Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/600 E. 2022/251 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/600 Esas
KARAR NO: 2022/251
DAVA : Banka Teminat Mektubunun İadesi Ve Depo Edilmesi (Tahsil İstemli)
DAVA TARİHİ : 26/12/2014
KARAR TARİHİ: 15/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Teminat Mektubunun İadesi Ve Depo Edilmesi (Tahsil İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirketler arasında —– tarihinde yapılan —mektubu verildiğini; iş bu sözleşmenin – yıl süreyle geçerli olmak üzere imzalandığını; ve bu sözleşmenin —tarihinde sona erdiğini ve davalıya herhangi bir borcunun kalmadığı halde teminat mektubunun iade edilmediğini; bu nedenle davalı şirkete —- yevmiye sayılı ihtarnamenin gönderildiğini; davalının teminat mektubunun iadededen imtina etmiş olması sebebiyle davacı şirket bu bedel için söz konusu bankaya komisyon ödemeye devam etmekte olduğunu; davalının haksız olarak teminat mektubunu iade etmediği teminat mektubun iadesi ile ödenmiş komisyon bedellerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilince verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; davalının yasal süresi içinde davaya karşı cevap dilekçesi vermediği; davalı vekilince verilen yazılı beyanda; davanın açıldığı tarihte davalının cari hesaptan doğan borcu ve asgari alım taahhüdüne aykırılık sebebiyle doğmuş cezai şart borcu olması nedeniyle; haksız açılan davanın reddine karar verilmesini; talep etmiştir.
Dava; taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davacı tarafından, davalıya verilen teminat mektubunun iadesi ve davalının haklı bir sebep olmaksızın teminat mektubunu iade etmekten kaçınması nedeniyle ödenmek zorunda kalınan komisyonların ödeme tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi istemine; ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler —- tarafından müştereken düzenlenen — tarihli rapora göre; taraflar arasında — tarihinde kurulmuş olan — göre bayii, —-yapacağı mal/ hizmet alışverişleri ve işbu sözleşme nedeniyle cezai şartta dahil olmak üzere doğmuş ve doğacak borçlarını teminat ve/ veya karşılığı olmak üzere — isteği ayni ve şahsi nitelikteki teminatı vermekle yükümlü bulunduğunu; bu kapsamda davacının —-tutarında bir teminat mektubunu davalıya verdiği; yine taraflar arasında —- tarihinde bir satış taahhütnamesi imzalandığı; ayrıca davacının — tarihli bayilik protokolünü de imzaladığının görüldüğü;— satmayı bayilik sözleşmesi süresinde —- ödeyeceğini kabul ve taahhüt ettiğinin görüldüğünü; bu bağlamda dava dosyasındaki bilgi ve belgelerden davacının——- alacağının bulunduğu; yönünde görüş bildirildiği; incelenen bilirkişi raporundan anlaşılmıştır.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmaları ve bilirkişi raporu içeriğine göre;
Taraflar arasında;—- tarihinde —- sözleşmesinin yapıldığı; bu sözleşme kapsamında, davalı tarafından davacıya cari hesaba dayalı —– türevlerinin satışının yapıldığı, davacı tarafından da satın almış olduğu mal karşılığına teminat olmak üzere dava konusu —- bedelli teminat mektubunun davalıya verildiği; davacının, davalıya teminat mektubunun iadesi hususunda —– yevmiye nolu ihtarnamesiyle gönderdiği; davalı tarafından dava konusu teminat mektubunun davacıya iade edilmediği; teminat mektubunun halen davalı nezdinde bulunduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; taraflar arasındaki sözleşmeye bağlı ticari ilişki kapsamında davacının, cari hesaptan doğan ödenmemiş bakiye borcu ile satış taahhüdünden eksik sattığı ürün karşılığı cezai şart borcunun bulunup bulunmadığı; varsa miktarının ne olduğu ile taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davalının dava konusu teminat mektubunu iade etmemekte haklı olup olmadığı, başka bir anlatım teminat mektubunun iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı ile davacının teminat mektubu için dava dışı bankaya ödediği komisyon bedellerinin davalıdan tahsili hakkının doğup doğmadığının saptanması noktalarında toplanmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişilerden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; taraflar arasında — tarihinde kurulmuş olan — göre bayii, — yapacağı mal/ hizmet alışverişleri ve işbu sözleşme nedeniyle cezai şartta dahil olmak üzere doğmuş ve doğacak borçlarını teminat ve/veya karşılığı olmak üzere — isteği ayni ve şahsi nitelikteki teminatı vermekle yükümlü bulunduğu; bu kapsamda davacının —- tutarında bir teminat mektubunu davalıya verildiği; yine taraflar arasında, — tarihinde bir satış taahhütnamesi imzalandığı; ayrıca, davacının— tarihli bayilik protokolünü de imzaladığının görüldüğü; —- ödeyeceğini kabul ve taahhüt ettiğinin görüldüğü; bu bağlamda, dava dosyasındaki bilgi ve belgelerden davacının —–cezai şart alacağının bulunduğu; bu nedenlerle, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında dava konusu teminat mektubunun, iadesi koşullarının oluşmadığı/davalı lehine oluşan cezai şart alacağı yönünden teminat vasfının devam ettiği; teminat mektuplarının garanti akdi niteliğinde olduğu davacının, teminat mektubunun iade edildiği veya paraya çevrilerek bedelinin ödendiği tarihe kadar dava dışı bankanın garanti akdi ile üstlendiği tazmin riskini taşıma bedeli olarak talep ettiği devre komisyonu da ödemekle yükümlü bulunduğu; davacı tarafından davalı aleyhine açılan işbu davanın sübut bulmadığından reddine; karar vermek gerekmiş olmakla; aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Mahkememizin—– sayılı ilamı ile bozularak dosyanın mahkememize gönderildiği, bozma ilamının içeriğinde “…Davalı, taraflar arasındaki sözleşmenin —-yıllarına ait olmak üzere asgari alım taahhüdünün davacı tarafından yerine getirilmemesi nedeniyle cezai şart alacağı bulunduğunu bu alacakla ilgili ——alacak davasının devam etmekte olduğunu, nitekim işbu dava kapsamında alınan bilirkişi raporunda da cezai şart alacağının bulunduğunun saptandığını savunarak banka teminat mektubunun iadesi şartlarının oluşmadığını bildirmiştir. Nitekim yerel mahkemece davalının cezai şart alacağı bulunduğu ve bu nedenle teminat mektubunun iade koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle hüküm oluşturulmuştur. Oysa davalının savunmasında belirttiği cezai şart alacağına ilişkin davanın halen derdest olduğu anlaşılmaktadır. Bu dava sonuçlanmadan somut olay bakımından iade koşulları oluşmadığı yönünde bir sonuca varmak doğru değildir. Bu durumda mahkemece davanın davalının savunmasında sözünü ettiği alacağına ilişkin —– dava dosyasının sonucu beklenerek bu davaya etkisi de tartışılıp uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken bu yön gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir….” denilmiştir. Akabinde mahkememizce —- dosyası bekletici mesele yapılmış ve ilgili mahkemenin kararı —–sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği buna bağlı olarak ise davalının Cezai Şart alacağının sabit hale geldiği anlaşılmış ve eldeki davanın ispatlanamaması nedeni ile reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın İSPATLANAMAMASI nedeniyle ile REDDİNE;
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 80,70 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.707,75 TL harçtan mahsubu kalan 269,51 TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 13.450,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davalı vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/03/2022