Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/611 E. 2021/481 K. 20.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/611 Esas
KARAR NO : 2021/481

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 20/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili; 29/09/2011 tarihli dava dilekçesi ile davalının ——– üstlenilmesi ile ilgili olarak müvekkili şirket ile davalı arasında —– tarihinde——— sonrasında davalının ——- ettiği —– müvekkili şirketten kendisine bu hizmetleri ve çalışmaları koşullarını içerir bir teklif göndermesini talep ettiğini müvekkilinin bu talebe istinaden 24/12/2011 tarihinde ——-gönderdiğini davalının gönderilen —- ———— aşması sebebi ile——— edilmesini talep ettiğini bunun üzerine müvekkili —- ücret tutarını ve hizmet kapsamını revize etmek sureti ile—– mesajı ile davalıya gönderdiğini bununla birlikte davalının —— gönderilene kadar dahi müvekkili şirketten çok kısa süreler içinde çeşitli çalışmalar yapıp kendisine sunmasını talep ettiğini müvekkili şirketin — teklifini göndermeden önce bile süresi içinde bu çalışmaları yaparak davalıya ilettiğini —-yapılacak tüm çalışmalar için —-aylık sabit ücretin —–sözleşme ile geçerli olacağının belirtildiğini davalının bu şartları içeren —— teklife itiraz etmediğini tam aksine aynı gün müvekkili şirketin kendisine önceden gönderdiği çalışmalar ile ilgili yeni değişiklikleri talep ettiğini —-gönderilmesinden iki gün sonrada —- — talep ettiği çalışmaların—-müvekkili şirkete ilk siparişini verdiğini davalının —— tarihinde müvekkili şirketin kendilerinin — olarak seçildiğine —– mesajı gönderdiğini bu mesaj üzerine müvekkili şirketinde davalının talebine istinaden 22/02/2011 tarihinde bir sözleşme taslağı hazırlayıp davalı ile paylaştığını her ne kadar bu sözleşmenin esaslı unsurları dışındaki ——maddeler taraflarca — edilse de sözleşmenin imzalanmadığını bu arada davalının müvekkili şirkete siparişler vermeye müvekkili şirketten— hizmetleri almaya da devam ettiğini buna rağmen davalının 09/05/2011 tarihinde sözlü olarak müvekkili şirket ile olan işbirliğine sona erdirme beyanını ilettiğini müvekkilinin sözlü olarak bu beyanın alındığını —arasında kurulmuş olan ticari ilişkinin müvekkili şirketin — hizmetleri sunma edimini davalının ise bu hizmetler karşılığında ücret ödeme edimini —olduğunu bir —– öngörülen —- bir araya gelmesi ile oluşmuş —-bir sözleşme olduğunu kanunda açıkça belirtilmemiş olmadıkça sözleşmelerin geçerliliğinin şekle bağlı olmadığını müvekkili şirketin 02/02/2011 tarihinde gönderdiği — teklifi ile davalıya icapta bulunduğunu davalının ise 04/02/2011 tarihinde verdiği ilk sipariş ile— kabul ettiğinin addedilmesi gerektiğini müvekkili şirketin yaptığı —– davalı tarafından—- kabulü ile taraflar arasında 04/02/2011 tarihi itibari ile—şartlar ile 1 sene için sözleşme ilişkisinin kurulmuş olduğunun kabulünün gerektiğini davalının müvekkiline olan borcunun—– sözleşmeden ve sözleşmenin haksız erken feshinden kaynaklandığını davalının 09/05/2011 tarihli fesih beyanı ile taraflar arasında 1 sene için —— olan sözleşmeyi tek taraflı olarak fesih etmiş olduğu bu nedenle öncelikle aylık 7.000,00 TL üzerinden fesih tarihine kadar verilen hizmetlerin karşılığı ücreti müvekkili şirkete ödemekle yükümlü olduğunu davalıya 3 ay boyunca fiilen hizmet verilmiş—– olduğunu taraflar arasında 1 sene için kurulu sözleşmenin davalı tarafından haksız olarak tek taraflı erken fesih sebebi ile müvekkili şirketin —– tarihinde sözleşmenin — süresinin sona ereceği 04/02/2012 tarihine kadar 9 aylık çalışması karşılığı KDV hariç net 63.000,00 TL kar kaybının bulunduğunu buna göre müvekkili şirketin davalıdan sözleşmeden kaynaklı 3 aylık işlemiş ücret —– — alacağının bulunduğunu alacağın tahsili amacı ile 20/06/2011 tarihinde ihtarname gönderildiğini davalı tarafın borca kısmen itiraz edip alacağın tahsili amacı ile başlatılan icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini davalının itirazında yalnızca 21.000,00 TL borcu bulunduğunu ve kalan 63.793,97 TL’lik tutarı kabul etmediğini beyan ettiği davalının icra takibine karşı yapmış olduğu itirazının kötü niyetli olduğunu iddia ederek icra takibine yapılan haksız itirazın iptali ile takibin devamına ve % 40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekili, davacı tarafça sunulan teklifin müvekkili şirkete gönderildiği hususunun ispatı açısından davacı şirket yetkilisi tarafından 22/02/2011 tarihinde gönderilen ——- yer alan — davacı tarafça —- tarihi itibari ile başlayacağının ikrar edildiğinin ispatı açısından davacı şirket tarafından gönderilen ——-sözleşmenin—– aşamasında olduğunu taraflarınca —– edildiğinin ispatı açısından davacı tarafa gönderilen ——-sözleşme örneği sözleşmenin—– olduğunu ancak davacı tarafça 01/03/2011 tarihi itibari ile sözleşmenin başlayacağının ——– olması gerektiğini ikrar edildiğinin ispatı açısından davacı tarafından gönderilen —— —- tarafça sözleşme ve ödemelerin —– tarihinden itibaren başlayacağının –edildiğinin ispatı açısından müvekkili şirkete gönderilen —– ticari ilişkinin sona erdiğinin davacı — kanalı ile bildirildiğinin ispatı açısından—–tarihli ihtarname örneği davacı tarafın fiilen çalıştığı döneme ilişkin bedelin ödendiğinin ispatı açısından davacı tarafça düzenlenen fatura örneği ve fatura bedelinin müvekkili şirket tarafından ödendiğine ilişkin ödeme belgelerinin delilleri arasında yer aldığını davacının taleplerinin hukuki ve fiili dayanağının olmadığını ————- şirketlerinde müvekkili şirket ile davacı şirket arasında müvekkili şirketin ———- hususunda görüşmeler yapıldığını bu görüşmeler ————- tarihinde davacı şirket ———— bulunulduğunu davacı şirketin—– alınan tekliflerin değerlendirildiğini 21/02/2011 tarihinde davacı şirket yetkilisine gönderilen ————– —-açıdan destek vermesi talep edilen firmanın davacı firma olduğunun —– tarihinden itibaren işbirliğinin başlaması—— tarafından davacı şirket yetkilisi —– yapıldığını davacı şirket tarafından—–başlangıcın uygun olduğu yönünde —– gönderildiğini davacı tarafça gönderilen sözleşme—– ile davacıya gönderildiğini bu aşamadan sonra tarafların sözleşmeyi imzalama sürecine girdiklerini ancak yapılan toplantılarda bu döneme kadar ki çalışmaların müvekkili —- nedeni ile sözleşmenin imzalanmadığını ——davacı tarafa bildirildiğini zira davacı—- — tarihli ——bu görüşmeyi teyit eder nitelikte olduğunu müvekkili —- işler ile ilgili bedel belirlenmesi ve şirkete bildirilmesinin —— tarihinde yapılan işlere ilişkin bedel teklifinde bulunulduğunu —– teklifin kabul edilemeyeceğinin belirtilerek ödeme yapılabilecek bedelin bildirildiğini ancak davacı tarafça kabul edilmediğini davacı tarafça 13/10/2011 tarihli —— düzenlenerek müvekkili şirkete gönderildiğini müvekkili şirket tarafından fatura———tarihinde davacının banka hesabına ödendiğini bu hususlar çerçevesinde müvekkili şirketi ile davacı şirket arasında herhangi bir sözleşmenin imzalanmadığını her iki tarafında tacir olması göz önüne alındığında imzalanmış bir sözleşmenin bulunmamasından dolayı sözleşmenin haksız olarak fesih olgusunun gerçekleşmediğini açıkça ortada olduğunu davacı şirketin kar kaybı talep etmesinin hukuken ve fiilen mümkün olmadığını ayrıca davacının bu bedelin ödenmemesi halinde müvekkili şirketin haksız kazanç elde edeceğini iddia ettiğini oysaki hizmet verilmesi niteliğindeki bir ticari işte hizmet verilmeyen dönemin ücretinin ödenmemesinin herhangi bir haksız kazanç elde etmek olmadığını — sözleşmenin kurulduğu düşünülse bile davacı tarafça gönderilen sözleşme örneğinin 13. maddesinde taraflardan herhangi birinin tek taraflı irade beyanı ile 1 ay önceden taahhütlü bir yazı ile sözleşmeyi sona erdirebileceğinin ancak daha önceden siparişi verilmiş —- onayı alınmış —- —— ile —– kalınan süre de sözleşmenin bütün mali koşulları ile devam edeceğinin belirtildiğini bu noktada davacının iddia ettiği üzere davacı şirket tarafından 1 yıl boyunca çalışılacağı yönünde bir şart konulması ve sözleşmenin 1 yıl için kurulması gibi bir durumun söz konusu olmadığını savunarak haksız davanın reddi ile % 40’dan az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava; sözleşme bedelinin ve sözleşmenin haksız feshi nedeni ile kar kaybı alacağının tahsili amacı ile başlatılan icra takibine karşı itirazın iptaline ilişkindir.
Mahkememizce—– sayılı kararı ile iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; 818 sayılı BK’nun 11. maddesi uyarınca sözleşmelerin geçerliliği kanunda aksi öngörülmedikçe hiçbir —- değildir düzenlemesi ve özellikle davalı tarafından davacının sunmuş olduğu hizmetlerin kabul edilmiş olması karşısında taraflar arasındaki sözleşmenin imzalanmamış olsa dahi geçerli olduğu, davalı tarafın kabul ettiği şekilde taraflar arasındaki ticari ilişkinin —–üzerinden anlaşmanın sağlandığı davalının icra takibine karşı yapmış olduğu itiraz dilekçesinde bu durumu kabul ettiği, davacının ihtarname tarihi olan—-tarihi itibari ile —–haberdar olduğu bu durumda —— sözleşmenin— kalacağı bu süre içerisinde davacının ticari ilişki sonucunda davalıdan davalının da kabulünde olduğu—hizmet bedeline hak kazanacağı ayrıca sözleşmenin fesih tarihi olan 20 Temmuz’a kadar ise davacının davalıdan—–kadar sözleşme bedelini talep edebileceği, davacının davalıdan takip ve dava konusu yapmış olduğu bakiye 18.666,60 TL asıl alacağa hak kazanacağı davacının bu miktar üzerinden başlatmış olduğu takibin yerinde olacağı gerekçesi ile “
1-Davanın kısmen kabulüne,
2-Davalı borçlunun———- Esas nolu dosyada yapmış olduğu itirazının 18.666,60 TL asıl alacak yönünden iptaline,
3-Takibin 18.666,60 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık ve kademeli % 15 oranında avans faizi işletilerek devamına,
4-Kabul edilen 18.666,60 TL asıl alacak üzerinden % 40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline,
5-Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, ” dair karar verilmiş, kararın davalı tarafça temyizi üzerine “Dava, icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir. Dava dilekçesinde davacı 09/05/2011 tarihinde davalının sözleşmeyi feshettiğini söylemektedir. Bu beyanı davacıyı bağlar. Sözleşmenin 15.3 maddesine göre müşterinin 30 gün önceden yazılı olarak bildirmek suretiyle sözleşmeyi feshetme hakkı tanıdığına göre davacı bu 30 günlük süre için tazminata hak kazanır. Mahkemece bu kabule değer verilerek hüküm kurulması gerekirken yanılgılı gerekçe —- tarihinde karşı tarafa iletildiği kabulü doğru olmamış kararın bu gerekçe ile bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA,” şeklindeki gerekçe ile —— karar sayılı bozma ilamı ile iş bu karar bozulmuş, mahkememizce tarafların bozmaya karşı beyanları alınmış, Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Tarafların iddia ve savunmaları ile Yargıtay bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; davalı tarafça taraflar arasında sözleşme olmadığı yönünde itiraz ileri sürülmüş ise de 818 sayılı BK’nun 11. maddesi uyarınca sözleşmelerin geçerliliği kanunda aksi öngörülmedikçe hiçbir şekle bağlı değildir düzenlemesi ve özellikle davalı tarafından davacının sunmuş olduğu hizmetlerin kabul edilmiş olması karşısında taraflar arasındaki sözleşmenin imzalanmamış olsa dahi geçerli olduğu, davalı tarafın kabul ettiği şekilde taraflar arasındaki ticari ilişkinin —- üzerinden anlaşmanın sağlandığı, davalının icra takibine karşı yapmış olduğu itiraz dilekçesinde bu durumu kabul ettiği, aradaki sözleşmenin sonlandırılmasına yönelik davalı tarafça 20/06/2011 tarihinde davacıya ihtarname gönderilmiş ise de davacı tarafça dava dilekçesinde 09/05/2011 tarihinde davalının sözleşmeyi feshettiğini kabul ettiği görülmekle fesih tarihi olarak bu beyanın dikkate alınması gerektiği , sözleşmenin 15.3 maddesine göre 30 gün önceden yazılı bildirim şartıyla fesih hakkının bulunduğu, bu 30 günlük sürede ( —–tarihleri arası) davacının tazminata hak kazanacağı, bu tespitlere göre yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek olmadığı anlaşılmış, şubat, mart ve nisan aylarına ilişkin —- tam ve haziran ayı için—- olarak hesaplanmış aşağıdaki şekilde karar verilip hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile, davalı borçlunun —— Esas nolu dosyada yapmış olduğu itirazının 9.100,00 TL asıl alacak yönünden İPTALİNE,
2-Takibin 9.100,00 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık ve kademeli % 15 oranında avans faizi işletilerek devamına,
3-Kabul edilen 9.100,00 TL asıl alacak üzerinden % 40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
KARAR HARCI
4-Alınması gerekli 621,62 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 523,45 TL harcın mahsubu ile bakiye 98,17 TL’nin davalıdan tahsiline hazineye irad kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
5——tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6———–tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 7.910,19 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
7-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 544,75 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından sarfedilen —bilirkişi ücreti ve 293,75 TL posta ücretinin toplamda 2.193,75 TL’nin davanın kabul ve red ( %15 kabul) oranı gözetilerek 329,06 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından sarfedilen 400,00 TL bilirkişi ücreti ve 52,10 TL posta ücretinin toplamda 452,10 TL’nin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 384,28 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalanın davalı üzerinde bırakılmasına,
10-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 15 gün içinde temyiz yolu açık olmak üzere davacı … davalı —-yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.