesini talep edildiğini ödemelerin yapılmaması halinde rötuş işlerinin tamamlanmayacağının belirtildiğini fakat yine de ödemenin yapılmadığını ve bu konuda davacı tarafa ihtarname gönderildiğini fakat ihtarnameye cevap veya karşı beyanda dahi bulunulmadığını, ——– sayılı dosya kapsamındaki tespitin fahiş fiyatlarla yapıldığını huzurdaki dava evvelinde sağlanan arabuluculuk görüşmelerinde davacı tarafından hakkaniyetli reel piyasa değerindeki rötuş işler bedelinin hesaplanarak müvekkilin hak ettiği ödenmeyen bakiye 152.167,80 TL bedel alacağından mahsup edilmesinin talep edildiğini, fakat müspet sonuç elde edilemediğini, bu nedenle Mahkemeden dilekçe ekinde sunulan metraj ve deliller ile keşif ve bilirkişi marifetiyle davalının hak ettiği bakiye alacağının tespit edilmesinin ardından ——- tespit dava dosyasına sunulan itirazlar doğrultusunda tespit edilecek işler ve hak edilen alacağından mahsup edilmesine karar verilmesini talep edildiğini, davacının dava dilekçesinde cezai şart talebinde bulunmasını istinaden, sözde gecikmelerden davalının sorumlu olmadığını, genel iş programındaki aksaklık ve gecikmeler nedeniyle bahse konu iş gecikmelerinin olduğunu tespit dava dosyasından ve itirazların dikkate alınması ile mevcut rötuş işler adına 375 günlük bekleme süresinin hayatın olağan akışına uygun olmadığını, yapının kullanıma engel olmayan bekletici mesele olmayacak ölçüde basit yapı işlerinin gecikme ve bekleme süresi olarak 375 günün talepte bulunulmasının davacının haksız ve kötü niyetlerinin ispatı olduğunu bu nedenle 375 günlük bekleme süresinin kabul edilemeyeceği gerçeği ile bu konudaki taleplerinin reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

BİRLEŞEN DAVADA İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; ——– sayı ile tapuya kayıtlı taşınmaz üzerinde 14 adet bağımsız bölümden oluşan konut inşaatının ————tarihli sözleşme ile müvekkili tarafından üstlenildiğini ve ifa edildiğini, müvekkili ile davacı yan arasında akdolunan 10/08/2016 tarihli sözleşme gereği yapılan işlerin tamamlanmasına karşın son hakedişin onaylanması amacıyla işveren davalıya başvurmasına karşın davalı tarafından haksız ve kötüniyetli olarak onaylanmayarak hakedilen, ödenmesi gereken ödemelerden kaçınan davalı müvekkilini zor durumda bıraktığını, müvekkili zararına sebebiyet verildiğini, müvekkili tarafından defaatle tamamlanan işler kapsamında hakedilen 152.167,80-TL alacağın ödenmesi talep olunduğunu, bu konuda müvekkili tarafından davalı işverene ——— sayılı ihtarname ve ekleri ile mevcut alacağın tahsiline ilişkin ihtarname gönderildiğini, gönderilen ihtarnamenin ise —- tarihinde davalı işverene tebliğ edildiğini, 7 günlük mehil süresinde ödemenin yapılmadığını, —- tarihli sözleşmeye istinaden davalı tarafından açılan———–sayılı dosyasında eksik iş bedeli tahsili ve gecikme tazminatı talepli dava ikame edildiğini, birleştirilmesi talep olunan dava dosyasında alınan bilirkişi raporunda sözleşme konusu, sözleşme edimleri, ticari defterlerin tümüyle incelenmekle davalı işverenden alacaklı olduklarının tespit olunduğunu, dava konusu ve tarafları aynı olan ——- sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini, 10/06/2018 tarihli sözleşme ile hakolunan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 78.628,00-TL alacağın temerrüt tarihinden itibaren işlemiş ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

BİRLEŞEN DAVADA SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacı yan, dava dilekçesinde özetle; ——— sayılı taşınmaz inşaatının mekanik dış cephe, doğrama kör kasa izolasyon, motorlu panjur, doğrama, korkuluk, küpeşte, vs imalat ve montaj işlerinin yapımını üstlendiğini ve taraflar arasında akdolunan ——— tarihli sözleşme gereği yapılan işlerin tamamlanmasına—–karşın müvekkil şirketten talepte bulunmasına rağmen ödemelerden kaçındığını, alacağını ———- sayılı ihtarname ile talep ettiğini ve kendisine ödeme yapılmadığını,———– sayılı dosyasındaki davada alınan bilirkişi raporuna istinaden alacaklı olduklarını ve müvekkil şirketten 78.628,00-TL alacaklarının tahsilini talep etmiş olup, yukarıda bahsi geçen tüm hususların tamamen sayın mahkemeyi yanıltmaya ve müvekkil şirket üzerinden haksız kazanç elde etmeye yönelik, haksız ve mesnetsiz iddialar olduğunu, zira, davacı tarafından iddia edilen alacağa ilişkin olarak uzun yıllardır hiçbir dava ikame edilmemiş, müvekkil şirkete hiçbir fatura keşide edilmemiş, müvekkile ihtarname çekmekle yetinildiğini, davacı tarafından işbu davaya dayanak olarak gösterilen ve———– sayılı dosyasındaki davada alınan bilirkişi raporu tamamen soyut ve yetersiz incelemelerden ibaret olup, sayın bilirkişiler tarafından hatalı şekilde, davacının eksik ve ayıplı işleri nedeniyle zarara uğrayan müvekkil, sanki davacıya borçluymuş algısı oluşturulduğunu, bu algıdan yola çıkarak davacı yanın, müvekkilinden haksız çıkar elde etme gayesiyle işbu davayı ikame ettiğini, kesinlikle davayı ve alacağı kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacı tarafından V.U.K gereği yasal yükümlülüğü olan faturayı keşide etmesi gerekirken, bu faturayı keşide etmemiş olması, alacak iddiasında bulunduğu miktarı neredeyse 5 yıldır talep etmemiş olması ve bu hususta mezkur bilirkişi raporlarında eksik düzenlenen faturalar neticesinde işbu davada talep edilenden çok daha düşük bir bedelle davacının alacaklı olabileceğinin belirtilmesi hususları bir arada değerlendirildiğinde davacının işbu davayı açmakta kötü niyetli olduğunun alenen ortada olduğunu, müvekkili tarafından, davacı tarafa —– tarihlerinde e-posta yolu ile gönderilen ve ekte sayın mahkemenize sunulan yazışmalardan da açıkça anlaşılacağı üzere, davacı şirket sözleşme ile yükümlendiği işin eksik ve ayıplı olan kısımlarını bertaraf et-me-mekte ısrar ettiğini, bu nedenle müvekkili şirketi maddi ve manevi anlamda zarara uğratmış olup, yukarıda izah edilen nedenlerle işbu haksız ve mesnetsiz davanın sayın mahkemece reddi gerektiğini bildirimiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE: Asıl dava ; taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklı davalı yüklenicinin işi eksik ve ayıplı yaptığı iddiasına dayalı zararın tazminine yönelik alacak ve sözleşmeye aykırı gecikme nedeniyle cezai şart bedeli alacağına, birleşen dava; taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklı davalı yüklenicinin hak ettiğini iddia ettiği alacağın tahsiline ilişkin alacak davasıdır.Dosyaya 13/01/2023 tarihli temlikname ibraz edilmiş, buna göre işbu asıl ve birleşen ———– esas sayılı dosyasına konu tüm talep ve dava haklarının tamamının ——– edildiği anlaşılmıştır.—– tarihli ıslah dilekçesi ile davalı – birleşen dosya davacısı vekili; ıslah talebinin kabulüne ve müddeabihin ıslahı yolu ile arttırılan kısım ile dava dilekçesinde talep edilen miktarların birleştirilmesi sonucu;——– Nolu ihtar dikkate alınarak temerrüt tarihinden itibaren işlemiş ticari avans faizi ile birlikte davacı- karşı davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.Taraf teşkili sağlanmış, taraf delilleri celp edilmiş, uyuşmazlığın çözümü bilirkişi incelemesi gerektirdiğinden dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.06/03/2020 tarihli bilirkişi heyet rapor içeriğine göre; davacı ile davalı taraflar arasında iskele temini bedeli hariç imalat bedeli ——— bulunduğu ve sözleşme kapsamındaki işlerin tamamlandığı fakat ———– dosyası kapsamında ——— eksik/kusurlu iş bedeli hesaplandığı, taraflar arasındaki bahse konu sözleşmeye istinaden ayrıntılı olarak yapılan açıklama doğrultusunda, tabloda gösterildiği üzere, iş toplam bedelinin 461.961,85 TL +KDV olabileceği, davacının usulüne uygun olarak yasal süresi içinde noter açılış ve kapanış tasdiklerini yaptırdığı ve birbirini teyit eden ticari defter ve kayıtlarına göre davalıdan 21.987,78 TL. alacağı bulunduğu, davalının usulüne uygun olarak yasal süresi içinde noter açılış ve kapanış tasdiklerini yaptırdığı ve birbirini teyit eden ticari defter ve kayıtlarına göre davalıdan 9.740,09 TL alacağı bulunduğu, davacı tarafından davalı adına ödenen ———– prim ödemeleri 12.247,69 TL davacının alacak tutarı 9.740,09 TL.’na eklendiğinde davalının davacıya 21.987,78 TL. borcu bulunacağı, davalının toplam hakkediş bedeli 461.961,85 TL.+ %18———-545.114,98 TL. olacağı, davalı tarafından davacıya ——– dahil 427.716,91 TL. fatura düzenlendiği, davalı tarafından davacıya 117.398,07 TL.———- dahil hakkediş faturası düzenlenmesi halinde, 545.114,98 TL. – 449.704,69 TL. (toplam ödeme tutarı) – 95.410,29 TL. davalının alacağı olacağı, aksi taktirde 461.961,85 TL. – 449.704,69 TL.= 12.257,16 TL. davalının davacıdan alacağı olacağı, gecikme konusu ile ilgili olarak, işin günümüzde çoktan bitirilmiş olması ve dosyaya sunulmuş olan gecikme konusunu içeren hiçbir belge olmaması dolayısıyla bu konuda kesin kanaatin oluşmadığı, gecikme nedeni tespit edilememekle birlikte gecikilen gün hesabı yapılamadığı, fakat————dosyası kapsamında toplam eksik ve kusurlu iş oranının sözleşmeye göre %8,8 olduğu, yalnızca eksik iş oranın ise sözleşme göre %8,8 olduğu, yalnızca eksik iş oranının sözleşmeye göre %2,4 olduğu——– %5e kadar giderilebilecek kusur ve eksikliklerin geçici kabule engel olmadığı, bu nedenle cezai şart hususunda takdirin mahkemeye ait olduğu, bitiş tarihi olarak davacının talebine istinaden, ilgili —————– sayılı dosyası kapsamında bilirkişi tespit tarihini baz alması durumunda gecikilen 375 günün cezai sart bedeli “gecikilen her gün için sözleşme bedelinin %1’i olacaktır, bedeli toplam (426.708,06 TL+ KDV x 0,01)x375 =1.600.155,00 TL + KDV olacağı bildirilmiş, rapora itirazlar üzerine aynı heyetten ek rapor aldırılmış, ek rapora da itiraz üzerine ve birleşen dosyadaki taleplerin de değerlendirilmesi amacıyla dosya bilirkişi ———— tevdi edilmiş,13/05/2022 tarihli rapor içeriğine göre; esas dava ve birleşen yönünden yapılan değerlendirme: davacı taraf (işveren); dava dilekçesi ile, davalı tarafından eksik bırakılmış işlerin tamamlanması için başka bir firmaya tamamlattırılan işler için ödemiş olduğu 36.668,34 TL bedelin, davalının işini sözleşmede kararlaştırılan sürede 15.10.2016 bitirmemiş olması sebebiyle, 15.10.2016-25.10.2017 (tespit tarihi) tarihleri arasındaki 375 günlük süre için gecikme cezası ödemesinin, davalı (alt yüklenici) tarafça kendisine ödenmesini talep ve dava ettiğini, davalı tarafından eksik bırakılmış işler iddiası yönünden yapılan değerlendirmede taraflar arasında imzalanmış olan 10.08.2016 tarihli sözleşme ile, davalının alt yüklenici sıfatıyla, davacı işverenin inşaatını üstlendiği, ——- parselde tapuya kayıtlı taşınmaz üzerinde ——-adet bağımsız bölümden oluşan konut inşaatının,——— işlerini yapmayı, malzeme temin ve imalatı olarak ——— hariç, 426.708,60 TL bedelle yapmayı kabul ve taahhüt etmiş olduğu görüldüğünü, ancak bu bedele iskele temin ve montajının dahil olmadığı, sözleşmede yer alan: “iskele temini : iskele temini, kurum, söküm, nakliye, indirme ve tüm bağlantı elemanları altyüklenici tarafından organize edilip iskele ile ilgili tüm bedeller işverene tutarı karşılığında fatura edilecektir.” cümlesinden anlaşıldığını, dosyada yer alan, ancak onay imzası eksik olan kesin hakediş bedeli: 507.282,15 TL olarak hesaplanmış olduğunu, bu bedelin 73.048,20 TL ‘lik kısmının, iskele temini ve montajına ilişkin olduğu, bu durumda, sözleşme keşif özetinde geçen 426.708,60 TL bedel tutarındaki imalatların, kesin hakkedişte: 507.282,15 TL – 73.048,20 TL- 434.233,95 TL olarak yer aldığının görüldüğünü, arada 9.625,35 TL lik fark bulunmakta olduğunu, kesin hakedişin ve eki olan icmal sayfasının imzalı/onaylı olmaması sebebiyle, sözleşmede yer alan 426.708,60 TL bedel üzerinden hesaplama yapılması gerektiği, bu bedele iskele temin ve montaj bedelinin ilave edilmesi gerektiği kanaatine varıldığını, tespit isteyen davacı——— talebi üzerine, ——-tarihinde keşif yapılmış olduğunu, dosyaya sunulmuş olan ve verilmiş olan 16.11.2017 tarihli bilirkişi raporunda; “Tespite konu taşınmazda eksik imalatların giderilmesi, çalışmayan motorlu panjurların çalışır hale getirilmesi için gerekli maliyet, sözleşme birim fiyatlarıyla (…) malzeme-işçilik-nakliye dahil KDV hariç toplam 37.794,95 TL ‘nin yeterli olacağı” kanaatine varıldığını, öncelikle belirtmek gerekir ki, taraflarınca mahallinde inceleme ve tespit yapma imkanı bulunmadığından, üzerinden uzun süre geçmiş eksiklerin/ayıpların üzerleri örtüldüğünden/giderildiğinden, 31.10.2017 tarihinde yapılmış olan keşif neticesinde, dosyaya sunulmuş olan bilirkişi raporundaki tespitlere itibar edileceğini, tespit raporunda açıkça; binanın kullanıma açılmış olduğunu, sadece bir kısım bağımsız bölümlerde eksiklik bulunduğu belirtilmiş olduğundan, davalı alt yüklenici tarafından, işin tamamının bitirilmiş olduğu, ancak bir kısım eksik kusurlu imalat bulunduğu kanaatine varıldığını, bu sebeple, eksik ve kusurlu imalat bedeli olan 37.794,95 TL ‘nin toplam imalat bedelinden düşülmesi gerektiği kanaatine varıldığını, davalı alt yüklenici tarafından yapılmış olan toplam imalat bedeli: 426.708,60 TL+73.048,20’TL -37.794,95TL=461.961,85 TL+KDV olarak hesap ve takdir edildiğini, mali inceleme neticesinde, davalı/karşı davacıya ödenmiş bedelin bu miktardan (461.961,85 TL +KDV 545.114,98 TL) düşülmesi ile davalı/karşı davacının alacak miktarının hesap edilebileceği hesap ve takdir edildiğini, mali inceleme neticesinde, davalı/karşı davacıya ödenmiş bedelin bu miktardan (461.961,85 TL +KDV 545.114,98 TL) düşülmesi ile davalı/karşı davacının alacak miktarının hesap edilebileceği hesap ve takdir edildiğini, işin tesliminin 375 gün gecikmiş olduğu iddiası yönünden yapılan değerlendirmede ise, davacı taraf, davalının işi, sözleşmeye göre en geç 15.10.2016 tarihinde teslim etmesi gerekirken, tespitin yapıldığı 25.10.2017 (raporda 31.10.2017 olarak belirtilmiş) tarihine kadar teslim etmemiş olduğunu iddia ederek, sözleşmeye göre cezai şart uygulanmasını talep ettiğini, davalı taraf ise, davacıdan kaynaklanan- diğer iş kalemlerindeki gecikmeler- sebeplerden gecikme yaşanmış olduğunu, kendisine eksik yapılmış ödeme sebebiyle de eksik işlerin (dilekçede rötuş olarak anılmış) tamamlanmamış olduğunu beyan ettiğini, davalı tarafından yapılacak iş kalemleri, inşaattaki pek çok iş kaleminin bitirilmesinin ardından yapılabilecek işler olduğunu, inşaatların iş programlarında ön görülmeyen uzamaların olması çok sık rastlanan bir durum olduğunu, mevcut durumda, gecikmenin kimden kaynaklandığına – ilişkin bir veri bulunmadığını, davacı tarafından, davalının iş programının gerisinde kaldığına ilişkin bir yazı/uyarı/ihtarname bulunmadığı gibi, davalının iddiasını destekleyen bir veriye de dosya kapsamında rastlanılmadığını, ilaveten, belirtmiş olduğu gibi, tespit raporunda açıkça; binanın kullanıma açılmış olduğu, sadece bir kısım bağımsız bölümlerde eksiklik bulunduğu belirtilmiş olduğundan, davalı alt yüklenici tarafından, işin tamamının bitirilmiş olduğu, ancak bir kısım eksik kusurlu imalat bulunduğu kanaatine varıldığını, açıklanan sebeplerden, davacı tarafından, davalının iş programının gerisinde kaldığına ilişkin bir yazı/uyarı/ihtarname bulunmaması ve gecikmenin kimden kaynaklandığının netleşmiş olmaması, ilaveten, davacı tarafın işin bitmediğini iddia ettiği 25.10.2017 (raporda 31.10.2017 olarak belirtilmiş) tespit tarihi itibariyle binanın kullanıma açılmış olduğu, verilerine istinaden, gecikme bedelinin hesaplanamayacağı kanaatine varıldığını, iddia ve talep edilen süre için cezai şart bedeli hesaplandığında ise: (426.708,06 TL+ KDV) x 0,01 x375 – 1.600.155,22 TL+KDV olduğunu, bu bedel sözleşme bedelinin yaklaşık 4 misli olup, sözleşme tutarını bu ölçüde aşan bir cezai şartın uygun olup olmadığı hususunda, hukuki değerlendirme ve kanaatine varıldığını bildirmiş, itiraz üzerine 15/11/2022 tarihli ek raporda kök raporda değişiklik yapılmasını gerektirecek bir husus bulunmadığı bildirilmiştir.Tüm dosya kapsamı itibariyle yapılan yargılama, denetime elverişli ve hükme esas alınan bilirkişi rapor içeriklerine göre; taraflar arasında 10.08.2016 tarihli, davalının alt yüklenici sıfatıyla, davacı işverenin inşaatını üstlendiği, ——-parselde tapuya kayıtlı taşınmaz üzerinde 14 adet bağımsız bölümden oluşan konut inşaatının, ———- işlerini yapmayı, malzeme temin ve imalatı olarak KDV hariç, 426.708,60 TL bedelli yazılı sözleşmenin bulunduğu, asıl davada; davacı tarafça davalı yüklenicinin işi eksik ve ayıplı yaptığı ve kararlaştırılan süre içinde işin bitirilmediği iddiasının ileri sürüldüğü, birleşen davada ise; yapılan işler karşılığı hak edilen ödemelerin yapılmadığı iddiasının ileri sürüldüğü, kesin hakedişin ve eki olan icmal sayfasının imzalı/onaylı olmaması sebebiyle, sözleşmede yer alan 426.708,60 TL bedel üzerinden hesaplama yapılması gerektiği, bu bedele sözleşme m.2 H bendinde belirtilen iskele temin bedelinin maddenin düzenleme şekli gözetildiğinde sözleşme bedeline dahil olmadığı, davacı işverenin iskele bedeline herhangi bir itirazının bulunmadığı hatta davacı işveren vekilinin sunduğu mail yazışmalarında iskele hususunun konuşulduğunun görüldüğü, sözleşmede birim fiyatı yazılı olmasa da icmal belgesinde yazılı tutarın birinci kök raporda 2016 yılı rayiç bedellerine göre kiralama bedelinin uygun olduğunun belirtildiği, davacı işveren tarafından yaptırılan delil tespit işlemi sonucu düzenlenen rapora göre eksik ve ayıplı iş bedelinin 37.794, 95 TL olduğu, bu kapsamda toplam imalat bedelinin 426.708,60 TL + 73.048,20 TL- 37.794, 95 TL = 461.961,85 TL + KDV = 545.114,98 TL olarak hesaplandığı, yükleniciye ödenen toplam 449.704,69 TL mahsubu sonucu 95.410,29 TL yüklenici -davalı alacağının bulunduğu ancak davacı işveren eksik ve ayıplı imalat bedeli olarak dilekçesinde açıkça 36.668,00 TL talep ettiğinden ve taleple bağlılık ilkesi gereği 426.708,60 TL + 73.048,20 TL- 36.668,00 TL = 463.088,20TL + KDV546.444,07 TL – 449.704,69TL ödeme=96.739,38 TL davalı yüklenicinin alacağının bulunduğu, vergiyi doğuran olayın davamızda hizmet olması ve gerçekleştirilmiş olması nedeniyle KDV tutarının talep edilebileceği, davalı- yüklenici tarafından ödeme yapılması hususunde ihtarnamenin davacı işverene 26/01/2018 tebliğ edildiği, temerrüt tarihinin 03/02/2018 olarak tespit edildiği anlaşılmakla; birleşen davanın kısmi dava olarak açıldığı gözetilerek birleşen ——— esas sayılı dosyası yönünden; davanın kabulü ile; 96.739,69 TL nin 78.628,00 TL sine 03/02/2018 tarihinden, kalan 18.111,69 TLsine ıslah tarihi 04/01/2023’ten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine dair karar vermek gerekmiş, davacı işverenin ise davalıdan alacağının bulunmadığı anlaşılmıştır.Davacı işverenin cezai şart talebinin incelenmesinde; davacı tarafından, davalının iş programının gerisinde kaldığına ilişkin bir yazı/uyarı/ihtarname sunulmadığı, davalının iddiasını destekleyen bir veriye de dosya kapsamında rastlanılmadığı, bilirkişi raporunda belirtildiği üzere tespit raporunda açıkça; binanın kullanıma açılmış olduğu, sadece bir kısım bağımsız bölümlerde eksiklik bulunduğu belirtilmiş olduğundan, davalı alt yüklenici tarafından, işin tamamının bitirilmiş olduğu, ancak bir kısım eksik kusurlu imalat bulunduğu kanaatine Mahkememizce iştirak olunduğu, davacı tarafından, davalının iş programının gerisinde kaldığına ilişkin bir yazı/uyarı/ihtarname bulunmaması ve gecikmenin kimden kaynaklandığının netleşmiş olmaması, ayrıca davacı tarafın işin bitmediğini iddia ettiği 25.10.2017 tespit tarihi itibariyle binanın kullanıma açılmış olduğu hususları gözetildiğinde davacının cezai şart talebinin reddi gerektiğinden bu yöndeki talebin reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Ana dava dosyası olan Mahkememizin —-esas sayılı dosyasında görülen davanın esastan reddine,
2-Birleşen——— esas sayılı dosyası yönünden; davanın kabulü ile; 96.739,69 TL nin 78.628,00 TL sine 03/02/2018 tarihinden, kalan 18.111,69 TLsine ıslah tarihi 04/01/2023’ten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
ESAS DAVADA;
3- Alınması gerekli 269,85 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 711,94 TL harçtan mahsubu ile kalan 442,09 TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı için takdir olunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davacı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
9- ——–dosyasının karar kesinleştiğinde iadesine,
BİRLEŞEN DAVADA;
10-Alınması gerekli karar harcı 6.608,28 TL’den peşin olarak yatırılan 1.342,77 TL nin ve davacı tarafından yatırılan 309,30 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.652,07 TL’nin mahsubu ile 4.956,21 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
11-Davacı tarafça yatırılan 1.342,77 TL peşin harcın ve 309,30 TL ıslah harcı toplamı olan 1.652,07 TL’nin davalıdan tahsili ile davacı—— ödenmesine,
12-Davacı tarafından yapılan 67,80 TL ilk dava masrafı, 10,00 TL tebligat – müzekkere gideri davalı taraftan tahsili ile davacı —–ödenmesine,
13-Davacı —— kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 17.900,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı —— verilmesine,
14-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
15-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/11/2023