Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/79 E. 2020/423 K. 15.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2019/79 Esas
KARAR NO : 2020/423

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 23/01/2019
KARAR TARİHİ : 15/09/2020

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının,—- adlı firmayı devraldığını —– yılına kadar olan tüm elektrik faturası bedellerini kaçak kullanım bedelleri de dahil olmak üzere ——–firmalarının zorlamasıyla ödediğini, kendisine ait olmayan borcu ödemek zorunda kaldığını, davacının elektrik saatini abisinin üzerine yaptığını, ancak tüm faturaların kendisi tarafından ödendiğini, davacının ve sahibi olduğu—-tarafından — numaralı sayaçla alakalı olarak davalı firmalara gereksiz yere ödediği tüm——yılları arasındaki tüm ceza ve kaçak elektrik kullanım bedellerin uygulanacak en yüksek faizi ile şimdilik 1.000 TL’nin iadesini iadesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekilince verilen cevap dilekçesinde özetle; dava konusu adreste kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlendiğini, kullanıcının abonelik sözleşmesinin 26.12.2014 tarihinde borçları sebebiyle feshedildiğini, tesisatın enerjisinin 08.01.2015 tarihinde kesilerek mühürlendiğini, hesaplanan kaçak elektrik tespit tutarlarının icra kanalı ile tahsil edildiğini, davacının davada taraf sıfatı bulunmadığını belirtmiş, cevap dilekçesindeki ayrıntılı açıklamalar kapsamında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilince verilen cevap dilekçesinde özetle; iadesi talep edilen bedellerin davalı şirket tarafından tahsil edilmediğini, bu nedenle davacı tarafından hatalı olarak davalı şirkete husumet yöneltildiğini, söz konusu faturaların davacı adına dahi düzenlenmediğini, davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığını belirtmiş, cevap dilekçesindeki ayrıntılı açıklamalar kapsamında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık;———– firmanın faaliyet gösterdiği adreste kaçak elektirik kullanıp kullanmadığı, kendisine haksız olarak kaçak elektirik kullanım bedeli ve cezası tahakkuk ettirilip ettirilmediği, hangi miktarda tahakkuk ettirildiği ile davacının bu bedeli davalılardan talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Kanun’un 5/A. maddesinde “dava şartı olarak arabuluculuk” başlığı ile; “Bu Kanun’un 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi uyarınca, 2.fıkrası son cümlesinde ise “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmü yer almaktadır.
Mahkememiz 14/07/2020 tarihli oturumunda davacı vekiline Arabuluculuk Yönetmeliğinin 22/2 maddesi gereğince arabuluculuk son tutanağının aslı veya arabulucu tarafından onaylı bir suretini sunması için 1 haftalık kesin süre verilmiş, verilen kesin süre içerisinde ara kararın gereği yerine getirilmemiştir. Açıklanan gerekçeler ile dava şartı yokluğundan aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-Alınması gereken 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 44,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 10,00 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineyi irat kaydına,
3-Davalılar davada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki —– Tarifesine göre hesaplanan 1.000,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde başvurulduğunda İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı ve davalılar vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.