Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/82 E. 2021/467 K. 15.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/82 Esas
KARAR NO : 2021/467

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/03/2019
KARAR TARİHİ : 15/04/2021

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız İstanbul Anadolu — Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
I.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili; müvekkili şirketin davalı-borçlu şirketten ———- almış ve — tarihinde hediye çek bedelleri havale yolu ile davalı-borçluya ödendiğini, dosyaya sunulu mail yazışmalarından da anlaşılacağı üzere müvekkili şirketin söz konusu hediye çeklerini iade etmek istemiş ve iade prosüdürünü başlattığını, davalı-borçlu şirketin söz konusu hediye çeklerinin taraflarına kargolanmasını talep etmiş ve müvekkili şirketçe iadelerin kargo aracılığı ile yapıldığını, davalı şirket hediye çeklerinin iadesi sonrasında, davacı şirketten ödeme iadesi için hesap bilgileri istemiş ve talep edilen bilgilerin davacı şirketçe gönderildiğini, davalı-borçlu şirketçe bugüne kadar hediye çek bedelleri iadesi yapılmadığını, davacı şirketin alacağını tahsil amacı ile ilamsız icra takibine başladığını, davalı-borçlu şirketçe borca ve ferilerine itiraz edilmiş ve icra takibinin durduğunu, haklı davanın kabulü ile, icra takibinin devamına davalı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalı tarafın davaya cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, —- alacağının ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstanbul Anadolu —-.İcra Müdürlüğünün — esas sayılı dosyasının tetkikinde davacı (alacaklı) tarafından borçluya (davalı) yönelik —– alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu anlaşılmıştır.
İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Uyuşmazlık, davacının davalıdan —-çeki alacağı bulunup bulunmadığı hususundadır.
Davalı usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap vermemiş ve duruşmalara da katılmadığından davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü tüm vakıa ve iddiaları inkar etmiş sayılmıştır.
Mahkemimizce yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi tarafından düzenelenen — tarihli raporda, Davalı tarafın inceleme gününe katılmadığı ile defter ve belgelerini ibraz etmediğini, davacı yanın ticari defterlerin incelemeye tabi tutulduğu, defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı lehine delil vasfı bulunduğu, davacı şirketin defterlerine göre davacının takip tarihi itibari ile davalı şirketten 10.500,03 TL hediye çeki alacağı olduğu, belirtilmiştir.
Tüm Dosya Münderecaatı Kapsamında Yapılan Değerlendirmede;
4721 sayılı TMK’nın “İspat yükü” başlıklı 6. maddesi “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” hükmünü amirdir. 6100 sayılı HMK hükümlerine göre, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafın ispat yükü altındadır (HMK 190).
Davacı şirket ———–tarafından —- elemanlarına verilmek üzere,——— — satın alındığı ve faturasının kesildiği, söz konusu hediye çeklerinin toplam bedeli olan ————– edildiği, davacı taraf ile davalı taraf arasında bu hususa ilişkin —- davacı şirketin satın aldığı —-satış elemanlarına verdikleri, lakin — davalı şirketten ürün alınması için gidildiği zaman rafların boş olduğu ve ihtiyaca cevap vermemesi nedeniyle — çeklerini değerlendirme imkanları bulunmadığı, davacı şirket tarafından — iadesi konusunda — tarihinde davalı şirkete mail ile bildirim yapıldığı, davalı şirketçe işlem yapılabilmesi için hediye çeklerinin kendilerine gönderilmesinin talep edildiği, buna dayanarak söz konusu hediye çeklerinin 24.04.2017 tarihinde davacı şirketçe davalı —– davalı şirket tarafından hediye çeklerinin ——- tarihinde teslim alındığı ve davacı tarafa geri ödemenin yapılmadığı anlaşıldığından, hediye çeki alacağına dair yapılan takibi haklı olduğu saptanmakla bu hususta yapılan takibe itirazın iptaline karar verilmiştir.
İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
İİK’nın 67/2. maddesine göre, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötüniyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan, borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurların bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. ( Bursa BAM ——–
Bu kapsamda somut olayda, itiraza konu alacağın likit olduğu anlaşılmakla, kabul edilen alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile;
İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün—- Esas sayılı takip dosyasında takip borçlusu davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin aynen devamına,
2-Alacağın %20 sine tekabül eden icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 717,26 TL karar ve ilam harcından 179,32 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 537,94 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —- vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 223,72 TL harç ile 600,00 TL bilirkişi ücreti ve 277,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 877,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
8-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.